Fantoma
Profesör
- Katılım
- 9 Ağustos 2008
- Mesajlar
- 2,506
- Reaksiyon puanı
- 27
- Puanları
- 228
Ufo fikrine şiddetle karşı çıkanlardan biriyim. Öyle ya, sen milyonlarca ışık yılı uzaktan gel, bir, iki fotoğraf çektir gazla gezegenine dön.
Sadece komik.
Aslına bakarsanız efsanelerdeki ejderhalar bunlardan daha mantıklı.
En azından eski çağlardan kalma ve yok olmamış bir iki dinazoru görüp, yazar fantazisiyle ağzından ateş fışkırtabilirsin. Olur sana ejderha.
Mamafih iş bazen o raddeye geliyor ki, uzaylılar konusunda artık acaba diyorum.
Eskiden erkekler kabaydı, kadınlar daha naifti. (naif, yani, ince, hassas, narin)
Yolda yürürken dirsek atan kadınları, hoyratça ayağıma basan ve bir şey demeden, mal gibi suratıma bakanlarını gördükçe, acaba diyorum, bunlar uzaylı filan mı?
Benzer bazı durumlarda erkek muhataplarıma "-Yuh, önüne bak ayı." terimini kullanırken ayılara hakaret ettiğim için oldukça üzüldüm.
Bunlar ayı olamazlar, ama insan da olamazlar.
O zaman neden hayvanları yakıştırayım.
Bunlar resmen uzaylı.
İnsanlara bazı gerçeklerin azar azar verildiği gerçeğe yakın (yani fantastik olmayan) bilim kurgu öykülerinde ki, ilk Star Trek (Uzay Yolu) dizinde ta 1966 yılında Atılgan mürettebatının kullandığı el telsizinin günümüz, özellikle kayan kapaklı cep telefonlarını ne derece andırdığını hatırlarsanız, zamanla yönetmen John Carpenter'in They Live (Yaşıyorlar) filminde, içimize sızmış insan benzeri uzaylıları ve verdikleri gizli mesajları da hatırlarsınız.
İnsanlığı bom boş şeylere yönlendiren günümüz medyası da o filmdeki uzaylı yöntemini anımsatmıyor mu?
Özetle, gerçekten bu uzaylı olaylarında oldukça ikileme düştüm.
Sadece komik.
Aslına bakarsanız efsanelerdeki ejderhalar bunlardan daha mantıklı.
En azından eski çağlardan kalma ve yok olmamış bir iki dinazoru görüp, yazar fantazisiyle ağzından ateş fışkırtabilirsin. Olur sana ejderha.
Mamafih iş bazen o raddeye geliyor ki, uzaylılar konusunda artık acaba diyorum.
Eskiden erkekler kabaydı, kadınlar daha naifti. (naif, yani, ince, hassas, narin)
Yolda yürürken dirsek atan kadınları, hoyratça ayağıma basan ve bir şey demeden, mal gibi suratıma bakanlarını gördükçe, acaba diyorum, bunlar uzaylı filan mı?
Benzer bazı durumlarda erkek muhataplarıma "-Yuh, önüne bak ayı." terimini kullanırken ayılara hakaret ettiğim için oldukça üzüldüm.
Bunlar ayı olamazlar, ama insan da olamazlar.
O zaman neden hayvanları yakıştırayım.
Bunlar resmen uzaylı.
İnsanlara bazı gerçeklerin azar azar verildiği gerçeğe yakın (yani fantastik olmayan) bilim kurgu öykülerinde ki, ilk Star Trek (Uzay Yolu) dizinde ta 1966 yılında Atılgan mürettebatının kullandığı el telsizinin günümüz, özellikle kayan kapaklı cep telefonlarını ne derece andırdığını hatırlarsanız, zamanla yönetmen John Carpenter'in They Live (Yaşıyorlar) filminde, içimize sızmış insan benzeri uzaylıları ve verdikleri gizli mesajları da hatırlarsınız.
İnsanlığı bom boş şeylere yönlendiren günümüz medyası da o filmdeki uzaylı yöntemini anımsatmıyor mu?
Özetle, gerçekten bu uzaylı olaylarında oldukça ikileme düştüm.