Haber Gothic serisi hakkında

Bu konuyu okuyanlar

Penetrator God

Doçent
Katılım
14 Ocak 2020
Mesajlar
864
Çözümler
1
Reaksiyon puanı
527
Puanları
93
Yaş
26
1642704703086.png




İlk oyunu sadece 3 saatten biraz fazla oynadığımı söyleyerek başlayacağım, çünkü oyun daha fazla devam etmem için bana istek veremiyor şu noktada. Her ne kadar iyi ortam müzikleriyle mekanların atmosferik hissini yaşıyor olsanız da, oyunun gülünç derecede kötü kontrolleri, zayıf diyalogları ve çok yavaş bir tempo gibi birçok dezavantajı var.

Grafiklerinden bahsetmiyorum bile. Değerlendirirken grafikleri atladım eski bir oyun olduğu için adaletli olmazdı.

Her şeyden önce, kontroller. Oyunda herhangi bir şey yapmak, örneğin bir eşyayı almak, biriyle konuşmak veya en kötüsü merdivenleri yürümek gibi karakterimizle yaptığımız en basit temel şeyler bile aşırı derecede sinir bozucu ve zahmetli olabiliyor.

Bu tür kötü kontroller ile animasyonlar oyun deneyiminden gerçekten çok hızlı uzaklaşıyorsunuz. Kötü diyaloglardan da bahsetmiştim, ancak bu çoğunlukla NPC’leri değil ana karakteri ifade ediyordu.

Hem kötü repliklerin hem de kötü seslendirmenin tam bir birleşimi yönettiğimiz karakter. Adamın aşırı derecede ciddi bir tavrı var ve herhangi bir nedeni olmamasına rağmen biraz saf bir çocuk gibi davranıyor, çünkü hemen hemen her karakter ona gözdağı vermeye ya da onu soymaya çalışıyor.

Bununla birlikte, beni devam etmekten gerçekten caydıran oyunun yavaş ilerlemesi ve oyunun özgürce haritayı keşfetmenize izin vermemesi dışında, bir sonraki görev adımının kendi başınıza çözümlerini keşfetmeye zorlanmanız gerçeği, çünkü neredeyse standart her yaratık sizi tek vuruşta öldürebiliyor, bu nedenle hareketleriniz kısıtlanıyor ve küçücük bir alana hapis oluyorsunuz.

Oyun muhtemelen sonlara doğru daha hızlanıyordur ama 3. saatten sonra artık midem kaldırmıyordu daha fazlası için. Bu sorunlar çözülebilseydi, Gothic’in gerçekten eğlenceli bir oyun olabilirdi eminim, ancak aksi takdirde şu haliyle bozuk bir oyun gibi geliyor, özellikle de bazı oyun içi hataların da mevcut olduğunu düşünürsek, ki bunu eski bir oyun olduğu için en baştan bir nevi affetmiştim fakat her şeye rağmen özetlersek bu oyunu önermiyorum.

İkinci oyunu sadece birinci oyunda yaşadığım hayal kırıklığından kısa bir sonra deneyimledim ve tek beklentim ilk Gothic’e göre gözle görülür bir gelişme olacağı yönündeydi. Nitekim, bazı iyileştirmeler olduğunu ilk saatlerde gözlemledim.

Kontroller ilk oyuna göre şimdi biraz daha iyiydi ve ilk oyundaki kadar zorlayıcı değildi. Ayrıca hikaye hemen ilk oyunun sonundan devam ediyordu ve genel olarak müziklerin ve atmosferin ilki kadar iyi olduğunu düşünüyorum. Ancak bunların dışında başka hiçbir şey düzelmemişti.

Aslında, karakterin ilerleme hızı açısından daha da kötüleşmiş. Gerçekten oyun temposu çok daha kötüydü. 2. oyunun başlarında ne yapacağınıza dair herhangi bir yönlendirme olmadan büyük bir şehrin içine itiliyorsunuz.

Sadece size gidip x, y ve z’yi basmanız söyleniyor. Ancak, ana görevleri nasıl yapacağınıza dair ipucu bulmaya çalıştığınızda, oyun resmen bunu kendiniz bulmanızı için yapayalnız bırakıyor. Şimdi bu yeni bir oyuncu için özellikle inanılmaz sıkıc bir durum.

Oyunda en ufak şeylerde bile bana faydalı bir şeyler söyleyebileceğini umarak şehirdeki her NPC ile konuşmak zorunda mıyım? Açık dünya oynanışı ve mantığını anlıyorum, ancak yine de bir yönlendirilmeye ihtiyacı var oyuncunun.

Oyun beni hikayesiyle cezbetmek ve içine çekmek için uğraşmayacaksa, neden ben sonunda ilginçleşeceğini umarak devam edeyim? Sadece bu başlarda inanılmaz yavaş ilerlemenize neden oluyor ve kısa sürede oyundan kopmanıza neden oluyor. Kısacası boş vaktiniz olsa bile ilk oyun gibi Gothic 2’den de kesinlikle uzak durun.

Gothic 3’ü değerlendirmeye ilk iki oyuna göre çok büyük bir gelişme olarak bulduğumu söyleyerek başlayacağım. Oyunun temposu artık çok daha hızlı, ayrıca çok daha iyi seslendirme ve kontroller sahip. Ayrıca oyuncuyu içine çekmede çok daha iyidir çünkü size devasa bir dünya verir ve keşfetmeyi teşvik eder, ilk iki oyunda en çok şikayetçi olduğum konuydu bu.

Farklı kasaba ve köylerde yapılacak tonlarca yan görev var ve hepsini yapmanıza bile gerek yok. Zaman ayırabilir ve bunları istediğiniz sırayla yapabilir veya hatta tamamen görmezden gelebilirsiniz.

Gothic 3 kesinlikle beni bu konuda yakalamayı başardı. Belirli bir miktar özgürlük söz konusudur, ancak aynı zamanda oyun yön duygusunu kaybetmez. Hala arka planda devam eden ana hikaye işlemeye devam eder, isterseniz geri dönebilirsiniz, ancak sonraki aşamalara doğru zorluk daha da artmaya başlar ve bu nedenle daha fazla seviye atlamak ve gelişmek için yan görev yapmaya zorlanabilirsiniz.

Dövüş sistemi ilk iki oyundaki kadar kötü değil ama oldukça problemli. Yine de alışıyorsunuz, bu yüzden bence çok bir dezavantaj değil. Oyun ayrıca, keşfederken kesinlikle hoş bir atmosfer yaratan gerçekten harika bir müziklere sahip. Tüm kıta 3 ana bölgeye bölünmüş ve çok sayıda orman ve açık alan içeren güzel bir çimenlik alan olan Myrtana, kuzeyde karlı bir bölge olan Nordmar ve son olarak güneydeki sıcak, çöl bölgesi Varant bölgeleri bulunuyor.

Şimdi, Gothic 3’ü diğer iki oyuna kıyasla daha iyi bir oyun olarak görsem de, hala bahsetmediğim birçok küçük sorun var. Gerçekten eleştirmek istediğim şeylerden biri karakter özelleştirmesinin olmaması. Bence oyun, oyuncunun kendi karakterini yaratmasına izin verseydi büyük ölçüde oyuna olan bakışımı iyileştirebilirdi.

Diğer dezavantajlar: Oyunun bazı bölümleri çok sinir bozucu, haritanın bir kısmı kafa karıştırıcı ve yönünüzü kaybetmenize neden olabiliyor ve zaman zaman NPC’lerin yapay zeka ile ilgili sorunlar yaşanıyor.

Örneğin, köylerden birinin girişinde, önünden her geçtiğimde durmadan bana saldırmaya çalışan evcilleştirilmiş bir Buz Golemi vardı, saldırgan olmamasına rağmen ve onu saldırganlaştırdığımı ya da buna benzer bir şey yaptığımı da hiç hatırlamıyordum. Yaklaştığım anda anlamsızca kelimenin tam anlamıyla beni düşman olarak görüyordu.

Bunun dışında herhangi bir büyük hatayla karşılaşmadım ve oyun hiçbir zaman çökmedi. Genel olarak Gothic 3 zevkli ve bence Gothic 1 ve 2’yi her noktada geride bırakıyor aksini düşünenler muhtemelen Gothic 1 ve 2 fanlarıdır ve bu oyunlarla ilgili nostaljik anıları vardır.

Nostalji oyun firmaları için büyük bir silahtır ve bazı oyuncuların gözleri nostaljiden kör olabilir. Gerçekleri göremezler. Ben objektif bir göz olarak ilk iki oyunu günümüz şartlarında oynamış olsam bile şu gördüklerimden sonra 1. ve 2. oyun çıkış yıllarında oynasaydım yine fikirlerim üç aşağı beş yukarı aynı olurdu.

Gothic serisi olmaya çalıştığı Elder Scrolls oyunları kadar iyi ve gösterişli değildir ama kendi çapında eğlenceli olabilirler ve eğer seriye gerçekten girmek istiyorsanız 1 ve 2’yi atlayıp direk 3. oyundan başlayabilirsiniz.
 
Son düzenleme:
Üst