- Katılım
- 1 Kasım 2008
- Mesajlar
- 47,206
- Reaksiyon puanı
- 629
- Puanları
- 113
fatihaltayli@haberturk.com
Her şeyi YÖK etmek için mi?
05 Eylül 2010 Pazar, 13:13:29
HAFTAYA bugün hepimiz sandık başında olacağız inşallah.
“Anayasa değişikliğine” hayır ya da evet diyeceğiz.
Herkesin oyu kendine.
Konuştuğum herkes, “Hayır vereceğim ama evetler kazanacak” diyor. Her ne hikmetse.
Bana da soruyorlar, “Ne oy vereceksin” diye.
Açıklamaya niyetim yok. Oyumun rengi yüzde 99 oranında belli olsa da açıkçası son kararımı sandık başında vermeyi düşünüyorum.
Birkaç gün AKP Hükümeti’nin önemli bakanlarından birine söylediklerimi sizinle paylaşmak istiyorum aslında. Nasıl karar vereceğimi, vicdanımı nasıl dinleyeceğimi anlamanız için belki de.
Adını vermeyeceğim Bakan’la referandum konusunu konuştum. Dinleyin bakalım siz ne diyeceksiniz:
“Bana göre 12 Eylül Anayasası’nın en somut, en kanlı canlı uygulaması YÖK’tür. Olmayan bir kurum ihdas edilmiş, bugüne kadar varlığını sürdürmüştür. Üniversitelerdeki düşünce özgürlüğünün, bilimsel özgürlüğün, üniversiter bağımsızlığın temeline dinamit koymuştur.
Eğer bu Anayasa değişikliğinde 12 Eylül’ün en önemli artığı YÖK’ü de ortadan kaldırsaydınız oyum kesinlikle evet olurdu.
Ancak siz bunu yapmadınız.
YÖK’ü olduğu gibi korudunuz. Bu da bende bu Anayasa değişikliğinin gerçekten 12 Eylül’ün izlerini silmek amacıyla yapıldığı konusunda kuşku doğuruyor, samimiyetinizi sorgulamama sebep oluyor.
Üstelik de YÖK Başkanı’nı değiştirinceye kadar YÖK’ten en fazla şikâyet eden sizin partinizdi.
Ama anlıyorum ki, siz kurumun işleyişine veya varlığına değil kurumda egemen olan fikre karşıymışsınız. YÖK sizden olunca varlığında, uygulamalarında bir sorun yokmuş.
Şimdi kaygım şu:
Siz bu Anayasa değişikliğiyle tüm kurumları YÖK’leştirmek istiyorsunuz.”
Bakan dinledi.
“YÖK’ü de kaldırmak gerekirdi aslında. Haklısınız. O da bir dahaki sefere” dedi.
Ben gazı aldığım için durmadım:
“HSYK konusunda da AB standardı dediniz. Doğru Avrupa’da da pek çok ülkede Meclis seçiyor üyelerin bazılarını. Ama orada salt çoğunlukla değil, nitelikli çoğunlukla seçiliyor. Bu da bir uzlaşma kültürü, bir ortak kabul gerektiriyor. Bizde ise salt çoğunlukla seçilecek. Bunu da doğru bulmuyorum.”
Konuk Bakan bu fikrime pek katılmadı.
Aslında bir şey daha söylemek istiyordum ama fırsat kalmadı.
Hani diyorlar ya, “Kamu çalışanlarına da sendika getiriyoruz. Hem de isterlerse birden fazla sendikaya üye olabilecekler” diye.
O da komik.
Grev hakkı yok, ne yapayım ben öyle kamu sendikasını.
İşte bunlar kafamı karıştırıyor.
Ama biliyorum ki, oy verecek seçmenin yüzde 99’u HSYK’nın ne demek olduğunu dahi bilmeden oy verecek.
Türkiye’ye süper demokrasi gelecek.
Bu yanıtları merak ediyorum!
HANEFİ Avcı’nın kitabı hâlâ tartışılıyor, hâlâ konuşuluyor.
Ve ben hâlâ bu kitaba, yazarından dolayı ihtiyatla yaklaşmak gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü kafamda fazlasıyla soru işareti oluşturuyor Avcı’nın kitabı.
Cemaatlerle arası hiç de kötü olmayan, bir dönem arkasına cemaatlerin ve hatta cemaatin desteğini alan Avcı’nın hedefi ne?
Bir dönem“hukuksuz dinlemelerin kralı” olan Avcı şimdi niye dertli?
Baktığınız zaman Avcı’nın kitabında Gülen Cemaati ile ilgili yıllardır konuşulan, hemen herkesçe malum iddiaların tekrarından başka bir şey yok.
Kimileri diyor ki: “Yakın dostu Emin Arslan’a yapılanlara kızdı. Bu kitabı o yüzden yazdı.”
Acaba diyorum ben de!
Çünkü başka bilgilere göre Emin Arslan hakkında verilmiş bir “gizli tanık” ifadesi var.
Bu ifadede Arslan’a yönelik çok ağır suçlamalar var.
Hanefi Avcı acaba bu ifadeyi vereni “çok yakından tanıyor olabilir mi”?
Çok derken, aynaya bakınca görecek kadar yakınlıktan bahsediyorum.
Ya da Hanefi Avcı acaba neden önce Edirne’ye, ardından Eskişehir’e atandı.
Biliyorsunuz, Edirne’de CHP’li bir belediye başkanı vardı ve devrilmiyordu.
Sonra odasında bile dinleme cihazları bulundu.
Suçlandı, yargılandı.
Sonra o Hanefi Avcı, Eskişehir’e atandı.
Yine yıkılmayan bir muhalif belediye başkanının kentine.
Niye?
Bu soruların yanıtlarını bulabilirsem kitabı ona göre değerlendireceğim.
Ah bir bulabilsem!
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bazı şeyleri kendimizi değil vatanımızı sevdiğimiz için yaptığımız zaman.
haberturk.com