- Katılım
- 14 Nisan 2010
- Mesajlar
- 8,797
- Reaksiyon puanı
- 523
- Puanları
- 1,293
- Yaş
- 36
İstanbula kar yağıyor; sonunda! Bütün kış kar bekledim ve sonunda yağdı. Geceyi aydınlattı, şehri kaplayan bu beyaz örtü..
Gecenin bir yarısı, sokaklar bomboş.. Camdan dışarı baktım. Az önce bu yoldan biri geçmiş. Ayak izleri duruyor karın üstünde. Bu saatte tek başına bu yoldan geçmiş olan adam kim olabilir? Ve ben onun bir adam olduğunu nereden biliyorum?
Olsun! Bu ayak izlerinden yola çıkarak kurduğum hayali hikaye benim. Canımın istediğine başrolü verme hakkım var. Bu ayak izlerinin öyküsü şöyle:
Zeynep ve Mustafa birbirlerini çok sevmelerine rağmen, birkaç ay önce kavga edip ayrıldılar. İnatları yüzünden de bir türlü barışmıyorlar. İkisi de çok acı çekiyor ama dönmeyi kendilerine bir türlü yediremiyorlar.
Aradan geçen zaman içinde, Zeynep artık bu ayrılıkla başa çıkamayacağına karar veriyor. Yurtdışında yaşayan kardeşini arıyor ve onunla yaşamak istediğini söylüyor. Zeynep bütün işlemleri yapıp, evini toparlıyor. Arkadaşlarını arayıp kararını bildiriyor. Sevdiklerine gidip vedalaşıyor.
Ortak arkadaşları sayesinde Mustafanın bu durumdan haberi oluyor. İçi çok acıyor ama Zeynepin gitmek istemesine de içerliyor. Onu terk edebiliyor olmasına, bu kadar çabuk vazgeçmesine kırılıyor. Giderse gitsin diyor çevresindekilere.
Zeynep bu gece bütün hazırlıklarını tamamladı ve sabah erkenden havalimanına gidecek. Mustafa, artık son güne geldiğini fark edince, gündüz Zeynepi arıyor ama Zeynep telefonunu açmıyor. Mustafanın sesini duyarsa gidemeyeceğinden korkuyor.
Akşama doğru kar iyice artıyor. Mustafa uçuşun erteleneceğini düşünüp, havalimanını arıyor. Ancak uçakta herhangi bir tehir yok. Mustafa tekrar arıyor ancak Zeynep telefonunu yine açmıyor. Artık saat gece yarısı ve Zeynepin evden çıkmasına saatler kaldı. Mustafa arabaya biniyor ve yola koyuluyor. Sevdiği kadının göz göre göre gitmesine izin veremez. Ana caddelerde sorun yok ama Zeynepin evine yaklaştıkça kar yolları kapatıyor. Bir sokak arasında araba saplanıyor. Mustafa ne kadar uğraşsa da, arabayı oradan çıkaramıyor.
Saat 02.00! Mustafa atkısını boynuna doluyor ve Zeynepe doğru yürümeye başlıyor. Soğuk ve lapa lapa yağan kara aldırış etmeden yürüyen Mustafanın ayak izleri sokakta kısa bir süre duruyor. Yağan kar biraz sonra bütün izlerin üstünü örtüyor.
O sırada bir kadın, camdan bakıyor. Yoldaki izleri görüyor ve bu satırları yazıyor
Candan Ünal

Gecenin bir yarısı, sokaklar bomboş.. Camdan dışarı baktım. Az önce bu yoldan biri geçmiş. Ayak izleri duruyor karın üstünde. Bu saatte tek başına bu yoldan geçmiş olan adam kim olabilir? Ve ben onun bir adam olduğunu nereden biliyorum?
Olsun! Bu ayak izlerinden yola çıkarak kurduğum hayali hikaye benim. Canımın istediğine başrolü verme hakkım var. Bu ayak izlerinin öyküsü şöyle:
Zeynep ve Mustafa birbirlerini çok sevmelerine rağmen, birkaç ay önce kavga edip ayrıldılar. İnatları yüzünden de bir türlü barışmıyorlar. İkisi de çok acı çekiyor ama dönmeyi kendilerine bir türlü yediremiyorlar.
Aradan geçen zaman içinde, Zeynep artık bu ayrılıkla başa çıkamayacağına karar veriyor. Yurtdışında yaşayan kardeşini arıyor ve onunla yaşamak istediğini söylüyor. Zeynep bütün işlemleri yapıp, evini toparlıyor. Arkadaşlarını arayıp kararını bildiriyor. Sevdiklerine gidip vedalaşıyor.
Ortak arkadaşları sayesinde Mustafanın bu durumdan haberi oluyor. İçi çok acıyor ama Zeynepin gitmek istemesine de içerliyor. Onu terk edebiliyor olmasına, bu kadar çabuk vazgeçmesine kırılıyor. Giderse gitsin diyor çevresindekilere.
Zeynep bu gece bütün hazırlıklarını tamamladı ve sabah erkenden havalimanına gidecek. Mustafa, artık son güne geldiğini fark edince, gündüz Zeynepi arıyor ama Zeynep telefonunu açmıyor. Mustafanın sesini duyarsa gidemeyeceğinden korkuyor.
Akşama doğru kar iyice artıyor. Mustafa uçuşun erteleneceğini düşünüp, havalimanını arıyor. Ancak uçakta herhangi bir tehir yok. Mustafa tekrar arıyor ancak Zeynep telefonunu yine açmıyor. Artık saat gece yarısı ve Zeynepin evden çıkmasına saatler kaldı. Mustafa arabaya biniyor ve yola koyuluyor. Sevdiği kadının göz göre göre gitmesine izin veremez. Ana caddelerde sorun yok ama Zeynepin evine yaklaştıkça kar yolları kapatıyor. Bir sokak arasında araba saplanıyor. Mustafa ne kadar uğraşsa da, arabayı oradan çıkaramıyor.
Saat 02.00! Mustafa atkısını boynuna doluyor ve Zeynepe doğru yürümeye başlıyor. Soğuk ve lapa lapa yağan kara aldırış etmeden yürüyen Mustafanın ayak izleri sokakta kısa bir süre duruyor. Yağan kar biraz sonra bütün izlerin üstünü örtüyor.
O sırada bir kadın, camdan bakıyor. Yoldaki izleri görüyor ve bu satırları yazıyor
Candan Ünal