Huysuz Virjin hayatını kaybetti!!!

Dilara Kaya

Profesör
Katılım
12 Mart 2020
Mesajlar
2,920
Reaksiyon puanı
3,756
Puanları
293
Yaş
26
İslam dini bakımından örtünmesi gereken yerlerin açıkta bırakıldığı manasında "halk arasında" kullanılan bir ifade... Yalnız bazı hadislerde de "giyinmiş çıplak-lar" şeklinde kadınlara yönelik ifadeler de bulunmaktadır. Bunlar doğru olduğu sürece söylenebilir bence ama edep ve adaba uygun yerde ve zamanda... Seyyah abimizin bi kusuru olduğunu düşünmüyorum.
Kendi üzerinizde uygulayın o zaman bırakın insanlar -varsa- dinlerini ve hayatını istediği gibi yaşasın ayrıca "yarı çıplak karı" şeklinde tabirler kullanmayın. Bari buraya yazmayın ayıp denen bir şey var.
 

HÜDHÜD

Rektör
Katılım
5 Mayıs 2017
Mesajlar
10,090
Reaksiyon puanı
6,551
Puanları
293
Kendi üzerinizde uygulayın o zaman bırakın insanlar -varsa- dinlerini ve hayatını istediği gibi yaşasın ayrıca "yarı çıplak karı" şeklinde tabirler kullanmayın. Bari buraya yazmayın ayıp denen bir şey var.

Bu ifadeler küçümsemekten çok düşündürmek ve ikaz olsun diye söylenir, nitekim efendiler efendimiz de aşağıda belirttiğim hadisi bizlere buyurmuştur. Kusura bakmayın ama ben peygamberimizin hadisini değiştirecek veya bu hadisi yorumlayabilecek kadar alim veya din uzmanı değilim dolayısıyla hoşunuza gitse de gitmese de halk böyle konuşmaya devam edecektir diye düşünüyorum. Ve ayıp cinsinden bi şey de yok ortada, "karı-koca" ifadesi evliliğe daha ilk adımda söylenir bunda bi beis yoktur inşaAllah...



Bir hadis:

"Ateş ehlinden iki sınıf vardır, henüz onları görmedim: Yanlarında sığır kuyruğu gibi birşeyler taşıyıp onu insanlara vuran insanlar; giyinmiş, çıplak kadınlar ki bunlar Allah'a taatten dışarı çıkmışlardır. Bunlar, başkalarını da baştan çıkarırlar. Başları deve hörgücü gibidir. Bu kadınlar cennete girmek şöyle dursun, kokusunu dahi almazlar. Halbuki onun kokusu şu şu kadar uzak mesafeden duyulur." buyurdular." [Müslim, Cennet 53, (2857), 52, (2128).]

Kâsiyat "giyinmiş kadınlar" demektir, âriyat da "çıplak kadınlar" demektir. Kadın, hadiste iki zıt vasıfla tavsif edilmektedir: "Giyinmiş fakat çıplak kadın." Alimler, bunu farklı yorumlara tabi tutarlar:

* Bazıları kâsiyatı Allah'ın nimetine bürünmüş fakat şükür yönüyle çıplak yani nimetlerin şükrünü eda etmeyen kadınlar diye yorumlamıştır.

* Bir kısmı: Kadın kadınlık yönünü ortaya koymak, dikkatleri çekmek için, vücudunun bir kısmını örttüğü halde, diğer bir kısmını açar diye yorumlamıştır.

* Bir kısmı da bedenini gösteren şeffaf elbiseler giyenler kastedilmiş demiştir.

Bu açıklamaların hepsi doğrudur. İslamî tesettüre aykırı olan bütün giyimler bu hadiste ifade edilmiş durumdadır. İslamî tesettür sadece "giyinmek" aramaz, giyinmenin tarzını da ister.

* Belirlenen hududu örtecek büyüklükte olmalıdır; el, ayak ve yüz hariç bütün beden örtülmelidir.

* Vücud hatlarını gösterecek darlıkta olmamalıdır. Çok dar giyinen "giyinmiş çıplak" hükmündedir. Batı menşeli modaları takip edenler bu hallere düşmektedirler.

* Elbise bedeni göstermemelidir. Çok ince naylon ve şeffaf elbise giyenler de giyinmiş çıplak durumundadır.

* Hadislerde yasaklanan bir başka kıyafet şöhret elbisesidir. Yani dikkatleri üzerine çekmek gayesini güden kıyafetler. İslam elbiseyi örtünmek için emrettiği halde günümüzde birçok çevreler elbiseyi örtünmeden çok dikkatleri üzerine çekme vasıtası olarak kullanıyorlar. Şu halde bu nev'e giren giyimler de giyinmiş çıplak manasına dahildir.

 
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,200
Reaksiyon puanı
10,315
Puanları
293
Bu ne biçim tabir
Dilara Kaya, mevzuyu bağlamından söker alırsan o tabir doğrudur, üşütür insanı. Belli ki senin de yazdığım mesajın önünü arkasını görmezden gelmek işine gelmiş. O bahsettiğin tabiri bugün bir kimse için kullanmadım, asla kullanmam da... Lakin çok uzun yıllar evvel o an ki psikolojinin verdiği saflıkla düşündüğüm şeyi olduğu gibi aktarmaya çalıştım, hepsi o kadar. Benim edebimden, terbiyemden burada olan arkadaşların hiçbiri şüphe etmezler. Su-i zannınınz sebebiyle kırıldım doğrusu.
 

Akkara

Dekan
Emektar
Katılım
3 Şubat 2018
Mesajlar
8,013
Çözümler
4
Reaksiyon puanı
9,392
Puanları
1,708
İnce bir üslupla başsağlığı dileğinde bulunmak varken neden ölmüş birinin ardından bu tartışma sürdürüyor! Bir taraf haklı olsa ne olacak, olmasa ne olacak. Hem bu konu, bir tartışma konusu mudur ki? Ne güzel demiş Yunus Emre: "Yaradılanı hoş gör, Yaradan'dan ötürü."
 

Kiboline

Öğrenci
Katılım
22 Haziran 2020
Mesajlar
80
Reaksiyon puanı
52
Puanları
18
Konum
İstanbul
Hükümet tarafındaysa iyi, muhalifse kötü!!!
Bu ne kötü bir yorum böyle ya! :)
Günahı açıktan işleyen hiçbir insanı günahım kadar sevmem; Ama dilime de dolamam, haklarında dedikodu yapmayı sevmem. Tuttuğu partinin canı cehenneme, beni ne ilgilendirir yahu?!

Keza, Bülent Ersoy, Cemil İpekçi de öyle. Hükümet tarafını tuttuklarını aha burada sizden duydum vallahi. Sevgim mi artı diye yokladım kendimi, ı ıh... Vallahi zerre kadar ne sevgim arttı, ne sempati duyabildim. Aynı şekilde benim için Seyfi Dursunoğlu ile eşit seviyedeler.

Bu sanatçı takımı içinde kalpten sevdiğim tek bir kişi var: Yıldız TİLBE.
Şaşırdınız tabii! Hangi özelliğine hayran kaldınız diye sorduğunuzu biliyorum.

Çok uzun yıllar önceydi. Bir Tv. kanalında güya ilahiyatçı olan koca koca prof.'lar sünnet üzerine konuşuyor, o kadar ileri gidiyorlardı ki sevgili Peygamberimizi küçümseyici ifadeler gırla gidiyordu. Nerdeyse kafayı sıyırmak üzereydim. Derken...

Bir telefon geldi kanala. Yıldız Tilbe bağlanmak istiyor dediler. Bağladılar. Bense içimden, "Bu yarı çıplak karı da şimdi onlara destek verecek" diye kanalı değiştirmek üzereydim ki... Bir hıçkırık sesi duydum. Ağlıyordu. Ve birden infilak eder gibi patlayıverdi. "Siz kimsiniz ulan! Kimsiniz siz? Siz kaç kuruşluk adamlarsınız ki benim Peygamberime hakaret ediyorsunuz?" Ve saydırmaya devam etti benim Yıldız kardeşim. İçimde biriken öfkenin zehrini gözlerimden yaş olarak akıtmaya başladım ben de. Hem sevincimden, hem utancımdan hüngür hüngür ağlıyordum.

Bunca uzun yıllar geçti, o anı hiç unutamadım. Ne zaman hatırlasam gözlerim buğulanır.

Şimdi kıymetli kardeşim, biz işte böyle seviyoruz. Allah için seviyoruz insanları yani. Onun rızası için seviyoruz.
Mesaj otomatik birleştirildi:


Bu sözlerini belki on kez tekrar tekrar okudum. Bize söylediklerinin hiç önemi yok, umur bile etmedim. Lakin, bu yobaz kafalılar kategorisine benim Peygamberimi de kattığın anlaşılıyor. Direkt olmasa bile, dolaylı olarak laf oraya gidiyor çünkü.

Maksadını aşan beylik bir laf ettiğini var sayarak daha fazla birşey söylemek istemedim. Ama eğer "Tam da anladığın gibidir" der, sözünün arkasında durursan seninle bu defa çok farklı konuşacağız.
Peygamberden tut normal inasana kadar "kime" yobaz kafa ile yaklaşılıyorsa 5 kuruşluk adamdır yazmak istemiştim iki kelime çok fark etmiş moderatorler bile yanlış anlamış ki 4 5 gün engel atılmıştı. Ben de müslümanım kendi peygamberime hakaret edecek değilim.
 
Üst