Kaçınılmaz!.. Kavga çıkacak..
Siyasi yorumlara baktım, Meclisteki oturumun tarihi olduğu konusunda mutabakat var..
Tatmin edici, doyurucu, ufuk açıcı olduğu konusunda yok..
AKPye yakın duranlar sadece Başbakanı beğenmişler, bir parça da Türkü..
Hiç de öyle değildi..
Başbakanın uzun konuşmasında tek önemli cümle statüko devam edemezdi..
Anahtar bu cümleyse gerisi soru işareti olarak kalamaz..
Ben o soru işaretlerinin neler olduğunu merak ediyorum..
Statüko devam edemezse ne yapılacak?
Açılımın içi yani!..
* * *
Görüşme karşılıklı gol atma havasında geçti.. Sen bunu yaptın, bunu söyledin gibi.. İçişleri Bakanının şunları yaptık, şunları yapacağız şeklindeki açıklaması da gümbürtüye gitti..
Ne DTP çok güzel hareketler bunlar diye alkışladı..
Ne MHP ne de CHP çok çirkin işler diye itiraz etti..
Belki de olması gerekenler diye baktılar..
Kürtçe özel televizyon, 18 yaşın altındakilerin çocuk mahkemesinde yargılanması, cezaevindekilerin yakınlarıyla Kürtçe görüşebilmeleri, yol kontrollerinin azaltılması, yaylaya çıkış yasağının kalkması, üniversitelerde Kürtçe bölüm kurulması gibi..
* * *
Zaten bunları yapmak için Mecliste genel görüşme yapmaya gerek yok..
Yapılanlar ve kısa vadede yapılacak olanlar gürültü çıkarmayacaktır..
İş orta ve uzun vadeye gelince..
Zurnanın zırt dediği yer orasıdır..
Niye mi?
Yerleşim birimlerine eski isimlerin verilmesine imkân tanınacakmış..
Kürtçe adlara dönülecek..
Rumca ve Ermenice isimlere de geri dönülecek mi acaba!
Tunceliye Dersim demekle iş bitmiyor..
Bu mesele gündeme gelince özellikle MHP çok ciddi direnç gösterecektir..
* * *
Şimdiden söyleyeyim.. Partilere Kürtçe propaganda yapma imkânı da kavga çıkaracak..
Kürtçe propaganda yaparak seçilen, Meclise gelince de Genel Kurulda Kürtçe konuşmaya devam edecek mi?
Meclis buna izin verecek mi?
Muamma!..
Sorsanız cevabını alamazsınız!
* * *
Meclisi izlerken şunu gördüm.. Bu mesele genel geçer sözlerle ele alınacak mesele değil..
Somut tartışmaların olması şart..
Önce Kürt meselesi sonra PKK..
Şu konuda CHP liderine katılıyorum..Bizim konuşmamız, tartışmamız, çözüm üretmemiz gereken Kürt meselesidir..
PKKya silah bıraktırılması, dağdan indirilmesi bir sonraki aşamadır..
İkisi bir arada yapılınca sapla saman karışıyor..
Atılması gereken adımlar da PKK istedi de yapılıyormuş gibi algılanıyor..
Yanlış yapılıyor..
* * *
Biliyorum PKKnın silah bırakması çok önemli.. Hayati.. Ama onun yöntemi farklı..
İkisi birbirine karıştırılmasın diyorum..
Başınıza gelebilir!
Evde çalışıyorum.. Eşim Taksim tarafından geldi.. Her zaman 20 lira yazan yer 35 lira yazmış..
Neyse demiş, 50 lira vermiş.. Taksici almış, birkaç saniye sonra abla beş lira verdin diye gıcır gıcır beş lirayı uzatmış..
Bir ellilik daha vermiş.. Cüzdanımda zaten iki ellilik vardı diyor..
Uyanmış meseleye!
Plakası mı?
34 TFN 12..
Açılım işine Meclisten başlasak..
Hep şu laf ediliyor.. Muhalefet artık değişmeli.. Doğrudur ama iktidar da artık değişmeli..
Aslında Meclisin yapısı da, işleyişi de değişmeli..
Parlamenter sisteme uygun hale getirilmeli..
Kısaca, milletvekilleri özgürleşmeli..
Bu yapılmadan büyük meselelerin çözüleceğini zannetmiyorum..
* * *
Demokratikleşme sözünü ağzından düşürmeyen AKP işe buradan başlasa açılım üstüne açılım yaparız..
Nasıl mı olacak?
Basit..
İki yasada değişiklik yapılacak, milletvekillerini artık biz seçeceğiz..
Liderler değil..
* * *
Vekiller yaptıklarının hesabını seçmenlerine verdikleri gün iş bitti..
Grup toplantıları liderin konuşma günü olmaktan çıkar.. Genel Kurul el kaldırma yeri olmanın ötesine geçer..
Liderler demokrasisinden seçmenler demokrasisine geçeriz ki..
Asıl o zaman memlekete demokrasi gelir..
* * *
Bütün sorunları yatır masaya.. Tüm vekiller katılsın günlerce, haftalarca, aylarca tartış..
Meclisin kararı olarak toplumun önüne koy..
Güzel olmaz mı?
Türkiyeye yakışmaz mı?
Siyasi yorumlara baktım, Meclisteki oturumun tarihi olduğu konusunda mutabakat var..
Tatmin edici, doyurucu, ufuk açıcı olduğu konusunda yok..
AKPye yakın duranlar sadece Başbakanı beğenmişler, bir parça da Türkü..
Hiç de öyle değildi..
Başbakanın uzun konuşmasında tek önemli cümle statüko devam edemezdi..
Anahtar bu cümleyse gerisi soru işareti olarak kalamaz..
Ben o soru işaretlerinin neler olduğunu merak ediyorum..
Statüko devam edemezse ne yapılacak?
Açılımın içi yani!..
* * *
Görüşme karşılıklı gol atma havasında geçti.. Sen bunu yaptın, bunu söyledin gibi.. İçişleri Bakanının şunları yaptık, şunları yapacağız şeklindeki açıklaması da gümbürtüye gitti..
Ne DTP çok güzel hareketler bunlar diye alkışladı..
Ne MHP ne de CHP çok çirkin işler diye itiraz etti..
Belki de olması gerekenler diye baktılar..
Kürtçe özel televizyon, 18 yaşın altındakilerin çocuk mahkemesinde yargılanması, cezaevindekilerin yakınlarıyla Kürtçe görüşebilmeleri, yol kontrollerinin azaltılması, yaylaya çıkış yasağının kalkması, üniversitelerde Kürtçe bölüm kurulması gibi..
* * *
Zaten bunları yapmak için Mecliste genel görüşme yapmaya gerek yok..
Yapılanlar ve kısa vadede yapılacak olanlar gürültü çıkarmayacaktır..
İş orta ve uzun vadeye gelince..
Zurnanın zırt dediği yer orasıdır..
Niye mi?
Yerleşim birimlerine eski isimlerin verilmesine imkân tanınacakmış..
Kürtçe adlara dönülecek..
Rumca ve Ermenice isimlere de geri dönülecek mi acaba!
Tunceliye Dersim demekle iş bitmiyor..
Bu mesele gündeme gelince özellikle MHP çok ciddi direnç gösterecektir..
* * *
Şimdiden söyleyeyim.. Partilere Kürtçe propaganda yapma imkânı da kavga çıkaracak..
Kürtçe propaganda yaparak seçilen, Meclise gelince de Genel Kurulda Kürtçe konuşmaya devam edecek mi?
Meclis buna izin verecek mi?
Muamma!..
Sorsanız cevabını alamazsınız!
* * *
Meclisi izlerken şunu gördüm.. Bu mesele genel geçer sözlerle ele alınacak mesele değil..
Somut tartışmaların olması şart..
Önce Kürt meselesi sonra PKK..
Şu konuda CHP liderine katılıyorum..Bizim konuşmamız, tartışmamız, çözüm üretmemiz gereken Kürt meselesidir..
PKKya silah bıraktırılması, dağdan indirilmesi bir sonraki aşamadır..
İkisi bir arada yapılınca sapla saman karışıyor..
Atılması gereken adımlar da PKK istedi de yapılıyormuş gibi algılanıyor..
Yanlış yapılıyor..
* * *
Biliyorum PKKnın silah bırakması çok önemli.. Hayati.. Ama onun yöntemi farklı..
İkisi birbirine karıştırılmasın diyorum..
Başınıza gelebilir!
Evde çalışıyorum.. Eşim Taksim tarafından geldi.. Her zaman 20 lira yazan yer 35 lira yazmış..
Neyse demiş, 50 lira vermiş.. Taksici almış, birkaç saniye sonra abla beş lira verdin diye gıcır gıcır beş lirayı uzatmış..
Bir ellilik daha vermiş.. Cüzdanımda zaten iki ellilik vardı diyor..
Uyanmış meseleye!
Plakası mı?
34 TFN 12..
Açılım işine Meclisten başlasak..
Hep şu laf ediliyor.. Muhalefet artık değişmeli.. Doğrudur ama iktidar da artık değişmeli..
Aslında Meclisin yapısı da, işleyişi de değişmeli..
Parlamenter sisteme uygun hale getirilmeli..
Kısaca, milletvekilleri özgürleşmeli..
Bu yapılmadan büyük meselelerin çözüleceğini zannetmiyorum..
* * *
Demokratikleşme sözünü ağzından düşürmeyen AKP işe buradan başlasa açılım üstüne açılım yaparız..
Nasıl mı olacak?
Basit..
İki yasada değişiklik yapılacak, milletvekillerini artık biz seçeceğiz..
Liderler değil..
* * *
Vekiller yaptıklarının hesabını seçmenlerine verdikleri gün iş bitti..
Grup toplantıları liderin konuşma günü olmaktan çıkar.. Genel Kurul el kaldırma yeri olmanın ötesine geçer..
Liderler demokrasisinden seçmenler demokrasisine geçeriz ki..
Asıl o zaman memlekete demokrasi gelir..
* * *
Bütün sorunları yatır masaya.. Tüm vekiller katılsın günlerce, haftalarca, aylarca tartış..
Meclisin kararı olarak toplumun önüne koy..
Güzel olmaz mı?
Türkiyeye yakışmaz mı?