Endonezya'nin Müslüman Oluşu

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan hallo
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

hallo

Asistan
Katılım
16 Nisan 2009
Mesajlar
192
Reaksiyon puanı
7
Puanları
0
Endonezya'nin Müslüman Oluşu


Kendi halinde bir tüccardı. Bir gün kumaşları gemiye yükledi. Endonezya'ya gitti, oraya yerleşti. İşini orada devam ettirdi. Kumaşları kaliteliydi. Tam da halkın aradığı cinstendi. Kendisi de kanaat sahibi bir insandı. Kazancı az olsun, temiz olsun düşüncesindeydi. Bir gün geç geldi iş yerine. Eleman iyi bir kâr elde etmişti sattığı mallardan. Merak etti, sordu:
- Hangi kumaştan sattın?
-Şu kumaştan efendim.
-Metresini kaça verdin?
-On akçeye.
-Nasıl olur?" diye hayret etti,
-Beş akçelik kumaşı on akçeye nasıl satarsın? Bize hakkı geçmiş adamcağızın. Görsen tanır mısın onu?


Eleman gitti, müşteriyi buldu, getirdi. Dükkan sahibi müşteriyi karşısında görür görmez, helâllik istedi ve fazla parayı müşteriye uzattı. Müşteri şaşırmıştı. Böyle bir durumla ilk defa karşılaşıyordu.
-Ne demekti hakkını helâl et?
Olay kısa sürede dilden dile dolaştı. Çok geçmeden kralın kulağına kadar vardı. Sonunda kral kumaş tüccarını saraya çağırdı. Kral sordu:
-Sizin yaptığınız bu davranışı daha önce biz ne duyduk, ne de gördük. Bunun aslı nedir?
-Ben, dedi tüccar, bir Müslüman'ım. İslâm dini böyle emreder. Müşterinin bana hakkı geçmişti. Dolayısıyla kazancıma haram girmişti. Ben sadece bir yanlışı düzelttim.
Kral,
-İslâm nedir, Müslümanlık nedir? gibi peş peşe sorular sordu. Birer birer sorularını cevapladı. Kral ilk defa duyuyordu böyle bir dinin varlığını. Fazla zaman geçirmeden İslâm'ı kabul etti. Daha sonra kısa süre içinde de halk Müslüman oldu.

250 milyonluk nüfusa sahip olan bugünkü Endonezya'nın Müslümanlığı kabul etmesindeki sır sadece beş akçelik kumaştı. Yapılan tek şey vardı sadece: İnandığı gibi yaşamak, sahip olduğu güzellikleri çevresiyle paylaşmaktı. Efendimizin müjdesi herkese açık: "Doğru ve güvenilir tüccar, kıyamet gününde peygamberler, sıddıklar (doğrular) ve şehitlerle beraberdir." Yani, asıl etkili olan söz dili değil, hal diliydi. Konuşmaktan çok yaşamaktı. Anlatmaktan ziyade davranış dilinin devreye girmesiydi.
 

findukfaresi

Dekan
Katılım
29 Mart 2008
Mesajlar
7,300
Reaksiyon puanı
73
Puanları
0
hak yememek sadece islam dini için Allahın rızası için yapılan bir şey olmamalı bence. islam dini kurallarının beşeri ilişkileirimizi yola koymada da bir numara olduğunu söyleyebilirm
 

N3CAT1

Dekan
Emektar
Katılım
20 Nisan 2008
Mesajlar
6,607
Reaksiyon puanı
144
Puanları
243
Hep merak eder dururdum o kadar nüfusuyla Endonezya nasıl İslama geçti diye. Teşekkürler paylaşım için :)
 

aruchan.blog

Profesör
Katılım
18 Mart 2010
Mesajlar
1,638
Reaksiyon puanı
56
Puanları
228
Konum
Uşak
merak ettiğim bi konu aydınlandı ve arkasından Dinimizin güzelliği çıktı..sağolasın
 
Üst