- Katılım
- 9 Mayıs 2007
- Mesajlar
- 2,699
- Reaksiyon puanı
- 47
- Puanları
- 228
Hayırlı Cumalar forum sakini arkadaşlarım;
Öncelikle Geçmiş Kurban bayramınızı tebrik ederek,tekrarını cümlemize nasip etmesini Rabbimden niyaz ediyorum.
Rabbim kestiğimiz kurbanları dergah-ı izzetinde kabul eylesin.
Hani biz söz vardır, “Benim kalbim temiz”diye,
Zannedersem size de yabancı gelmemiştir.
Birçok defa şahit oldum ki;
Tanıdık eş dosta soruyorum; “Namazlarını kılabiliyor musun?” diye,
Cevap aynen şöyle: “Kılmıyorum,ama kalbim çok temiz”
“Farzları yerine getirip,günahlardan içtinap ediyor musun?” “Yapmıyorum, ama kalbim çok temiz”
“Benim dedem hacca gitmişti,babam hocaydı,abim imam hatipte öğretmendir”
Bu cümlelerin hepsini gerçekten ömrünüzde hiç olmasa bir defa duymuşunuzdur.
Değerli arkadaşlarım;
Örnek alınacak önderlerimizin yaşantılarına bir bakalım.
Nasıl yaşamışlar ve nasıl son nefeslerini vermişler.
Başta gelmiş ve geçmiş günahları bağışlanmış olan Efendimiz sabahlara kadar, ayakları şişinceye kadar namaz kılardı.
Sabahlara kadar secdede ümmeti için gözyaşı dökerdi.
O hiçbir zaman kalbim temiz diyerek, bütün günahlarım affedildi diyerek namazı ve farzları terk etmedi.
Sahabelerden ise;Ayağına savaşta ok batan, “biraz bekleyin namaz vakti girsin,ben namaza durayım,ondan sonra ayağımdaki oku çıkarın” diyen Hz. Ali (R.A)’ın ibretlik yaşantısını hepiniz duymuşunuzdur.
O’nun kıldığı nasıl bir namaz ki dünyadaki en acı veren hissi bile unutturabiliyor.
O da hiçbir zaman “Ben efendimizi damadıyım” diyerek ibadetlerinde bir nebze olsun geri durmamıştır.
Yine 40 yıl yatsı abdesti ile sabah namazını kılan İmam-ı Azam hazretlerinin yaşantısına bir bakın.Nasıl bir samimiyet ki ona 40 yıl yatsı abdesti ile sabah namazını kıldırıyor.
Ve O da hiçbir zaman ne ilmine güvendi,ne de kalbine.
Soruyorum sizlere,
Bu misallerdekilerin hangisi kalbinin temizliğine güvendi?
Hangisi evladlarının,ana babasının hasenatlarına güvendi?
Cevap;HİÇBİRİ.
Rabbim cümlemizin kalplerini samimi ibadetlerimizin yüzü suyu hürmeti temizlesin.
Saygılarımla
Mehmet
Öncelikle Geçmiş Kurban bayramınızı tebrik ederek,tekrarını cümlemize nasip etmesini Rabbimden niyaz ediyorum.
Rabbim kestiğimiz kurbanları dergah-ı izzetinde kabul eylesin.
Hani biz söz vardır, “Benim kalbim temiz”diye,
Zannedersem size de yabancı gelmemiştir.
Birçok defa şahit oldum ki;
Tanıdık eş dosta soruyorum; “Namazlarını kılabiliyor musun?” diye,
Cevap aynen şöyle: “Kılmıyorum,ama kalbim çok temiz”
“Farzları yerine getirip,günahlardan içtinap ediyor musun?” “Yapmıyorum, ama kalbim çok temiz”
“Benim dedem hacca gitmişti,babam hocaydı,abim imam hatipte öğretmendir”
Bu cümlelerin hepsini gerçekten ömrünüzde hiç olmasa bir defa duymuşunuzdur.
Değerli arkadaşlarım;
Örnek alınacak önderlerimizin yaşantılarına bir bakalım.
Nasıl yaşamışlar ve nasıl son nefeslerini vermişler.
Başta gelmiş ve geçmiş günahları bağışlanmış olan Efendimiz sabahlara kadar, ayakları şişinceye kadar namaz kılardı.
Sabahlara kadar secdede ümmeti için gözyaşı dökerdi.
O hiçbir zaman kalbim temiz diyerek, bütün günahlarım affedildi diyerek namazı ve farzları terk etmedi.
Sahabelerden ise;Ayağına savaşta ok batan, “biraz bekleyin namaz vakti girsin,ben namaza durayım,ondan sonra ayağımdaki oku çıkarın” diyen Hz. Ali (R.A)’ın ibretlik yaşantısını hepiniz duymuşunuzdur.
O’nun kıldığı nasıl bir namaz ki dünyadaki en acı veren hissi bile unutturabiliyor.
O da hiçbir zaman “Ben efendimizi damadıyım” diyerek ibadetlerinde bir nebze olsun geri durmamıştır.
Yine 40 yıl yatsı abdesti ile sabah namazını kılan İmam-ı Azam hazretlerinin yaşantısına bir bakın.Nasıl bir samimiyet ki ona 40 yıl yatsı abdesti ile sabah namazını kıldırıyor.
Ve O da hiçbir zaman ne ilmine güvendi,ne de kalbine.
Soruyorum sizlere,
Bu misallerdekilerin hangisi kalbinin temizliğine güvendi?
Hangisi evladlarının,ana babasının hasenatlarına güvendi?
Cevap;HİÇBİRİ.
Rabbim cümlemizin kalplerini samimi ibadetlerimizin yüzü suyu hürmeti temizlesin.
Saygılarımla
Mehmet