- Katılım
- 9 Mayıs 2007
- Mesajlar
- 2,699
- Reaksiyon puanı
- 47
- Puanları
- 228
Nedir bu cennet?
Bu cennette ne yapılır?
Bu cennete nasıl gidilir?
Hemen hemen hepimizin cennet hakkında kafasında tasarladığı bir şekil vardır.
Kimimiz saraylar isteriz.
Kimimiz hiç acı olmasın isteriz.
Kimimiz arabamız uçağımız olsun isteriz.
Kimimiz şelaleler, ormanlıklar ve deniz isteriz.
Kimimiz Efendimizle, onun sahabeleriyle, diğer peygamberlerle, akrabalarımızla görüşmek isteriz.
Kimimiz dünya hayatımızdaki yaşadıklarımızı yâd etmek isteriz.
……
……
Peki değerli dostlar;
Şu noktayı hiç düşündük mü?
Bize bu istemek hissini kim veriyor?
Neden veriyor?
Acaba bu istekler ve arzular yerine gelmeyince bizlere azaptan ve elemden başka ne veriyor?
Değerli dostlarım;
Şu midemize bir bakalım,
Ve midemizin zevki için yaratılan nimetlere bir bakalım.
Elma,armut,muz,su,yumurta………..
Nerdeyse saymakla bitmeyecek derecede fazla
Peki, arkadaşlar; biz insanoğlunun adi bir midesi için veya midesinin istekleri için bu kadar nimetler yaratan bütün insanlığın isteklerini boş çevirir mi?
Peki, isteklerimizi vermeyecekse neden bize istemek hissi versin ki?
Eğer bize istemek ve arzu etmek hissini vermişse elbette istediklerimizi de
verecektir.
Vermezse ve veremez ise ben onu RAB diyemem, İLAH diyemem.
Eğer vermemişse ya aczinden vermemiştir, ya da cehlinden
Aciz ve cahil veya sözünde durmayan birine hiç kimse YARADANIM, İLAHIM demez.
Eğer o sözü ve vaadi herşeye sözü geçen biri vermişse elbette vaadini yerine getirecektir.
“Ancak tövbe edip inanan ve salih amel işleyenler başka. Onlar cennete, Rahman’ın, kullarına gıyaben vaad ettiği “Adn” cennetlerine girecekler ve hiçbir haksızlığa uğratılmayacaklardır. Şüphesiz onun va’di kesinlikle gerçekleşir.” Meryem suresi 60–61. ayet
Saygılarımla
Mehmet
Bu cennette ne yapılır?
Bu cennete nasıl gidilir?
Hemen hemen hepimizin cennet hakkında kafasında tasarladığı bir şekil vardır.
Kimimiz saraylar isteriz.
Kimimiz hiç acı olmasın isteriz.
Kimimiz arabamız uçağımız olsun isteriz.
Kimimiz şelaleler, ormanlıklar ve deniz isteriz.
Kimimiz Efendimizle, onun sahabeleriyle, diğer peygamberlerle, akrabalarımızla görüşmek isteriz.
Kimimiz dünya hayatımızdaki yaşadıklarımızı yâd etmek isteriz.
……
……
Peki değerli dostlar;
Şu noktayı hiç düşündük mü?
Bize bu istemek hissini kim veriyor?
Neden veriyor?
Acaba bu istekler ve arzular yerine gelmeyince bizlere azaptan ve elemden başka ne veriyor?
Değerli dostlarım;
Şu midemize bir bakalım,
Ve midemizin zevki için yaratılan nimetlere bir bakalım.
Elma,armut,muz,su,yumurta………..
Nerdeyse saymakla bitmeyecek derecede fazla
Peki, arkadaşlar; biz insanoğlunun adi bir midesi için veya midesinin istekleri için bu kadar nimetler yaratan bütün insanlığın isteklerini boş çevirir mi?
Peki, isteklerimizi vermeyecekse neden bize istemek hissi versin ki?
Eğer bize istemek ve arzu etmek hissini vermişse elbette istediklerimizi de
verecektir.
Vermezse ve veremez ise ben onu RAB diyemem, İLAH diyemem.
Eğer vermemişse ya aczinden vermemiştir, ya da cehlinden
Aciz ve cahil veya sözünde durmayan birine hiç kimse YARADANIM, İLAHIM demez.
Eğer o sözü ve vaadi herşeye sözü geçen biri vermişse elbette vaadini yerine getirecektir.
“Ancak tövbe edip inanan ve salih amel işleyenler başka. Onlar cennete, Rahman’ın, kullarına gıyaben vaad ettiği “Adn” cennetlerine girecekler ve hiçbir haksızlığa uğratılmayacaklardır. Şüphesiz onun va’di kesinlikle gerçekleşir.” Meryem suresi 60–61. ayet
Saygılarımla
Mehmet