Efsane – Bir Barbaros Romanı | İskender Pala

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan AliA
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,456
Reaksiyon puanı
530
Puanları
0
Bir çağı haritalarda bulamazsınız…

20130104-09013856.jpg


On altıncı yüzyılın Osmanlı Devleti, Akdeniz ve çevresi büyük bir aşk ve unutulmaz Endülüs çağını geri kazanma gayretleri romanın ana çerçevesini oluşturuyor.

Kanuni Sultan Süleyman’ın Barbaros Hayreddin Paşa’ya başından geçenleri yazmayı emretmesi üzerine Barbaros bu vazifeyi Seyyid Muradî’ye vermiş; Muradî de Barbaros’un anlattıklarını yazıya geçirmiştir.

Efsaneler bazen denizden, Bazen aşktan ve ateşten gelirler…

Efsane, Barbaros’un anlattıkları çerçevesinde ait olduğu devrin ruhunu bugüne taşıyor. Ana kahraman Barbaros Hayreddin Paşa olmakla birlikte, roman Seyyid Muradî, Billure, Conradina gibi canlı kişiliklerle içten içe örülüyor.

İskender Pala, bir çağı ve o çağın efsanelerini dile döktü…

İskender Pala’nın o kendine has akıcı dili, geniş bir havzaya yayılan kültürel duyarlılığı, tarihsel olanı insani olanla birleştirme gücü baştan sona kadar bir kez daha hissediliyor.

Efsane, on altıncı yüzyıl Osmanlı, Avrupa ve Akdeniz dünyasını bambaşka bir gözle yeniden görmek ve kavramak açısından çok özgün okuma imkânları sunuyor. İskender Pala yeniden ve daima insana dokunan aşkı Barbaros ve çevresi üzerinden dile getiriyor.

ARKA KAPAK:

Efsaneler bazen denizden,
Bazen aşktan ve ateşten gelirler.
Aşktan ve ateşten ve denizden gelenler,
Bazen ışık olurlar ve bütün zamanı aydınlatırlar…
Efsane kurmak kadar, efsaneyi yazmak da efsaneye dâhildir.
Bir çağı haritalarda bulamazsınız.
Derine, insana ve tarihin denizlerine açılmak gerekir.
Girdaplarda yüksek idealler saklanabilir.

* * *

Bu kitapta
İstanbul, Gırnata, Madrid, Roma ve Akdeniz; aşk diliyle kuşatıldı.
Akdeniz, aşk kaleminin haritasıyla yeniden çizildi.
Kılıç kılıca, cevher çeliğe çarptı, varlık da yokluğa.
Ve hep bir yol vardı kalplerden denizlere.
Derin denizler, büyük aşklar için atlas olup dokundu.
İskender Pala, bir çağı ve o çağın efsanelerini dile döktü.
Barbaros Hayreddin Paşa’yı...
Sonra, bir gül sepeti getirdi.
Isırılmış üç elmayı anlattı.

Medyatava
 
Üst