Justinianus I kimdir?

Bu konuyu okuyanlar

404 Error

Dekan
Katılım
22 Şubat 2019
Mesajlar
6,368
Reaksiyon puanı
12,510
Puanları
113
Yaş
23
Vikipedi'den alıntıdır.
I. Justinianus, tam ve özgün adıyla Flavius Petrus Sabbatius Iustinianus (Grekçe: Φλάβιος Πέτρος Σαββάτιος Ἰουστινιανός) ya da Türkçe kaynaklarda geçen adıyla Jüstinyen (d. yak. 482 - ö. 14 Kasım 565), 527-565 yılları arasında Doğu Roma İmparatorluğu'nun imparatoru. Bazı tarih yazarları tarafından kendisine "büyük" unvanı yakıştırılmaktadır. Saltanatı döneminde imparatorluğun eski büyüklüğünü tekrar geri getirmeye ve tarihsel Roma İmparatorluğu'nun elden çıkmış olan Batı kısımlarını kendi topraklarına katmak için büyük gayretler sarf etmiştir.

Klasik antik çağlar sonlarının en önemli kişilerinin başında gelmektedir ve zamanı Bizans imparatorluğunun en parlak dönemlerinden biri olmuştur. Latinceyi anadili olarak konuşan son Doğu Roma İmparatoru olmuştur.[2] Justinianus'un saltanat yılları Roma İmparatorluğu'nun doğuda Bizans olarak devam eden yıllarında çok önemli bir çağ olarak kabul edilmektedir. İmparatorluk yönetiminin etkileri ve kendi yaşadığı zaman ve içinde yaşadığı ülkenin sınırlarını büyük bir ölçüde aşmıştır. Justinianus'un saltanatı dönemindeki gelişmelerin temel taşı "Antik Roma İmparatorluğu'nun restorasyonu" (renovatio imperii) tutkunluğu idi; ancak bunu kısmen başarmıştır.[3]

Justinianus'un bu "imparatorluk restorasyon" (renovatio imperii) tutkunluğu dolayısıyla Justinianus'u modern tarihçiler "son Roma imparatoru" olarak anmaktadır.[4] Justinianus'un bu tutkunluğu yaptığı savaşlarla eski Batı Roma İmparatorluğu yönetimi altında bulunmuş olan batıdaki arazilerin çoğunu kendi imparatorluğu sınırları içine alması ile gerçekleşmiştir. Generali olan Belisarius (Vandallar Savaşı) ile kuzey Afrika; General Belisarius ve General Narses'in Gotlar Savaşı (535-554) ile Dalmaçya, İtalya ve vali Liberius'un İber Savaşı ve Hispania Fethi ile güney İber yarımadası bölgelerini almaları ve Fas Savaşı ile Kuzey Afrika’ya eline alması bu tutkunluk gerçekleşmiştir. Bu askeri kampanyalar Doğu Roma İmparatorluğu'nun batı Akdeniz bölgesinde kontrolünü sağlamıştır. Yine aynı fetihler Doğu Roma İmparatorluğu mali vergilerin yıllık hasılatını 1 milyon solidus altını artırmıştır.[5]

Justinianus'un hâlâ Batı Avrupa’da ve diğer ülkelerde en etkili kalan katkısı; bugün modern devletlerde özel hukukun temeli olan Roma Hukuku, Justinianus'un emirleri ile o zaman Doğu Roma ülkesinde yürürlükte olan ama çok değişik dönemlerde ortaya koyulmuş kaideler ve kanunlara dayanan özel hukukun, tüm imparatorluk alanında tek düzen olarak bütün eski saf haliyle uygulanmasını sağlamak amacıyla yapılan çalışmalar olmuştur. I. Justinianus'un emri ile başlayan kanunlaştırma hareketi olan bu çalışmalar sonucu o zamana kadar uygulanan özel Roma Hukuku Corpus Iuris Civilis adı verilen bir kanunlar külliyatı içinde toplanmıştır. Bu çalışma genellikle "Questor" (Sayıştay benzeri Roma merkezi devlet dairesi reisi olarak görevli Romalı devlet memuru) olan Tribonianus'un çabaları ile mümkün olmuştur.[6][7]

Justinianus döneminde Doğu Roma İmparatorluk arazilerinde birçok önemli mimari yapı yapılmıştır. Hiç şüphesiz bunlardan en önemlisi birçok yüzyıl Konstantinopolis'e gelen herkesin güzelliğine ve yüksek ve geniş kubbesinin haşmetli eşsizliğine hayran kaldığı Doğu Ortodoks Hristiyan mezhebinin merkez kilisesi olarak yapılan Ayasofya olmuştur.

Justinianus döneminde imparatorluğun başına büyük felaketler de gelmiştir. 532'de iki at yarışı için taraf tutucu grup olarak görünen ama gerçekte iki siyasi parti olan "Maviler" ve "Yeşiller"'in Konstantinopolis'te Hipodrom'da İmparatora ve devlete karşı birleşip "Nika!, Nika!" diye bağırıp alkış tutmalarından adlandırılan Nika ayaklanması sırasında isyancı halk güruhu şehri yakıp yıkmış, Doğu Roma devletini kökünden sarsmıştır ama sonunda isyan gayet kanlı bir şekilde bastırılmıştır. Justinianus'un İtalya'yı tekrar Doğu İmparatorluğu'na katma amacı ile başlattığı ve bu süreçte Ostrogot Krallığıni yıkılması ve Ostrogotların İtalya'dan atılmalarına neden olan Gotik Savaşı İtalya'nın yıkılıp yakılmasına neden olmuştur. Daha sonra 540'li yılların başlarında ülkede başlayan ve Justinianus Veba Salgını adı verilen büyük "veba salgını" ortaya çıkmıştır. Bu veba salgını başkent Konstantinopolis'in ve ülkenin tüm nüfusunu kırıp geçirmiştir. Bu salgından dolayı büyük nüfus kaybeden Doğu Roma İmparatorluğu ekonomisi ve sosyal hayatı büyük bir gerileme içine girmiştir; bu gerileme ülkenin arazi kaybetmesine de neden olmuş ve gerileme ancak 9. yüzyıl başlarında durdurabilmiştir.

Prokopius Justinianus'un saltanat yıllarında yaşamış bir kronikçi-tarihçi olarak bu dönem için birincil kaynaktır. Aynı dönemde yaşamış ve klasik Süryanice kronik-tarih yazmış olan Efesli İoannes'in tarih eseri günümüze kadar gelmemiştir ama yazma nüshaları kaybolmadan önce daha sonraki kronikçi-tarihçiler için birçok ek ayrıntı sağladığı için Justinianus dönemi için önemli bir kaynak olmuştur. Hem Propocius hem de Efesli İoannes, Justinianus ve karısı imparatoriçesi Theodora hakkında gittikçe acı tenkitçi olmuşlardır. Prokopius hazırlamış olduğu ve Justinianus'un başarılarını göklere çıkarttığı "Savaşlar" ile Justinianus'a övgüler için yazdığı özel methiye eseri yanında ona gayet düşman ve alaycı görüşle (sonradan "Gizli Tarih" olarak anılan) Anekdota adlı eseri de yazmış ve bu eser ölümünden yüzyıllar sonra Vatikan kütüphanesinde bulunmuş ve Lyon'da Niccolò Alamanni tarafından 1623 yılında basılmıştır. Bu eserde Justinianus gaddar, kendini beğenmiş ve becerisiz bir yönetici olarak gösterilmiştir. Justinianus dönemi için diğer birincil tarih kaynakları Agathias'ın Tarihi, Menander Protektor Tarihi, İoannis Malalas'ın Tarihi, Paschal'in Vakainame'si , Marcellinus Comes'in Vakainame'si ve "Tunnunalı Victor Kronikleri"dir

Justinianus, Doğu Ortodoks Hristiyan Kilisesi tarafından bir "aziz" olarak kabul edilmektedir ve "aziz yortu günü" ölüm günü olan 14 Kasım'dır.

Hayatı[değiştir | kaynağı değiştir]​

Justinianus 482 yılında Makedonya'da Tauresium adlı bir köyde dünyaya gelmiştir.[8][9] Ailesi köylü olup babasının ismi Sabbatius ve annesinin isminin Vigilante oldugu bilinmektedir. Ailesi içinde o tarihten 100 yıl kadar sonra kaybolan Trakyaca dili konuşulduğu iddia edilmiştir. Ama aynı zamanda bu aile içinde Latince de konuşulduğu ve Trakyalı-Romalı veya İliryalı-Romalı asıllı olduğu kabul edilmektedir. Justinianus hazırladığı kanunlarda birkaç kere anadilinin Latince olduğunu belirtmiştir. Böyle olunca anadili Latince olan son Doğu Roma İmparatorluğu imparatoru olmaktadır.[10][11] İmparator olmadan önceki ismi Flavius'du. Iustinianus olarak bilinen adi (yani Cognomeni) sonradan almıştır. Bu ad dayısı olan imparator Justinus tarafından evlat olarak kabul edildiğini göstermektedir.[12] Saltanatı sırasında günümüzde güney-doğu Sırbistan'da bulunan doğduğu köyün yerine "Justiniana Prima" adlı bir şehir kurdurmuştur.[13][14][15] Annesi Vigilante sonradan imparator olan Justin'ın kız kardeşi idi. Justinianus imparator olmadan önce imparatorun özel muhafız birliği (Excubitores) mensubu idi.

Justinus yeğenini Konstantinopolis'e yanına getirtmişti. Onun iyi bir eğitim almasına özen göstermişti. Bu nedenle Justinianus hukuk, ilahiyat ve Roma tarihi konularında çok iyi eğitim almıştı. Justinianus eğitimden sonra bir süre için imparatorluk özel muhafız birliğinde görev yapmıştır. Ama gençliğinde yaptığı işler detaylı olarak bilinememektedir.

Justinianus'un saltanat yıllarında yaşamış olan kronik tarihçi "İohannes Malalas" yazdığı tarihinde onu görünüşü kısa boylu, beyaz tenli, kıvırcık saçlı, yuvarlak yüzlü ve yakışıklı olarak tasvir etmiştir. Diğer bir kronikçi-tarihçi Prokopius Justinianus'un görünüşünün Roma İmparatorluğu yapıp tiran olarak bilinen Domitian'a benzediğini yazmıştır. Ama bu benzetmenin Justinianus'u küçük düşürmek için bir iftira olması çok muhtemeldir.[16]

İmparator I. Anastasius 518'de öldüğü zaman, Justin Doğu Roma İmparatoru olmuştu ve bunda yeğeni Justinianus'un çok emeği geçmişti. Justin'ın saltanatı döneminde Justinianus dayısının en yakın sırdaşı olmuştu. Justinianus devlet idaresinde büyük bir yetenek göstermiştir (elimizde kesin belgeler bulunmamakla beraber Justin onu 1 Nisan 527'de ortak imparator yaptığı zaman Justinianus bir sanal imparatorluk taht naibi gibi görev yapmakta idi).[17] Justin yaşlandıkça ve saltanatının son yıllarını yaşamakta iken bunaklaşmaya başlamıştı ve Justinianus imparatorluğun gerçek "de facto" hükümdarı olmuştu. 521'de Justinianus "Roma Konsülü" görevine getirildi; ve sonra da doğudaki imparatorluk ordularının başkomutanı olarak görevlendirildi. Bu ordu başkomutanlığı görevi istemedi; çünkü Justinianus'un herhangi bir askerlik tecrübesi bulunmamaktaydı. Justinianus 1 Ağustos 527'de öldüğü zaman o vakte kadar ortak imparator olan Justinianus tek egemen imparator olarak kaldı.

İmparatorluk dönemi[değiştir | kaynağı değiştir]​


I. Justinianus döneminde Doğu Roma İmparatorluğu'nun genişlemesi. 527'deki araziler kırmızı renkli ve 565'e kadar imparatorluğa eklenen araziler turuncu renkli

I. Justinianus saraylı idarecilerle. San Vitale Bazilikası, Ravenna'da bulunan mozaik
Justinyen, memleketi imar etmek ve eski Roma İmparatorluğunu canlandırmak isteğindeydi. Bu amaç için çok çabaladı. Hükümdar olarak Justinianus görevinde gayet yüksek enerji sarf etmesi ile tanınmıştı. "Hiçbir zaman uyumaz İmparator" cümlesi onun çalışma alışkanlığını ve stilini nitelendirmekteydi. Yüksek unvan ve rütbesine rağmen Prokopius tarafından Justinianus her zaman yaklaşılabilir ve dostane tavırlarla konuşulabilir karakterli kişi olarak tavsif edilmiştir.[18]

525'te o zaman metresi olan aşağı sınıftan bir bar sahibinin kızı olan ve bir bar kadını olarak kabul edilen Theodora ile evlendi. O zamana kadar yürürlükte olan Roma kanunlarına göre senatör sınıfından olan birinin böyle alçak sınıftan olan bir kadınla evlenmesi, yani sosyal sınıflar arası evlilik, yasaklanmıştı. Justinianus'un bu evliği yapmasına dayısının karısı itiraz etmekte idi. Fakat o ölünce dayısı olan İmparator I. Justinus yeni bir kanun çıkartarak sosyal sınıflar arasında yapılacak evlenmelerin hukuksal olduğunu kabul etti. Böylece Justinianus ile Theodora'nın resmen evlenebilmesi mümkün oldu. Evlenme ayin törenleri eski Ayasofya Kilisesi'nde Patrik tarafından yapıldı.[19][20]

Karısı Theodora ile birlikte ülkeye düzen ve birlik getirdi.

532 yılında çıkan Nika ayaklanmasını bastırdı.

Adam seçmek ve görevlendirmek konusunda çok ustaydı. Narses ve Belisarius gibi yetenekli komutanları orduların başına geçirdi. Belisarius Balkanları ve İtalya'yı, Narses Kuzey Afrika'yı fethetmek suretiyle imparatorluğun sınırlarına dahil etti.

Justinianus imparatorluğun her tarafını kiliseler, kaleler ve hastanelerle donattı. Bunlar arasında en muhteşem eser Ayasofya kilisesidir.

Justinyen ayrıca eski Roma kanunlarını 12 ciltlik bir kitap halinde toplatmıştır. Bunun ardından imparatorluk özel hukuk kanununu hazırlattı.

İmparatorluğu döneminde en önemli restorasyon çalışmalarından biri de II. Theodosius döneminde yapılan Ayasofya 'nın 532 yılında yıkılışından sonra tekrar yapılmaya başlanmasıdır. 532 yılında yapımına başlanan Ayasofya 5 sene gibi kısa bir sürede bitirilerek şu an bile unvanını koruyan 'Dünya'nın en hızlı inşa edilen katedrali' unvanına sahip olmuştur.[21]

Justinyen tüm bu iyileştirmeleri yaparken halktan ağır vergiler aldı. 565 yılında öldüğü zaman gücünün doruğunda bir imparatorluk, ancak aç bir ülke bırakmıştı.
 

Su tankı

Doçent
Katılım
31 Temmuz 2020
Mesajlar
822
Reaksiyon puanı
641
Puanları
93

404 Error

Dekan
Katılım
22 Şubat 2019
Mesajlar
6,368
Reaksiyon puanı
12,510
Puanları
113
Yaş
23
Beceriksizin biri. .d
Birileri idam ya da çok kötü bir şekilde ölmek istiyor herhalde.Ve de bu söylediklerin bana hakarettir.Bir Roma İmparatoruna nasıl hakaret etmeye cesaret edebilirsin?
İstersen Caligula - Vikipedi yı çağıralım.Kendisi insanların, yavaşça ve acı çekerek ölmelerini seyredir zevkle ama hiç sıkılmaz.

Tabi ki şakasına diyorum ve kızgın emojisi de şaka.Ciddiye almayın.
 
Son düzenleme:

wpa_supplicant

Müdavim
Katılım
4 Ekim 2020
Mesajlar
3,392
Reaksiyon puanı
6,544
Puanları
113
insanların yavaşça ölmesini seviyor, bunu 50 kere dedin, başka sevdiği bir şey yok mu
 

404 Error

Dekan
Katılım
22 Şubat 2019
Mesajlar
6,368
Reaksiyon puanı
12,510
Puanları
113
Yaş
23
insanların yavaşça ölmesini seviyor, bunu 50 kere dedin, başka sevdiği bir şey yok mu
Hayır yok.Kendisi tam bir deli ve ruh sağlığı bozuk olan birisidir.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Neyse konu saçma yerlere gidiyor.En iyisi bırakalım.
 

Craigdiizzeer

Doçent
Katılım
19 Ağustos 2020
Mesajlar
666
Reaksiyon puanı
959
Puanları
93
Yaş
25
Vikipedi'den alıntıdır.
I. Justinianus, tam ve özgün adıyla Flavius Petrus Sabbatius Iustinianus (Grekçe: Φλάβιος Πέτρος Σαββάτιος Ἰουστινιανός) ya da Türkçe kaynaklarda geçen adıyla Jüstinyen (d. yak. 482 - ö. 14 Kasım 565), 527-565 yılları arasında Doğu Roma İmparatorluğu'nun imparatoru. Bazı tarih yazarları tarafından kendisine "büyük" unvanı yakıştırılmaktadır. Saltanatı döneminde imparatorluğun eski büyüklüğünü tekrar geri getirmeye ve tarihsel Roma İmparatorluğu'nun elden çıkmış olan Batı kısımlarını kendi topraklarına katmak için büyük gayretler sarf etmiştir.

Klasik antik çağlar sonlarının en önemli kişilerinin başında gelmektedir ve zamanı Bizans imparatorluğunun en parlak dönemlerinden biri olmuştur. Latinceyi anadili olarak konuşan son Doğu Roma İmparatoru olmuştur.[2] Justinianus'un saltanat yılları Roma İmparatorluğu'nun doğuda Bizans olarak devam eden yıllarında çok önemli bir çağ olarak kabul edilmektedir. İmparatorluk yönetiminin etkileri ve kendi yaşadığı zaman ve içinde yaşadığı ülkenin sınırlarını büyük bir ölçüde aşmıştır. Justinianus'un saltanatı dönemindeki gelişmelerin temel taşı "Antik Roma İmparatorluğu'nun restorasyonu" (renovatio imperii) tutkunluğu idi; ancak bunu kısmen başarmıştır.[3]

Justinianus'un bu "imparatorluk restorasyon" (renovatio imperii) tutkunluğu dolayısıyla Justinianus'u modern tarihçiler "son Roma imparatoru" olarak anmaktadır.[4] Justinianus'un bu tutkunluğu yaptığı savaşlarla eski Batı Roma İmparatorluğu yönetimi altında bulunmuş olan batıdaki arazilerin çoğunu kendi imparatorluğu sınırları içine alması ile gerçekleşmiştir. Generali olan Belisarius (Vandallar Savaşı) ile kuzey Afrika; General Belisarius ve General Narses'in Gotlar Savaşı (535-554) ile Dalmaçya, İtalya ve vali Liberius'un İber Savaşı ve Hispania Fethi ile güney İber yarımadası bölgelerini almaları ve Fas Savaşı ile Kuzey Afrika’ya eline alması bu tutkunluk gerçekleşmiştir. Bu askeri kampanyalar Doğu Roma İmparatorluğu'nun batı Akdeniz bölgesinde kontrolünü sağlamıştır. Yine aynı fetihler Doğu Roma İmparatorluğu mali vergilerin yıllık hasılatını 1 milyon solidus altını artırmıştır.[5]

Justinianus'un hâlâ Batı Avrupa’da ve diğer ülkelerde en etkili kalan katkısı; bugün modern devletlerde özel hukukun temeli olan Roma Hukuku, Justinianus'un emirleri ile o zaman Doğu Roma ülkesinde yürürlükte olan ama çok değişik dönemlerde ortaya koyulmuş kaideler ve kanunlara dayanan özel hukukun, tüm imparatorluk alanında tek düzen olarak bütün eski saf haliyle uygulanmasını sağlamak amacıyla yapılan çalışmalar olmuştur. I. Justinianus'un emri ile başlayan kanunlaştırma hareketi olan bu çalışmalar sonucu o zamana kadar uygulanan özel Roma Hukuku Corpus Iuris Civilis adı verilen bir kanunlar külliyatı içinde toplanmıştır. Bu çalışma genellikle "Questor" (Sayıştay benzeri Roma merkezi devlet dairesi reisi olarak görevli Romalı devlet memuru) olan Tribonianus'un çabaları ile mümkün olmuştur.[6][7]

Justinianus döneminde Doğu Roma İmparatorluk arazilerinde birçok önemli mimari yapı yapılmıştır. Hiç şüphesiz bunlardan en önemlisi birçok yüzyıl Konstantinopolis'e gelen herkesin güzelliğine ve yüksek ve geniş kubbesinin haşmetli eşsizliğine hayran kaldığı Doğu Ortodoks Hristiyan mezhebinin merkez kilisesi olarak yapılan Ayasofya olmuştur.

Justinianus döneminde imparatorluğun başına büyük felaketler de gelmiştir. 532'de iki at yarışı için taraf tutucu grup olarak görünen ama gerçekte iki siyasi parti olan "Maviler" ve "Yeşiller"'in Konstantinopolis'te Hipodrom'da İmparatora ve devlete karşı birleşip "Nika!, Nika!" diye bağırıp alkış tutmalarından adlandırılan Nika ayaklanması sırasında isyancı halk güruhu şehri yakıp yıkmış, Doğu Roma devletini kökünden sarsmıştır ama sonunda isyan gayet kanlı bir şekilde bastırılmıştır. Justinianus'un İtalya'yı tekrar Doğu İmparatorluğu'na katma amacı ile başlattığı ve bu süreçte Ostrogot Krallığıni yıkılması ve Ostrogotların İtalya'dan atılmalarına neden olan Gotik Savaşı İtalya'nın yıkılıp yakılmasına neden olmuştur. Daha sonra 540'li yılların başlarında ülkede başlayan ve Justinianus Veba Salgını adı verilen büyük "veba salgını" ortaya çıkmıştır. Bu veba salgını başkent Konstantinopolis'in ve ülkenin tüm nüfusunu kırıp geçirmiştir. Bu salgından dolayı büyük nüfus kaybeden Doğu Roma İmparatorluğu ekonomisi ve sosyal hayatı büyük bir gerileme içine girmiştir; bu gerileme ülkenin arazi kaybetmesine de neden olmuş ve gerileme ancak 9. yüzyıl başlarında durdurabilmiştir.

Prokopius Justinianus'un saltanat yıllarında yaşamış bir kronikçi-tarihçi olarak bu dönem için birincil kaynaktır. Aynı dönemde yaşamış ve klasik Süryanice kronik-tarih yazmış olan Efesli İoannes'in tarih eseri günümüze kadar gelmemiştir ama yazma nüshaları kaybolmadan önce daha sonraki kronikçi-tarihçiler için birçok ek ayrıntı sağladığı için Justinianus dönemi için önemli bir kaynak olmuştur. Hem Propocius hem de Efesli İoannes, Justinianus ve karısı imparatoriçesi Theodora hakkında gittikçe acı tenkitçi olmuşlardır. Prokopius hazırlamış olduğu ve Justinianus'un başarılarını göklere çıkarttığı "Savaşlar" ile Justinianus'a övgüler için yazdığı özel methiye eseri yanında ona gayet düşman ve alaycı görüşle (sonradan "Gizli Tarih" olarak anılan) Anekdota adlı eseri de yazmış ve bu eser ölümünden yüzyıllar sonra Vatikan kütüphanesinde bulunmuş ve Lyon'da Niccolò Alamanni tarafından 1623 yılında basılmıştır. Bu eserde Justinianus gaddar, kendini beğenmiş ve becerisiz bir yönetici olarak gösterilmiştir. Justinianus dönemi için diğer birincil tarih kaynakları Agathias'ın Tarihi, Menander Protektor Tarihi, İoannis Malalas'ın Tarihi, Paschal'in Vakainame'si , Marcellinus Comes'in Vakainame'si ve "Tunnunalı Victor Kronikleri"dir

Justinianus, Doğu Ortodoks Hristiyan Kilisesi tarafından bir "aziz" olarak kabul edilmektedir ve "aziz yortu günü" ölüm günü olan 14 Kasım'dır.

Hayatı[değiştir | kaynağı değiştir]​

Justinianus 482 yılında Makedonya'da Tauresium adlı bir köyde dünyaya gelmiştir.[8][9] Ailesi köylü olup babasının ismi Sabbatius ve annesinin isminin Vigilante oldugu bilinmektedir. Ailesi içinde o tarihten 100 yıl kadar sonra kaybolan Trakyaca dili konuşulduğu iddia edilmiştir. Ama aynı zamanda bu aile içinde Latince de konuşulduğu ve Trakyalı-Romalı veya İliryalı-Romalı asıllı olduğu kabul edilmektedir. Justinianus hazırladığı kanunlarda birkaç kere anadilinin Latince olduğunu belirtmiştir. Böyle olunca anadili Latince olan son Doğu Roma İmparatorluğu imparatoru olmaktadır.[10][11] İmparator olmadan önceki ismi Flavius'du. Iustinianus olarak bilinen adi (yani Cognomeni) sonradan almıştır. Bu ad dayısı olan imparator Justinus tarafından evlat olarak kabul edildiğini göstermektedir.[12] Saltanatı sırasında günümüzde güney-doğu Sırbistan'da bulunan doğduğu köyün yerine "Justiniana Prima" adlı bir şehir kurdurmuştur.[13][14][15] Annesi Vigilante sonradan imparator olan Justin'ın kız kardeşi idi. Justinianus imparator olmadan önce imparatorun özel muhafız birliği (Excubitores) mensubu idi.

Justinus yeğenini Konstantinopolis'e yanına getirtmişti. Onun iyi bir eğitim almasına özen göstermişti. Bu nedenle Justinianus hukuk, ilahiyat ve Roma tarihi konularında çok iyi eğitim almıştı. Justinianus eğitimden sonra bir süre için imparatorluk özel muhafız birliğinde görev yapmıştır. Ama gençliğinde yaptığı işler detaylı olarak bilinememektedir.

Justinianus'un saltanat yıllarında yaşamış olan kronik tarihçi "İohannes Malalas" yazdığı tarihinde onu görünüşü kısa boylu, beyaz tenli, kıvırcık saçlı, yuvarlak yüzlü ve yakışıklı olarak tasvir etmiştir. Diğer bir kronikçi-tarihçi Prokopius Justinianus'un görünüşünün Roma İmparatorluğu yapıp tiran olarak bilinen Domitian'a benzediğini yazmıştır. Ama bu benzetmenin Justinianus'u küçük düşürmek için bir iftira olması çok muhtemeldir.[16]

İmparator I. Anastasius 518'de öldüğü zaman, Justin Doğu Roma İmparatoru olmuştu ve bunda yeğeni Justinianus'un çok emeği geçmişti. Justin'ın saltanatı döneminde Justinianus dayısının en yakın sırdaşı olmuştu. Justinianus devlet idaresinde büyük bir yetenek göstermiştir (elimizde kesin belgeler bulunmamakla beraber Justin onu 1 Nisan 527'de ortak imparator yaptığı zaman Justinianus bir sanal imparatorluk taht naibi gibi görev yapmakta idi).[17] Justin yaşlandıkça ve saltanatının son yıllarını yaşamakta iken bunaklaşmaya başlamıştı ve Justinianus imparatorluğun gerçek "de facto" hükümdarı olmuştu. 521'de Justinianus "Roma Konsülü" görevine getirildi; ve sonra da doğudaki imparatorluk ordularının başkomutanı olarak görevlendirildi. Bu ordu başkomutanlığı görevi istemedi; çünkü Justinianus'un herhangi bir askerlik tecrübesi bulunmamaktaydı. Justinianus 1 Ağustos 527'de öldüğü zaman o vakte kadar ortak imparator olan Justinianus tek egemen imparator olarak kaldı.

İmparatorluk dönemi[değiştir | kaynağı değiştir]​


I. Justinianus döneminde Doğu Roma İmparatorluğu'nun genişlemesi. 527'deki araziler kırmızı renkli ve 565'e kadar imparatorluğa eklenen araziler turuncu renkli

I. Justinianus saraylı idarecilerle. San Vitale Bazilikası, Ravenna'da bulunan mozaik
Justinyen, memleketi imar etmek ve eski Roma İmparatorluğunu canlandırmak isteğindeydi. Bu amaç için çok çabaladı. Hükümdar olarak Justinianus görevinde gayet yüksek enerji sarf etmesi ile tanınmıştı. "Hiçbir zaman uyumaz İmparator" cümlesi onun çalışma alışkanlığını ve stilini nitelendirmekteydi. Yüksek unvan ve rütbesine rağmen Prokopius tarafından Justinianus her zaman yaklaşılabilir ve dostane tavırlarla konuşulabilir karakterli kişi olarak tavsif edilmiştir.[18]

525'te o zaman metresi olan aşağı sınıftan bir bar sahibinin kızı olan ve bir bar kadını olarak kabul edilen Theodora ile evlendi. O zamana kadar yürürlükte olan Roma kanunlarına göre senatör sınıfından olan birinin böyle alçak sınıftan olan bir kadınla evlenmesi, yani sosyal sınıflar arası evlilik, yasaklanmıştı. Justinianus'un bu evliği yapmasına dayısının karısı itiraz etmekte idi. Fakat o ölünce dayısı olan İmparator I. Justinus yeni bir kanun çıkartarak sosyal sınıflar arasında yapılacak evlenmelerin hukuksal olduğunu kabul etti. Böylece Justinianus ile Theodora'nın resmen evlenebilmesi mümkün oldu. Evlenme ayin törenleri eski Ayasofya Kilisesi'nde Patrik tarafından yapıldı.[19][20]

Karısı Theodora ile birlikte ülkeye düzen ve birlik getirdi.

532 yılında çıkan Nika ayaklanmasını bastırdı.

Adam seçmek ve görevlendirmek konusunda çok ustaydı. Narses ve Belisarius gibi yetenekli komutanları orduların başına geçirdi. Belisarius Balkanları ve İtalya'yı, Narses Kuzey Afrika'yı fethetmek suretiyle imparatorluğun sınırlarına dahil etti.

Justinianus imparatorluğun her tarafını kiliseler, kaleler ve hastanelerle donattı. Bunlar arasında en muhteşem eser Ayasofya kilisesidir.

Justinyen ayrıca eski Roma kanunlarını 12 ciltlik bir kitap halinde toplatmıştır. Bunun ardından imparatorluk özel hukuk kanununu hazırlattı.

İmparatorluğu döneminde en önemli restorasyon çalışmalarından biri de II. Theodosius döneminde yapılan Ayasofya 'nın 532 yılında yıkılışından sonra tekrar yapılmaya başlanmasıdır. 532 yılında yapımına başlanan Ayasofya 5 sene gibi kısa bir sürede bitirilerek şu an bile unvanını koruyan 'Dünya'nın en hızlı inşa edilen katedrali' unvanına sahip olmuştur.[21]

Justinyen tüm bu iyileştirmeleri yaparken halktan ağır vergiler aldı. 565 yılında öldüğü zaman gücünün doruğunda bir imparatorluk, ancak aç bir ülke bırakmıştı.
Vay be... Okuyunca insanın tüyleri diken diken oluyor.. Zamanın en büyük hükümdarı diyebiliriz. Ama işte kimse kalıcı olmuyor bu fanı dünyada. Gelen gidiyor
 

404 Error

Dekan
Katılım
22 Şubat 2019
Mesajlar
6,368
Reaksiyon puanı
12,510
Puanları
113
Yaş
23
Vay be... Okuyunca insanın tüyleri diken diken oluyor.. Zamanın en büyük hükümdarı diyebiliriz. Ama işte kimse kalıcı olmuyor bu fanı dünyada. Gelen gidiyor
Evet tabi ki doğru.Ama ben eski kralları veya imparatorları falan daha çok seviyorum.Çünkü şimdikiler gibi mikrofonla konuşmuyorlar savaş alanında kılıçla savaşırlardı.Daha çok ülke için daha iyi şeyler yaparlardı.
 
Son düzenleme:

Craigdiizzeer

Doçent
Katılım
19 Ağustos 2020
Mesajlar
666
Reaksiyon puanı
959
Puanları
93
Yaş
25
Evet tabi ki doğru.Ama ben eski kralları veya imparatorları falan daha çok seviyorum.Çünkü şimdikiler gibi mikrofonla konuşmuyorlar savaş alanında kılıçla savaşırlardı.Daha çok ülke için daha iyi şeyler yaparlardı.
Tüfek icat oldu mertlik bozuldu. Eskiden insanların sözlerine güvenilirdi. Şimdi hangi lider güvenilir? Dün dündür bugün bugündür diyen birisinin peşinden at gibi koşulmaz
 
Üst