- Katılım
- 12 Kasım 2008
- Mesajlar
- 7,353
- Reaksiyon puanı
- 275
- Puanları
- 83
Erdoğan, Rum parlamenteri fırçaladı
Erdoğan’dan, sözlerine karşılık el kol hareketleriyle kafasını sallayarak alay eden Matsakis'e, "Başını istediğin kadar salla. Bizim ülkemizde güzel bir laf var da buraya uymaz, yakışmaz bize"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İşgalci Türk askeri Kıbrıs'tan ne zaman çekilecek?" diyen AP üyesi Rum milletvekili Mario Matsakis'e sert yanıt verdi. Rum milletvekiline Kıbrıs’ta çözüm sürecini anlatan Erdoğan, sözlerine karşılık el kol hareketleriyle kafasını sallayarak alay eden Matsakis'e, "Başını istediğin kadar salla. Bizim ülkemizde güzel bir laf var da buraya uymaz, yakışmaz bize" dedi.
Başbakan Erdoğan, çeşitli temaslar için gittiği Belçika'da Avrupa Dostları isimli düşünce kuruluşunun düzenlediği toplantıdaki konuşmasında, Türkiye-AB ilişkileri konusunda değerlendirmeler yaptı.
“Güncel sorunlar, AB'nin küresel aktör olma gereğini gösteriyor. Avrupa'nın, içine kapanık, sadece kendi refah ve mutluluğunu gözeten bir oluşum olduğuna inanmıyorum. Bugüne kadar ortaya koyduğu değerler evrensel niteliktedir. Bugünün dünyasında hiçbir ülke veya oluşumun kendini dışarıya kapatarak refah sürdürmesi mümkün değildir. Ortadoğu'da kriz varken, Afganistan, Irak ve Lübnan'da sorunlar yaşanırken, enerji, çevre ve ekonomi konularında tehditler varken, terör küreselleşirken, hiçbir ülke bu meselelerin dışında kalamaz” diyen Erdoğan, “Türkiye, AB için bir yük değil, bir ilave değer oluşturacaktır. Türkiye, AB'ye üye olduğunda yük olmayacak, yük alacaktır. Küresel kriz AB'yi de bizleri de az veya çok etkisi altına almıştır. AB, bu büyük krizin üstesinden gelmek zorundadır. Çin ve Hindistan'ın yakında dünyanın 2. ve 6. ekonomileri düzeyine ulaşmaları Avrupa tarafından yakından izlenmelidir. AB, kendisine daha fazla güvenmeli ve daha fazla dayanışma içinde olmalıdır. AB, korku ve kaygı üzerine değil, ilerleme ve kalkınmaya dayalı yaklaşımlar sergilemelidir. Krize bir Avrupa kalesi oluşturarak değil, küreselleşmenin sağladığı fırsatlardan yararlanarak cevap vermelidir. Küreselleşmeyi bir fırsata dönüştürmelidir. AB, kurulduğu gibi 6 üyeli kalsaydı bugünkü ekonomik gücüne ulaşamazdı. İngiltere'nin AB üyeliğinin 2 kez veto edildiğini, İspanya ve Portekiz'in Avrupa dışında olduğunun iddia edildiği günleri hatırlayacaksınız. Bu ülkelerin bugün AB'ye katkılarını hiç kimse inkar edemez. Şimdi 500 milyon nüfusa sahip bir AB var. AB, bugün oynadığından çok daha önemli roller oynayabilir ve oynamalıdır. Çekingen, dağınık, içine kapalı, alternatif oluşturmayan ve küresel meseleleri uzaktan seyreden bir AB, ön plana çıkma fırsatını yakalayamaz. AB'nin, yeni üyelerle genişlemesi ve vizyon geliştirmesi kaçınılmazdır" şeklinde konuştu.
Le Cercle Gaulois Restoran'da verilen yemekte Başbakan Erdoğan, 2005 yılında Kuzey Kıbrıs'a girip Türk Bayrağı'nı direkten çalmasıyla tanınan Avrupa Parlamentosu Üyesi Rum Milletvekili Mario Matsakis ile tartıştı. Konuşması sırasında, Matsakis'in, "İşgalci Türk askeri Kıbrıs'tan ne zaman çekilecek?" sorusuna muhatap olan Erdoğan, Kıbrıs'taki süreci anlattı. Erdoğan, "1 Mayıs 2004'te referandum yapıldı. Kuzey Kıbrıs sözünde durdu ve yüzde 65 Annan Planı'na evet çıktı. Güney'de de yüzde 75 hayır çıktı. Doğru mu bu anlattıklarım. Güney Kıbrıs yüzde 75 hayır dedi mi? Size soruyorum, soruma cevap ver" dedi. Mikrofonu eline alan Matsakis, "Siz hep 2004'ten bahsediyorsunuz. Referandumdan bahsediyorsunuz. Rum kesiminin aldattığını söylüyorsunuz. Artık 2009'a geldik, geriye bakmayın, ileriye bakın. Artık 2009'un gerçekleriyle konuşun" dedi. Matsakis'in sözleri üzerine sertleşen Başbakan Erdoğan şunları söyledi: "Ne kadar güzel. Tam bir gazeteci gibi konuşuyorsun, ben bir gazeteci gibi konuşmuyorum. Ben olayın içerisinde, olayı yaşayan birisi olarak konuşuyorum. AB'yi aldatan Güney Kıbrıs olmuştur. Çok ilginç bir şey daha olmuştur. Ne yazık ki 1 Mayıs referandumundan sonra Güney Kıbrıs, AB'ye alınmıştır. Şansölye Merkel ne demiştir? 'Güney Kıbrıs'ın AB'ye alınması yanlış olmuştur' demiştir. Başını istediğin kadar salla. Bizim ülkemizde güzel bir laf var da buraya uymaz. Yakışmaz bize. Çok güzel bir laf var, tam oturuyor buraya da…"
Erdoğan'ın bu sözleri salonda bulunanlar tarafından alkışlandı. "Ben sana gerçekleri anlatıyorum, yaşananları anlatıyorum" diyen Erdoğan, 27 Mayıs 2004'te de BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın raporunu hazırladığını ancak raporun Güvenlik Konseyi'nde sümen altı edildiğini belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti asla işgalci bir ülke değildir. Kardeşlerinin yanında garantör olarak vardır. Aynı Yunanistan gibi garantördür. Yunanistan orada niçin varsa Türk askeri de onun için var" dedi.
Kaynak
erdoğan bizim ülkede bi laf var diyince salon gülmeye başladı adamada kapak oldu helal olsun ya :icon_:
Erdoğan’dan, sözlerine karşılık el kol hareketleriyle kafasını sallayarak alay eden Matsakis'e, "Başını istediğin kadar salla. Bizim ülkemizde güzel bir laf var da buraya uymaz, yakışmaz bize"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İşgalci Türk askeri Kıbrıs'tan ne zaman çekilecek?" diyen AP üyesi Rum milletvekili Mario Matsakis'e sert yanıt verdi. Rum milletvekiline Kıbrıs’ta çözüm sürecini anlatan Erdoğan, sözlerine karşılık el kol hareketleriyle kafasını sallayarak alay eden Matsakis'e, "Başını istediğin kadar salla. Bizim ülkemizde güzel bir laf var da buraya uymaz, yakışmaz bize" dedi.
Başbakan Erdoğan, çeşitli temaslar için gittiği Belçika'da Avrupa Dostları isimli düşünce kuruluşunun düzenlediği toplantıdaki konuşmasında, Türkiye-AB ilişkileri konusunda değerlendirmeler yaptı.
“Güncel sorunlar, AB'nin küresel aktör olma gereğini gösteriyor. Avrupa'nın, içine kapanık, sadece kendi refah ve mutluluğunu gözeten bir oluşum olduğuna inanmıyorum. Bugüne kadar ortaya koyduğu değerler evrensel niteliktedir. Bugünün dünyasında hiçbir ülke veya oluşumun kendini dışarıya kapatarak refah sürdürmesi mümkün değildir. Ortadoğu'da kriz varken, Afganistan, Irak ve Lübnan'da sorunlar yaşanırken, enerji, çevre ve ekonomi konularında tehditler varken, terör küreselleşirken, hiçbir ülke bu meselelerin dışında kalamaz” diyen Erdoğan, “Türkiye, AB için bir yük değil, bir ilave değer oluşturacaktır. Türkiye, AB'ye üye olduğunda yük olmayacak, yük alacaktır. Küresel kriz AB'yi de bizleri de az veya çok etkisi altına almıştır. AB, bu büyük krizin üstesinden gelmek zorundadır. Çin ve Hindistan'ın yakında dünyanın 2. ve 6. ekonomileri düzeyine ulaşmaları Avrupa tarafından yakından izlenmelidir. AB, kendisine daha fazla güvenmeli ve daha fazla dayanışma içinde olmalıdır. AB, korku ve kaygı üzerine değil, ilerleme ve kalkınmaya dayalı yaklaşımlar sergilemelidir. Krize bir Avrupa kalesi oluşturarak değil, küreselleşmenin sağladığı fırsatlardan yararlanarak cevap vermelidir. Küreselleşmeyi bir fırsata dönüştürmelidir. AB, kurulduğu gibi 6 üyeli kalsaydı bugünkü ekonomik gücüne ulaşamazdı. İngiltere'nin AB üyeliğinin 2 kez veto edildiğini, İspanya ve Portekiz'in Avrupa dışında olduğunun iddia edildiği günleri hatırlayacaksınız. Bu ülkelerin bugün AB'ye katkılarını hiç kimse inkar edemez. Şimdi 500 milyon nüfusa sahip bir AB var. AB, bugün oynadığından çok daha önemli roller oynayabilir ve oynamalıdır. Çekingen, dağınık, içine kapalı, alternatif oluşturmayan ve küresel meseleleri uzaktan seyreden bir AB, ön plana çıkma fırsatını yakalayamaz. AB'nin, yeni üyelerle genişlemesi ve vizyon geliştirmesi kaçınılmazdır" şeklinde konuştu.
Le Cercle Gaulois Restoran'da verilen yemekte Başbakan Erdoğan, 2005 yılında Kuzey Kıbrıs'a girip Türk Bayrağı'nı direkten çalmasıyla tanınan Avrupa Parlamentosu Üyesi Rum Milletvekili Mario Matsakis ile tartıştı. Konuşması sırasında, Matsakis'in, "İşgalci Türk askeri Kıbrıs'tan ne zaman çekilecek?" sorusuna muhatap olan Erdoğan, Kıbrıs'taki süreci anlattı. Erdoğan, "1 Mayıs 2004'te referandum yapıldı. Kuzey Kıbrıs sözünde durdu ve yüzde 65 Annan Planı'na evet çıktı. Güney'de de yüzde 75 hayır çıktı. Doğru mu bu anlattıklarım. Güney Kıbrıs yüzde 75 hayır dedi mi? Size soruyorum, soruma cevap ver" dedi. Mikrofonu eline alan Matsakis, "Siz hep 2004'ten bahsediyorsunuz. Referandumdan bahsediyorsunuz. Rum kesiminin aldattığını söylüyorsunuz. Artık 2009'a geldik, geriye bakmayın, ileriye bakın. Artık 2009'un gerçekleriyle konuşun" dedi. Matsakis'in sözleri üzerine sertleşen Başbakan Erdoğan şunları söyledi: "Ne kadar güzel. Tam bir gazeteci gibi konuşuyorsun, ben bir gazeteci gibi konuşmuyorum. Ben olayın içerisinde, olayı yaşayan birisi olarak konuşuyorum. AB'yi aldatan Güney Kıbrıs olmuştur. Çok ilginç bir şey daha olmuştur. Ne yazık ki 1 Mayıs referandumundan sonra Güney Kıbrıs, AB'ye alınmıştır. Şansölye Merkel ne demiştir? 'Güney Kıbrıs'ın AB'ye alınması yanlış olmuştur' demiştir. Başını istediğin kadar salla. Bizim ülkemizde güzel bir laf var da buraya uymaz. Yakışmaz bize. Çok güzel bir laf var, tam oturuyor buraya da…"
Erdoğan'ın bu sözleri salonda bulunanlar tarafından alkışlandı. "Ben sana gerçekleri anlatıyorum, yaşananları anlatıyorum" diyen Erdoğan, 27 Mayıs 2004'te de BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın raporunu hazırladığını ancak raporun Güvenlik Konseyi'nde sümen altı edildiğini belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti asla işgalci bir ülke değildir. Kardeşlerinin yanında garantör olarak vardır. Aynı Yunanistan gibi garantördür. Yunanistan orada niçin varsa Türk askeri de onun için var" dedi.
Kaynak
erdoğan bizim ülkede bi laf var diyince salon gülmeye başladı adamada kapak oldu helal olsun ya :icon_: