sonerooz
Doçent
Evlatlık görevi İslâm’ın çok açık emridir
Kur’an evladın anne-babaya görevi ile ilgili kesin ve net açıklamalar yapar. Dahası evlatlık görevini doğrudan emir olarak sunar. İsrâ suresinde “anne-babaya ‘öf’ bile dedirtmeyin” açıklamasının ardından “anne-babanıza hangi niyetle davrandığınızı Allah bilir” uyarısıyla bu konudaki hassasiyete vurgu yapılmıştır. İsrâ 17/24-26.
Ankebut ve Lokman surelerinde ise “Biz insanoğluna ana-babasına iyi davranmasını emrettik.” (Ankebût 29/8-9; Lokmân 31/15) açıklamasından sonra, “şayet anne babanız sizi şirke zorlarsa, sadece bu konuda dinlemeyin, ancak yine de evlatlık görevinizi ihmal etmeyin” uyarısı yer alır ve “yine de onlara iyi davran, kol-kanat ol” ikazı yinelenir.
Özellikle Lokman suresinde yer alan ebeveyne iyi davranma yükümlülüğüne dair uyarının ardından yapılan şu açıklama oldukça önemlidir:
Biz insanoğluna ana-babasına iyi davranmasını emrettik. Annesi onu nice zorluk ve sıkıntılara katlanarak karnında taşımıştır. Onun sütten kesilmesi ise iki yıl sürmüştür. O halde ‘Ey insanoğlu! Bana ve ana-babana şükret. Unutma ki, sonunda hesap vermek üzere huzuruma geleceksin.’ Lokmân 31/14.
Görüldüğü üzere Kur’an anne-babaya teşekkürü/şükrü Allah’a şükürle beraber anmakta ve onlara iyi davranıp evlatlık görevini yerine getirmeyi apaçık bir emir olarak zikretmektedir.
Anne-babasını hor-hakir görüp huzurevlerine mahkum eden bir zihnin, utanmadan dindarlık görüntüsü sergilemesi, baş bağlayıp sakal bırakıp güya ibadet ettiğini sanması ve dahi ebeveynine küskün durup bir taraftan da kendi evladının göstermelik gün kutlamasını büyük bir pişkinlikle içine sindirmesi midemi bulandırıyor.
Şehit annelerinin yüreğinin dağlandığı bir vasatta, neyin gününü kutluyoruz Allah aşkına.
İsrafil Balcı
Kur’an evladın anne-babaya görevi ile ilgili kesin ve net açıklamalar yapar. Dahası evlatlık görevini doğrudan emir olarak sunar. İsrâ suresinde “anne-babaya ‘öf’ bile dedirtmeyin” açıklamasının ardından “anne-babanıza hangi niyetle davrandığınızı Allah bilir” uyarısıyla bu konudaki hassasiyete vurgu yapılmıştır. İsrâ 17/24-26.
Ankebut ve Lokman surelerinde ise “Biz insanoğluna ana-babasına iyi davranmasını emrettik.” (Ankebût 29/8-9; Lokmân 31/15) açıklamasından sonra, “şayet anne babanız sizi şirke zorlarsa, sadece bu konuda dinlemeyin, ancak yine de evlatlık görevinizi ihmal etmeyin” uyarısı yer alır ve “yine de onlara iyi davran, kol-kanat ol” ikazı yinelenir.
Özellikle Lokman suresinde yer alan ebeveyne iyi davranma yükümlülüğüne dair uyarının ardından yapılan şu açıklama oldukça önemlidir:
Biz insanoğluna ana-babasına iyi davranmasını emrettik. Annesi onu nice zorluk ve sıkıntılara katlanarak karnında taşımıştır. Onun sütten kesilmesi ise iki yıl sürmüştür. O halde ‘Ey insanoğlu! Bana ve ana-babana şükret. Unutma ki, sonunda hesap vermek üzere huzuruma geleceksin.’ Lokmân 31/14.
Görüldüğü üzere Kur’an anne-babaya teşekkürü/şükrü Allah’a şükürle beraber anmakta ve onlara iyi davranıp evlatlık görevini yerine getirmeyi apaçık bir emir olarak zikretmektedir.
Anne-babasını hor-hakir görüp huzurevlerine mahkum eden bir zihnin, utanmadan dindarlık görüntüsü sergilemesi, baş bağlayıp sakal bırakıp güya ibadet ettiğini sanması ve dahi ebeveynine küskün durup bir taraftan da kendi evladının göstermelik gün kutlamasını büyük bir pişkinlikle içine sindirmesi midemi bulandırıyor.
Şehit annelerinin yüreğinin dağlandığı bir vasatta, neyin gününü kutluyoruz Allah aşkına.
İsrafil Balcı