Fakirliğin Sebepleri

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan byndr
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

respector

Asistan
Katılım
15 Mart 2009
Mesajlar
475
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
byndr,

Zamanında her aşka gelen, "Peygamber efendimiz buyuruyor ki" diye bir şeyler kaleme almış.

Siz kelime oyunları ile milleti dinsiz ilan edeceğinize ki İslam da böyle bir otorite yoktur şu sözlerin gerçekten peygamberimiz hazretlerine ait olduğunu ispatlayın bakalım. yazıyı yollayan olarak böyle bir sorumluluğunuz var. Şurada yazmış ben onu aktardım demekle olmuyor.
 

byndr

Asistan
Katılım
28 Nisan 2009
Mesajlar
330
Reaksiyon puanı
6
Puanları
0
Peki Arkadaşlar
Gereken yerlere müracatlarımı yaptım ve araştırmalarımı yapıyorum
Cevap bekliyorum
Eğer benim alıntı yaptığım kitap doğru kaynak değilse bu yazılanlar yanlışsa ben önce Tövbe edeceğim sonrada kırdığım arkadaşlardan özür dileyeceğim.

Yazmış olduğum Fakirliğin sebepleri maddelerinin asıl beliryip yazan zatın
İBRAHİM HAKKI ERZURUMİ Hazretlerine ait olduğunu belirledim.
Peygamberimizden Hadis olduğu yönündede birçok kitap ve sitede bu maddeler mevcuttur.




Bir çok arkadaşın saçmalık olarak nitelendirdiği bu maddeler yazan zat
bu iftirayı atan kişilerden daha üstün zekalı bir zat olduğunu ıspatlamıştır.

Bu zat Mısır piramitlerinde bulunan hocasının kabrini şöyle dizayn ediyor.
Doğum gününde Güneş hocasının kabrinin başucuna ölüğm gününde kabrinin ayak ucuna giriyor.

Elinde Teleskop bile olmadan gezegenlerdeki yıldız ve burçları bügünkünün aynısı gibi belirleyebilmiştir.
böylesine astronomi bilgisine sahip insandı.

Böylesine bir ilmi olan din ve müspet bilim sahibi kişinin yaptığı tespitleri küçüçük akıllarıyla .
(ki olduğuna inanmıyorum) araştırmadan kendilerince hurafa yobazlık olarak nitelendirebiliyorlar.

Biri yazmış hava çok sıcakmış giyinik yatamazmış.

Bak insanın yanında devamlı bulunan hafaza meleklri vardır. bu melekler insanın yanından sadece
cinsi münasebet ve tuvalet ihtiyacı sırasında ayrılırlar. bu ikisinin dışında devamlı yanındalardır.
Peygamberimiz meleklerin insanın çıplak olmasından utandığını sıkıldıklarını söylemiştir.

Bakın Allah göstermesin deprem oluyor. bir çok insan ne şikde çıkıyor.Bunu dahi akıl edemiyorsunuz.
Daha bunu bilmeyecek kadar cahilsen ben ne diyeyim

Çırayı mumu üfleyerek söndürmek bakın
birmumu veya çırayı üfleyerek söndürdüğünüzde hem koku hem duman yayılır.
bu rahatsız edici bir kokudur. En azından bunu aklınıza getirseniz böyle ters cevap vermezsiniz.

Biri demiş mutfakta mı abdest alacağım.
Yahu tuvalete melek girmiyor işte. neden saptırıyorsunuz.
Abdest bu

Biri arkadaş yazmış Zina neden yok diye

Bak kardeşim Zina içki vb. şeyler zaten yapılması yasak ve büyük günahlardır.
bunlar bırakın fakirliği insanı per perişan eder
şimdi diyecekler çok zi,na yapan var gül gibi yaşıyor.
bu hayat sadece bu dünya için değildir

benim naklettiğin maddeler günah olarak bilimeyen günah denilmeyen şeylerdir.

peki respecor sen bana peygamberimize ait olmadığını ispatla.

ben kaynakları gösteriyorum

olduğunu zannettiğiniz aklınızla günaha girmeyin
artık bu konuda yazmayacağım

sizleri Akllaha Havale ettim



sizlerle inşaallah ahrette karşılaşırız.

Modalatör arkadaş bu yazdılarımı mutlaka yayınla lütfen.

Sonrada konuyu kapatabilirsin
Nedenmi Ben insanların Din konusunda mantık yürüterek
benim yüzümden günaha girmelerini istemiyorum.

BEN HATALIYSAM ALLAH BENİ
KARŞI ÇIKANLAR HATALIYSA ALLAH ONLARI
AF VE İSLAH EYLESİN.
 

respector

Asistan
Katılım
15 Mart 2009
Mesajlar
475
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
"Bu zat Mısır piramitlerinde bulunan hocasının kabrini şöyle dizayn ediyor.
Doğum gününde Güneş hocasının kabrinin başucuna ölüğm gününde kabrinin ayak ucuna giriyor
."

Firavun soyu değiliz ama şu Mısır Piramitleri neden İslam'i (genelde uydurma olanlara) bilgilere bu kadar bulaşmış anlamakta güçlük çekiyorum.

"Elinde Teleskop bile olmadan gezegenlerdeki yıldız ve burçları bügünkünün aynısı gibi belirleyebilmiştir. böylesine astronomi bilgisine sahip insandı."

Ben şöyle bir bilgi buldum: İbrâhim Hakkı; babasından, tefsîr, hadîs, fıkıh gibi zâhirî ilimleri öğrendi. Babasının arkadaşı MollaMuhammedSıhrânî hazretlerinden de, astronomi, matematik gibi zamânın fen ilimlerini tahsîl etti.

Ayrıca bizim Evrim düşmanlarının da pek hoşlanmayacağı biz zatmış ama siz o bilgiyi vermekten kaçınmışsınız: İbrâhim Hakkı hazretleri, tefsîr, hadîs, fıkıh gibi naklî ilimlerin yanında, aklî ilimlerle de uğraşmış, canlılar hakkında çeşitli teoriler ileri süren Fransız doktoru Lemarck, İngiliz Ch. Darvin, Hollandalı Hugo de Vries gibi batılı ilim adamlarından çok önce, canlılar hakkında, en basitinden en mükemmeli olan insana kadar düzgün bir tekâmül bulunduğunu yazmıştır. Bu konuyu ele alırken, bu tekâmülde arada görülen belli noktaları, husûsî özellikleri ve her birinin hudutlarını tesbit etmiş, hepsinin ayrı ayrı cinsler olduğunu ayrıca belirtmiştir.


"peki respecor sen bana peygamberimize ait olmadığını ispatla."

İddia makamı sizsiniz ve bu sorumluluk "Bunlar peygamber sözüdür." dediğiniz için size ait...

Fakat yine de İbrahim Hakkı'yı tanıdığım için mutlu oldum. Değerli bir İslam din adamı imiş...

Ama bu kadar ilimde bu kadar ileri gitmiş bir adamın da eğer çıldırmadıysa, yapılmaması gereken bir şey olduğunu yazdığınız "Elbiselerini ayakta giymek" sözünü nasıl bir mantığa oturttuğunu da merak ediyorum.

Aklımı kullanıp fikrin özüne ulaşmak istediğim için de beni suçlayamazsınız. Konuyu açan kişi olarak cevaplamak durumundasınız.
 

tuvana

Doçent
Katılım
14 Şubat 2009
Mesajlar
816
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Respector yine haddini aşmışsın bence senin kullanmış olduğun şu cümleler dini İslam hakkındaki görüşlerini açıklıyor zaten İddia makamı sizsiniz ve bu sorumluluk "Bunlar peygamber sözüdür." dediğiniz için size ait...

Fakat yine de İbrahim Hakkı'yı tanıdığım için mutlu oldum. Değerli bir İslam din adamı imiş...

Ama bu kadar ilimde bu kadar ileri gitmiş bir adamın da eğer çıldırmadıysa, yapılmaması gereken bir şey olduğunu yazdığınız "Elbiselerini ayakta giymek" sözünü nasıl bir mantığa oturttuğunu da merak ediyorum.

Aklımı kullanıp fikrin özüne ulaşmak istediğim için de beni suçlayamazsınız. Konuyu açan kişi olarak cevaplamak durumundasınız.

senin bu yaptığın büyük ***** devamlı olarak islami konuları haksız çıkarmaya büyük alimlere ki sen onların bir saç teli bile olamazsın haddin olmadan dil uzatıyorsun biraz daha saygılı ol madem din konuları seni bu kadar ilgilendiriyor adam gibi soru sor adam gibi cevap al.
 

mehmet

Profesör
Emektar
Katılım
9 Mayıs 2007
Mesajlar
2,699
Reaksiyon puanı
47
Puanları
228
Hayırlı günler arkadaşlarım;

Konumuz hakkında ne yapmam gerektiğini inanın 2 gündür düşünüyorum.

Gerçekten zor bir durumda idim.
Ama vardığım sonuç itibariyle şuan biraz rahatım.

Biz müslümanlar olarak,sağlam kaynaklardan en ufak bir tereddüde dahil mahal verilmeden bu zamana kadar gelen, Efendimizin her Hadis-i Şerif'lerine inanır ve inandığımızı elimizden geldiği kadar hayatımıza tatbik etmeye çalışırız.
Buraya kadar mutabıkız herhalde.

Ama zamanımıza kadar gelmiş özde olmayıp sözde Efendimiz adına o kadar hadisler türetilmiştir ki;
Bunları araştırmak ise; bir hadis alimin kontrolünde ancak doğruluğu katileşir.
Ve onun tahkikatından geçmesi gerekir ki hadis olup olmadığı tam manasıyla anlaşılsın ve bizde onu hayatımıza tatbik edelim.

Konumuza dönecek olursak;
En münasibi adı geçen konunun sahih hadis olma ihtimali şüpheli olduğu için,konumuzu açan byndr arkadaşım, konunun kaynağının fotobisini,linkini veya aslını bulabileceğim bir kaynak belirtene kadar kilitliyeceğim.

Ayrıca aramızda Hadislerle ilgilenen arkadaşlarımızın da bu konuda yardımlarını esirgememelerini istirham ediyorum.

Bu konunun içeriğini internette sadece burada gördüm.
Verdiğim linkte ise hadis diye bahsetmiyordu.

Makul karşılamanız temennisiyle;

Saygılar
 

tuvana

Doçent
Katılım
14 Şubat 2009
Mesajlar
816
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Mod.Not:
Hayırlı cumalar arkadaşlar
Tuvana kardeşimizin ricası üzerine bu mesaj yayınlanmıştır.

Bilgilerinize



"Önce şunu belirtelim ki, diğer musibetler gibi fakirlik de, bazen sırf bir imtihan olarak, bazen sevgili bir kulun derecesinin yükselmesine yönelik olarak verilir, bazen de günaha kefaret ve ceza olarak verilir. “Belalara en fazla müptela olanlar, peygamberler, evliyalar ve sırasıyla onlara benzeyen kimselerdir”(Mecmau’z-Zevaid,2/292) mealindeki hadis-i şeriften, musibetlerin sadece bir ceza değil, bir yakınlık, bir üstünlük simgesi olduğu da anlaşılmaktadır.

Bunu belirttikten sonra sorunuzla ilgili şunları söyleyebiliriz.

Fakirliğe sebep olan günahların başında zina gelir. Hadis-işerifte “Zina fakirlik doğurur” buyurulmuştur(bk. Kenzu’l-Ummal, h. No: 12989).

Kendine dilencilik kapısını açan kimseye fakirlik kapısı açılır. Tirmizî’nin “hasen-sahih” dediği bir hadis-i şerifte –meal olarak; “Kim kendine bir dilencilik kapısını açarsa, Allah ona yetmiş fakirlik kapısını açar”(Tirmizî, Zuhd,17) buyurulmuştur.

Mala karşı hırs/aşırı düşkünlük de fakirlik için bir davetiyedir. Bir hadis-i şerifte meal olarak; Peygamberimiz(a.s.m) bir adama hitaben: “Hırstan/mala düşkünlükten mutlaka sakınmalısın, çünkü hırs, hazır/peşin bir fakirlik demektir”(Hakim, 4/326) buyurmuştur.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet Editör"
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst