|Ⓢєччαh|
Guru
- Katılım
- 12 Mart 2011
- Mesajlar
- 35,200
- Reaksiyon puanı
- 10,315
- Puanları
- 293
[h=1]Bu dünyanın 'Kral'ı Elvis Presley[/h]
[h=2]
Genç kızlar çığlık atıp ona dokunabilmek için gözyaşı döküyordu sahnenin bir ucunda... Henüz The Beatles'ın esamesi okunmuyor, tek bir adam dünyayı kasıp kavuruyordu. Elinde gitarıyla 'lead man' olmuştu bile çoktan. Sonradan alacağı ismi başka kimseye layık bulmadılar. Çünkü Elvis, artık 'KRAL' olmuştu.[/h]
Sadece rock'n roll'un değil, müziğin 'Kral'ı kabul edildi Evis Presley. 1.82 boyuyla, çapkın gülüşü ve her kadının yüreğini titreten bakışlarıyla öncelikle bir 'erkek güzeli'ydi. 50'li yıllarda parladığı sırada 'Kral'dan başka bir isim daha aldı. Bugün artık argo bir deyim olarak Amerikan toplumunun diline yerleşen 'Elvis The Pelvis' ismi, o zamanların tutucu toplumunda yakışıklı ve seksi anlamına geliyordu.
Ancak Elvis Presley sadece yakışıklılık ve seksapalite demek değildi. Büyüleyici sesiyle zenci ve beyaz tonlarını rahatlıkla kullanabiliyordu. Kilise müziğinden, popüler müziğe; Rock'n Roll'dan Blues tarzına kadar çok çeşitli türlerde şarkılar söyledi. It's Now or Never gibi opera tarzında yakın parçalar seslendirdi. My Way gibi bazı cover çalışmalarının şöhreti asıllarını dahi geride bıraktı.
Yaşamı boyunca her türlü şöhret, unvan ve zenginliği yaşayan Presley'in şöhreti hayata gözlerini kapatmasından bu yana onyıllar geçmesine rağmen hiç azalmadı. Dünyanın her köşesinde taklit yarışmaları yapıldı. Hayran klüpleri ve web siteleri kuruldu. Sayısız televizyon, radyo programı ve belgesele konu oldu.
Bugün 35. ölüm yıldönümü kutlanan Elvis Presley'yin hala ölmediğine ve ıssız bir yerde şöhretten uzak bir yaşam sürdüğüne inanan hayranları var. Ayrıca özellikle "ABD'de ölümden dönen insanların Işıklı bir tünel gördüm. Elvis bana tünelin sonundan el sallıyordu" anlatımları bilimsel araştırmalara konu olan bir fenomene dönüştü.
Nasıl ki 80'lerin beyaz çoraplı bir Michael Jackson'ı, 70'lerin gitarını dişleriyle çalan bir Jimi Hendrix'i olduysa, 50'lerin de sıradışı bir Elvis'i vardı. Müziğinin yanı sıra onlarca 'sonradan renklendirilmiş' filmiyle 'Kral', kendinden sonraki her kuşağa, müzisyene müthiş bir ilham kaynağı oldu.
Mikrofonu tutuşu bile 'diğer'lerinden farklı olan bir adamdı Elvis Presley. Bir kadına dokunurcasına usulca kavrardı onu, şarkılarını öyle söyler, yana taranmış saçları ve adeta çığlık atan hareketleriyle kıskıvrak yakalardı kendini seyretmeye gelenleri...
Elvis dinlenmezdi yalnızca, izlenirdi. Sesinde yaptığı alaycı ifadelerle adeta bir aktör tavrını boşuna takınmamıştı. Yaşasaydı ve 2000'lerin adamı olsaydı, aşık olunacak müzisyenler listesinde zirveye oynardı.
Mezarında da rock'n roll yap! Çok yaşa sen KRAL!
kaynak
[h=2]
Genç kızlar çığlık atıp ona dokunabilmek için gözyaşı döküyordu sahnenin bir ucunda... Henüz The Beatles'ın esamesi okunmuyor, tek bir adam dünyayı kasıp kavuruyordu. Elinde gitarıyla 'lead man' olmuştu bile çoktan. Sonradan alacağı ismi başka kimseye layık bulmadılar. Çünkü Elvis, artık 'KRAL' olmuştu.[/h]
Sadece rock'n roll'un değil, müziğin 'Kral'ı kabul edildi Evis Presley. 1.82 boyuyla, çapkın gülüşü ve her kadının yüreğini titreten bakışlarıyla öncelikle bir 'erkek güzeli'ydi. 50'li yıllarda parladığı sırada 'Kral'dan başka bir isim daha aldı. Bugün artık argo bir deyim olarak Amerikan toplumunun diline yerleşen 'Elvis The Pelvis' ismi, o zamanların tutucu toplumunda yakışıklı ve seksi anlamına geliyordu.
Ancak Elvis Presley sadece yakışıklılık ve seksapalite demek değildi. Büyüleyici sesiyle zenci ve beyaz tonlarını rahatlıkla kullanabiliyordu. Kilise müziğinden, popüler müziğe; Rock'n Roll'dan Blues tarzına kadar çok çeşitli türlerde şarkılar söyledi. It's Now or Never gibi opera tarzında yakın parçalar seslendirdi. My Way gibi bazı cover çalışmalarının şöhreti asıllarını dahi geride bıraktı.
Yaşamı boyunca her türlü şöhret, unvan ve zenginliği yaşayan Presley'in şöhreti hayata gözlerini kapatmasından bu yana onyıllar geçmesine rağmen hiç azalmadı. Dünyanın her köşesinde taklit yarışmaları yapıldı. Hayran klüpleri ve web siteleri kuruldu. Sayısız televizyon, radyo programı ve belgesele konu oldu.
Bugün 35. ölüm yıldönümü kutlanan Elvis Presley'yin hala ölmediğine ve ıssız bir yerde şöhretten uzak bir yaşam sürdüğüne inanan hayranları var. Ayrıca özellikle "ABD'de ölümden dönen insanların Işıklı bir tünel gördüm. Elvis bana tünelin sonundan el sallıyordu" anlatımları bilimsel araştırmalara konu olan bir fenomene dönüştü.
Nasıl ki 80'lerin beyaz çoraplı bir Michael Jackson'ı, 70'lerin gitarını dişleriyle çalan bir Jimi Hendrix'i olduysa, 50'lerin de sıradışı bir Elvis'i vardı. Müziğinin yanı sıra onlarca 'sonradan renklendirilmiş' filmiyle 'Kral', kendinden sonraki her kuşağa, müzisyene müthiş bir ilham kaynağı oldu.
Mikrofonu tutuşu bile 'diğer'lerinden farklı olan bir adamdı Elvis Presley. Bir kadına dokunurcasına usulca kavrardı onu, şarkılarını öyle söyler, yana taranmış saçları ve adeta çığlık atan hareketleriyle kıskıvrak yakalardı kendini seyretmeye gelenleri...
Elvis dinlenmezdi yalnızca, izlenirdi. Sesinde yaptığı alaycı ifadelerle adeta bir aktör tavrını boşuna takınmamıştı. Yaşasaydı ve 2000'lerin adamı olsaydı, aşık olunacak müzisyenler listesinde zirveye oynardı.
Mezarında da rock'n roll yap! Çok yaşa sen KRAL!
kaynak
