- Katılım
- 28 Ağustos 2009
- Mesajlar
- 2,169
- Reaksiyon puanı
- 55
- Puanları
- 228

Kapı Yayınları
Roman, müzayededen alınan elyazması bir kitabın hikâyesi olarak başlıyor. Okurlar, bu elyazması kitabın açtığı kapıdan içeri giriyor, bir devre adını veren lalenin izinde İskender Pala'nın yarattığı etkileyici ve büyüleyici bir atmosferin içinde yol alıyor.
İstanbul bu romanda, karmaşası, heyecanı, isyanları, kalabalığı ile lalelere bürünüyor. Öyle ki lale sadece bir çiçek değil, bir yaşayış tarzı, estetik bir tavır, kültürel ve tarihsel bir birikim olarak İstanbul'u, hatta tüm Osmanlı'yı çevreliyor. İstanbul, doğal tüm güzelliklerinin, mimari şaheserlerinin tarihî debdebesi ile beraber lalezarlara, lale yarışlarına, lale şiirlerine bezeniyor; lalelerin şehri, renklerin şehri, yaprakların şehri haline dönüşüyor.
İskender Pala, Katre-i Matem'de usta kalemiyle lalelere bezediği İstanbul'da kavuşup doyulamayan, kavuşulamayıp yakan aşkların elemli ve Osmanlı hallerini de tüm ıstırap ve coşkularıyla anlatıyor. Sevdiğini, aşklarının ilk gecesinde kaybeden Şahin'in macerasını anlatan roman, bu kaybın ardındaki esrarı çözmek için külhanlara, tomruklara, lalezarlara ve hatta Osmanlı sarayına kadar gidiyor. İşte bu yolculuk, okuru hiç ummadığı yerlerde hiç ummadığı maceralarla karşılaştırıyor.
Cinayetlerin gölgesiyle giderek gizemli bir hal alan olaylar Lale Devrine nihayet veren Patrona Halil İsyanının yakıcı siyasal çalkantılarıyla birlikte çözülmeye başlıyor.
Kalemimi hokkaya bandırdığım şu anda –ki Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'yı canından; Sultan III. Ahmet'i de tahtından eden cehennemden nişan Eylül İhtilali'nin üzerinden henüz iki hafta geçti- şahit olduğum olayları yazıp yazmamakta kararsız sayılırım.
Bilemiyorum. Yazmak gerektiğini düşündüğüm şeyler bir bakıma devlete ait sırları ifşa etmek gibi bir ihanetin ağırlığını da vicdanıma yükleyecek. Öte yandan Şark'ın kutsal çiçeği laleye dair yorumlarda bulunacak ve belki şükufeciyan esnafını gücendirmiş de olacağım.
Ama birisi çıkıp yiğit Şehzade Ahmet'i, aşağılık isyancıların yaptıklarını, cennete benzeyen İstanbul'u ve Sadabat'ın laleye kattığı zarafeti anlatmazsa bu dahi tarihe ve şehre haksızlık sayılır.
9 Emre Asi 3/12/2009 10:54
Hakkaten guzel kitapti
2 cilt halinde cikarilsaydi ve daha detayli anlatim olsaydi kusursuz olurdu.
10 Kristalkalp / Yasemin Çağla 2/12/2009 08:53
Gerçekten okunası çok hoş bişr kitap.. Sanırım doymadım! Tekrar okuyacağım...
10 yitik sevdam/Filiz Turan 22/11/2009 22:02
çok etkileyici hoş bir büyüsü var..zevkle okudum..tavsiye ediyorum mutlaka okuyun bence..
9 Gozde Buyuk 21/11/2009 11:24
Bazı yerlerde sıksa da kesinlikle okunması gereken bir çalışma bence
10 **dery@@** 19/11/2009 15:20
Bitmesini istemediğim kitaplardan biriydi..
Ama bitti, ruhumda güzel izler bırakarak çekti gitti...
Kitabın damağımda bıraktığı tad uzun süre gitmeyeccek eminim...
10 Yıldıray COŞKUN 18/11/2009 20:32
lale devrinde dile düşmüş bir deyişmiş,aşk...