Fatmagülün , Bihterin suçu ve toplumsal gerçekler

Bu konuyu okuyanlar

nakşibend

Asistan
Katılım
11 Kasım 2010
Mesajlar
122
Reaksiyon puanı
4
Puanları
0
Bu yazı bir makale niteliği taşısada günümüz insanına bir ışık tutmakta bir toplumsal yara başlangıcına dikkat çekmektedir.

Behlül, Bihter ve Fatmagül’ün barbi bebekleri de yapılmış çocuklarımız onlarla oynayarak büyüyecekler ve büyüyünce de onlar gibi yaşayacaklar. Bu ilgi ne anlama geliyor? Prof. Dr. Nevzat Tarhan yanıtlıyor:


Ensest ve cinsel şiddet virüsü toplumda yayılıyor”
Aşk-ı Memnu günümüz Türkçesi ile “Yasak Aşk” TV dizisi yoğun tartışılıyor, iyi de oluyor. Konuyu tartışmaya açanlara teşekkür borçluyuz. Ardından Fatmagül’ün suçu ne? dizisi aynı biçimde mağdur ve kurban genç kız basınımızca şefkatle karşılandı. Bu da tartışılmalı idi.
Basına yansıyan tartışmalara baktığımızda zarar gören toplumun değerleri övülen dizideki roller göz ardı edilenler ise daha değişik ve değersiz kabul edilen gerçekler.
Duyduğumuza göre Behlül, Bihter ve Fatmagül’ün barbi bebekleri yapılmış çocuklarımız onlarla oynayarak büyüyecekler ve büyüyünce de onlar gibi yaşayacaklar. Fatmagül iç çamaşırı çıkarılmış kadınlar onu giyecekler sonra da sadık eş bekleyecekler.
Senaristler insanların 2 yıllık dizide 1,5 dakikalık tecavüz sahnesine odaklanmasını anlayamadıklarını söylüyorlar. O sahne olmazsa o dizi izlenmez miydi, anlamak çok zor. Senaristler topluma nasıl kötülük virüsünü yaydıklarının farkında değiller. Belki hasta değiller ama zararlı şeyler yaptılar.
Bazı toplumsal değerleri tahrip eden virüsler vardır yayılmadıkça ve sınırlı kaldıkça önemsizdir. Ancak içtiğimiz suya veya soluduğumuz havaya yayılırsa binlerce insanı hasta eder. TV ve diziler salgın etkisi yaptırarak, insan var oldukça mevcut olan, “ensest ve cinsel şiddet virüsü”nü topluma yaydılar. RTÜK’te virüse tanıdığı özgürlüğü kendini koruyamayan değerlerimize tanıyamıyor.
Sonra da şikayet ediyoruz ensest arttı, kimin eli kimin cebinde belli değil, çocuğu sütçüden olan babalar var diye… Sonuçtan yakın, sebebi göz ardı et, nerede kaldı bilimsel bakış?
Tecavüzcülerin önemsenmediği, Behlül’ün Bihter ölürken pis pis sırıttığı, faturanın kadına ödetildiği, tecavüz edilenin hayat boyu perişan olduğu bir namus anlayışı toplumsal bir sorundur. Bu sorunun düzelmesi için toplumun değerlerini hoyratça hırpalamak yeni sorunları ortaya çıkarmaz mı?
Bu ilgi ne anlama geliyor?
İnsanda merak duygusunun ihtiyacı ve insan beyninde ödül mekanizmasını en çok harekete geçiren şeyin “Beklenmeyen ödül, zevk ve heyecan” olduğu gerçeği unutulmamalıdır. Bu gerçek oldukça her zaman sıra dışı çarpıcı olaylar ilgi çeker. Bu durum da özellikte medyanın yaşamsal gıdası olur.
Kazanan kaybeden değerler
Ruh sağlığında önemli olan güçlendirilmesi istenen bazı “Bireysel Değerler ve Ortak Aile Değerleri”şunlardı.
“Aile birliği, Sağlıklı yaşama, Ahlaki normlara sahip olma, İyi bir gelire sahip olma, Eğlenebilme, Eğitimli olma, Bağlılık, Sorumluluk, İnsanlık, Maneviyat…”
Her iki diziyi de izlediğimizde 10 değerden sadece “iyi gelir sahibi olma ve eğlenebilme” iki değerinin güçlendiğini görürüz. Yani 10’da 8 kayıp söz konusu. Toplumsal yarar nerede kaldı? Senaristlerin yapımcının kişisel çıkarı onlar için iyi değerlendi ama diziyi izleyenler zarar gördüler, en azından hoşça vakit geçirmenin ötesinde bir şey kazanamadılar.
8 kaybedip 2 kazanan ziyandadır. Aileler çocuklarına sahip çıkmalı, ebeveyn gözetimi olmadan bu tür diziler izlenememeli, en azından geç saatlere alınmalı.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan
http://www.haber7.com/haber/20101122/Fatmagulun-Bihterin-sucu-ve-gercekler.php
 

braveheart.fb

Profesör
Katılım
21 Mart 2009
Mesajlar
1,985
Reaksiyon puanı
92
Puanları
48
“Ensest ve cinsel şiddet virüsü toplumda yayılıyor”
Aşk-ı Memnu günümüz Türkçesi ile “Yasak Aşk” TV dizisi yoğun tartışılıyor, iyi de oluyor. Konuyu tartışmaya açanlara teşekkür borçluyuz. Ardından Fatmagül’ün suçu ne? dizisi aynı biçimde mağdur ve kurban genç kız basınımızca şefkatle karşılandı. Bu da tartışılmalı idi.

Basına yansıyan tartışmalara baktığımızda zarar gören toplumun değerleri övülen dizideki roller göz ardı edilenler ise daha değişik ve değersiz kabul edilen gerçekler.
Duyduğumuza göre Behlül, Bihter ve Fatmagül’ün barbi bebekleri yapılmış çocuklarımız onlarla oynayarak büyüyecekler ve büyüyünce de onlar gibi yaşayacaklar. Fatmagül iç çamaşırı çıkarılmış kadınlar onu giyecekler sonra da sadık eş bekleyecekler.

Senaristler insanların 2 yıllık dizide 1,5 dakikalık tecavüz sahnesine odaklanmasını anlayamadıklarını söylüyorlar. O sahne olmazsa o dizi izlenmez miydi, anlamak çok zor. Senaristler topluma nasıl kötülük virüsünü yaydıklarının farkında değiller. Belki hasta değiller ama zararlı şeyler yaptılar.

Bazı toplumsal değerleri tahrip eden virüsler vardır yayılmadıkça ve sınırlı kaldıkça önemsizdir. Ancak içtiğimiz suya veya soluduğumuz havaya yayılırsa binlerce insanı hasta eder. TV ve diziler salgın etkisi yaptırarak, insan var oldukça mevcut olan, “ensest ve cinsel şiddet virüsü”nü topluma yaydılar. RTÜK’te virüse tanıdığı özgürlüğü kendini koruyamayan değerlerimize tanıyamıyor.

Sonra da şikayet ediyoruz ensest arttı, kimin eli kimin cebinde belli değil, çocuğu sütçüden olan babalar var diye… Sonuçtan yakın, sebebi göz ardı et, nerede kaldı bilimsel bakış?

Tecavüzcülerin önemsenmediği, Behlül’ün Bihter ölürken pis pis sırıttığı, faturanın kadına ödetildiği, tecavüz edilenin hayat boyu perişan olduğu bir namus anlayışı toplumsal bir sorundur. Bu sorunun düzelmesi için toplumun değerlerini hoyratça hırpalamak yeni sorunları ortaya çıkarmaz mı?

Bu ilgi ne anlama geliyor?
İnsanda merak duygusunun ihtiyacı ve insan beyninde ödül mekanizmasını en çok harekete geçiren şeyin “Beklenmeyen ödül, zevk ve heyecan” olduğu gerçeği unutulmamalıdır. Bu gerçek oldukça her zaman sıra dışı çarpıcı olaylar ilgi çeker. Bu durum da özellikte medyanın yaşamsal gıdası olur.
Kazanan kaybeden değerler
Ruh sağlığında önemli olan güçlendirilmesi istenen bazı “Bireysel Değerler ve Ortak Aile Değerleri”şunlardı.

“Aile birliği, Sağlıklı yaşama, Ahlaki normlara sahip olma, İyi bir gelire sahip olma, Eğlenebilme, Eğitimli olma, Bağlılık, Sorumluluk, İnsanlık, Maneviyat…”
Her iki diziyi de izlediğimizde 10 değerden sadece “iyi gelir sahibi olma ve eğlenebilme” iki değerinin güçlendiğini görürüz. Yani 10’da 8 kayıp söz konusu. Toplumsal yarar nerede kaldı? Senaristlerin yapımcının kişisel çıkarı onlar için iyi değerlendi ama diziyi izleyenler zarar gördüler, en azından hoşça vakit geçirmenin ötesinde bir şey kazanamadılar.

8 kaybedip 2 kazanan ziyandadır. Aileler çocuklarına sahip çıkmalı, ebeveyn gözetimi olmadan bu tür diziler izlenememeli, en azından geç saatlere alınmalı.


Prof. Dr. Nevzat Tarhan
 

topalsolucan

Rektör
Katılım
25 Mart 2010
Mesajlar
15,674
Reaksiyon puanı
555
Puanları
113
Eğer bu diziler o kadar güzelse neden film olarak vizyona girmiyorda dizi olarak millete beleşe sunuluyor. Peki vizyona girse 2 lira vermeyecek olan bu millet tvde verilince neden ekrana yapışıp kalıyor, bunların sorgulanması lazım.
 

netfaruk

Doçent
Katılım
10 Kasım 2007
Mesajlar
551
Reaksiyon puanı
11
Puanları
18
Bu gibi dizlerin sayısını artırarak bunları normalleştirmeye çalışıyorlar. toplum ahlak anlayışı değişiyor, toplumda bu gibi ahlaksız işler yapanları da cesaretlendiriyorlar
 

Rom.

Rektör
Emektar
Katılım
11 Aralık 2008
Mesajlar
15,332
Reaksiyon puanı
177
Puanları
63
konular birleştirilmiştir, lütfen arama yapmadan yeni konu açmayalım !
 

Felagund

Profesör
Katılım
23 Nisan 2009
Mesajlar
1,085
Reaksiyon puanı
15
Puanları
38
ayın profesörün söylediği gibi zararları olan bu dizilere bu halk prim veriyosa bazı şeyleri hakediyoruz demektir. şahin k lar tec coşkunlar bu kadar el üstünde tutuluyosa suçu kendimizde aramamız gerekir.
 

glerin

Öğrenci
Katılım
3 Aralık 2010
Mesajlar
36
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Haber sitelerini gezerken bir başlık dikkatimi çekti, başlıkda birşey yoktu ama başlığı ilginç kılan sitenin kendisi idi.
Başlık şu : "Fatmagüle baskılar giderek artıyor".
Merak edip girdim, girince ikinci şok ile karşılaştım :
"Fatmagül'ün Suçu Ne? 33. bölüm fragmanı yayınlandı. Yeni bölümde heyecan dolu saatler izleyiciyi bekliyor."

Ne var yani, gayet normal. Anormal olan şey nedir diyeceksiniz.
Ben size linki vereyim, gerisini sizlere bırakayım, daha fazla yazmayayım. Çünkü bu duruma yazacak birşey bulamıyorum!
 
Üst