Juan Emmanuel Culio Galatasaray'da!

Bu konuyu okuyanlar

PRoMeTuS

Profesör
Katılım
17 Mayıs 2007
Mesajlar
1,617
Reaksiyon puanı
5
Puanları
38
çok nankör bir milletiz , taraftarız...
Avrupada büyük takımlarda genç oyuncuları izleriz neden bizimkiler böyle transfer yapmıyor da işi bitmiş emeklilik için , para için gelen yıldızları alıyoruz deriz. Ama takım gidip adını duymadığımız (iyi mi? Kötümü? nasıl ? bilmeden) bir oyuncu transfer yapıldı mı hemen protestolar başlar bunun için mi stata gideceğiz muhabbeti başlar....
Herkez Şu Hulk'u biliyor artık şu an bizden biri onu transfer etse yer yerinden oynar onu alan yönetim taraftarın sevgilisi olur....
Peki ya aynı Hulk'u Porto'nun Tokyo Verdy den transfer ettiği zaman (2008) bizden biri transfer edip alsaydı tepkiniz ne olur du ?
Hemen cevap vereyim;
-istifa yönetim istifaaa.. (Bu yönetime istifa diyenlerin zihinsel sağlıkları hakkında şüphe ediyorum, 2 senede ne değişti..)
-carrusca gibi olucak... (Arda yerine carruscayı oynatacaktık ama arda formayı kendi çabasıyla kapmadı zaten)
-brezilyalıdan bize fayda gelmez!! (taffarel uzaydan geldi mesela..)
-sergen: bunda futbolcu olmaz, yıldız adayı buysa vay bu yönetimin haline.. (bu adamı hala çözemedim)
-Mahalle topcusu bunlar... (Mahallede maç yapsa gol atamaz)
-2. ligdeki adamlar daha iyi... (sorsan 2.lig maçı bile izlememiştir)
-avrupada şöyle, böyyle. (bilmeden sallamak diye buna derim)
- bilmem kim şunu alıyo bizim aldığımıza bak.. (sanki diğerleri ismini çok bilip alıyor)
- formayı bunun için mi alıyoruz.. (Formayı hava almadaki sebebini çözebilmiş değilim.)
- kombinemi iptal edicem vallahi bu ne yaaa.. (Taraftarlığı tartışılır.)
- bu yöneticiler işi bilmiyor.. (İşi bilen bitek taraftar var!!!)
- ben böyle TD nin.. (bu ülkede herkesin TD olduğu bir gerçek)
-vb vb vb..
Hekes kızacak ama bizim ülkedeki insanlarımız bu kadar kusura bakmayın ama nankör, unutkan ve şuursuz.. konuşmak için konuşuyor..
cluo denen adamın yıllık maliyeti 700.000 bu fiyata kimi oynatabilirsin yada yedek bekletebilrisin..
Şu takımın üzerinden bu kadar taraftar ve medya baskısı olmasa şimdi çok daha iyi yerlerdeydi ama birileri çıkıp yine kabak taraftarın başına patladı diyecek.. Şu an İki forma alıp kendini taraftar zannedenlere karşı çok sinirliyim içimi boşalttım..
 

eray045

Rektör
Emektar
Katılım
12 Nisan 2008
Mesajlar
12,600
Reaksiyon puanı
250
Puanları
63
Tam bir Adnan Sezgin transferi ..
 

YellowRed

Rektör
Katılım
2 Ekim 2008
Mesajlar
13,574
Reaksiyon puanı
27
Puanları
0
çok nankör bir milletiz , taraftarız...
Avrupada büyük takımlarda genç oyuncuları izleriz neden bizimkiler böyle transfer yapmıyor da işi bitmiş emeklilik için , para için gelen yıldızları alıyoruz deriz. Ama takım gidip adını duymadığımız (iyi mi? Kötümü? nasıl ? bilmeden) bir oyuncu transfer yapıldı mı hemen protestolar başlar bunun için mi stata gideceğiz muhabbeti başlar....
Herkez Şu Hulk'u biliyor artık şu an bizden biri onu transfer etse yer yerinden oynar onu alan yönetim taraftarın sevgilisi olur....
Peki ya aynı Hulk'u Porto'nun Tokyo Verdy den transfer ettiği zaman (2008) bizden biri transfer edip alsaydı tepkiniz ne olur du ?
adam 27 yaşında neresi genç allah aşkına. büyük ihtimalle son kariyer kontratı. bu yaştaki adamlara genç diyen bir biz kaldık.
 

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,457
Reaksiyon puanı
529
Puanları
0
Culio'nun açıklamaları süperdi bugün. İnanıyorum ki takıma büyük katkısı olacak.

B_8938_b.jpg

spacer.gif


Culio: Hedefim Galatasaray’da Şampiyonluklar Yaşamak


Galatasaray’ın Yeni Transferi Juan Emmanuel Culio, Galatasaray Televizyonu’nda Yayınlanan Türk Telekom Kamp Günlüğü Programına Konuk Oldu.

Futbola geç bir yaşta, 19 yaşındayken başladığını görüyoruz. Nasıl oldu, belli ki ortada ilginç bir hikaye var?
Futbol hayatıma Arjantin 3. Ligi’ndeki bir takımda oynayarak başladım. Orada sadece bir sene oynadım. Orada bir sene geçirdikten sonra 1. Lig’den bir takıma, ardından Independiente ve Racing takımlarına transfer oldum. Independiente ve Racing’in arasındaki rekabet, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin arasındaki tatlı çekişmeye benziyor. Ondan sonra 6 aylık bir Şili serüvenim oldu. Şili’den sonra da Romanya’ya gittim.

Futbola başlama yaşın neden bu kadar geç oldu?
Ekonomik sebeplerden dolayı.

Hikayene baktığımızda anneannenin rahatsızlanması nedeniyle futbola ara vermek zorunda kaldığını görüyoruz. Nasıl bir yıkımdı bu senin için?
Anneannemle aramda çok farklı bir bağ vardı, bana futbol oynamam için çok destek veriyordu. Üstüme giyeceğim şeyleri kendisi örerdi, bir yere seyahat etmem gerekiyorsa mutlaka maddi olarak hep yanımda dururdu. Kanserden dolayı rahatsızlandı, öyle olunca da çok uzun bir süre olmasa da futbola ara verdim.

Yazılı medyada da küçük yaşlarda inşaatlarda çalıştığına dair haberler çıktı. Doğru mudur?
Arjantin 3. Ligi’nde oynarken kardeşimle beraber inşaatlarda çalıştık.

13 yaşında inşaatlarda çalışırken, şimdi milyonlarca taraftara hitap eden bir takıma geldin. Bunu teraziye koyduğumuzda o gün ve bugün arasındaki farkı nasıl değerlendiriyorsun?
Hayat böyle bir şey, insana ne zaman ne getirebileceğini kimse bilemez. Önemli olan hayatta bir hedef koyup, o hedefin peşinden devam etmek. Kesinlikle, her zaman başınız dik, hiçbir zaman moralinizi bozmadan o hedefin peşinden gitmeniz gerekiyor. Ben de bunu yaptım. Seneler önce inşaatta çalışıyordum. Bugün ise Galatasaray gibi çok büyük camiaya geldim, çok büyük bir futbol takımına hizmet edeceğim.

Belki de kardeşin gibi iyi bir müteahhit olurdun. Bütün bu yaşananlara bakınca kader mi diyorsun?
Ben kesinlikle bunu kadere bağlamıyorum, çok fazla kadere inanan bir insan değilim çünkü. Hayatta kesinlikle bir amaç koyup onu elde etmek için çalışmanız gerekiyor. Bu amaç için mücadele ettiğiniz, bunun uğruna savaştığınız zaman bir yerlere gelebiliyorsunuz. O yüzden kaderle bunu kesinlikle ilişkilendirmiyorum. Şu anda Galatasaray’dayım, çok büyük bir camiadayım. Ne olursa olsun insanların bir hedefi daha fazla istemesi gerekiyor, ben de şu anda bunu yapıyorum. Önümdeki hedeflerimde Galatasaray’da büyük başarılara imza atmak ve şampiyonluklar kazanmak var.

Şampiyonlar Ligi’ndeki Roma mücadelesinden sonra ‘’6 yıl önce profesyonel olacağım bile aklıma gelmezdi’’ demişsin. Bu kadar uzak mıydı gerçekten? Bir de bundan 3,5 yıl sonrasını, Galatasaray’la resmi kontratının bitiş tarihini düşündüğünde Galatasaraylı Culio olarak ne hayal kuruyorsun?
Bu aklımda vardı, amaçlarım arasındaydı. Hiçbir zaman öyle bir şey düşünmedim. Profesyonel futbolcu olmanın uzak olduğunu düşünmedim, böyle bir şey söylemedim. Sadece kafanızda bir hedef olması gerekiyor, benim de hedefim böyle bir futbolcu olmaktı. Çalışarak, mücadele ederek, savaşarak bugünlere geldim.

Kariyerine baktığımızda ilginç bir şekilde Arjantin’de tutunamadığını görüyoruz. Bunun temel sebebi neydi, Independıente ve Racing’te neden olmadı?
Arjantin’de başarılı olmamamın sebebi biraz da teknik direktörlerden kaynaklanıyordu diye düşünüyorum, çünkü o zamanki teknik direktörler oyun tarzımı beğenmemiş olabilirler. Ama ben kendi kapasitemi ve yeteneğimi biliyordum, eğer bir takıma gidip oynarsam daha güzel şeyler yapabileceğimin farkındaydım. O yüzden de Arjantin’den sonra bir Şili kariyerim var. Çok doğru bir karar verdiğimi düşünüyorum. Şili’ye gitme kararı aldıktan sonra o kulüpte bir çok maçta yer aldım, oynama şansı buldum ve iyi yerlere geldim. Arjantin’de bu tip örneklere çok fazla rastlayabilirsiniz. Insua’yı da böyle bir örnek olarak gösterebilirsiniz. Belki Arjantin’de çok fazla oynamayan ama Avrupa’ya gidip, Avrupa’da büyük işler yapmış, önemli başarılara imza atmış futbolcular var.

O günden bugüne, Galatasaray’a doğru yavaş yavaş gelelim. Transferin nasıl gerçekleşti? Teklif aldığında çok düşündün mü, Galatasaray’ı ne kadar tanıyordun? Bir de üzerinde oluşabilecek baskıyı kaldırıp kaldıramayacağına yönelik bir taraftar sorusu var?
Dünyanın her yerinde bir taraftar baskısı var, bu Arjantin’de de vardı. Bir futbolcu olarak benim tek yapmam gereken sahaya çıkıp, baskıyla mücadele edip, onu bir kenara bırakıp, en iyi şekilde yeteneklerimi sergilemek ve takımıma faydalı olmak. Benim tek amacım bu. Zaten baskıyla yaşamaya alışmasam futbolcu olamazdım. Transfer öyküme gelince, biraz zor gerçekleşen bir transfer oldu. Nereden baksanız yaklaşık bir, bir buçuk aydır iki kulüp arasında görüşmeler devam ediyordu. Çok zor gelişti, çünkü Romanya’daki kulübüm fazla pazarlık eden, işleri yokuşa süren bir tavırda bulundu. Beni bırakmak, satmak istemiyorlardı. Bu uzun sürenin sonunda bu transferde emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum. Onlar da bu transferi gerçekleştirmek için çok çalıştılar. Şu anda da Galatasaray’a geldiğim için tanrıya şükrediyorum.

Üç buçuk yıllık bir anlaşma imzaladın. Uzun süreli bir anlaşma imzalaman, 27 yaşındaki bir oyuncu için ciddi bir dönüm noktası demek. Belki de bu sözleşme, Galatasaray’daki motivasyonunu artıracaktır...
Motivasyon anlamında hiçbir sıkıntım olacağını düşünmüyorum. Arjantin’de üçüncü ligde maçlara çıktığımda nasıl bir motivasyon sergiliyorsam şu anda aynı motivasyonu göstereceğimden kimsenin şüphesi olmasın. Çünkü ben çok hırslı bir futbolcuyum. Çok hırslı bir futbol yapısına sahibim. Her zaman başarılar, maçlar, şampiyonluklar kazanmak isteyen bir insanım. Nasıl Romanya’da bunu başardıysam, burada da devam ettireceğim. Galatasaray çok büyük bir camia, bunun mutlaka ekstra motivasyonu olur ama futbol açısından motivasyon hep aynı.

Cluj’un Avrupa’da yaptığı çıkışta senin de önemli bir rolün vardı. Oradaki istikrarlı performansına baktığımızda takım oyuncusu olduğun, istikrarlı olduğun anlamında önemli gözlemlerde bulunuyoruz, uyum sürecin anlamında da bunlar sana yardımcı olacaktır. Bunun hakkında neler söyleyeceksin?
Cluj’da birçok başarıya imza attık. İyi işler yapan bir takımdık. Şampiyonlar Ligi’nde oynadık, birçok kupa kazandık. 3 sene boyunca 7-8 tane kupa kaldırdık, iyi işler yaptık. Dediğin gibi iyi bir takımın önemli bir parçasıydım. Şimdi Galatasaray’a geldim, adaptasyon sürecinde zorluk çekeceğimi düşünmüyorum. Karakterime de bakıldığı zaman farklı ülkelere gittiğim zaman çok kolay uyum sağlayan bir insanım burada da çok fazla zorluk çekeceğimi düşünmüyorum. Çünkü oynamak istiyorum, çok istekliyim. Bu da adaptasyon sürecimi hızlandıracaktır.

Culio, takımında en çok koşan oyuncuydun. Ayrıca Şampiyonlar Ligi’nde 11 kilometrenin üzerinde mesafeler kat ettin...
Kendi oyun anlayışımda oyunu çift yönlü oynayan bir oyuncuyum. Takım arkadaşlarıma yardım etmek için elimden geleni yapmaya çalışan bir futbol anlayışım var. Hem ofansif anlamda hem de defansif anlamda mücadele ederek en iyi şeyleri yapmaya çalışıyorum.

Kendi oyun anlayışını daha geniş çerçevede değerlendirmen gerekse nasıl değerlendirirsin? Ofansif yönüyle mi yoksa defansif yönüyle mi ön plana çıkacaksın? Bu konuyla ilgili Hagi’yle bir görüşmen oldu mu?
Tabii ki hocamla bir görüşmem oldu. Orta sahanın her yerinde oynayabilen bir oyuncuyum. O yüzden hiçbir problem olacağını düşünmüyorum. Teknik direktör Hagi’nin beni tanıması ve bana güvenmesi de benim için çok büyük bir avantaj.

Bu sezon takımının Şampiyonlar Ligi’nde attığı 6 golün 5’ine katkıda bulunmuş ve uzaktan golleri olan bir futbolcu. Bu sene de izletecek misin böyle golleri?
Geçmiş yıllarda attığım golleri burada da atmak istiyorum. Sayın Hagi bana çok güvendi ve taraftarların da bana güvendiğini hissediyorum. Olumlu tepkiler alıyorum. Bunu da tabi kii otomatikman sahaya yansıtmam gerekecek, bu umarım gol anlamında da olur.

Eski takımında serbest vuruşları sen mi kullanıyordun?
Romanya’da oynarken bütün duran topları ben kullanıyordum. Umarım burada da devam eder.

89 maçta 20 sarı kart görmüşsün. Hücum ağırlıklı bir oyuncuya göre fazla bir sayı bu. Romanya basınında şöyle bir yazı çıkmıştı. ‘’Kaybettiği zaman çıldırır, kazandığı zaman dünyanın en mutlu insanı olur.’’ Çok mu hırslısın?
Ben formasını giydiğim kulübe sahada canımı verebilirim. Bu zamana kadar bu hep böyle oldu. Böyle de devam edecektir. Çünkü anlaşma imzaladığınız zaman size hem ekonomik anlamda bir şeyler veriliyor, hem de sevgi anlamında bir şeyler veriliyor. Size bunları veren kulübe sizin daha fazlasını vermeniz gerekiyor. Sahaya çıktığım zaman bu arma için, bu forma için kendimi öldürebilirim. Elimden gelen en iyi mücadeleyi vereceğimden kimsenin şüphesi olmasın. Tabii ki kazandığım zaman dünyanın en mutlu insanı oluyorum. Oynamışım, oynamamışım önemi yok. Önemli olan takımın kazanmış olması. Öbür taraftan baktığımızda, kaybettiğimizde gerçekten çıldıran bir Culio görebilirsiniz. Kaybettikten sonra kendimi 2-3 gün eve kapatıyorum ve üzüntümü ancak böyle atabiliyorum.

Çok güzel cümleler bunlar ve lakabına gelelim. ‘’El Mago’’, yani sihirbaz ve ‘’El Zurdo’’, solak. Bu iki lakap da kullanılıyor Culio’yla alakalı olarak. Tabii hangisiyle hitap edilmesini istersin bilmiyoruz ama ‘’El Mago’’ aynı zamanda Pino’nun lakabı. İki kanat oyunsunun da lakapları aynı, neler söyleyeceksin?
Mago’nun anlamı sihirbaz ve Zurdo’nun anlamı solak. Burada zaten bir sihirbaz var. Pino, sihirbaz o. Bu yüzden ben Zurdo’yu tercih ediyorum.

Bir de büyücümüz var biliyorsun. Harry Kewell. Lakapların olması güzel bir şey. Bunlar güzel duygular. Son olarak birkaç soru daha soracağım ben. Transferin gerçekleşti, dün akşamdan itibaren kampa katıldın. Ortamı nasıl buldun? Nasıl değerlendirdin? Heyecan, sevinç bunlardan bahsettin ama moralin ne durumda?
Eğer futbolda bir başarı sağlamak istiyorsanız, şampiyonlukların, başarıların gelmesini istiyorsanız kesinlikle iyi bir arkadaşlık ortamına ihtiyacınız var. Ben de buraya geleli belki daha 24 saat olmadı ama burada iyi bir arkadaşlık olduğunu gözlemledim. Beni de iyi karşıladılar zaten. Bu beni pozitif anlamda mutlaka etkileyecektir. Fiziksel anlamda sorunuza gelince kendimi şu anda iyi hissediyorum, çünkü Romanya Ligi’nde son yaptığım maçtan bu yana çok uzun bir süre geçmedi. 15 günlük bir ara vardı. Tatil yapma fırsatı buldum ve Arjantin’e gittim. Arjantin’de antrenmanlarıma bireysel olarak devam ettim. O yüzden fiziksel anlamda da kötü hissetmiyorum kendimi. İki gün içinde ideal performansıma kavuşacağımı düşünüyorum.

Galatasaray yeni bir stada kavuşuyor, çok az bir süre kaldı. 52 bin kişinin önüne çıkacak ve çok ateşli bir taraftar grubunun önünde oynayacaksın. Onlara buradan bir mesajı var mı? Onlarla ilgili duyumların da vardır kuşkusuz. Neler söyleyeceksin?
Tabi kii Galatasaray’la ve Galatasaray taraftarıyla ilgili çok fazla bilgi toplamaya gerek yok. Çünkü dünya çapında çok önemli bir kulübe geldim. Hem kulübü hem de taraftarı çok iyi tanıyorum. Onun haricinde buradan vermem gereken mesaj; Galatasaray camia olarak her zaman şampiyonlukları, başarıları hak eden bir camia. Taraftar da aynı şekilde böyle büyük ve ateşli bir kitle. Mutlaka başarıyı ve en güzel şeyleri hak ediyorlar. Ben de elimden geldiği kadar bunda pay sahibi olmak istiyorum.

GS
 

komoon

Profesör
Katılım
10 Nisan 2008
Mesajlar
2,934
Reaksiyon puanı
8
Puanları
38
adam 27 yaşında neresi genç allah aşkına. büyük ihtimalle son kariyer kontratı. bu yaştaki adamlara genç diyen bir biz kaldık.

genç diye nerde demişim ? bir örnek verdim onuda anlamamışın :D
 
Üst