- Katılım
- 14 Nisan 2010
- Mesajlar
- 8,797
- Reaksiyon puanı
- 523
- Puanları
- 1,293
- Yaş
- 36
Sana gelen bütün yollar böyle uzun mu? Neden bitip tükenmiyor hasret? Korkuyorum saymaya kilometreleri, kaldırsak şu şehirleri aramızdan.
Canım efendim, bu özlem ne zaman diner? Kelimelerim yetmiyor yokluğunu anlatmaya. Hangi tasvir yetecek, seni sevdam gibi tanımlamaya?
Bildiğim her yolu denedim, hangi cadde varsa sana uzanabilecek, hepsine gittim. Çetin ve dik bir dağa tırmanır gibi, sert ve buz tutmuş kayalıklara tırmanırken her adımda kayıp düşmek gibi, sana ulaşmadan eridi nefesim.
Kış geldi, şimdi sen kim bilir ne kadar üşüyorsundur? Nazeninsindir; üşütür hasta olursun yakında. Çorbanı kim yapar? Üstünü kim örter? Sana kim bakar?
Uzakta kaldın, elim, kolum uzanmıyor. Aklım sende kalıyor geceleri, yüreğim gibi Beceremedin şu işi yahu; yamacımda oturamadın. Ağır mı geldi? Erkekliğine mi, özgürlüğüne mi dokundu? Şimdi daha mı mutlusun?
Aklının göçü bitmemişti ki; bedenini niye bunca uzağa götürdün? Akıllı adam işi mi yaptığın? Sen sevdayı herkesten çok tanırdın; hasretle harmanladın, şimdi daha mı iyi anladın?
Gözlerinde buzullar oturur senin, koyu toprak rengi gözlerinde; herhalde o yüzden bu kadar soğuksun bazen cümlelerinde
Elim, gözüm, burnum sızlar geceleri, sen aklıma düştüğünde Elim, dilim, sözüm, gönlüm kanar, her adını söylediğimde
Ah gönlümün yarısı sevdiceğim, kaldırsak şu yolları aramızdan; belki sen de beni böyle severdin!
Sen bir şehirsin, sınırlarını kendin çizdiğin. Neden uzaklara gittin ki; yakında olsan da ancak bu kadar sevilirdin!
Candan Ünal

Canım efendim, bu özlem ne zaman diner? Kelimelerim yetmiyor yokluğunu anlatmaya. Hangi tasvir yetecek, seni sevdam gibi tanımlamaya?
Bildiğim her yolu denedim, hangi cadde varsa sana uzanabilecek, hepsine gittim. Çetin ve dik bir dağa tırmanır gibi, sert ve buz tutmuş kayalıklara tırmanırken her adımda kayıp düşmek gibi, sana ulaşmadan eridi nefesim.
Kış geldi, şimdi sen kim bilir ne kadar üşüyorsundur? Nazeninsindir; üşütür hasta olursun yakında. Çorbanı kim yapar? Üstünü kim örter? Sana kim bakar?
Uzakta kaldın, elim, kolum uzanmıyor. Aklım sende kalıyor geceleri, yüreğim gibi Beceremedin şu işi yahu; yamacımda oturamadın. Ağır mı geldi? Erkekliğine mi, özgürlüğüne mi dokundu? Şimdi daha mı mutlusun?
Aklının göçü bitmemişti ki; bedenini niye bunca uzağa götürdün? Akıllı adam işi mi yaptığın? Sen sevdayı herkesten çok tanırdın; hasretle harmanladın, şimdi daha mı iyi anladın?
Gözlerinde buzullar oturur senin, koyu toprak rengi gözlerinde; herhalde o yüzden bu kadar soğuksun bazen cümlelerinde
Elim, gözüm, burnum sızlar geceleri, sen aklıma düştüğünde Elim, dilim, sözüm, gönlüm kanar, her adını söylediğimde
Ah gönlümün yarısı sevdiceğim, kaldırsak şu yolları aramızdan; belki sen de beni böyle severdin!
Sen bir şehirsin, sınırlarını kendin çizdiğin. Neden uzaklara gittin ki; yakında olsan da ancak bu kadar sevilirdin!
Candan Ünal