mustang
Dekan
- Katılım
- 30 Ekim 2008
- Mesajlar
- 8,662
- Reaksiyon puanı
- 34
- Puanları
- 228
Aslında Yılmaz ÖZDİLİ Hürriyet e geçmeden çok önceleri takip ederdim yazılarını beğenirdim.Sonraları Doğan grubuna geçince tam bir Muhalefet yazarı gibi yazılar yazdı.Hoşuma gitmesede yinede okurum yazılarını.Bu köşe yazısı hem hoşuma gitti.Hemde biraz gülelim istedim.İnşallah siyasi bir yazı olarak görülmez bu konu.Birde nereye açacağıma karar veremedim onun için Konu dışına açtım konuyu,hata ettiysem Modlarım lütfen düzeltsinler.
Ekonomi Bakanımıza ekonomiyi sordular...
Kaya gibiyiz dedi.
*
Turp gibiyiz de diyebilirdi.
Veya, aslanlar gibi.
*
Öyle anlarız çünkü biz.
Ölçü birimlerimiz öyle.
*
Mesela, balık yakalarız...
Na böyle, kolum gibi!
*
- Koskoca ev almışın...
- Yok be, döt kadar.
*
Nohut oda bakla sofa demek istiyor aslında... Üstelik, şehir merkezinde değil taaa anasının nikâhında...
Durağa bi ton yol yürüyorsun, ebesi seriliyor insanın.
*
Baktın anlamıyor, sorarız...
Çaktın köfteyi?
*
Tıpkı; iki fiske karabiber, bi cimcik tuz, aldığı kadar un koyup, kulak memesi kıvamınagetirmemiz gibi yani.
Göz kararı su ilave eder...
Bi taşım kaynatırız.
*
- Naber?
- İç güveysinden hallice.
*
- Dersler nasıl?
- Nanay.
*
Ne zaman geldin?
Oho-ooo...
*
Şak diye anlarız.
*
(Farz edelim, memleketin borcu konuşuluyor, ahalinin anladığı biçimde benzetme yapmayacak, illarakam vereceksek, 350-400 milyar filan der geçeriz...
Oysa, 50 bin milyoncuk filan var arada!)
*
Bi dünya iş birikir.
Sittinsene bitiremeyiz.
Kafamız kazan gibi olur.
*
Bazı kızlar fıstık gibidir. Bazıları ise popoma kaş göz çizsem ondan güzel olur. Ayak ayak değil,çocuk mezarı şekerim... Bi koruz, isterse cüce olsun iki seksen uzanır, amele balgamı gibi yereyapışır, eşşek sudan gelene kadar döveriz. Bavullarımız genellikle gavur ölüsü gibi ağırdır. Halıdöşeriz duvardan duvara; kanepe yaptırırız, burdan kapıya kadar, bilemedin pencereye kadar...Serinleyelim dedik ama imamın abdest suyu gibi.
*
Van münüst desen...
Ecnebi süre sanır.
Halbuki, diplomasi.
*
Ya demokrasi?
Karpuzun göbeği.
*
(Kaya gibiyiz diyen ekonomi bakanımız Zafer Çağlayan, sanayi bakanıyken sanayimiz için şusloganı bulmuştu: 1 artı 1 eşittir 11... O kadar başarılı hesaptı ki, sanayi bakanlığından alınıp, devletbakanlığına getirildi. Devlet bakanıyken, Türkiyeye gelen Kızılderili heyetini karşıladı, biz sizi TomMiksten tanıyoruz, hani nişanlısı var Suzi, yu nov Tom Miks? diye sordu. Kızılderililer mal gibi baktı. Çünkü, mevzu Dakotada geçiyor ama, Tom Miks İtalyan çizgi romanıydı... E görüldü ki, şahane benzetmeler yapıyor, ekonomiyi de benzetsin diye, ekonomi bakanlığına getirildi. E durum kele benzetecek hali yok, kayaya benzetti.)
*
(Yazıya noktayı koyuyordum ki, Güney Koreli işadamlarıyla
buluştu ekonomi bakanımız... Dünya devleri Samsungun Hyundainin siyolarına küreselleşintavsiyesinde bulundu iyi mi! Kartvizitini
dağıttı, takıldığınız bir konu olursa, beni 24 saat arayabilirsiniz dedi.)
*
Mübarek ramazan günü, başta Kızılderililer, Allah Güney Korelilerin yardımcısı olsun gari.
Link:http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/18478791.asp?yazarid=249&gid=61
Kaya gibiyiz
Ekonomi Bakanımıza ekonomiyi sordular...
Kaya gibiyiz dedi.
*
Turp gibiyiz de diyebilirdi.
Veya, aslanlar gibi.
*
Öyle anlarız çünkü biz.
Ölçü birimlerimiz öyle.
*
Mesela, balık yakalarız...
Na böyle, kolum gibi!
*
- Koskoca ev almışın...
- Yok be, döt kadar.
*
Nohut oda bakla sofa demek istiyor aslında... Üstelik, şehir merkezinde değil taaa anasının nikâhında...
Durağa bi ton yol yürüyorsun, ebesi seriliyor insanın.
*
Baktın anlamıyor, sorarız...
Çaktın köfteyi?
*
Tıpkı; iki fiske karabiber, bi cimcik tuz, aldığı kadar un koyup, kulak memesi kıvamınagetirmemiz gibi yani.
Göz kararı su ilave eder...
Bi taşım kaynatırız.
*
- Naber?
- İç güveysinden hallice.
*
- Dersler nasıl?
- Nanay.
*
Ne zaman geldin?
Oho-ooo...
*
Şak diye anlarız.
*
(Farz edelim, memleketin borcu konuşuluyor, ahalinin anladığı biçimde benzetme yapmayacak, illarakam vereceksek, 350-400 milyar filan der geçeriz...
Oysa, 50 bin milyoncuk filan var arada!)
*
Bi dünya iş birikir.
Sittinsene bitiremeyiz.
Kafamız kazan gibi olur.
*
Bazı kızlar fıstık gibidir. Bazıları ise popoma kaş göz çizsem ondan güzel olur. Ayak ayak değil,çocuk mezarı şekerim... Bi koruz, isterse cüce olsun iki seksen uzanır, amele balgamı gibi yereyapışır, eşşek sudan gelene kadar döveriz. Bavullarımız genellikle gavur ölüsü gibi ağırdır. Halıdöşeriz duvardan duvara; kanepe yaptırırız, burdan kapıya kadar, bilemedin pencereye kadar...Serinleyelim dedik ama imamın abdest suyu gibi.
*
Van münüst desen...
Ecnebi süre sanır.
Halbuki, diplomasi.
*
Ya demokrasi?
Karpuzun göbeği.
*
(Kaya gibiyiz diyen ekonomi bakanımız Zafer Çağlayan, sanayi bakanıyken sanayimiz için şusloganı bulmuştu: 1 artı 1 eşittir 11... O kadar başarılı hesaptı ki, sanayi bakanlığından alınıp, devletbakanlığına getirildi. Devlet bakanıyken, Türkiyeye gelen Kızılderili heyetini karşıladı, biz sizi TomMiksten tanıyoruz, hani nişanlısı var Suzi, yu nov Tom Miks? diye sordu. Kızılderililer mal gibi baktı. Çünkü, mevzu Dakotada geçiyor ama, Tom Miks İtalyan çizgi romanıydı... E görüldü ki, şahane benzetmeler yapıyor, ekonomiyi de benzetsin diye, ekonomi bakanlığına getirildi. E durum kele benzetecek hali yok, kayaya benzetti.)
*
(Yazıya noktayı koyuyordum ki, Güney Koreli işadamlarıyla
buluştu ekonomi bakanımız... Dünya devleri Samsungun Hyundainin siyolarına küreselleşintavsiyesinde bulundu iyi mi! Kartvizitini
dağıttı, takıldığınız bir konu olursa, beni 24 saat arayabilirsiniz dedi.)
*
Mübarek ramazan günü, başta Kızılderililer, Allah Güney Korelilerin yardımcısı olsun gari.
Link:http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/18478791.asp?yazarid=249&gid=61