Kötülük problemi

Bu konuyu okuyanlar

Mehmet_Emir

Doçent
Katılım
10 Eylül 2020
Mesajlar
896
Reaksiyon puanı
1,179
Puanları
93
Kötülük problemi bir tanrının olduğu,tanrının mutlak iyi olduğu,tanrının her şeye gücünün yettiği ve kötülüğün var olduğu ön kabullerini içerir.

Kötülük problemi şöyledir:
Tanrı istediği her şeyi istediği bir anda yapabilecek güçte ise ve mutlak iyi ise kötülük olmamalıdır, kötülük varsa ve bunu engelleyemiyorsa her şeyi gücü yetmez, eğer engellemek istemiyorsa mutlak iyi değildir.

David Hume'un anlatımı ile ise şöyledir:
Tanrı kötülüğü önlemek istiyor da gücü mü yetmiyor?
Öyleyse o güçsüzdür.
Yoksa gücü yetiyor da kötülüğü önlemek mi istemiyor?
Öyleyse o iyi niyetli değildir.
Hem güçlü, hem de iyi ise, bu kadar kötülük nasıl oldu da var oldu?


Yani kötülük problemi kötülük olduğu sürece sonsuz güçte ve aynı zamanda saf iyi bir tanrının olamayacağını ifade eder.

Biraz da kötülük problemine getirilen cevaba bakalım.

Cevap - Kötülük insandan gelir
Bu cevabı Platon vermiştir ve cevabın içeriği tüm kötülüğün insandan geldiğini yani tanrının kötülükle hiç bir alakasının olmadığıdır.

Şimdi ise bu ve bu tür cevaplara getirilen bir eleştiriye bakalım.

Cevap Eleştirisi
Bu cevap eleştirisini Schopenhauer yapmıştır. Schopenhauer'e göre var olan kötülüğün bir Tanrı tarafından yapıldığını ya da yapılmadığını formüle etmek, kötülüğün varolmasını engellememektedir yani ona göre kötülük problemini gösterdiğim şekilde cevaplanamazdır.


Bu konuda size kötülük problemini az çok anlattım ancak kötülük problemine getirilen cevapların sadece bunlardan ibaret olmadığın bilmeniz gerekmektedir.

Yazının kaynağı:Kötülük problemi - Vikipedi
 

Fakehero

366. Gün
Katılım
5 Aralık 2019
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
5,380
Puanları
113
Yaş
35
O zaman sana sorayım ateş iyi midir kötü müdür ? Kötülük olmasa iyiliği iyilik olmasa da kötülüğü bilebilir misin ? Bu dünyayı bir bilgisayar oyununa benzetirsek acaba oyunu yapan kişi oyundaki kurallara tabi midir ? Ya da bir maçtaki hakem maçı yönetirken futbolcuların tabi olduğu kurallar kendisi içinde geçerli midir ? İşte o zaman ateşi ısınmak için kullanırsan iyi birilerine zarar vermek için kullanırsan kötü olur. Nefis ego yada benlik ne dersen de o da ateş gibidir. İraden zayıfsa seni kullanır kötü olursun iraden güçlüyse onu kontrol edersin iyi bir birey olursun. Bunlara ister inan ister inanma. Sonuçta senin inanmayışında aslında bir inanç.
 

Mehmet_Emir

Doçent
Katılım
10 Eylül 2020
Mesajlar
896
Reaksiyon puanı
1,179
Puanları
93
Son düzenleme:

Fakehero

366. Gün
Katılım
5 Aralık 2019
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
5,380
Puanları
113
Yaş
35
Ateş bir olay olmadığı için ne iyidir ne kötüdür.

Şimdilik öyle ancak tanrı her şeye kadir ise bunu istediği zaman değiştirebilir.

İnanmamak tek başına bir inanç değildir.
inanç
1.
bir düşünceye çok sağlam bir biçimde, içten, gönülden bağlı bulunma, güvenle doğru sayma, inanma.

Allaha inanmamanında onun olmadığını düşünmek ve bunu doğru saymanın yani olmadığına dair oluşturduğun ve savunduğun düşünceninde bir inanç olduğu kelime anlamından çıkıyor.

Peki bir öğretmen sınavda nötr durumda denetleyici iken olaya müdahale etse ve hile çekenlere göz yumsa kopya verse bu duruma adalet mi dersin? Sonuçta öğretmen bunu yapmaya kadir yani gücü yetiyor yapabiliyor.

kadir olmak
gücü olmak, güçlü olmak, gücü yetmek, yapabilmek.

Şimdi bunu bir üst boyuttan düşünelim eğer Allah her şeye kadir ise ve olaylara müdahale ederse adalet nerede kalır ? Peki müdahele ettiğinde semavi dinlerdeki dünya sınavı adil olur mu ? Ayrıca bu durumda insan nasıl olsa Allah herşeye müdahale ediyor diyip hiçbir şey yapmamayı seçmez mi ? Bu durumda adaletsiz olan bir Allah olursa dünyanın ne anlamı kalır. Allaha atfedilen en adil sıfatı yanlış olmaz mı ?
 

Mehmet_Emir

Doçent
Katılım
10 Eylül 2020
Mesajlar
896
Reaksiyon puanı
1,179
Puanları
93
inanç
1.
bir düşünceye çok sağlam bir biçimde, içten, gönülden bağlı bulunma, güvenle doğru sayma, inanma.

Allaha inanmamanında onun olmadığını düşünmek ve bunu doğru saymanın yani olmadığına dair oluşturduğun ve savunduğun düşünceninde bir inanç olduğu kelime anlamından çıkıyor.
Evet onu fark ettim o yüzden o kısmı sildim.
Peki bir öğretmen sınavda nötr durumda denetleyici iken olaya müdahale etse ve hile çekenlere göz yumsa kopya verse bu duruma adalet mi dersin? Sonuçta öğretmen bunu yapmaya kadir yani gücü yetiyor yapabiliyor.
O sınavı yapıp yapmamak onun elinde ise sınavı hiç yapmayabilir.
Ayrıca bu durumda insan nasıl olsa Allah herşeye müdahale ediyor diyip hiçbir şey yapmamayı seçmez mi ?
Seçebilir ancak Allah onun o seçimine de o hiç fark etmeden müdahale edebilir.
 
Son düzenleme:

Fakehero

366. Gün
Katılım
5 Aralık 2019
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
5,380
Puanları
113
Yaş
35
Evet onu fark ettim o yüzden o kısmı sildim.

Adalet müdahalesinin içeriğine bağlıdır ve adaletli bir müdahale yapabilir aynı zamanda her şeyi müdahalesine göre yeniden inşa edebilir.

Seçebilir ancak Allah onun o seçimine de o hiç fark etmeden müdahale edebilir.
Dünyada herşeyi yaratarak bizim zevklerimize göre yiyecekler hayvanlar tabiatı yaratarak bizim yaşamamız için uygun bir gezegen sistem ve evren yaratarak adil olmuyor mu ?
Bu kadar şeyi yarattıktan dünya düzeninde insanlar arasındaki adaleti yine insanlara bırakarak adil olmuyor mu ?
Peki insanlara adaleti bırakmasa müdahale etse dünyanın,insanın,bir sürü canlı ve cansız varlığın ve semavi dinlere göre ahiretin yaratılmasının anlamı kalır mı ?
Ölümlü bir varlığı yaratmak nasıl adalet olabilir ölümlü olmak zaten adaletsizlik diyip işin içinden çıkamaz mısın ?
Peki ölümlü bir varlık kötülüğü bilmese iyiliği,sıcağı bilmese soğuğu,yalanı bilmese doğruyu nasıl bilecek ? Yani bu dediğim kavramlar olmasa zıttını nasıl bulabiliriz ya da bilebilir miyiz ?

Her halükarda Allah farkettirmeden bile müdahale etse burada adaletten bahsedemezsin.
Ayrıca irade ve herşeye kadir olan bir yaratıcı istediğini yapıp yapmama tasarrufuna yine kendisi sahiptir. Madem her şeye iradesi var ve her şeyi yapmaya kudreti var dünyada insana faydalı olan hiçbir şeyi yaratmama tasarrufuna da sahip oluyor. Bu durumda dünyayı bize faydası olacak şeylerden mahrum yaratsa yine de adil olur mu ?
 

Mehmet_Emir

Doçent
Katılım
10 Eylül 2020
Mesajlar
896
Reaksiyon puanı
1,179
Puanları
93
Dünyada herşeyi yaratarak bizim zevklerimize göre yiyecekler hayvanlar tabiatı yaratarak bizim yaşamamız için uygun bir gezegen sistem ve evren yaratarak adil olmuyor mu ?
Onu bilmiyorum ama herkesin eşit şartlarda yaşamasını sağlamadığı için adil olmuyor.
Peki insanlara adaleti bırakmasa müdahale etse dünyanın,insanın,bir sürü canlı ve cansız varlığın ve semavi dinlere göre ahiretin yaratılmasının anlamı kalır mı ?
Ahiretin anlamı kalmaz -ki ahiretin var olması kesin olması gereken bir şey olmadığı için bunu bir önemi yok- ve kaldı ki semavi dinlerde olan ahirette pek adaletli değil.
Peki ölümlü bir varlık kötülüğü bilmese iyiliği,sıcağı bilmese soğuğu,yalanı bilmese doğruyu nasıl bilecek ? Yani bu dediğim kavramlar olmasa zıttını nasıl bulabiliriz ya da bilebilir miyiz ?
Daha öyle bir şeyin nasıl yapılacağını bilmiyorum ama her şeye kadir bir varlık bu kavramları zıtları olmadan bilmeyi sağlayabilir.
 
Son düzenleme:

Fakehero

366. Gün
Katılım
5 Aralık 2019
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
5,380
Puanları
113
Yaş
35
Onu bilmiyorum ama herkesin eşit şartlarda yaşamasını sağlamadığı için adil olmuyor.

Ahiretin anlamı kalmaz ve kaldı ki semavi dinlerde olan ahirette pek adaletli değil.

Daha öyle bir şeyin nasıl yapılacağını bilmiyorum ama her şeye kadir bir varlık bu kavramları zıtları olmadan bilmeyi sağlayabilir.
Eşitlik ve adalet aynı kelimeler değil.

Eşitlik ve adalet, kesinlikle aynı kavramlar değillerdir. ... Eşitlik; herkesin eşit ve aynı paya sahip olması demektir. Ancak adalet ise, adil olmaktır. Hak edene, hak ettiği kadar vermektir.

Yani adalette hak edene hak ettiği kadar verirken eşitlikten bahsedemezsin.
O zaman çok çalışan biri ile az çalışan biri aynı parayı aldığında eşitlik varken adalet yoktur.
Tam tersi farklı para alırlarsa adalet vardır fakat eşitlik yoktur.

Ahirette neden adalet yok peki. İnanmayanlar cehennemle hak ettiğini alırken inananlar cennet ile hak ettiklerini alıyorlar. Hiçbir peygamber gitmemiş topluluklarda Allah nedir bilmedikleri için adaletlerini ahirette görecekler eğer Allahı kabul edip itaat ederlerse cennete itaat etmezlerse cehenneme gideceklerdir. Bu durumda adil olmayan nokta nerede şimdi ?

Peki Allah her şeye kadir olduğu için bu kavramları zıttı olmadan bilmeni sağladı diyelim. O zaman ya dünyada mutlak iyilik olmalı ya da mutlak kötülük olmalı. Yani bir taraf varken diğer taraf olmaz olursa eşitlik bozulur. Ayrıca adalet sebep ve sonuç ilişkisine bakılarak verilir. Mutlak iyiliğin olduğu yerde yine sonuç mutlak iyilik olacağından burada adalet ortadan kalkmış olur çünkü adaleti uygulayacak bir sebep sonuç ilişkisi ortadan kalkıyor.Çünkü ne olursa olsun mutlak iyilik mutlak iyiliğe sebep olacağından ortada adaletin uygulanacağı bir durum ortadan kalkmış bulunuyor.
 

Overclocked

Profesör
Katılım
2 Kasım 2020
Mesajlar
3,749
Reaksiyon puanı
4,580
Puanları
113
Dini konulara girmeyeceğim. Tanrı var mı, yok mu ilgilenmiyorum.

Bence kötü, iyi, doğru, yanlış gibi kavramlar tam olarak yoklar. Fizik kuralları bile kuantum evrenine göre geçersiz. Her şey belirsizlik içinde ve bu beni korkutuyor.
 

Mehmet_Emir

Doçent
Katılım
10 Eylül 2020
Mesajlar
896
Reaksiyon puanı
1,179
Puanları
93
Eşitlik ve adalet aynı kelimeler değil.

Eşitlik ve adalet, kesinlikle aynı kavramlar değillerdir. ... Eşitlik; herkesin eşit ve aynı paya sahip olması demektir. Ancak adalet ise, adil olmaktır. Hak edene, hak ettiği kadar vermektir.

Yani adalette hak edene hak ettiği kadar verirken eşitlikten bahsedemezsin.
O zaman çok çalışan biri ile az çalışan biri aynı parayı aldığında eşitlik varken adalet yoktur.
Tam tersi farklı para alırlarsa adalet vardır fakat eşitlik yoktur.
Evet biliyorum ancak insanlar daha doğmadan bir şey yapamayacağına göre bir insanın fakir doğup diğerinin zengin doğması adil değildir çünkü aynı olaya (yani hiçbir şeye) kişiye göre farklı sonuç vermek adillik değildir.
Ahirette neden adalet yok peki. İnanmayanlar cehennemle hak ettiğini alırken inananlar cennet ile hak ettiklerini alıyorlar.
Hiçbir peygamber gitmemiş topluluklarda Allah nedir bilmedikleri için adaletlerini ahirette görecekler eğer Allahı kabul edip itaat ederlerse cennete itaat etmezlerse cehenneme gideceklerdir. Bu durumda adil olmayan nokta nerede şimdi ?
Bir insanın bir şeye inanmadığı için sonsuz ceza çekmesi adil değildir bir de bir insanın hayatında yaptığı bir şeyden hayatından daha uzun olan çok büyük bir ceza çekmesi adil değildir.
Peki Allah her şeye kadir olduğu için bu kavramları zıttı olmadan bilmeni sağladı diyelim. O zaman ya dünyada mutlak iyilik olmalı ya da mutlak kötülük olmalı.
Evet ancak böyle Allah'ın mutlak iyi veya mutlak kötü olduğunu söyleyebiliriz.
Çünkü ne olursa olsun mutlak iyilik mutlak iyiliğe sebep olacağından ortada adaletin uygulanacağı bir durum ortadan kalkmış bulunuyor.
Evet çünkü sistemin kendisi adaletli olur ve o yüzden sistemi düzeltmek için bizim veya başka bir varlığın adalet uygulamasına gerek kalmaz.

Bu arada bence tartışmayı burada bitirelim çünkü artık bu tartışma din tartışmasına dönmeye başladı.
 

Fakehero

366. Gün
Katılım
5 Aralık 2019
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
5,380
Puanları
113
Yaş
35
Evet biliyorum ancak insanlar daha doğmadan bir şey yapamayacağına göre bir insanın fakir doğup diğerinin zengin doğması adil değildir çünkü aynı olaya (yani hiçbir şeye) kişiye göre farklı sonuç vermek adillik değildir.

Bir insanın bir şeye inanmadığı için sonsuz ceza çekmesi adil değildir bir de bir insanın hayatında yaptığı bir şeyden hayatından daha uzun olan çok büyük bir ceza çekmesi adil değildir.

Evet ancak böyle Allah'ın mutlak iyi veya mutlak kötü olduğunu söyleyebiliriz.

Evet çünkü sistemin kendisi adaletli olur ve o yüzden sistemi düzeltmek için bizim veya başka bir varlığın adalet uygulamasına gerek kalmaz.

Bu arada bence tartışmayı burada bitirelim çünkü artık bu tartışma din tartışmasına dönmeye başladı.
Bir insanın zengin diğerinin fakir olması eşit değildir Ne demiştim adalet ile eşitlik aynı şey değildir.
Fakat iki insanında aynı oksijeni soluması aynı güneşten faydalanması, aynı suyu aynı doğayı aynı meyveyi kullanabileceği bir ortama sahip olması adildir. Fakat insanın müdahalesi ile bunun eşit paylaşılmaması güçlünün daha çok tüketmesi de insanın oluşturduğu bir eşitsizlik ve adaletsizliktir.

İkincisi sonsuz ceza çekecek olan inanmayana neden çekeceği zaten bildirilmiştir. O da hak ettiğini alır. İnanan ise yaptığı hatadan dolayı çekeceği ceza hakkında bilgi sahibidir. Bu yüzden o da hak ettiğini alır.

Mutlak iyi olan Allah yarattığı her şeyden münezzehtir yani dünyadaki iyilik veya kötülük onun yarattığı birşey değildir. İyilik veya kötülük yapılan eylemin sonucudur. Bu da iyiliğe veya kötülüğe sebep olan yine biz olduğumuz için bizden dolayı Allah iyi veya kötü sayılmaz. Çünkü kötü sonuca da iyi sonuca da sebep olan yani durumu meydana getiren yine biziz.

Ne demiştim mutlak iyilikte ne olursa olsun sonuç mutlak iyilik olacaktır. Burada da adalet uygulanmaz hale gelecektir. Çünkü adalet hak edene hak ettiğini vermekse uygulansa da uygulanmasa da sonuç değişmeyecektir.

Öbür taraftan tartışmayı bitirelim din tartışması oldu diyorsun ama açtığın konunun içeriği yaratıcıyla alakalı. Bu durumda halihazırda tartışmayı başlatan taraf en baştan sen oluyorsun. Ve Tanrının bahsedildiği yerde dinden de bahsedilir ve tartışılır.
 

Mehmet_Emir

Doçent
Katılım
10 Eylül 2020
Mesajlar
896
Reaksiyon puanı
1,179
Puanları
93
Ve Tanrının bahsedildiği yerde dinden de bahsedilir ve tartışılır.
Hayır, tanrı ile alakalı konuşuluyorsa bu Teizm'i ve aynı zamanda Deizm'i kapsar yani sadece Teizm ile alakalı değildir o yüzden tanrı tartışılan yerde din tartışılması diye bir zorunluluk yoktur.
 

Fakehero

366. Gün
Katılım
5 Aralık 2019
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
5,380
Puanları
113
Yaş
35
Hayır, tanrı ile alakalı konuşuluyorsa bu Teizm'i ve aynı zamanda Deizm'i kapsar yani sadece Teizm ile alakalı değildir o yüzden tanrı tartışılan yerde din tartışılması diye bir zorunluluk yoktur.
Teizm veya Deizmin bahsedildiği yerde Tanrıdan bahsediliyorsa teizme inananda deizme inananda Tanrı olduğu inancına sahiptir. Dinde Tanrının olduğuna inanmak ise o zaman dinden de bahsedilebilir. Sonuçta din insanların doğaüstü güçlere, kutsal saydıkları türlü varlıklara, tanrılara ya da Tanrı’ya inanma, tapınma biçiminde katıldıkları gizemsel olgusu olduğuna göre İslam veya diğer dinlerde bir inanıştır ve tartışılabilir.
 
Son düzenleme:

Fakehero

366. Gün
Katılım
5 Aralık 2019
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
5,380
Puanları
113
Yaş
35
Hayır Teizm dinleri içine alır.

Evet bahsedilebilir ancak din tartışılacağı veya ondan bahsedileceği kesin değildir.

Tanrının olduğu noktada din tartışılacağı veya bahsedileceği kesin değilse tartışılmayacağı veya bahsedilmeyeceğine dair hüküm vardır diyemeyiz. O zaman din konusu da bu konu içerisinde tartışılabilir.
 
Üst