eray045
Rektör
- Katılım
- 12 Nisan 2008
- Mesajlar
- 12,600
- Reaksiyon puanı
- 250
- Puanları
- 243
Yetti ama… Ayıptır yahu!...
Koskoca Fenerbahçe’ye, rakibe bu kadar zulüm yakışır mı?
Her yerde oluyor diyenlere cevabım şudur;
Kötü misal emsal olmaz. Sen kendine bak! Böylesi hiçbir yerde yok!
Yapsanıza Twente’ye böyle rezalet!
Yapamazsınız!
Sheriff’e yenilen o kıytırık Twente de Saracoğlu’na gelir Fener’e 2 atar gider!
Bu ülkede futbol koşulları bir başka!
Türkiye’de sporu da futbolu da olayları da federasyonlar değil Fenerbahçe’nin başkanı yönetiyor!
Saraçoğlu’nda yapılan her melanet hasıraltı edilirken Sayın Yıldırım;
Efes Pilsen’i yerden yere vurup ‘doping’ yaygarası patlatıyor. Sebep, Fenerbahçe baskette Efes’e kaybetti de ondan!
Gaziantep’te Vali’ye çatıyor öyle sevinilmez diye, ama bir zamanlar Yaşar Büyükanıt Paşam hem de emekli olmadan Fener maçında hakeme salladığı vakit tıkı çıkmıyor Aziz Bey’in…
Türk futbolundan giderek umudu kesiyorum.
Zaten dün geceki maçtan sonra CİNE5’e siyah t-short siyah ceket sadece mendil cebimde bembeyaz bir medille çıktım ve şöyle dedim;
Fenerbahçe’nin Saracoğlu’nda yaptıklarını protesto için simsiyah giyindim. Beyaz mendilim ise hala gözlerde olan bir tutam umuttur!
Evet Saraçoğlu’nda yaşananlardan sonra futbolda bir tutam ümidim kaldı.
Bu şartlarda futbol oynanmaz!
Hakemin kafası yarılıyor maç devam ediyor…
Vay anasını yahu!
İnsan canı hiçe sayılıyor. Yeter ki Fener kazansın!
Hakem Gezer uçmuş!... Aklı bir karış havaya fırlamış!..
Bu Federasyon da MHK da yanmış, bitmiş…
Yandaş olmuş!
Bakalım Fenerbahçe ne kadar ceza alacak göreceğiz!
Arda’ya saldıran futbolcular ne ceza yiyecek?
Yetti yahu!
Ayıbın da bir sınırı var!
Vahşetin açılımı
Galatasaray’a her seferinde uygulanan vahşetin açılımı şudur;
Vur kır parçala bu maçı kazan!
Çünkü bu ülkede Fenerbahçe’nin tek misyonu var; Galatasaray’ı yen kime yenilirsen yenil!
Dert Galatasaray!
O yüzden Fener’in bir Avrupa başarısı bile yok!
Bu sene de kovulan Daum geldi. Neden?
Fenerbahçe Başkanı 3 yıl şampiyonluk istedi de ondan. Yurt içi başarısı…
Döve söve… İte kaka… El ense çeke çeke Galatasaray’ı yen işi bitir! Zaten başka rakip de yok! Beşiktaş bozuk, Trabzon aheste revan…
Hatırlayın Bursa’daki Fenerbahçe maçını. Fenerliler hakemi itti kaktı, dürteledi, silkeledi bir tane sarı dahi çıkmadı, Fener maçı tek golle kazandı!
Ya o maçı Bursaspor kazansaydı.
Göklere çıkardığınız Fener yerine bugün Bursa liderdi…
Bunları da görün!
Yandaş medya da var ya,
Kalemşörler de buna çanak tutunca,
Kavga dövüş atın golleri gelsin puanlar!
Futbol bu değil!
Sen hakemin kafasını yaracaksın…
Sahaya su şişeleri ve yabancı madde atacaksın…
Maç başlamadan ortalık karışacak, hakemi etkileyecek maçı kazanacaksın.
Kimse de çıkıp demiyor ki;
N’oluyor yahu… Maça mı geldik savaşa mı?
Ben de diyorum ki;
Galatasaray yenilmedi, savaştan mağlup çıktı!
Saçının kılı ağarmış adamlar
Futbolun çemberinden geçmiş, saçının kılı ağarmış dünya yıldızı Carlos, Keita’ya çangal atıyor, sarma çekiyor, kündeden aşırtıyor, itiyor kakıyor yardımcı hakem de yanında…
Çeksene bayrağını! Koluna kramp mı girdi?
Ne bekliyorsun be adam?
Hakem Bünyamin Gezer uyurgezer…
Ne zaman ki Keita kendini Foreman zannedip basıyor yumruğu caaart kırmızı!
Keita hak etti. Ne yapılırsa yapılsın yumruk atmayacak! Kırmızı sonuna kadar haklı. Keita suçlu!
Ancak hakem Gezer, Keita’dan yumruk gelene kadar, Carlos’un tacizkar, futbol dışı hareketine neden düdük çalmıyor?
Bunlar rezalet!
Nonda gole giderken hakem Gezer oyunu keserek ona sarı gösteriyor…
Beni aldattı diyor. Çıldırmamak işten değil!
Yahu Nonda düşmüş Ayhan gol pozisyonuna girmiş kesmesene oyunu. Oynat… Sonra dön Nonda’ya sarı göster.
Hakem Gezer çok kötüydü…
Maçın başında daha dakika dolmamış… Emre hem de arkadan Baros’u hastanelik ediyor.
Genel kanı şu;
Emre vurmadı ki?
Vurmaktan beter… Arkadan öyle bir salladı ki Baros kaçmaktan kendini korumaya fırsat bulamadı sakatlandı!
Buna şanssızlık diyemezsiniz!
Bunun adı vahşettir!
Adama sormuşlar neden karını öldürdün?
Çok seviyordum hakim bey dayanamadım, demiş…
Her ölümün bir sebebi olur?
Kimi kanserden, kimi veremden, kimi stresten ölür.
Kim de katledilir.
Galatasaray stresten katloldu!
Maç daha başlamamış; saha karışıyor…
Arda itelenip kalkılıyor. Babası yaşındaki Carlos omzundan itiyor, Cristian dürtüyor. Hepsinden beteri daha dışkısı yalıya inmemiş geçen yılın Sivas’taki suskun adamı Bilica taa nerden koşup gelip Arkadan Arda’nın kafasına sunturlu bir yumruk atıyor!
Yazıklar olsun!
Seremonide Arda da Cristian’ın elini sıkmıyor. Onu atlıyor…
Maç zaten stresli başlıyor.
Yedek hakemin başına yabancı madde geliyor… Hakem kan revan içinde.. İki dikiş atılıyor maç 10 dakika geç başlıyor…
Maç içinde;
Keita’nın başına şişe geliyor, yerde kıvranıyor… Yabancı maddeyi temsilciye götürüyor, sahayı izinsiz terk etti diye sarı görüyor! Sivas maçında yok!
Baros sakat, Keita cezalı…
Oysa Keita kimsenin yapamadığını yapıyor ve kafasına atılan maddeyi zapta geçirtiyor…
Bunun yüzünden de takdir alacağına ibreti alem için kart görüyor.
Yazıklar olsun sana Bünyamin! Ne yaman hakemmişsin sen.
Kart için değil… Bütün hataların için… Maçı bu şartlarda oynattığın için…
Bitmedi…
Galatasaray kalecisi Leo’nun gözüne kırmızı lazer tutuyorlar…
Saracoğlu’nda bunu hep yapıyorlar…
Ahlaksızlık! Spora vurulan darbe!
Ne darbesi bir nevi cinayet!...
Gökhan Gönül, Elano’nun ensesinde patlıyor… Arkasından Mehmet Topuz gelip sanki himayesine alıyormuş gibi yaparak Elano’nun ensesine öyle bir boyunduruk takıyor ki sanırsınız Elano öküz!
Sokakta olsa kavga çıkar!...
Hakemden yine tık yok!
Yuh olsun!
Galatasaray işte böyle yenildi…
Futbolu sanatla bağdaştırın bakalım
Tiyatro’da türlü temalar vardır; komedi, dram, vodvil, trajedi…
Bunlar oyun türüdür. Ama siz iki perdelik, üç perdelik bu oyunun içinden cımbızla alkışlanacak sahneleri alır, hataları göz ardı ederseniz iyi bir eleştiri yapamazsınız!
Dünkü maç da aynen böyledir.
Rijkaard’ı, yerden yere vuranlara onu Galatasaray’ın başarsız hocası olarak ilan edenlere sesleniyorum;
Rijkaard iyi hoca olmasaydı adama 5 sene Barcelona’yı verirler miydi?
Göklere çıkarılan, üç sene önce Fenerbahçe’den kovulan Daum da Alman İkinci Ligi’ne gitti…
Bunları göz ardı edenlerle tartışmayı doğru bulmuyorum.
10 yıllık esaret!
Galatasaray 10 yıldır Fenerbahçe’yi Saracoğlu’nda yenemiyor, bu;
1-Galatasaray’ın ayıbıdır
2-Galatasaray bu 10 yıl içinde Kopenhag’dan UEFA Kupası getiriyor, Milli Takım’a en fazla oyuncu veriyor da neden bu süreçte Fenerbahçe’yi Saraçoğlu’nda yenemiyor acaba?
Bir düşünün bakalım!
Fenerbahçe bu ülkenin en güzide takımlarından biri ama salt Galatasaray’ı yenerek başarı merdivenlerini çıkmaya uğraşması tuhaf değil mi?
Bu sonuçlar Fenerliyi ne kadar mutlu ediyor?
Yurt içinde 3 sene şampiyon da olsa bu spor dışı hamlelerle Galatasaray’ı geçtiğine inanacak mı?
Futbolda ezeli rekabetin; şakalaşmalarla, yenilenin ti’ye alınmasıyla sürmesinden yanayım…
Futbol kavga değil eğlenceli bir oyun.
Oyun!... Oyun!
Bunu kavgaya ve kişilik savaşına çevirmek ve bunun üzerinden itibar kazanmaya çalışmak kıt düşüncelerin ürünüdür.
Fenerbahçe’nin rakibi tek Galatasaray değildir.
Fenerbahçe dünya takımıdır.
Bir Galatasaraylı olarak Fenerbahçe’yi yurt dışı başarılarıyla alkışlamak istiyorum ki o zaman Fener’e yenildiğime üzülmeyeyim..
Fener’in Real Madrid’e kafa tutmasını istiyorum… Arsenal’e…
Anlıyor musunuz?
Yazılarım futbolun güzelliği üzerinedir, futbol dışı oyunları kabullenemiyorum.
Maçın teknik analizi
Fenerbahçe’nin akıttığı terin futbol yönüne alkış tutuyorum. Dün Galatasaray’dan çok daha iyi oynadılar. Maçın her bölümünde Galatasaray’ı sürklase ettiler. Haklı bir galibiyet aldılar.
Takım sahayı ve topu iyi kullandı. Çabuk oynadı, baskın ataklarla Galatasaray’ın kozlarını pasifize etti.
Fenerbahçe Galatasaray’dan daha fazla koştu, daha fazla top kullandı, topun olduğu bölgelerdeki presi mükemmeldi. Çabuk olunca da sonuca gitti. Galatasaray kımıldayamadı bile…
Carlos ve Vederson’la Galatasaray’ın en güçlü tarafı Keita ve Sabri’ye adım attırmadılar. O bölgeye Emre de yardım edince Galatasaray top kazanıp oyuna ağırlığını koyamadı.
Sağda Gökhan Gönül ve Mehmet Topuz’la Arda’yı kıskıvrak bağladılar.
Elano hakkında da şüphelerim çoğalıyor. Elano gibi bir ismin hiçbir etkinliği olmaz mı be birader? Canlı cenaze… Bir iş yap da görelim… İkinci bir Lincoln!
Fenerbahçe’nin orta sahası da başarılıydı. Bilhassa Lugano.
Bu maçta fevkalade iyiydi. İlk toplara çıkması ve rakibine oyun fırsatı vermemesiyle takımının en iyi adamıydı. Her yerde Lugano vardı.
Bakın Alex’ten hiç bahsetmedim… Oysa iki golün sahibi.
Fenerbahçe tümüyle iyi olunca Alex de diğerlerinden biri oluverdi. İşte Fenerbahçe’nin dünkü galibiyetindeki en önemli unsur buydu.
Fenerbahçe takım olarak başarılıydı.
Hakemi tutmadım!
Fenerbahçe’nin ilk golünde sanki Carlos ofsaytti! Topa dokunmamış bile olsa pozisyonun içinde…
Penaltıda ise karar çok ağır!
Leo, Alex’e dokunmadı. Alex düştü!...
Ağır bir karardı…
Bunları maçın akışında söylüyorum.
Ne Galatasaray’ın mağlubiyetine mazerettir ne Fener’in galibiyetini karalama…
Hakem hatalıydı o kadar…
Galatasaray stresli başladı
Maçın hiçbir anında Galatasaray etkin olamadı.
Baros da çıkınca moral sıfırlandı. O çok önemli forvetleri sapır sapır döküldü…
Orta alanda Ayhan’la Sarp çırpındı durdu… Ne pres yapabildiler ne top çalıp kullanabildiler.
Keita yokları oynadı… Arda sıfırdı…
Bu haldeki Galatasaray’ın galibiyeti de düşünülemezdi.
Ancak bir örnekleme;
Son dakikalarda Aydın golü atsa maç 2-2 olacak!
Yani her şeye rağmen maç berebere bitecek.
İşte futbol bu!
Söyleme sığmaz eylem işidir futbol…
Ayrıca Fenerbahçe de fırsatları değerlendirse fark açılabilirdi…
Güiza’nın kaçırdıklarından sonra uzatmada attığı gol de yine Galatasaray’ın savunmasının hazan yaprağı oluşundan!
Hatırlayın;
Galatasaray sonlara doğru yine ailecek atağa kalktı. Dos Santos’un atağında onu kovalayan Ayhan’dı… Galatasaray savunması tümüyle yerini kaybetmişti…
Sanmıyorum ki Rijkaard böyle bir oyuna prim versin.
Galatasaray’da IQ sorunu var.
Bu da Rijkaard’ın sorunu olamaz!
Galatasaray’ın savunmasında klas eksiği var. Akıl eksiği var.
Bir çift lafım da Galatasaray yönetimine;
Rijkaard’ı getiriyorsan onun sistemine uyan oyuncuları da alacaksın!
Yoksa Rijkaard’ı getirmenin bir manası kalmaz!
Takımı eksik bırakıyorsan;
O zaman alacaksın Daum gibi bir emir kulunu B planını uygulatacaksın!
Al Yılmaz Vural’ı küme düşmekten kurtulmak isteyen takım gibi oynatsın Galatasaray’ı!...
Rijkaard’ı alıyorsan takımı da iyi kuracaksın!
Bu yazı daha uzar…
Fenerbahçe’nin akıttığı teri ve galibiyetini futbol adına bir kez daha kutluyorum.
Saracoğlu’nda yapılanları da asla onaylamıyorum.
Ayıp!
Her yerde oluyor diyenlere bir cevap daha;
İlk pet şişelerlerler… Belki de 15 sene önce zamanın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in başına atılmıştı Saracoğlu’nda… Ben de oradaydım…
Osman TANBURACI
