İki adım ileri, bir adım geri!
"HERKES bir adım geri çekilsin de, kamplaşma olmasın" yaklaşımına Başbakan’ın tepkisi "Her adımı atmaya hazırız" oldu.
Ki zaten de sorun Başbakan’ın "her adımı atmaya hazır" olmasından kaynaklanıyor!
AKP’nin birinci iktidar döneminde de toplumun gerildiği dönemeçler olmuştu, hatırlarsınız.
Ve o gerilimli günler her defasında Başbakan’ın "Toplumu germeyin" uyarısı ile başlamıştı.
Toplumu germeyin, içkili bölgeleri halledelim. Toplumu germeyin, imam hatiplilere avantaj sağlayalım. Toplumu germeyin, zinaya hapis cezası verelim. Uzun bir liste yapabiliriz o döneme ilişkin.
Ama her defasında "toplum gerildi" ve AKP geri adım attı.
O günlerde bunun bir "rejimi zorlama denemesi" olduğunun çok yazılıp, çizildiğini de hatırlarsınız. "İki adım ileri, bir adım geri" bir dönemdi.
AKP’nin ikinci iktidar dönemi, TBMM’de daha yüksek bir temsile izin veren oy patlaması ile geldi.
Şimdi işler eskisi gibi yürümüyor. AKP yine deniyor, ama bu kez denemekle kalmıyor, sonuna kadar ısrar ediyor.
Bir adım atmakla kalmıyor, attığı adımı yenileri takip ediyor!
Toplumsal muhalefetin taleplerine gözünü ve kulaklarını kapatıyor, icraatıyla rejimin temel ilkelerinden biri ile arasında bir sorun bulunduğunu ortaya koymaya çekinmiyor.
Gerilimin nedeni bu! Siyasi kutuplaşma bu tutumdan kaynaklanıyor.
Bu nedenle gerilimi düşürmek için Başbakan’ın çok adım atmasına gerek yok.
Toplumun "gerilen" kesimlerini tatmin edecek, kuşkularını rahatlatacak adımları atsın, mesele biter zaten.
Kaynak http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/8561830.asp?yazarid=148&gid=61&sz=10977
"HERKES bir adım geri çekilsin de, kamplaşma olmasın" yaklaşımına Başbakan’ın tepkisi "Her adımı atmaya hazırız" oldu.
Ki zaten de sorun Başbakan’ın "her adımı atmaya hazır" olmasından kaynaklanıyor!
AKP’nin birinci iktidar döneminde de toplumun gerildiği dönemeçler olmuştu, hatırlarsınız.
Ve o gerilimli günler her defasında Başbakan’ın "Toplumu germeyin" uyarısı ile başlamıştı.
Toplumu germeyin, içkili bölgeleri halledelim. Toplumu germeyin, imam hatiplilere avantaj sağlayalım. Toplumu germeyin, zinaya hapis cezası verelim. Uzun bir liste yapabiliriz o döneme ilişkin.
Ama her defasında "toplum gerildi" ve AKP geri adım attı.
O günlerde bunun bir "rejimi zorlama denemesi" olduğunun çok yazılıp, çizildiğini de hatırlarsınız. "İki adım ileri, bir adım geri" bir dönemdi.
AKP’nin ikinci iktidar dönemi, TBMM’de daha yüksek bir temsile izin veren oy patlaması ile geldi.
Şimdi işler eskisi gibi yürümüyor. AKP yine deniyor, ama bu kez denemekle kalmıyor, sonuna kadar ısrar ediyor.
Bir adım atmakla kalmıyor, attığı adımı yenileri takip ediyor!
Toplumsal muhalefetin taleplerine gözünü ve kulaklarını kapatıyor, icraatıyla rejimin temel ilkelerinden biri ile arasında bir sorun bulunduğunu ortaya koymaya çekinmiyor.
Gerilimin nedeni bu! Siyasi kutuplaşma bu tutumdan kaynaklanıyor.
Bu nedenle gerilimi düşürmek için Başbakan’ın çok adım atmasına gerek yok.
Toplumun "gerilen" kesimlerini tatmin edecek, kuşkularını rahatlatacak adımları atsın, mesele biter zaten.
Kaynak http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/8561830.asp?yazarid=148&gid=61&sz=10977