- Katılım
- 29 Haziran 2007
- Mesajlar
- 64,457
- Reaksiyon puanı
- 530
- Puanları
- 0
ALMANYA'da bulunan yerbilimleri ve deprem araştırmaları konusunda dünyanın önde gelen kuruluşlarından Jeolojik Araştırmalar Merkezinde (GFZ) görevli Prof. Marco Bohnhoff, yaptıkları son ölçümlerin İstanbul için deprem tehlikesinin arttığını gösterdiğini söyledi.
Marmarayı vuran 17 Ağustos 1999 depreminden sonra Merkezi Almanyanın başkenti Berlinin yakınındaki Potsdam kentinde bulunan GFZ çatısı altında özel bir İstanbul Masası oluşturuldu. Bu ekip Alman sismologların çalışmalarında kırılacak fay hattının nereden geçeceği sorusuna ve buna paralel erken uyarı sistemleri üzerine yoğunlaştı. Amerikanın Sesi Radyosu, önümüzdeki 30 yıl içinde Marmara Denizinde deprem olasılığının yüzde en az yüzde 30, en fazla yüzde 70 civarında olduğuna dair değerlendirmeler bulunduğunu bildirdi. Alman uzman Prof. Bonhoff, olası depremin en az 7 büyüklüğünde olacağını öne sürdü.
Kuzey Anadolu Fay Hattı, Marmara Denizi ve tüm bölgedeki en küçük sarsıntıları kaydeden uzmanlar ekibinin başındaki Prof. Marco Bohnhoff, İstanbul'da deprem riskinin sürekli var olduğunu, son ölçümlerin bu tehlikenin ciddi ölçüde arttığını gösterdiğini söyledi. GFZdeki sismologlar, Kuzey Anadolu'dan başlayarak Marmara Denizi'ne kadar uzanan Kuzey Anadolu Fay Hattındaki levhaların yılda 2- 3 santimetrelik bir hareketlilik içinde olduğunu hatırlattı. İstanbul ile ilgili araştırma yapan GFZ ekibinin başındaki Prof. Marco Bohnhoff, Kuzey Anadolu Fay Hattının dünyanın en aktif sismik kırılma çizgilerinden biri olduğunu, bölgede büyük levhalar arasında küçük birçok levhanın bulunduğunu söyledi. Alman uzman, depremin şiddetinin levlaların kendi içinde kırılıp, kırılamayacağına ve gerilim birikme ve boşalma hızına bağlı olacağını savundu.
GFZ uzmanı, İstanbul'un 20 kilometre kadar güneyinde uzanan fay hattındaki levhaların çok parçalı kırılmasını iyi ihtimal olarak değerlendirirken bu durumda sarsıntının daha az büyüklükte bir dizi deprem halinde ve Richter ölçeğine göre, 6.5- 7.3 arasında olacağını, tek parça kırılma halinde depremin daha büyük olmasına yol açacağını syledi.
ERKEN UYARI SİSTEMİ İÇİN ÇALIŞMA
Jeolojik Araştırmalar Merkezi uzmanları, İstanbul'da olası bir deprem ile bağlantılı Erken Uyarı Sistemi' için de çalışmalarını sürdürüyor. Özellikle Adalar çevresi olmak üzere fay hattına yakın yerlere kurulan ölçüm aletlerinden alınan verilerin sürekli değerlendirildiğini belirten Prof. Bonhoff, bu cihazlardan gelen verilere göre, depremin 2-4 saniye öncesinden haber verebileceğini, bu kısa sürenin en iyi koşullarda doğalgaz hatları ve köprülerin kapatılması, trafik lambalarının kırmızıya çevrilmesi için yetebileceğini, ancak binaların boşaltılmasının gerçekçi olmadığını söyledi.
DHA

Marmarayı vuran 17 Ağustos 1999 depreminden sonra Merkezi Almanyanın başkenti Berlinin yakınındaki Potsdam kentinde bulunan GFZ çatısı altında özel bir İstanbul Masası oluşturuldu. Bu ekip Alman sismologların çalışmalarında kırılacak fay hattının nereden geçeceği sorusuna ve buna paralel erken uyarı sistemleri üzerine yoğunlaştı. Amerikanın Sesi Radyosu, önümüzdeki 30 yıl içinde Marmara Denizinde deprem olasılığının yüzde en az yüzde 30, en fazla yüzde 70 civarında olduğuna dair değerlendirmeler bulunduğunu bildirdi. Alman uzman Prof. Bonhoff, olası depremin en az 7 büyüklüğünde olacağını öne sürdü.
Kuzey Anadolu Fay Hattı, Marmara Denizi ve tüm bölgedeki en küçük sarsıntıları kaydeden uzmanlar ekibinin başındaki Prof. Marco Bohnhoff, İstanbul'da deprem riskinin sürekli var olduğunu, son ölçümlerin bu tehlikenin ciddi ölçüde arttığını gösterdiğini söyledi. GFZdeki sismologlar, Kuzey Anadolu'dan başlayarak Marmara Denizi'ne kadar uzanan Kuzey Anadolu Fay Hattındaki levhaların yılda 2- 3 santimetrelik bir hareketlilik içinde olduğunu hatırlattı. İstanbul ile ilgili araştırma yapan GFZ ekibinin başındaki Prof. Marco Bohnhoff, Kuzey Anadolu Fay Hattının dünyanın en aktif sismik kırılma çizgilerinden biri olduğunu, bölgede büyük levhalar arasında küçük birçok levhanın bulunduğunu söyledi. Alman uzman, depremin şiddetinin levlaların kendi içinde kırılıp, kırılamayacağına ve gerilim birikme ve boşalma hızına bağlı olacağını savundu.
GFZ uzmanı, İstanbul'un 20 kilometre kadar güneyinde uzanan fay hattındaki levhaların çok parçalı kırılmasını iyi ihtimal olarak değerlendirirken bu durumda sarsıntının daha az büyüklükte bir dizi deprem halinde ve Richter ölçeğine göre, 6.5- 7.3 arasında olacağını, tek parça kırılma halinde depremin daha büyük olmasına yol açacağını syledi.
ERKEN UYARI SİSTEMİ İÇİN ÇALIŞMA
Jeolojik Araştırmalar Merkezi uzmanları, İstanbul'da olası bir deprem ile bağlantılı Erken Uyarı Sistemi' için de çalışmalarını sürdürüyor. Özellikle Adalar çevresi olmak üzere fay hattına yakın yerlere kurulan ölçüm aletlerinden alınan verilerin sürekli değerlendirildiğini belirten Prof. Bonhoff, bu cihazlardan gelen verilere göre, depremin 2-4 saniye öncesinden haber verebileceğini, bu kısa sürenin en iyi koşullarda doğalgaz hatları ve köprülerin kapatılması, trafik lambalarının kırmızıya çevrilmesi için yetebileceğini, ancak binaların boşaltılmasının gerçekçi olmadığını söyledi.
DHA