Hayır Osman! Ruhbanlık yoktur

wwhirlwind

Profesör
Katılım
21 Aralık 2006
Mesajlar
2,313
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Rasûlullah (s.a.v) bir gün dostlarına kıyametten bahsetmişti. Onlar da çok duygulanıp ağladılar. Sonra içlerinden on kişi Osman Bin Maz’ûn’un evinde toplandı. Aralarında Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ali de vardı.

Yaptıkları istişáre neticesinde, bundan böyle dünyadan el etek çekmeye, gündüzleri oruçla, gecelerini de sabaha kadar ibádetle geçirmeye, et yememeye, kadınlara yaklaşmamaya, güzel koku sürünmemeye ve yeryüzünde gezip dolaşmamaya karar verdiler. Bu haber Peygamber Efendimiz’e ulaşınca, kalkıp Osman Bin Maz’ûn’un evine gitti fakat kendisini evde bulamadı. Hanımına, Osman ve arkadaşlarının kendisine gelmeleri için haber bıraktı. Onlar da Peygamber Efendimiz’in huzuruna çıktılar. Efendimiz, karar aldıkları hususları kendilerine sayarak:

- "Bu konularda ortak karar almışsınız, öyle mi?" dedi

Onlar:

- "Evet ey Allah’ın Resulü bizim böyle bir karar almakta hayırdan başka bir gayemiz yoktur" dediler. Bunun üzerine Efendimiz (s.a.v):

-"Şüphesiz ki ben bunlara emrolunmuş değilim. Bu doğru değil. Elbette sizin üzerinizde nefislerinizin hakkı vardır. Bazen oruç tutun, bazen tutmayın. Gece hem ibadet edin hem uyuyun. Ben hem ibádet ederim hem de uyurum. Oruç tuttuğum günlerde olur. Tutmadığım günlerde. Et yediğim gibi hanımlarımla beraber olurum. Kim benim Sünnet’imden yüz çevirirse benden değildirÖ" (Vahidi, s. 207-208; Ali el-Kárî, el-Mirkát, , 182-183)

Peygamberimiz Sahabeyi hayatın içine çekecektir bu tavrıyla.

Hz. Ebû Bekir, dini yaşama husûsunda büyük bir azim ve gayrete sahipti. Bazı arkadaşlarıyla, Allah Rasûlü (s.a.v) gibi olmadıkları gerekçesiyle daha fazla ibadet etmeleri gerektiğini düşünmüşlerdi. Ancak peygamberimiz ruhbanlığa müsaade etmeyerek, ashábından kendi Sünnet’ini takip etmelerini istedi.

İnsanların içinde öylesi vardır ki herhangi bir bilgisi,

rehberi veya aydınlatıcı kitabı olmaksızın Allah hakkında tartışmaya kalkar.

(Hacc 22/8)

Ebu Hureyre (r.a.) Peygamberimizin (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet ediyor: Olgun mümin ahlakı en güzel olandır.

Ahlak bakımından en iyi olanınız da aile fertlerine en iyi davrananızdır.

(Ebu Davud, Sünnet: 14; Tirmizi, İman: 6)

Yatağından kalktığında şöyle buyururdu:

(Okunuşu) "Rebbiğfir ve’r-ham vehdi Li’s-sebili’l Akvam."

(Anlamı) "Rabbim bağışla, merhamet et ve en doğru yola ilet."


Ayet, hadis, dua nedir?

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sitesine göre;

Ayet: Kur’an-ı Kerim’de durak işaretleri arasındaki cümle ya da ifadelerdir.

Hadis: Hz.Peygamberin sözleri veya O’nun fiil ve onaylarının sözle ifadesine denir.

Dua: Kulun istek ve arzularını uygun bir üslupla Allah’a arzetmesidir.



Hayır Osman! Ruhbanlık yoktur - Nihat HATİPOĞLU - Hürriyet
 
Üst