Bu konu üzerine hazırladığım ve önümüzde ki yıl Litvanya da kısmetse araştırmasına başlamayı beklediğim Fizik Projem.
Bilim ile din bağlarının en iyi buluştuğu noktadır. ünlü izafiyet teoremi ile mantıklı bir açıklaması yapabileceğimiz deja-vu ben bu anı bir yerden hatırlıyorum denilerek şimdiye kadar geçiştirilmiştir. proje olarak hazırladığım ve sunma noktasına getirdiğim deja-vu dinsel anlamda benim kabulüme göre uyku vaziyetinde bedenden çıkan insan ruhunun dünya çevresinde ışık hızının binlerce katı hızla turlar atması ile başlar ve bu turlar saniyenin milyonda biri gibi küçük bir rakama tekavül eder. bu denli büyük bir hıza ulaşan ruh, bu sayede zaman kavramını ortadan kaldırıp, insanın o andan belki aylar sonra yaşayacağı bir olayı, bu denli kısa sürede görmektedir. canlıda aylar sonra o anı yaşadığında ise ben bu anı bir yerden hatırlıyorum düşüncesine kapılmaktadır. deja-vu bu düşünce ile sadece insanda değil, tüm canlılarda olmaktadır.
deja-vu'yu ve einstein'ın izafiyet teoremini kullanarak, bedenden saniyenin milyonda biri gibi küçük bir zaman aralığında çıkan ruhun hızını, buradan da enerjisini bulmamız mümkün. akıllara zarar bir deneydir ve gerçekleştirilmesi sabır istemektedir. şayet başarı ile sonuçlanırsa insana ruhunun ne kadar enerji verdiği bulunabilir ve sonucunda vücudun her hangi bir noktasında ki ölü hücrenin ilk enerjisi bulunup, canlandırılabilir.
Taner KARAMAN
Abant İzzet Baysal Üniversitesi
Fizik Bölümü Öğrencisi
Allah-u Teala büyük ölüm esnasında bedenlerdeki ruhları kabzetmek üzere vazifeli melekleri göndermek suretiyle ruhları alanın da, uyuma esnasında küçük ölüm ile ruhları alanın da kendisi olduğunu Ayeti kerimesinde beyan buyurmaktadır. Ayeti kerimede;
Allah öleceklerin ölümleri anında, ölmiyeceklerin de uykuları esnasında
ruhlarını alır. Ölmelerine hükmettiği kimselerin ruhunu yanında tutar,
diğerlerini belli bir süreye kadar (bedenlerine) gönderir. (Zümer,42)
İnsanlar uyanıkken de uykuda iken de Allah-u Tealanın murakabası
altındadırlar. Allah-u Teala ömürleri tamam olmayıp ölmeyecek olanların
ruhlarını alır, uyanıncaya kadar tutar,cesetlere bırakmaz sonra uyanırlar ve hayatları mukadder ecelleri gelinceye kadar eder.
Ömrü tamam olmuş ecelleri gelmiş olanların ruhlarını ise tutar, bedenden
alakasını keser ve onlar birdaha uyanamazlar.
kıyamete kadar da bir daha o bedene dönüşü mümkün olmaz.
Ayeti kerimede; Şüphesiz ki bunda iyi düşünen kimseler için öğütler ve ibretler vardır.(Zümer,42)
Resulullah s.a.v. Efendimiz, Sizden biriniz yatağına yatacağı zaman
yatağını silksin ,Çünkü oraya neler girdiğini bilmez. Sonra şöyle dua
etsin. Ey Rabbim! Ancak senin ismin ile yanımı yatağa koydum ve
ancak senin iradenle kaldırabilirim.
Ey Rabbim! uykudayken ruhumu alırsan bana rahmetini ihsan et.
Tekrar cesedime yollarsan salih kullarını muhafaza ettiğin gibi
muhafaza buyur. (Buhari)
H.z. Allah c.c. cümlemizi hususi himayesine alsın hayırlı ömür
hayırlı umur hayırlı ölüm nasip etsin....
Bilim ile din bağlarının en iyi buluştuğu noktadır. ünlü izafiyet teoremi ile mantıklı bir açıklaması yapabileceğimiz deja-vu ben bu anı bir yerden hatırlıyorum denilerek şimdiye kadar geçiştirilmiştir. proje olarak hazırladığım ve sunma noktasına getirdiğim deja-vu dinsel anlamda benim kabulüme göre uyku vaziyetinde bedenden çıkan insan ruhunun dünya çevresinde ışık hızının binlerce katı hızla turlar atması ile başlar ve bu turlar saniyenin milyonda biri gibi küçük bir rakama tekavül eder. bu denli büyük bir hıza ulaşan ruh, bu sayede zaman kavramını ortadan kaldırıp, insanın o andan belki aylar sonra yaşayacağı bir olayı, bu denli kısa sürede görmektedir. canlıda aylar sonra o anı yaşadığında ise ben bu anı bir yerden hatırlıyorum düşüncesine kapılmaktadır. deja-vu bu düşünce ile sadece insanda değil, tüm canlılarda olmaktadır.
deja-vu'yu ve einstein'ın izafiyet teoremini kullanarak, bedenden saniyenin milyonda biri gibi küçük bir zaman aralığında çıkan ruhun hızını, buradan da enerjisini bulmamız mümkün. akıllara zarar bir deneydir ve gerçekleştirilmesi sabır istemektedir. şayet başarı ile sonuçlanırsa insana ruhunun ne kadar enerji verdiği bulunabilir ve sonucunda vücudun her hangi bir noktasında ki ölü hücrenin ilk enerjisi bulunup, canlandırılabilir.
Taner KARAMAN
Abant İzzet Baysal Üniversitesi
Fizik Bölümü Öğrencisi
Allah-u Teala büyük ölüm esnasında bedenlerdeki ruhları kabzetmek üzere vazifeli melekleri göndermek suretiyle ruhları alanın da, uyuma esnasında küçük ölüm ile ruhları alanın da kendisi olduğunu Ayeti kerimesinde beyan buyurmaktadır. Ayeti kerimede;
Allah öleceklerin ölümleri anında, ölmiyeceklerin de uykuları esnasında
ruhlarını alır. Ölmelerine hükmettiği kimselerin ruhunu yanında tutar,
diğerlerini belli bir süreye kadar (bedenlerine) gönderir. (Zümer,42)
İnsanlar uyanıkken de uykuda iken de Allah-u Tealanın murakabası
altındadırlar. Allah-u Teala ömürleri tamam olmayıp ölmeyecek olanların
ruhlarını alır, uyanıncaya kadar tutar,cesetlere bırakmaz sonra uyanırlar ve hayatları mukadder ecelleri gelinceye kadar eder.
Ömrü tamam olmuş ecelleri gelmiş olanların ruhlarını ise tutar, bedenden
alakasını keser ve onlar birdaha uyanamazlar.
kıyamete kadar da bir daha o bedene dönüşü mümkün olmaz.
Ayeti kerimede; Şüphesiz ki bunda iyi düşünen kimseler için öğütler ve ibretler vardır.(Zümer,42)
Resulullah s.a.v. Efendimiz, Sizden biriniz yatağına yatacağı zaman
yatağını silksin ,Çünkü oraya neler girdiğini bilmez. Sonra şöyle dua
etsin. Ey Rabbim! Ancak senin ismin ile yanımı yatağa koydum ve
ancak senin iradenle kaldırabilirim.
Ey Rabbim! uykudayken ruhumu alırsan bana rahmetini ihsan et.
Tekrar cesedime yollarsan salih kullarını muhafaza ettiğin gibi
muhafaza buyur. (Buhari)
H.z. Allah c.c. cümlemizi hususi himayesine alsın hayırlı ömür
hayırlı umur hayırlı ölüm nasip etsin....