maxxdump
Dekan
- Katılım
- 2 Nisan 2008
- Mesajlar
- 6,377
- Reaksiyon puanı
- 6
- Puanları
- 218
- Yaş
- 40
Empati diyorsunuz.. En büyük eksiğimiz empati... Ne demek empati? Kendini ötekinin yerine koymak... Eğer ateş yalnız düştüğü yeri yakarsa, nasıl mümkün bu? Diyelim bir yakınını kaybetmiş bir dostunuzun cenazesindesiniz.. Tabutun başında toplandınız... O dostunuzun yerine ne kadar koyabilirsiniz kendinizi? Kanser değilsiniz... Bir kanserlinin yerinde olabilir misiniz? Son gecesini yaşayan bir idam mahkûmunun yerinde... Bir bakansınız diyelim... Bir inşaat işçisinin yerine koyabilir misiniz kendinizi? Lüks bir evde yaşıyorsunuz ya da... Derme çatma bir evde ömür törpüleyen insanlardan biri olduğunuzu düşünebilir misiniz? İskenderiye’de bir hamal, Bangkok’ta bir fahişe, Kahire’de bir dilenci, Amsterdam’da bir esrarkeş, Türkiye’de bir Kürt ve İsrail’de bir Filistinli olabilir misiniz? Sapasağlam sağlıklı birisi iken, kendinizi bir Alzheimer veya Parkinson hastasının yerine ne kadar koyabilirsiniz?
***
Diyeceğim şu: Bir Türk kendini bir Rumun yerine koyamaz, bir Rum da Türkün yerine... Hatta herkes dinine bile o kadar alışmış ki, hristiyan iken ne müslüman olduğunu düşünebiliyor, ne de müslüman iken hristiyan olduğunu... Çok ters gelir kendilerine bu... Ulus ve dinlerin ortaya çıkışıyla öyle bir düzen kurulmuş ki dünyada, bu çelik halkaları kırmak çok zor. Tüm bunlar yapay ve uyduruk şeyler ama... İlk insanlarda bu saçmalıklar yoktu. Para ve ticaret ortaya çıkınca alnımıza damgasını vurdu. Ve ulusumuz da, dinimiz de artık vazgeçemediğimiz şeyler oldu... Herkes kendi sınırlarını çizdi... Kendi alfabesini ve kendi kutsal tapınaklarını kurdu. İnsandan önce Türk.. İnsandan önce Rum gelir şimdi... İngiliz de insandan önce İngiliz.. Ermeni, Yahudi, Kürt de... İnsandan önce hepsi de...
***
Bu adada mutlak bir barışa ulaşmak için ulusumuzu değil, insanlığımızı çıkaralım öne dedik.. İtirazlar geldi.. Türkten de Rumdan da.. Kimse ne Türklüğünün, ne de Rumluğunun önüne insanlığını koymaya yanaşmıyor. Kıbrıslı olalım diyoruz.. O da kabul görmüyor...
***
Empati diyorsunuz siz yine de... En büyük eksiğimiz empati... Oysa Muratağa’da tüm ailesini kaybeden bir adamın yerine kim koyabilir ki kendini? Siz hiç, kemikleri topraktan bunca yıl sonra çıkarılan bir babanın çocuğu olduğunuzu düşündünüz mü? Henüz çocukken toplu tecavüzlere uğrayan ve şimdi kırklı yaşlarında olan bir kadın olduğunuzu düşündünüz mü hiç?
***
Empati yeteneğiniz varsa, gelin tersine çevirelim şu masayı o halde.. Hristofyas Talat’ın yerine otursun... Talat da Hristofyas’ın yerine.. Hristofyas Türk olsun bu senaryoda... Talat da Rum... Hristofyas bir Rum olarak Türk haklarını savunsun, Talat da bir Türk olarak Rum haklarını... Oyunbozanlık yapmadan.. İhanet etmeden rollerine.. Birbirimizi anlamanın en iyi yolu işte budur belki de... Onlar bizim yerimize koysun kendilerini.. Biz kendimizi onların yerine...
***
Kimseyi ötekileştirmeyin mi diyorsunuz? Öteki ötekidir zaten.. Ateş yalnız düştüğü yeri yakarsa, kim koyabilir ki kendini ötekinin yerine?
alıntıdır Şener Levent
***
Diyeceğim şu: Bir Türk kendini bir Rumun yerine koyamaz, bir Rum da Türkün yerine... Hatta herkes dinine bile o kadar alışmış ki, hristiyan iken ne müslüman olduğunu düşünebiliyor, ne de müslüman iken hristiyan olduğunu... Çok ters gelir kendilerine bu... Ulus ve dinlerin ortaya çıkışıyla öyle bir düzen kurulmuş ki dünyada, bu çelik halkaları kırmak çok zor. Tüm bunlar yapay ve uyduruk şeyler ama... İlk insanlarda bu saçmalıklar yoktu. Para ve ticaret ortaya çıkınca alnımıza damgasını vurdu. Ve ulusumuz da, dinimiz de artık vazgeçemediğimiz şeyler oldu... Herkes kendi sınırlarını çizdi... Kendi alfabesini ve kendi kutsal tapınaklarını kurdu. İnsandan önce Türk.. İnsandan önce Rum gelir şimdi... İngiliz de insandan önce İngiliz.. Ermeni, Yahudi, Kürt de... İnsandan önce hepsi de...
***
Bu adada mutlak bir barışa ulaşmak için ulusumuzu değil, insanlığımızı çıkaralım öne dedik.. İtirazlar geldi.. Türkten de Rumdan da.. Kimse ne Türklüğünün, ne de Rumluğunun önüne insanlığını koymaya yanaşmıyor. Kıbrıslı olalım diyoruz.. O da kabul görmüyor...
***
Empati diyorsunuz siz yine de... En büyük eksiğimiz empati... Oysa Muratağa’da tüm ailesini kaybeden bir adamın yerine kim koyabilir ki kendini? Siz hiç, kemikleri topraktan bunca yıl sonra çıkarılan bir babanın çocuğu olduğunuzu düşündünüz mü? Henüz çocukken toplu tecavüzlere uğrayan ve şimdi kırklı yaşlarında olan bir kadın olduğunuzu düşündünüz mü hiç?
***
Empati yeteneğiniz varsa, gelin tersine çevirelim şu masayı o halde.. Hristofyas Talat’ın yerine otursun... Talat da Hristofyas’ın yerine.. Hristofyas Türk olsun bu senaryoda... Talat da Rum... Hristofyas bir Rum olarak Türk haklarını savunsun, Talat da bir Türk olarak Rum haklarını... Oyunbozanlık yapmadan.. İhanet etmeden rollerine.. Birbirimizi anlamanın en iyi yolu işte budur belki de... Onlar bizim yerimize koysun kendilerini.. Biz kendimizi onların yerine...
***
Kimseyi ötekileştirmeyin mi diyorsunuz? Öteki ötekidir zaten.. Ateş yalnız düştüğü yeri yakarsa, kim koyabilir ki kendini ötekinin yerine?
alıntıdır Şener Levent
