- Katılım
- 11 Mayıs 2019
- Mesajlar
- 902
- Reaksiyon puanı
- 414
- Puanları
- 63
Arkadaşlar başlıkta da belirttiğim şekilde şimdiden tepkilerinizi almak istiyorum. Sizce bizim ülkemizde nasıl bir sistem oluşturulmalı? Buna benzer bir sistem kurulabilmesi için.
Orada yaşayan bir arkadaşım olmadığı için ne yazık ki bilmiyorum. En son bildiğim kadarıyla yanlışım yoksa nüfusları azalmaya başladı.Japonya'da lise mezunu olmayan var mıymış?
Oradaki sistem muhtemelen yaş sınırı yerine liseyi bitirince şeklinde ayarlanmıştır. Hâlihazırda ülkemizde de lise zorunlu. 18 yaşında oy kullanan kişi de ya liseyi bitirmiştir ya da bitirmeye yakındır. Ha ülkemizdeki üniversite mezunlarının birçoğu Japonya'daki lise mezunu kadar eğitilebilmiş midir o da ayrı konu.Orada yaşayan bir arkadaşım olmadığı için ne yazık ki bilmiyorum. En son bildiğim kadarıyla yanlışım yoksa nüfusları azalmaya başladı.
Japonya gibi bir ülkede genç neslin liseye gitmemesi gibi bir şeyin söz konusu olması pek mümkün görünmüyor. Yaşlılarda okuryazarlığı olmayanlar varsa bile oranı çok düşüktür. Özellikle sadece lise mezunlarının oy kullanabilmesine yönelik bir kanun bulunması zaten saçma olurdu.
Bu bilgi doğru değil diye biliyorum.Arkadaşlar başlıkta da belirttiğim şekilde şimdiden tepkilerinizi almak istiyorum. Sizce bizim ülkemizde nasıl bir sistem oluşturulmalı? Buna benzer bir sistem kurulabilmesi için.
Eğer kastınız, AK Parti'nin skandalları ise bu Japonya'da da olan şeyler. İktidar parti olan LDP'nin geçmişi hiç iyi değil ama 1955-1993 arası kesintisiz iktidar kalmayı becerebilmişlerdi. Görev başındaki başbakan bile tutuklandı o dönemlerde. Ayrıca, senelerdir parti içerisinde kadınlara cinsel taciz uygulanıyor (kabinedeki bakanın biri birkaç ay önce cinsel taciz mağdurları ile alay ettiği için görevden alınmıştı). 1993 senesinde, LDP en düşük oy alan parti çıktı ve muhalefetten 8 partili koalisyon kuruldu. Yalnızca 11 ay dayanbilmişti. Kaybetme sebepleri ise şunlardı:
- Bence ahlaki yönelim sorularından oluşan bir sınav yapılmalı onun sonucuna göre oy kullanabilmeli.
Anlattığınız şekildeyse eğer geçtiğimiz yıl suikaste uğrayan eski başbakan Şinzo Abe'nin bu işlerle herhangi bir alakası var mıydı?Bu bilgi doğru değil diye biliyorum.
Mesaj otomatik birleştirildi:
Eğer kastınız, AK Parti'nin skandalları ise bu Japonya'da da olan şeyler. İktidar parti olan LDP'nin geçmişi hiç iyi değil ama 1955-1993 arası kesintisiz iktidar kalmayı becerebilmişlerdi. Görev başındaki başbakan bile tutuklandı o dönemlerde. Ayrıca, senelerdir parti içerisinde kadınlara cinsel taciz uygulanıyor (kabinedeki bakanın biri birkaç ay önce cinsel taciz mağdurları ile alay ettiği için görevden alınmıştı). 1993 senesinde, LDP en düşük oy alan parti çıktı ve muhalefetten 8 partili koalisyon kuruldu. Yalnızca 11 ay dayanbilmişti. Kaybetme sebepleri ise şunlardı:
1. Plaza antlaşması (1985) ile başlayan balon ekonomisinin (Romaji: baburu keiki) 1991 senesinin başında bitmesi ve kayıp yılların (ya da kayıp 30 yıl) başlaması (yenin değer kaybı + Nikkei 225'nin 40.000'e yakın puanının tepe taklak olması)
2. 1989 senesinde (bunu tetikleyen sebepler oldu ama bu başka bir konu) cinsel taciz olaylarının patlaması (Japonya, hâlâ daha, dünyada en çok cinsel taciz vakasının yaşandığı ülkedir).
3. Başbakan Noboru Takeshita (1987-1989) ve diğer parti üyelerinin de karıştığı Recruit skandalının yaşanması (1988)
Fakat, o devirde teknolojik olarak dünyayı solladılar. Demek istediğim, her ülkenin kötü ve iyi tarafı var. Daha beter şeyler de var ama konu dışı olduğu için girmek istemiyorum. Mesela, şu an partinin üst mertebelerinde bulunan bir zâtın (eski kadın J-Pop müzisyenlerinden Momoko Kikuchi'nin ikinci kocasından bahsediyorum) güç tacizi gibi sabıkaları bulunuyor. Tek bunlarla da sınırlı değil. Moon tarikatı (birleşim kilisesi) skandalı (daha bu yeni oldu), kadınların doktorluk gibi sınavlarda bilinçli olarak notlarının erkeklerden düşük çıkartılması (bu da seneledir olan bir şey), bir milletvekilinin barda bir kadına cinsel tacizde bulunmaya kalkması, sabah saat 8:30'da müstehcen komedi programı yayınlanmasına göz yummaları (velilerin şikayeti ile gece vaktine alınmıştı. Bu 30-35 sene önce olmuştu ama tam tarihi unuttum), 1985 JAL123 kazasında yaşananlar, Aum Shinrikyo'ya destek çıkılması (cinayetleri ve uyuşturucu imalatı gibi işlerine göz yummaları ve 1995'te ülkenin başına bela olmaları) vs. gibi çok şey var.
Şimdi ona gelelim o zaman. Shinzo Abe, kadınlara dayalı ekonomi modeli üzerinde çok duran bir başbakandı. Düşük doğum oranı, kadınlara yapılan cinsel taciz, maaş, mertebe haksızlığı gibi sorunları çözmek istiyordu (fakat hiçbir işe yaramadı). Ama asıl sebebi bu değildi. LDP ve onun koalisyon ortağı Japonya Demokrasi Partisi'nin üyelerinin çoğu, Nippon Kaigi adında bir tarikata üyedir. Gayeleri, Japonya İmparatorluğu'nu sonlandıran Barış anayasasını (ABD'nin MacArthur kontorlünde hazırlatıp, İmparator Hirohito'ya imzalattırdığı anayasanın adı) ortadan kaldırıp (9. madde gibi bağımsızlığa ters maddeler var), faşist Hideki Tojo hükümetinin politikalarını uygulamaktır. Bugüne kadar onun da bu tarikata üye olduğu söylendi fakat o iddiaları yalanladı. Ama, icraatleriyle kısmî olarak doğruluyordu. Birkaç sene önce, 2. Dünya Savaşı'nda ki A sınıfı savaş suçluları (başta Hideki Tojo olmak üzere) için Şinto tapınağında dua etmeye gitti (diğer parti üyeleriyle). Bu Japonya ile Çin, Güney Kore gibi ülkeler arasında tekrardan krize sebep oldu (geçmişte tecavüze uğrayan Koreli vs. (bunlara comfort women denir) kadınları susturmak için Japon halkından bile gizlenmeye çalışılan bir özel vakıf adı altında para yardımı vs yapmak istediler. 2007 senesine kadar kullandılar ama başarılı olmadığı için feshettiler. Ayrıca, 2003 senesinde Çin'de bir otelde, Nanjing katliamının yıldönümünü 650 fahişe kiralayarak, bir sürü LDP'ye yakın isim seks partisi bile verdi ve iki ülke arasında diplomatik krize sebep olmuştu). Bu kadar şeye rağmen (Amerika'nın anayasasını kaldırmaya teşebbüsleri gibi) LDP'nin sevilmesinin bazı sebepleri var.Anlattığınız şekildeyse eğer geçtiğimiz yıl suikaste uğrayan eski başbakan Şinzo Abe'nin bu işlerle herhangi bir alakası var mıydı?
Partiden bağımsız kafasının çalışma şeklinin anlaşılacağı sınav olmalı eğer kafa fesatsa oy kullanamamalı.Bu bilgi doğru değil diye biliyorum.
Mesaj otomatik birleştirildi:
Eğer kastınız, AK Parti'nin skandalları ise bu Japonya'da da olan şeyler. İktidar parti olan LDP'nin geçmişi hiç iyi değil ama 1955-1993 arası kesintisiz iktidar kalmayı becerebilmişlerdi. Görev başındaki başbakan bile tutuklandı o dönemlerde. Ayrıca, seneledir parti içerisinde kadınlara cinsel taciz uygulanıyor (kabinedeki bakanın biri birkaç ay önce cinsel taciz mağdurları ile alay ettiği için görevden alınmıştı). 1993 senesinde, LDP en düşük oy alan parti çıktı ve muhalefetten 8 partili koalisyon kuruldu. Yalnızca 11 ay dayanbilmişti. Kaybetme sebepleri ise şunlardı:
1. Plaza antlaşması (1985) ile başlayan balon ekonomisinin (Romaji: baburu keiki) 1991 senesinin başında bitmesi ve kayıp yılların (ya da kayıp 30 yıl) başlaması (yenin değer kaybı + Nikkei 225'nin 40.000'e yakın puanının tepe taklak olması)
2. 1989 senesinde (bunu tetikleyen sebepler oldu ama bu başka bir konu) cinsel taciz olaylarının patlaması (Japonya, hâlâ daha, dünyada en çok cinsel taciz vakasının yaşandığı ülkedir).
3. Başbakan Noboru Takeshita (1987-1989) ve diğer parti üyelerinin de karıştığı Recruit skandalının yaşanması (1988)
Fakat, o devirde teknolojik olarak dünyayı solladılar. Demek istediğim, her ülkenin kötü ve iyi tarafı var. Daha beter şeyler de var ama konu dışı olduğu için girmek istemiyorum. Mesela, şu an partinin üst mertebelerinde bulunan bir zâtın (eski kadın J-Pop müzisyenlerinden Momoko Kikuchi'nin ikinci kocasından bahsediyorum) güç tacizi gibi sabıkaları bulunuyor. Tek bunlarla da sınırlı değil. Moon tarikatı (birleşim kilisesi) skandalı (daha bu yeni oldu), kadınların doktorluk gibi sınavlarda bilinçli olarak notlarının erkeklerden düşük çıkartılması (bu da seneledir olan bir şey), bir milletvekilinin barda bir kadına cinsel tacizde bulunmaya kalkması, sabah saat 8:30'da müstehcen komedi programı yayınlanmasına göz yummaları (velilerin şikayeti ile gece vaktine alınmıştı. Bu 30-35 sene önce olmuştu ama tam tarihi unuttum), 1985 JAL123 kazasında yaşananlar, Aum Shinrikyo'ya destek çıkılması (cinayetleri ve uyuşturucu imalatı gibi işlerine göz yummaları ve 1995'te ülkenin başına bela olmaları) vs. gibi çok şey var.
Partiden bağımsız kafasının çalışma şeklinin anlaşılacağı sınav olmalı eğer kafa fesatsa oy kullanamamalı.
Partizanlık yapılmasının en büyük sebebi, ana muhalefet ile iktidarın belirli bir kesimin senelerdir temsilcisi olması. Onların görüşlerini benimseyen başka partiler de var fakat seçmeni çok ve siyasi geçmişi olan (iyi ya da kötü) insanların olmasına dayanılarak oy veriliyor (öbürlerine kimse oy vermez, boşuna gitmesin hesabı).Partiden bağımsız kafasının çalışma şeklinin anlaşılacağı sınav olmalı eğer kafa fesatsa oy kullanamamalı.
Ücretsiz piskolojik yardım desteği sunacak devlet böyle kişilere o kişi kafasını fesatlığa değil akla mantığa vicdana göre kullanmasını öğrenecek bu bir seçenek veya pasaport çıkarıp gidecek vergi ödemek istemiyorsa gitmek isteyene de devlet aynı şekilde kolaylık sağlamalı vize harç işlemleri ücretsiz olmalı.Oy kullanma yeterliliği olmayan adam yarın çıkıp benden neden vergi alıyorsunuz o zaman demez mi ?
Madem oy kullanmama izin vermiyorsunuz bende vergi vermiyom demez mi ?