Wi Fi
Öğrenci
- Katılım
- 22 Şubat 2016
- Mesajlar
- 17
- Reaksiyon puanı
- 3
- Puanları
- 3
- Yaş
- 39
İstanbul’ da trafikle baş etmenin yolları nelerdir?!
Yorucu bir iş gününe, yolda geçirdiğin o korkunç saatler de eklenince insanlığa olan inancını sorguladığını biliyoruz. Pek çok okurumuzun -özellikle de İstanbul’da yaşayanların- bu söylediklerimize yabancı olmadığını düşünüyoruz. TomTom’un tüm dünyada 200’den fazla şehrin trafik yoğunluğunu ölçen “Trafik Sıkışıklık Endeksi” araştırması, İstanbul’un trafik sıkışıklığı konusunda dünyada birinci sırada yer aldığını söylüyor. Bu araştırmaya göre İstanbul’da akşam trafiğinde 30 dakikalık mesafe 62 dakikada kat ediliyor. Sıkışıklık listesinin 34. sırasında Ankara, 37. sırasındaysa İzmir yer alıyor.
Ulaşım uzun yıllardır yaşanan bir sorun olsa da, günümüz toplumunda aralıksız olarak bir şeyler yapmaya programlı olduğumuzdan, trafikte geçirilen boş zaman daha çok canımızı sıkıyor olabilir. The Sweet Spot kitabının yazarı Sosyolog Christine Carter, “Üretkenliği ödüllendiren bir kültürde yaşıyoruz. Trafikteyken birden fazla işi aynı anda yapamıyor olmak kendimizi verimsiz ve suçlu hissetmemize, dolayısıyla da stres ve panik olmamıza neden oluyor” diyor. Tüm bunlar bir arada düşünüldüğünde trafik sorununun her zamankinden daha etkili ve daha fazla olduaunu sövlevebiliriz.
Büyük kentlerde yaşayan birçok insan, gününün ortalama 90 dakikasını (ki bu süre bazılarımız için sadece gidiş demek!) yollarda geçiriyor. Eve dönüş yolunda uğraması gereken yerler olan kadınlar için (örneğin akşam yemeği için markete uğrama zorunluluğu) bu süre daha da uzayabiliyor.
Yapım aşamasındaki yollar, yağmur yağdığında arapsaçına dönen trafik ve nefes alacak yer bile bulamadığın o sıkışık metrobüs… Durum, özellikle de birden fazla araç değiştirerek gideceği yere ulaşanlar için daha da zor. Birden fazla araç, birden fazla bekleme süresi, birden fazla oturacak yer bulma telaşı ve çok sayıda sinir krizi demek.
Bu günlük koşuşturmaca sadece vaktini öldürmekle kalmıyor, aynı zamanda hastalıklara davetiye çıkarıyor. Özellikle de kendi aracını kullananlar için. Aracıyla gidiş ve dönüş yönünde günlük ortalama 32 km yol gidenler, anksiyete ve depresyon gibi problemlerle birlikte egzersize zaman ayıramamaktan dolayı daha kilolu olma, kalp hastalıkları, diyabet ve yüksek kan basıncından kaynaklanan felç gibi hastalıklara yakalanma eğiliminde oluyor.
Trafik çilesinin negatif etkileri bunlarla sınırlı kalmıyor. Araştırmalar, yolda geçirdiğin süre ne kadar uzunsa, mutluluğunun da o oranda hızla düşüşe geçtiğini söylüyor. Bu da uyku kaliten ve ilişkilerin de dâhil olmak üzere hayatının pek çok yönünü etkiliyor. Öyle ki, çiftlerden biri günde 45 dakika veya daha fazla yol gidiyorsa, boşanma ihtimali diğer çiftlerle kıyaslandığında yüzde 40 daha fazla.
Sakinleşmek için derin bir nefes alıp ver. Ya da dur… Aslında A noktasından B noktasına daha sakin bir hâlde ulaşman için birkaç nefes egzersizinden daha iyi yöntemlere ihtiyacın var. Sayfayı çevir ve yoğun iş trafiğinde yapabileceklerini öğren.
Gün içinde tek yönde 24 km’den fazla yol gitmenin kilo almayla bağlantısı olduğu düşünülüyor. Evet, nedenlerinden biri uzun oturma süresi. Diğeri ise stres kaynaklı kortizol artışının atıştırma isteğine ve vücutta yağ depolanmasına neden olması. Yolda geçirdiğin süreyi kısaltamayız ama kilonu dengede tutmana yardımcı olabiliriz.
Bu ücretsiz indirebileceğin uygulamalar çok işine yarayacak.
BAŞINAGELEN
Durmaksızın çalan kornalar ve ulaşım araçlarının içindeki uğultu yüzünden iş yerine ulaşana kadar kafayı yiyorsun ve tüm negatif enerjini klavyenden çıkarıyorsun.
YAPABİLECEĞİN: Araştırma, trafik gürültüsüne ne kadar maruz kalırsan karın bölgendeki yağlanmanın (ki bu en tehlikeli yağlanma şekli) o kadar fazla olacağını söylüyor. Dışarıdaki gürültüden kurtulmak için Sony MDR-1RNC gibi bir kulaklık kullanabilirsin. Kulaklık kablosunun dolaşmaması için üzerine yerleştirilen oluklar sayesinde çantanda rahatlıkla taşıyabilir, çevrendeki seslerden tamamen kurtulabilirsin.
BAŞINAGELEN
Kahvaltı yapmak şöyle dursun, kapıdan çıkmadan önce sütyenini takabildiğine şükrediyorsun. Sonuç: Seni zinde tutacak güzel bir kahvaltı yerine, iş yerinin hemen yanındaki
pastaneden aldığın hamur işleriyle hem sağlıksız besleniyor, hem de fazla kilolara davetiye çıkarıyorsun.
YAPABİLECEĞİN: Karbonhidrat, sağlıklı yağ ve protein içeren kahvaltı seçeneklerini Pazar gününden hazırla. Her akşam, ertesi gün işe götürmek üzere kahvaltını paketle. Bizim tavsiyemiz: Her türlü sebze ve peynir çeşidiyle hazırlayıp, ister sıcak ister soğuk yiyebileceğin yumurtalı muffinler. Bir kapta beş yumurtayı çırp, üzerine bir kâse doğranmış sebze ekle ve az yağlı peynir serpiştir. Karışımı beş muffin kabına dağıt ve 15 dakika boyunca 180 derecede pişir. Kahvaltı problemin çözülmüş oldu.
BAŞINAGELEN
Eve ulaştığında bitkin oluyorsun, yemek sipariş etmeye bile hâlin olmuyor (ama bunu başarıyorsun).
YAPABİLECEĞİN: Araştırma, yemeğini dışardan söylediğinde evde yediğinden 190 kalori daha fazla aldığını söylüyor. Eğer illa o siparişi vereceksen, kızartılmamış, krema içermeyen ve hamur işi olmayan bir seçim yap. Tavsiyelerimiz: tavuklu fajita, sebzeli sıcak sandviç, sushi veya çorba yanında büyükçe bir salata.
BAŞINAGELEN
Hafta içi günlerde hiçbir şekilde spora gidemiyorsun. Bu durumun acısını çıkarmak için hafta sonu günde iki saat spor yapıyorsun.
YAPABİLECEĞİN: Antrenör Greg Robins, “İki gün boyunca doğru şekilde yaptığın egzersiz, hafta boyunca yanlış yaptığın birer saatlik egzersizden daha etkilidir” diyor. Kas liflerinin onarımına yeterli zaman ayırabilmek için egzersizini çeşitlendir (Cumartesi günü tenis oynadıysan. Pazar günü ağırlık çalış). Hafta içi yapacağın 10 dakikalık kısa egzersizlerle de (hızlı şekilde metroya yürümek de olur) hafta sonu savaşçılarında görülen sakatlanmaların önüne geçebilirsin.
Bu uygulama ile sana en yakın durakları bulabilir, bekleme süreni en aza indirecek araç kalkış saatlerini öğrenebilir ve tahmini varış saatini görebilirsin.
İstanbulluların hayatını kolaylaştıran ve sürücüleri otopark arama derdinden kurtaran bu uygulama, İspark’a ait 700 otoparkın doluluk oranını gösteriyor.
Yandex Navigasyon, Türkiye’deki tüm şehirler hakkında trafik bilgisi sunuyor. En hızlı alternatif yolları gösteriyor ve sesli yol tarif etme özelliğine sahip.
PLANLIYORUM
Trafik, an itibarıyla hayatımdaki en çile veren, bunaltıcı şey. Evet, belki de çok şanslıyım, yeter ki başka derdim olmasın ama şahsen İstanbul trafiğinin neresinden tutsam elimde kalıyor.
Otobüs ve dolmuş yolculuğu çilenin ta kendisi. Kendi aracın olduğunda da sorun çözülmüyor; aksine park yeri bulamama ve benzin masrafı gibi sıkıntılar ekleniyor.
Ben iş yerime gidiş gelişlerimde dolmuş kullanıyorum. Ofise yaklaşık yirmi dakikalık bir mesafede oturuyorum fakat yol. hatta bulunan yol çalışması nedeniyle yaklaşık bir buçuk saat sürüyor. Dönüşlerim ise iki saat, istediğim kadar mutlu, dinamik ve neşeli uyanayım, ofise varana kadar yüzüm düşmüş oluyor. Masama oturduktan sonraki birkaç dakika içinde kendime gelsem de, aynı şey dönüş için geçerli değil maalesef. Hele yaz aylarındaki dönüşlerimde, o sıcakta tam bir ruh hastasına dönüşüyorum diyebilirim.
Saka bir yana, günde yaklaşık üç saatimi yolda heba ediyorum, iş yerinde muazzam yorucu bir gün geçirmemiş olsam da, dönüş yolcuğundaki bunaltı, bıkkınlık ve yorgunluk eve gittiğimde pelte gibi hissetmeme neden oluyor. Bir de zor ve yoğun bir gün geçirdiğimi düşün. Tam bir kâbus!
Metro en kullanışlı alternatif elbette ama evimle ofisim arasındaki yol üzerinde yakın zamanda bir metro hattı planı görünmüyor. Dolayısıyla benim için en mantıklısı, günün bana kalan zamanını planlayarak daha verimli hâle getirmek. Bunun için yolda geçirdiğim sürede yanımdan eksik etmediğim ajandam imdadıma yetişiyor. Hem iş. hem okul, hem sosyal hayat derken yetişemediğim ve unuttuğum pek çok şey oluyor. Ajandamı düzenlemek ve yapacaklarımı liste şeklinde sıralamak, trafiğin hayatımı kolaylaştırma şekli oluyor diyebilirim.
“YOLDA GEÇEN ZAMANI ÇALIŞARAK DEĞERLENDİRİYORUM.”
Doğduğumdan beri Kadıköy ve civarında yaşıyorum. 10 yıldan fazladır da ailemle Acıbadem’de oturuyoruz. Anadolu yakasını seviyorum çünkü istediğim sakinliği burada bulabiliyorum. İşimin Avrupa yakasında olması dolayısıyla sabah ve akşam, yoğun trafik saatlerine denk geliyorum ve o sıkışıklığa girmemek adına vapuru tercih ediyorum.
Vapurdan indiğim zaman hissettiğim huzur ve dinginlik, bence ev kelimesinin karşılığı. Çoğu insan gibi metrobüsü çok tercih etmiyorum. Vapurda geçirdiğim vakti değerlendirmeyi seviyorum. Çalışırken derginin çekimleri ve yazıları, gelecek ay ne yapacağımla ilgili koşturmaca hiç bitmiyor ama yolda kendime ayırdığım 20 dakika çok işime yarıyor. Bu süre boyunca sosyal medya hesaplarımla ilgileniyorum. Onun dışında her zaman yanımda resim defterimi ve kalemlerimi taşıyorum. Bazen resim, bazen taslak, bazen de tasarım
çiziyorum.
Bu aralar kendi markam için yazın çıkaracağım koleksiyonumun hazırlığını yapıyorum. Yelek, etek, çanta ve kemer modelleri üzerinde çalışıyorum. Bu şekilde hem yol bir eziyet olmaktan çıkıyor, hem de kendime ve diğer işlerime odaklanabildiğim verimli bir zaman dilimi hâline geliyor.
Ofise girdiğinde “Günaydın” diyen ilk kişiye ateş püskürmemeye çalış. Anlaştık mı?
KENDİNİ TAZELE
Seni her daim güldürmeyi başaran o Vine, GIF ya da videoyu aç (7Kadın 1 Erkek dizisinden bir bölüm de işine yarayabilir). Ve sakinleşene kadar tekrar tekrar izle. Eğlenmek vücuttaki kortizol üretimini sınırlandırır ve mutluluk hormonu endorfin salgılamana yardımcı olur.
“MIŞGİBİ” YAP
İş yerine patlamaya hazır bir bomba gibi gittiğinde, gereksiz şeylere sinirlenme ihtimalin artar. Ama araştırmalar, sahte bile olsa gülümsemenin ruh hâlini iyileştirebileceğini gösteriyor. Göz teması kur ve yanından geçenlere gülümse.
HAYALET
Beşe kadar say. gözlerini kapat ve gününün nasıl geçmesini dilediğini, nasıl davranmak istediğini hayal et. (Kendinin daha sabırlı, güçlü ve mutlu bir versiyonunu düşün; arkadaşlarına “beni rahat bırakın!” diyen stres topu hâlini değil.) Success UnderStress kitabının yazarı Psikolog Sharon Melnick, zihinsel olarak yapacağın bu şaşırtmacanın hayal ettiğin insan olmana yardımcı olacağını söylüyor.
SERBEST BIRAK
Kas rahatlatıcı hareketleri dene. Beş saniye boyunca bütün vücudunu sık, ardından ayak parmaklarından başlayarak, boynuna ve başına kadar tüm kaslarını serbest bırak. Vücudun sakinleşince zihnin de sakinleşecek.
Yorucu bir iş gününe, yolda geçirdiğin o korkunç saatler de eklenince insanlığa olan inancını sorguladığını biliyoruz. Pek çok okurumuzun -özellikle de İstanbul’da yaşayanların- bu söylediklerimize yabancı olmadığını düşünüyoruz. TomTom’un tüm dünyada 200’den fazla şehrin trafik yoğunluğunu ölçen “Trafik Sıkışıklık Endeksi” araştırması, İstanbul’un trafik sıkışıklığı konusunda dünyada birinci sırada yer aldığını söylüyor. Bu araştırmaya göre İstanbul’da akşam trafiğinde 30 dakikalık mesafe 62 dakikada kat ediliyor. Sıkışıklık listesinin 34. sırasında Ankara, 37. sırasındaysa İzmir yer alıyor.
Ulaşım uzun yıllardır yaşanan bir sorun olsa da, günümüz toplumunda aralıksız olarak bir şeyler yapmaya programlı olduğumuzdan, trafikte geçirilen boş zaman daha çok canımızı sıkıyor olabilir. The Sweet Spot kitabının yazarı Sosyolog Christine Carter, “Üretkenliği ödüllendiren bir kültürde yaşıyoruz. Trafikteyken birden fazla işi aynı anda yapamıyor olmak kendimizi verimsiz ve suçlu hissetmemize, dolayısıyla da stres ve panik olmamıza neden oluyor” diyor. Tüm bunlar bir arada düşünüldüğünde trafik sorununun her zamankinden daha etkili ve daha fazla olduaunu sövlevebiliriz.
Büyük kentlerde yaşayan birçok insan, gününün ortalama 90 dakikasını (ki bu süre bazılarımız için sadece gidiş demek!) yollarda geçiriyor. Eve dönüş yolunda uğraması gereken yerler olan kadınlar için (örneğin akşam yemeği için markete uğrama zorunluluğu) bu süre daha da uzayabiliyor.
Yapım aşamasındaki yollar, yağmur yağdığında arapsaçına dönen trafik ve nefes alacak yer bile bulamadığın o sıkışık metrobüs… Durum, özellikle de birden fazla araç değiştirerek gideceği yere ulaşanlar için daha da zor. Birden fazla araç, birden fazla bekleme süresi, birden fazla oturacak yer bulma telaşı ve çok sayıda sinir krizi demek.
Bu günlük koşuşturmaca sadece vaktini öldürmekle kalmıyor, aynı zamanda hastalıklara davetiye çıkarıyor. Özellikle de kendi aracını kullananlar için. Aracıyla gidiş ve dönüş yönünde günlük ortalama 32 km yol gidenler, anksiyete ve depresyon gibi problemlerle birlikte egzersize zaman ayıramamaktan dolayı daha kilolu olma, kalp hastalıkları, diyabet ve yüksek kan basıncından kaynaklanan felç gibi hastalıklara yakalanma eğiliminde oluyor.
Trafik çilesinin negatif etkileri bunlarla sınırlı kalmıyor. Araştırmalar, yolda geçirdiğin süre ne kadar uzunsa, mutluluğunun da o oranda hızla düşüşe geçtiğini söylüyor. Bu da uyku kaliten ve ilişkilerin de dâhil olmak üzere hayatının pek çok yönünü etkiliyor. Öyle ki, çiftlerden biri günde 45 dakika veya daha fazla yol gidiyorsa, boşanma ihtimali diğer çiftlerle kıyaslandığında yüzde 40 daha fazla.
Sakinleşmek için derin bir nefes alıp ver. Ya da dur… Aslında A noktasından B noktasına daha sakin bir hâlde ulaşman için birkaç nefes egzersizinden daha iyi yöntemlere ihtiyacın var. Sayfayı çevir ve yoğun iş trafiğinde yapabileceklerini öğren.
Gün içinde tek yönde 24 km’den fazla yol gitmenin kilo almayla bağlantısı olduğu düşünülüyor. Evet, nedenlerinden biri uzun oturma süresi. Diğeri ise stres kaynaklı kortizol artışının atıştırma isteğine ve vücutta yağ depolanmasına neden olması. Yolda geçirdiğin süreyi kısaltamayız ama kilonu dengede tutmana yardımcı olabiliriz.
Bu ücretsiz indirebileceğin uygulamalar çok işine yarayacak.
BAŞINAGELEN
Durmaksızın çalan kornalar ve ulaşım araçlarının içindeki uğultu yüzünden iş yerine ulaşana kadar kafayı yiyorsun ve tüm negatif enerjini klavyenden çıkarıyorsun.
YAPABİLECEĞİN: Araştırma, trafik gürültüsüne ne kadar maruz kalırsan karın bölgendeki yağlanmanın (ki bu en tehlikeli yağlanma şekli) o kadar fazla olacağını söylüyor. Dışarıdaki gürültüden kurtulmak için Sony MDR-1RNC gibi bir kulaklık kullanabilirsin. Kulaklık kablosunun dolaşmaması için üzerine yerleştirilen oluklar sayesinde çantanda rahatlıkla taşıyabilir, çevrendeki seslerden tamamen kurtulabilirsin.
BAŞINAGELEN
Kahvaltı yapmak şöyle dursun, kapıdan çıkmadan önce sütyenini takabildiğine şükrediyorsun. Sonuç: Seni zinde tutacak güzel bir kahvaltı yerine, iş yerinin hemen yanındaki
pastaneden aldığın hamur işleriyle hem sağlıksız besleniyor, hem de fazla kilolara davetiye çıkarıyorsun.
YAPABİLECEĞİN: Karbonhidrat, sağlıklı yağ ve protein içeren kahvaltı seçeneklerini Pazar gününden hazırla. Her akşam, ertesi gün işe götürmek üzere kahvaltını paketle. Bizim tavsiyemiz: Her türlü sebze ve peynir çeşidiyle hazırlayıp, ister sıcak ister soğuk yiyebileceğin yumurtalı muffinler. Bir kapta beş yumurtayı çırp, üzerine bir kâse doğranmış sebze ekle ve az yağlı peynir serpiştir. Karışımı beş muffin kabına dağıt ve 15 dakika boyunca 180 derecede pişir. Kahvaltı problemin çözülmüş oldu.
BAŞINAGELEN
Eve ulaştığında bitkin oluyorsun, yemek sipariş etmeye bile hâlin olmuyor (ama bunu başarıyorsun).
YAPABİLECEĞİN: Araştırma, yemeğini dışardan söylediğinde evde yediğinden 190 kalori daha fazla aldığını söylüyor. Eğer illa o siparişi vereceksen, kızartılmamış, krema içermeyen ve hamur işi olmayan bir seçim yap. Tavsiyelerimiz: tavuklu fajita, sebzeli sıcak sandviç, sushi veya çorba yanında büyükçe bir salata.
BAŞINAGELEN
Hafta içi günlerde hiçbir şekilde spora gidemiyorsun. Bu durumun acısını çıkarmak için hafta sonu günde iki saat spor yapıyorsun.
YAPABİLECEĞİN: Antrenör Greg Robins, “İki gün boyunca doğru şekilde yaptığın egzersiz, hafta boyunca yanlış yaptığın birer saatlik egzersizden daha etkilidir” diyor. Kas liflerinin onarımına yeterli zaman ayırabilmek için egzersizini çeşitlendir (Cumartesi günü tenis oynadıysan. Pazar günü ağırlık çalış). Hafta içi yapacağın 10 dakikalık kısa egzersizlerle de (hızlı şekilde metroya yürümek de olur) hafta sonu savaşçılarında görülen sakatlanmaların önüne geçebilirsin.
Bu uygulama ile sana en yakın durakları bulabilir, bekleme süreni en aza indirecek araç kalkış saatlerini öğrenebilir ve tahmini varış saatini görebilirsin.
İstanbulluların hayatını kolaylaştıran ve sürücüleri otopark arama derdinden kurtaran bu uygulama, İspark’a ait 700 otoparkın doluluk oranını gösteriyor.
Yandex Navigasyon, Türkiye’deki tüm şehirler hakkında trafik bilgisi sunuyor. En hızlı alternatif yolları gösteriyor ve sesli yol tarif etme özelliğine sahip.
PLANLIYORUM
Trafik, an itibarıyla hayatımdaki en çile veren, bunaltıcı şey. Evet, belki de çok şanslıyım, yeter ki başka derdim olmasın ama şahsen İstanbul trafiğinin neresinden tutsam elimde kalıyor.
Otobüs ve dolmuş yolculuğu çilenin ta kendisi. Kendi aracın olduğunda da sorun çözülmüyor; aksine park yeri bulamama ve benzin masrafı gibi sıkıntılar ekleniyor.
Ben iş yerime gidiş gelişlerimde dolmuş kullanıyorum. Ofise yaklaşık yirmi dakikalık bir mesafede oturuyorum fakat yol. hatta bulunan yol çalışması nedeniyle yaklaşık bir buçuk saat sürüyor. Dönüşlerim ise iki saat, istediğim kadar mutlu, dinamik ve neşeli uyanayım, ofise varana kadar yüzüm düşmüş oluyor. Masama oturduktan sonraki birkaç dakika içinde kendime gelsem de, aynı şey dönüş için geçerli değil maalesef. Hele yaz aylarındaki dönüşlerimde, o sıcakta tam bir ruh hastasına dönüşüyorum diyebilirim.
Saka bir yana, günde yaklaşık üç saatimi yolda heba ediyorum, iş yerinde muazzam yorucu bir gün geçirmemiş olsam da, dönüş yolcuğundaki bunaltı, bıkkınlık ve yorgunluk eve gittiğimde pelte gibi hissetmeme neden oluyor. Bir de zor ve yoğun bir gün geçirdiğimi düşün. Tam bir kâbus!
Metro en kullanışlı alternatif elbette ama evimle ofisim arasındaki yol üzerinde yakın zamanda bir metro hattı planı görünmüyor. Dolayısıyla benim için en mantıklısı, günün bana kalan zamanını planlayarak daha verimli hâle getirmek. Bunun için yolda geçirdiğim sürede yanımdan eksik etmediğim ajandam imdadıma yetişiyor. Hem iş. hem okul, hem sosyal hayat derken yetişemediğim ve unuttuğum pek çok şey oluyor. Ajandamı düzenlemek ve yapacaklarımı liste şeklinde sıralamak, trafiğin hayatımı kolaylaştırma şekli oluyor diyebilirim.
“YOLDA GEÇEN ZAMANI ÇALIŞARAK DEĞERLENDİRİYORUM.”
Doğduğumdan beri Kadıköy ve civarında yaşıyorum. 10 yıldan fazladır da ailemle Acıbadem’de oturuyoruz. Anadolu yakasını seviyorum çünkü istediğim sakinliği burada bulabiliyorum. İşimin Avrupa yakasında olması dolayısıyla sabah ve akşam, yoğun trafik saatlerine denk geliyorum ve o sıkışıklığa girmemek adına vapuru tercih ediyorum.
Vapurdan indiğim zaman hissettiğim huzur ve dinginlik, bence ev kelimesinin karşılığı. Çoğu insan gibi metrobüsü çok tercih etmiyorum. Vapurda geçirdiğim vakti değerlendirmeyi seviyorum. Çalışırken derginin çekimleri ve yazıları, gelecek ay ne yapacağımla ilgili koşturmaca hiç bitmiyor ama yolda kendime ayırdığım 20 dakika çok işime yarıyor. Bu süre boyunca sosyal medya hesaplarımla ilgileniyorum. Onun dışında her zaman yanımda resim defterimi ve kalemlerimi taşıyorum. Bazen resim, bazen taslak, bazen de tasarım
çiziyorum.
Bu aralar kendi markam için yazın çıkaracağım koleksiyonumun hazırlığını yapıyorum. Yelek, etek, çanta ve kemer modelleri üzerinde çalışıyorum. Bu şekilde hem yol bir eziyet olmaktan çıkıyor, hem de kendime ve diğer işlerime odaklanabildiğim verimli bir zaman dilimi hâline geliyor.
Ofise girdiğinde “Günaydın” diyen ilk kişiye ateş püskürmemeye çalış. Anlaştık mı?
KENDİNİ TAZELE
Seni her daim güldürmeyi başaran o Vine, GIF ya da videoyu aç (7Kadın 1 Erkek dizisinden bir bölüm de işine yarayabilir). Ve sakinleşene kadar tekrar tekrar izle. Eğlenmek vücuttaki kortizol üretimini sınırlandırır ve mutluluk hormonu endorfin salgılamana yardımcı olur.
“MIŞGİBİ” YAP
İş yerine patlamaya hazır bir bomba gibi gittiğinde, gereksiz şeylere sinirlenme ihtimalin artar. Ama araştırmalar, sahte bile olsa gülümsemenin ruh hâlini iyileştirebileceğini gösteriyor. Göz teması kur ve yanından geçenlere gülümse.
HAYALET
Beşe kadar say. gözlerini kapat ve gününün nasıl geçmesini dilediğini, nasıl davranmak istediğini hayal et. (Kendinin daha sabırlı, güçlü ve mutlu bir versiyonunu düşün; arkadaşlarına “beni rahat bırakın!” diyen stres topu hâlini değil.) Success UnderStress kitabının yazarı Psikolog Sharon Melnick, zihinsel olarak yapacağın bu şaşırtmacanın hayal ettiğin insan olmana yardımcı olacağını söylüyor.
SERBEST BIRAK
Kas rahatlatıcı hareketleri dene. Beş saniye boyunca bütün vücudunu sık, ardından ayak parmaklarından başlayarak, boynuna ve başına kadar tüm kaslarını serbest bırak. Vücudun sakinleşince zihnin de sakinleşecek.
