Deniz gezmiş gerçeği

Elzem

Öğrenci
Katılım
4 Temmuz 2008
Mesajlar
83
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Birol CEVİZOĞLU

Son günlerde bir moda tüm Türkiye’yi sardı. Bu modanın adı “Deniz Gezmiş” modasıdır. Herkes elinden geldiğince Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti devletini yıkarak onun yerine kan ve gözyaşı demek olan Marksist-Leninist bir düzen olan Komünizmi getirmeye çalışan Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını aklama peşindedir. Üzerinde o kadar konuşuluyor ki hangisi gerçek hangisi yalan anlamak imkânsız. Kimine göre eline hiç silah almamış (!), kimine göre romantik ve isyankâr bir devrimci, kimine göre Türkiye’nin “Che Guevera”sı, kimine göre ise profesyonel bir ihtilalci…

İşin içine son günlerde yazılan kitaplar ve bir de dizi film girince “Denizlerin” suçsuzluğu, boşuna asıldıkları, mahkeme heyetinin bile üzüldüğü, aslında mahkeme heyetine karşı biraz efendi davransalar idam edilmeyecekleri gerçeği (!) birer birer ortaya çıktı!

İbrişim kuşağı kadar meşhur olmasa da 68 kuşağı ve o dönem yaşananların 40.yılı münasebetiyle özel tartışma programları hazırlanmış, “Denizlerin” ağabeyi, arkadaşları vs. televizyonlarda boy göstererek bu kampanyadaki yerlerini aldılar. Yapılan gri propagandadan etkilenen bazı “ülkücü” liderler bile kendilerini kolay kolay çıkarılmadıkları televizyon ekranlarında bulmuş ve “Denizleri” aklama yarışına istemeden (!) ve farkında olmadan katılmışlardır.

Bunun arkası “Denizlere” iade-i itibar isteklerine kadar gider de kimsenin haberi olmaz. Dahası bu 68 kuşağının yaptığı her şey kutsanır haberiniz olsun. Belki Ruhi Kılıçkıran, Yusuf İmamoğlu, Dursun Önkuzu, Süleyman Özmen ve diğer şehitlerimizin katilleri bile aklanır…

Aslında bu yazıyı yazmayacaktım. Zaten bu kişiler ve bu dönem hakkında yeri gelince yazıyorum. Fakat özellikle gençler arasında bu kişiler hakkında bir “yanlış” anlaşılma olduğunu gördüm. Dahası bu “yanlış” anlaşılmadan ne yazık ki “ülkücüler” de nasibini almıştı. Bazı ülkücüler “Denizleri” savunmaya başlamıştı bile. Üstelik “bizi de kullandılar, onları da...” diyerek…

Sanki o dönemlerde büyük Atatürk’ün de dediği gibi “Türklük âleminin en büyük düşmanı komünizm” değildi…

Bu dönemin en meşhur ismi hiç şüphesiz Deniz Gezmiş’tir. Deniz gezmiş aslen Rizelidir. Sülalesi yıllar önce Erzurum’a göçmüş, Deniz Gezmiş ise babasının işi gereği bulundukları Ayaş’da (Ankara) doğmuştur. Lise yıllarında Marksist-Leninist fikirlerle tanışır ve bu fikirlerin yılmaz savunucusu olur. O yıllarda söylemeye başladığı “yaşasın Marksizm-Leninizm” sloganını ölürken bile ağzından düşürmemiştir. Deniz Gezmiş 1969 yılında Filistin’deki El Fetih gerilla kamplarına gider. Burası bir izcilik kampı değildi. Burada adam öldürme, yaralama, sabotaj, suikast, bomba yapımı gibi korkunç şeyler öğretiliyordu. Deniz Gezmiş de iyi bir öğrenci idi. Hatta Türkiye’ye dönünce bu konuda eğitmenlik bile yapmıştı.

“Denizler” Filistin'de eğitim görüp Türkiye’ye gelmişler ve bugün PKK’nın yaptığı gibi kanlı terör faaliyetleri yürütmek istemişlerdir. Deniz Gezmiş Filistin'den Türkiye’ye döndükten sonra ODTÜ'yü kendisine üs olarak seçmiş ve diğer terörist arkadaşlarıyla burada kandırdıkları gençlere terör dersi vermiştir. Hem teorik hem de pratik eğitim alan Deniz Gezmiş gerilla kamplarında öğrendiği adam öldürme, sabotaj, suikast ve diğer terör çeşitlerini ODTÜ arazisi içinde arkadaşlarına da öğretmiştir.

Beynelmilel komünizmin etkisinde kalarak kandırılan Deniz Gezmiş ve arkadaşları Türkiye cumhuriyeti devletine olan isyanlarını “Türkiye Amerikan emperyalizminin sermaye, askerî kontrol ve kısmen işgali altındadır”[1] sözleriyle dile getiriyorlardı. Siyasal iktidarı ele geçirmek için “politikleşmiş askerî güç” kullanılması taraftarı olan bu grup aynı zamanda, Türkiye’deki bütün olumsuzlukların sorumlusu olan siyasal iktidarlara karşı legal ve demokratik yollarla mücadele yolunun kapandığını iddia ederek silaha sarılmışlardır.

Deniz Gezmiş ve arkadaşları, uğruna öldükleri Marksist-Leninist düzeni kurmak için silahlı profesyonellerden oluşan bir örgüte ihtiyaç duymaktaydılar. Bu işi kendisi gibi Filistin El-Fetih gerillâ kamplarında eğitim gören Yusuf Aslan, Sinan Cemgil, Alparslan Özdoğan, Hüseyin İnan, Cihan Alptekin, Ömer Ayna, Nahit Töre tarafından kurulan THKO yapacaktır. THKO diğer Marksist-Leninist ihtilâlci sol örgütlerden farklı olarak, bir lider belirlememiş, liderin terörist eylemler esnasında kendiliğinden ortaya çıkmasını benimsemiştir. Kararların ortaklaşa alınmasını ve ortaklaşa uygulanması esasını kabul etmiştir. Şehir ve kır eşkıyalığını aynı anda benimseyerek bir arada yürüten THKO'nun şehirlerde banka soyma, fidye istemek için adam kaçırma gibi eylemleri “Deniz Gezmiş tarafından planlanıyordu.” [2] Deniz Gezmiş tarafından planlanan bu hırsızlık olaylarından elde edilecek paralar Nurhak dağları başta olmak üzere kırsaldaki eşkıyaya gönderilecekti.

“Denizlerin” en takdir (!) edilen özellikleri “emperyalizme” (!) karşı olmalarıdır(!). ABD emperyalizmine düşman ancak Marksizm-Leninizm, Sosyalizm ve Komünizme (Rus ve Çin emperyalizmine) dost olmak, emperyalizme düşman olmak anlamına gelmez. Deniz Gezmiş lise yıllarından sonra bir an bile olsun ağzından düşürmediği “kahrolsun ABD emperyalizmi” sloganını “ne ABD, ne Rusya, ne Çin, her şey milliyetçi Türkiye için” sloganı ile taçlandırılabilirdi. Fakat bunu yapmayarak “yaşasın Marksizm-Leninizm, yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği…” diyerek son nefeslerini verdiler. Oysa o dönemin en acımasız emperyalist devletleri ABD’yle birlikte Rusya ve Çin’den başkası değildi.

“Türk ve Kürt halklarının” kardeşliğinden dem vuran ve aslında belki de bugünkü bölücülerin temel sloganı sayılan sözleri söyleyen, ABD emperyalizmi altında inim inim inlediğini iddia ettiği Vietnam, Küba, Kore, Kamboçya vs. için ağıtlar yakıp, Rusya ve Çin’i görmezden gelenler böyle yaparak emperyalizme düşman olunmayacağını bilmeliydiler. Eğer bugün kahraman yapılmaya çalışılan “Denizler” o yıllarda insanlık tarihinin gördüğü en barbar, en vahşi, en korkunç, en kanlı, en hayvansal vs. rejimi altında katledilen “esir Türkleri” de savunabilseydi, işte belki o zaman “Denizler” için antiemperyalist düşüncelerin yılmaz savunucularıydı denilebilirdi. Komünizm altında can çekişen Azerbaycan, Kırım, Kazak, Kırgız, Özbek ve tüm Asya Türkleri ile Irak ve Suriye gibi güdümlü ülkelerdeki Türk varlığı ağızlara alınmazken, ülkücüler bunları dile getiriyor ve “Denizler” tarafından “Faşistlikle” suçlanıyorlardı. Çin esareti altında “Çin işkencelerinin” en ölümcülleriyle tanışan Uygur Türkleri yok sayılırken, Sincan Özerk Bölgesi değil “Doğu Türkistan” dediğimizde yine bu kesim tarafından saldırılara uğruyorduk.

Hadi bütün bunları geçelim, oralar uzak, “Denizlerin” siyasi ufku oraları anlamaya yetmezdi diyelim. Peki, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının en önemli eylemlerinden biri olarak kabul edilen ve 30 Ekim 1968’de Samsun’dan başlatılan “2.Milli Kurtuluş Savaşı” adlı yürüyüşte meydana gelenlere ne diyeceğiz? Samsun’da Atatürk anıtına çelenk konulması ile başlayan bu yürüyüş 10 Kasım’da Anıtkabir’de sona erecekti. Yürüyüş güzergâhı olarak Atatürk’ün kurtuluş savaşında izlediği yol seçilmişti. Yürüyüşe 22 öğrenci ile 2 işçi katılıyordu.

Yürüyüş planlandığı gibi başlamıştı. Eylemciler hiçbir problemle karşılaşmadan Havza’ya kadar gelmişlerdi. Ancak Havza’da dinlenmek için verdikleri molada aralarında bir tartışma çıkıyordu. “Yürüyüşün geri kalan kısmında Türk bayrağı ile mi yoksa bayraksız mı devam edileceği” konusunda çıkan tartışmada antiemperyalist (!), Türkiye sevdalısı (!), Atatürkçü (!) Deniz Gezmiş’in dediği olmuş ve Türk bayrağı yürüyüşten çıkarılmıştı. [3]

İşte size bir “asker kaçağı” [4] da olan antiemperyalist Deniz Gezmiş!

Emperyalizme karşı kazandığımız hürriyetimizin sembolü olan bayrağımıza bile tahammülü yok!

Deniz Gezmiş’in Türk bayrağına karşı takındığı tavır yürüyüşçülerden bir kaçının tepki olarak yürüyüşü terk etmesine neden olmuş ancak yürüyüş buna rağmen devam etmiştir. Bazı yazarlar bu konuda ayrıntıya girmeden (belki de bu bayrak hazımsızlarını korumak ve deşifre etmemek için) "yürüyüşü düzenleyen örgütler arasında anlaşmazlıklar çıktı" [5] diyerek olayı örtbas etmişlerdir. “Denizlerin” bayrağımıza karşı takındıkları bu çirkin tutumu dile getirenler, bunları aklamaya çalışanlarca tepkiyle karşılanmış, reddedilmiştir. Hatta bazıları o yürüyüşte Deniz Gezmiş’in Türk bayrağı ile çekilmiş fotoğrafları olduğunu iddia etmiştir. Eğer bu doğruysa büyük bir ihtimalle yürüyüşün Havza’ya kadar olan kısmında çekilmiştir.

Deniz Gezmiş ve arkadaşları kaçınılmaz sonlarına doğru hızla yol alırken onları ipe götürecek eylemlerden birini de dava arkadaşlarından Mahir Çayan ve ekibi gerçekleştiriyordu. Emperyalizme (sadece ABD emperyalizmine) düşman Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının İş bankası Emek (Ankara) şubesini soymaları THKP-C ve Mahir Çayan’a ilham kaynağı olmuştur. Bundan cesaret ve ilham alan Mahir Çayan ve arkadaşları da hemen bir çalışma yaparak soyabilecekleri korumasız bir banka aramaya koyulurlar. Aranan banka Ziraat Bankası Küçükesat (Ankara) şubesi idi. Yapılan plan gereği bu soygunu Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı, Hüseyin Cevahir ve özellikle Hüdai Arıkan'dan oluşan terör grubu gerçekleştirecekti. Bu soygunda Deniz Gezmiş'e benzemesi sebebi ile özellikle Hüdai Arıkan yer almıştır. Soygun saatini unutan (!) Mahir Çayan'ın katılmadığı bu eylem başarıyla tamamlanmış ve ertesi günkü gazetelere soyguncuların kimlikleri (!) açık seçik yansımıştı. Banka görevlilerinin ifadelerine göre vezneden parayı alan uzun boylu kişinin Deniz Gezmiş olduğu iddia ediliyordu.

 

Elzem

Öğrenci
Katılım
4 Temmuz 2008
Mesajlar
83
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Böylece gazetelere yansıdığı kadarıyla soygun Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının üzerine kalıyordu. Bu soygundan sonra üzerlerindeki baskıyı azaltmak ve dikkatleri başka tarafa çekmek isteyen Mahir Çayan ve ona bağlı olan terör grubu bu amacına ulaşmış ve boyu posu Deniz Gezmiş'e benzeyen Hüdai Arıkan sayesinde bu soygunu Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının yaptığına herkes inanmıştı. Böylece bir devrimci (!) yaptığı hırsızlığı bir başka devrimcinin (!) üzerine atarak arkadaşının ipe bir adım daha yaklaşmasına sebep oluyorlardı. Bu durum her iki taraf için de kötü bir durumdur. Yapan ve başkasının üzerine atan grup yani Çayan ve arkadaşları, yaptıkları eylemleri sahiplenecek cesaretten yoksun kişilerdir. Deniz Gezmiş ve arkadaşları ise yapmadıkları eylemleri sahiplenerek sahte kahramanlık elde etmişlerdir. Ancak Mahir Çayan ve çetesinin Deniz Gezmiş'in idam edilmesine katkı sağladığı bir gerçektir. Yıllardır devleti ve başka odakları bu idamlarla ilgili olarak sürekli suçlayan ve baskı altında tutan çevreler artık çok sevdikleri (!) Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın katillerini Mahir Çayan ve çetesi içinde aramalıdırlar. Bu konuda Necmettin Hacıeminoğlu bakın neler söylüyor:

"Ulaştırma bakanı Seyfi Öztürk İ.Ü. Fen Fakültesinde bir konuşma yaparken Deniz Gezmiş ve arkadaşları tarafından yuhalanır ve hakaret edilir. Olay mahkemeye intikal eder. Ancak bu çocuklar beraat eder. Suç işlenen yer üniversite, suç işleyenler de öğrenci olduğu için üniversite idaresinin ceza vermesi gerekirdi. O da olmadı. Aksine bir kısım öğretim üyesi ve basın mensubu Deniz Gezmiş'i alkışladı.

Daha sonra, İ.Ü.Hukuk Fakültesi Dekanı Orhan Aldıkaçtı'ya makamında tabanca çeken Deniz Gezmiş polisler tarafından suçüstü yakalanmasına rağmen mahkemede beraat ettirildi. Böylece Deniz gazete sütunlarındaki şöhretli yerini alıyor, bazı öğretim üyeleri ondan Denizciğim diye bahsediyorlardı.

Bir başka sefer Deniz, Yıldız'da dürbünlü tüfekle yakalandı. Fakat bu suçtan da ceza almadan kurtuldu.

Ankara'da ÖDTÜ'de karargâh kurdu. Rektör Erdal ile senli benli arkadaş oldu… Artık yüksek tirajlı gazetelerde boy boy fotoğrafları çıkıyordu… Sosyete kadınları ona âşık olmaya başlamıştı. Binlerce insan Deniz Gezmiş bu gece de bizim evde saklansa diye iç geçiriyordu. Nitekim arandığı zamanlarda geceleri ünlülerin evinde kalıyordu. Bir kısım 12 Martta tutuklanan nice profesör, politikacı, artist ve subay Deniz'i devletin güçlerine karşı aylarca saklamıştı…

Şimdi anlaşıldı mı Deniz'in katilleri."[6]

Deniz Gezmiş o dönemde kendisine gösterilen sahte sevgi ile coşuyor, coştukça şımarıyor ve fevri hareket ediyordu. Marksist-Leninist ideolojinin tek sözcüsü gibiydi. Kendisi gibi öne çıkanlardan hiç hoşlanmıyordu. Bunlar arasında TİKKO’nun kurucusu İbrahim Kaypakkaya da bulunuyordu. Deniz Gezmiş ile İbrahim Kaypakkaya arasında yaşanan ve bu iki gruba bağlı militanların birbirlerinden nefret etmelerine de neden olan bu olay şöyle gelişmişti.

İbrahim Kaypakkaya, Çapa Yüksek Öğretmen Okulunda meydana gelen bir olay nedeniyle tutuklanarak Sağmalcılar Cezaevine konur. Deniz Gezmiş de aynı cezaevinde tutukludur. Deniz, Öğrenci hareketleri nedeniyle cezaevine gelen gençlerle sabahları spor, akşamları ise teorik eğitim yapmaktadır. Deniz 1.91 boyunda, İbo ise ondan daha küçüktür. İbrahim Kaypakkaya Fikirlerini belirtir. Fikirlerini belirttiği için karşı taraf rahatsızlıkla karşılar ve uyarı yapar. Uyarılara aldırmaz ve bir kaç kez aynı şekilde Fikirlerini belirtir. Vural Yıldırımoğlu, İbo'nun yanına gelerek, "Bak bunlar dev gibi, bunlarla tartışma. Eşit değilsiniz", der. Devamında Deniz ile İbrahim, "Sosyal emperyalizm konusunda tartışmaya girer. Deniz, "Sosyalizme soldan ihanet ediyorsunuz", der. İbo, "Sosyal emperyalizmi sosyalizm olarak gösterenlerdir sosyalizme asıl ihanet edenler", deyince, Deniz, sinirlenip İbo'ya bir yumruk atar.

Bir başka olay ise Deniz Gezmiş ve Perinçek grubu arasında yaşanır. Olay 5 Haziran 1970’de meydana gelir. PDA yandaşlarının yayım ve tutumlarından hoşlanmayan Deniz Gezmiş, PDA’nın İstanbul’daki bürosunu basarak “devrimci şiddet” uygular. Bunun üzerine PDA bir bildiri yayımlayarak Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını ağır bir dille eleştirir:

“Demokratik güçlerin birbirine karşı zor kullanmasını hiçbir gerekçe ile doğru göremeyiz. Halk içindeki çelişmeleri zorbalıkla çözmeye çabalamak devrimci bir davranış olamaz. Hele bu yolda kullanılan kaba kuvveti ‘devrimci şiddet’ olarak nitelemek, devrimci şiddet kavramını yozlaştırmak ve ona işçi sınıfı düşmanlarının istediği anlamı vermek olur.”

Deniz Gezmiş ve arkadaşları ile Doğu Perinçek ve arkadaşları arasındaki bu husumet “Denizlerin” idamlarına kadar sürer. Hatta “Denizleri” kurtarmak ve idamı engellemek için tüm örgütler seferber olurken Doğu Perinçek ve arkadaşları idamları umursamaz tavırlarla 23 Mart 1971 tarihinde “Yusuf Aslan ve Deniz Gezmiş arkadaşlara Açık Mektup” yazarak onların yaptıklarının ne kadar kötü olduğunu kamuoyuna duyuruyordu. Açık mektupta “(…) Halkla sağlam devrimci bağları olmayan, halk içinde erimeyen bir grup insan, ne kadar çok ve modern silahlara sahip olursa olsun, ne kadar kişisel kahramanlık vasıfları taşırsa taşısın devrim yolunda ilerleyemez. Devrimci gençliğin içinde ve önünde yiğitçe savaştınız, halkımıza hizmet ettiniz. Bütün devrimciler gibi, hatalar yaptınız. Son birkaç ay yaptığınız işler ise, büyük hatalar taşımaktadır” denilerek yoğun bir eleştiri yağmuruna tutulmuşlardır.

Yazılacak daha çok şey var…

Bir devir anlatılırken yanlı davranışlardan kaçınmalı ve gerçekçi olunmaya gayret edilmelidir. Hele hele bunu yaparken “ülkücüleri” karalamak ve “yaşasın Marksizm-Leninizm” diye son nefesini verenleri antiemperyalist ilan etmek akıllara ziyandır. Bu dönemin ülkücü mücadelesi film olursa eminim ki birçok kahraman çıkacaktır. Ama kimse “Denizlerden” bir kahraman çıkarmaya kalkmasın…

Çünkü değiller!

Birol CEVİZOĞLU

27.05.2008,
Ankara

[1] Aclan Sayılgan, Türkiyede Sol Hareketler, sh, 544

[2] Emin Demirel, Terör, sh, 129

[3] Nurettin Çalışkan, ODTÜ Tarihçe, sh, 53

[4] Beyaz Kitap, Türkiye Gerçekleri ve Terörizm, Ankara 1973, sh, 30

[5] Alpay Kabacalı, Türkiye’de Gençlik Hareketleri, sh, 213

[6] Necmettin Hacıeminoğlu, Deniz Gezmiş'in Katilleri, Hergün Gazetesi, , 9 Mayıs 1977

http://yazaroku.blogcu.com/18980221
 

seciL

Dekan
Katılım
29 Eylül 2005
Mesajlar
5,117
Reaksiyon puanı
102
Puanları
48
konu için çok teşekkürler
fikirleri uğruna ölmeyi göze almış biri benim gözümde kahraman o
kimine göre yanlış kimine göre doğruydu yaptıkları
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
konu için çok teşekkürler
fikirleri uğruna ölmeyi göze almış biri benim gözümde kahraman o
kimine göre yanlış kimine göre doğruydu yaptıkları

Her terörist fikri uğruna çatışmaya girip ölebiliyor. Örneğin bizim evladımıza haksız kurşun sıkan hain PKK'lılar da kahraman o zaman. Ya da Abdullah Öcalan'ı asarsak aynı cümleyi onun için de kuracak mısın? Zira onun yaptıkları da kimine göre doğru kimine göre yanlış..

İkinci olarak, yazar iyi yazmış güzel yazmış da "yanlı olmamak gerekir" derken vermiş ülkücülere gazı.

Bu arada yazı güzel çalışma, vakti olanlara okumalarını tavsiye ederim.
 

seciL

Dekan
Katılım
29 Eylül 2005
Mesajlar
5,117
Reaksiyon puanı
102
Puanları
48
saygı duyuyorum
bu yazılanlardan sonra onun son mektubunu da yazmak istedim....


Baba;

Mektup elinize geçmiş olduğu zaman, Aranızdan ayrılmış bulunuyorum.ben,ne kadar üzülmeyin desem,yine üzüleceğinizi biliyorum. Fakat, bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum. İnsanlar doğar, büyür, yaşar ve ölürler… Önemli olan çok yaşamak değil,yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir.

Bu nedenle ben, erken gitmeyi normal karşılıyorum. Ve kaldı ki, benden önce giden arkadaşlarım, hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. Benimde etmeyeceğimden şüphen olmasın.

Oğlun ölüm karşısında aciz kalmış değildir.

Bu yola bilerek girdi.Sonunda da bu olacağını biliyordu.

Seninle düşüncelerimiz ayrı ama beni anlayacağını tahmin ediyorum. Sadece senin değil,(..) anlayacağını inanıyorum.

Cenaze için, avukatlarıma gerekli talimatı verdim. Ayrıca savcıya da bildireceğim. Ankara’da 1969 da ölen arkadaşım Taylan Özgür’ün yanına gömülmek istiyorum. Onun için cenazemi İstanbul’a götürmeye kalkma.

Annemi teselli etmek sana düşüyor. Kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum. Kendisine özellikle tembih et. Onun bilim adamı olmasını istiyorum. Bilimle uğraşsın ve unutmasın ki,bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir.

Son anda, yaptıklarımdan en ufak bir pişmanlık duymadığımı belirtir seni, annemi ve kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşiyle kucaklarım…

Oğlun Deniz Gezmiş

 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Ben de mektup hakkında fikrimi söylemek istiyorum; bu mektup neyi kanıtlıyor? Ben bu mektupta onun "temiz" düşüncelerinden bir eser göremiyorum, sadece emr-i vaki konuşarak eveda diyen bir mektup hepsi bu.

Bir de anne baba "devrimci ateşle" nasıl kucaklanır ona da şaştım kaldım.
 

ssss333322222

Öğrenci
Katılım
15 Aralık 2005
Mesajlar
44
Reaksiyon puanı
0
Puanları
6
bu yazıyı yazanın ülkücü olduğu ortada. Diyecek tek bir kelimem yok kendisine kim kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Boşa ellerini yormuşsun arkadaşım bu gazı sana kim verdi... çok gaza gelmişsin biraz gazı kes yoksa motorun boğulur.
Bişeyleri yazmadan önce bilmen gerekir bilip bilmeden yazmışsın yazdıklarında elle tutulur bi taraf yok. bugün senin ülkücü dediklerin çek senet peşinde koşan insanlar. Varmı bu ülke için bişey yaptıkları????

Biliyorsan insanlarla paylaş 68 kuşağını bi dinle. Bilmiyorsan da sus bilene sor.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
codeburn dedi ki:
bu yazıyı yazanın ülkücü olduğu ortada. Diyecek tek bir kelimem yok kendisine kim kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Boşa ellerini yormuşsun arkadaşım bu gazı sana kim verdi... çok gaza gelmişsin biraz gazı kes yoksa motorun boğulur.
Bişeyleri yazmadan önce bilmen gerekir bilip bilmeden yazmışsın yazdıklarında elle tutulur bi taraf yok. bugün senin ülkücü dediklerin çek senet peşinde koşan insanlar. Varmı bu ülke için bişey yaptıkları????

Biliyorsan insanlarla paylaş 68 kuşağını bi dinle. Bilmiyorsan da sus bilene sor.

Vallahi helal olsun, koca bir paragraf yazıda "bilmeden yazıyorsun" diyebilmiş ve "bilmiyorsan sus" fikrini benimsediğin halde "bilene sor" diyerek hiç bir şey anlatmamayı başarabilmişsin.

Şimdi "bilen kişi" olarak Deniz hakkında bize ne açıklamış oldun?
 

oguzhan85

Öğrenci
Katılım
9 Temmuz 2008
Mesajlar
43
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Elmacik dedi ki:
seçiL dedi ki:
konu için çok teşekkürler
fikirleri uğruna ölmeyi göze almış biri benim gözümde kahraman o
kimine göre yanlış kimine göre doğruydu yaptıkları

Her terörist fikri uğruna çatışmaya girip ölebiliyor. Örneğin bizim evladımıza haksız kurşun sıkan hain PKK'lılar da kahraman o zaman. Ya da Abdullah Öcalan'ı asarsak aynı cümleyi onun için de kuracak mısın? Zira onun yaptıkları da kimine göre doğru kimine göre yanlış..

İkinci olarak, yazar iyi yazmış güzel yazmış da "yanlı olmamak gerekir" derken vermiş ülkücülere gazı.

Bu arada yazı güzel çalışma, vakti olanlara okumalarını tavsiye ederim.

Deniz Gezmiş'in ATATÜRK'çü olmasada vatanperver olduğu bir gerçek.Seviyormusun diye sorun kendimden çok severim.Silahlı kalkışmaya gelince o dönemde başka bir çıkar yol vardı da biz mi bilmiyoruz? He ayrıca bu yazıyı yazan kişiler de o dönem baştakileri masum göstermeye çalışmış.O faşistlerin Erdal EREN'i suç işlemediğini bildikleri halde 17 olan yaşını büyüterek idama götürdüklerini, faşist generallerin "Birinin ibret olarak asılması lazım" dediklerini ne çabuk unuttunuz...
 

AYT@C

Doçent
Katılım
31 Ocak 2008
Mesajlar
548
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Fikirlerine Saygı duyuyorum ...

Fakat fikirlerini uygulamaya gecirme yontenmleri ülkede terör estirerek olmamalıydı ...

Ben Deniz Gezmiş'in Atatürk Sevdalısı oldugunuda inanmıyorum kendi fikirleri vardı . ! Markist - Leninist yapinin istediklerini yaptı ..

Zaten Atatürkcü olsaydı Atatürkün " Komünizmin başı görüldüğü yerde ezilmelidir" deyişini dikkate alır ona göre davranırdı ..

SAYGILARJMLA ..
 

wwhirlwind

Profesör
Katılım
21 Aralık 2006
Mesajlar
2,313
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Denizlerin THKO Davası Savunması'ndan:


Bizlerin tek özlemi tahsil sırasında bulunmamıza rağmen Türkiye'nin bağımsızlığıdır. Biz hiçbir zaman bütün çabamıza rağmen Türkiye'nin bağımsızlığını temin edemedik.

Biz 50 sene evvel Kurtuluş Savaşı vermiş bir ülkenin çocukları olarak Kurtuluş Savaşı'nın gerçek tahlilini yapmaya her zaman için muktediriz. Biz yine çok iyi biliriz ki Türkiye Kurtuluş Savaşı'nı yapmak için Samsun'a çıkanlara İstanbul örfi idaresince ve mahkemelerince idam cezası verilmiştir. Ve yine bilmekteyiz ki, Osmanlı İmparatorluğu yüzlerce generalinden ancak birkaç tanesi Kurtuluş Savaşı'na iştirak etmiştir. Ve yine bilmekteyiz ki Kurtuluş Savaşı yapıldığı sırada İstanbul'da bulunanlar bunları yapanlara eşkıya demiştir.

1950 tarihinde Amerikan emperyalizmi iktidara geldi. Demokrat iktidar 27 Mayıs 1960'da tarihe gömüldü. Demokrat Parti gitti, bunun gitmesiyle tellaklar değişmedi. 27 Mayıs'ı kastetmiyorum, bundan sonrasını kastediyorum. Hamam aynı fakat bu defa da tellaklar değişti. Amerika bu dönemde imdada yetişip İnönü'yü düşürdü, Demirel'i iktidara getirdi.

Mustafa Kemal'e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz

Öğrenci hareketlerine gelince, Türkiye'de öğrenci olayları 50-60 senedir eksik olmamıştır. Sultan Hamit'in Tıbbiye talebelerini Sarayburnu'ndan denize attığı tarihten itibaren öğrenci hareketleri Türkiye'de devam edegelmiştir. İkinci Dünya Savaşı sırasında faşizme hayır diyen gençler ilerici gençlerdi. Ve 28 Nisan 1960 tarihinde özgürlük savaşı veren gençlerdir. Amerikan emperyalizmi tarafından İnönü hükümetten düşürüldüğünde protesto gösterisi yapan gençler ilerici gençlerdir. Anayasa'ya Bağlılık Mitingi'ni de bizler yaptık. O günün mitinginde iktidarın kiralık adamlarından ve polisinden dayak yiyen de gene bizlerdik.

1968 senesine gelince, üniversiteler öğrenciler tarafından işgal edildi. İşgalleri gayet meşru idi ve kürsü ağaları dahi bu işgallerin haklılığını hiçbir zaman inkar edemedi. Aynı yılın Temmuz ayında Amerikan Filosu'na karşı gösteri yapanlardan Vedat Demircioğlu polis tarafından hunharca öldürüldü. İktidarın kiralık kuvvetleri ve polisi hunharca devrimcilerin üzerine saldırdı. 20'ye yakın devrimci öldürüldü. Bunların hiçbirinin katili bulunamadı. Polis karakolları işkencehane haline getirildi. Hiçbir savcı buna karşı çıkmadı. Fikir özgürlüğünü ve Anayasa'yı paravan yapanlar "önceden Atatürkçü geçinirken O'nun fikir ve şahsiyetini de küçük görmeye başladılar, sadece Mustafa Kemal tarafını beğeniyorlardı." suçlamasını kesin olarak reddediyorum ve asla kabul etmiyorum. Diğer yurtseverler de bunu kabul etmez.

Gerçekler örtülmek isteniyor. Mustafa Kemal'e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz. Onun İstiklal-i tam prensibini, ve onun istiklal-i tam Türkiye idealini yalnızca biz devam ettiriyoruz.

Anayasa'yı en fazla savunan bizleriz

İddianame'de bizim Anayasa'yı cebren ilgaya teşebbüs ettiğimiz ileri sürülmektedir. Öteden beri arzetmiş olduğum gibi, bu ülkede Anayasa'yı en fazla savunanlar bizleriz. Anayasa'yı ihlal edenlerse ortadadır. Anayasa'nın uygulanmasını isteyen gene bizleriz. Anayasa'yı uygulamayan yavuz kimselerse hâlâ ortadadır. Ve yine o kişiler bizim kellemizi istemektedirler. Bile bile iddia makamı bizim Anayasa'yı ilgaya teşebbüs ettiğimizi ileri sürmektedir.

İdddia makamı bizim vermekte olduğumuz Bağımsızlık Savaşı'na karşıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na karşı, reformlara karşı ve bu nedenle bizim Anayasa'yı ilgaya teşebbüs ettiğimizi ileri sürmektedir. Çünkü Süleyman Demirel hâlâ ortada gezmektedir. Kudreti yetiyorsa Süleyman Demirel hakkında aynı şekilde dava açsın, onlar 36 milyonluk ülkenin bütün yükünü 20 gencin üzerine yıkmaya alışmışlardır.

Amerika sizin döneminizde ülkeye girdi ve hiçbiriniz sesinizi çıkarmadınız

Bizi bağımsız bir ülkenin çocukları olmaktan mahrum eden hepiniz dahil sizlersiniz. Çünkü Amerika sizin döneminiz sırasında Türkiye'ye girdi ve hiçbiriniz sesinizi çıkarmadınız. Ve Demokrat Parti iktidarına 10 yıl ses çıkarmadınız. Ta ki 38 yurtsever subay ses çıkarana kadar ve onları devirene kadar. Ve bugün aynı savcılar bu şahıslar hakkında da idam kararı istemektedir. Süleyman Demirel'in Anayasa'yı ihlaline ve despotizmine ve ülkeyi Amerika'ya satmasına ses çıkarılmadı.

Ve meydanlarda bunlara karşı bizler dövüşmek zorunda kaldık, bizler kurşunlandık. Ve sonunda idam isteğiyle buraya getirildik

Bizim düşmanımız
Amerikan emperyalizmi ve yerli işbirlikçileridir

Dediğim gibi Türkiye'yi bu hale getiren eski yöneticilerin bütün suçları bize yüklenmek istenmektedir. Bütün eski idarecilerin suçu bize yükletilmek istenmektedir.

Türkiye'nin bağımsızlığından başka hiçbir şey istemedik ve hayatımızı bu yola koyduk. Varlığımızı Türkiye halkına armağan ettik. Bunun aksini iddia edenler vatan hainidir. 12 Mart Muhtırası muvaffak olmasaydı bizi itham eden makam onları da aynı şekilde itham ederdi. Buna da kanaatim tamdır. 12 Mart Muhtırası Anayasa'nın uygulanmadığını iddia etmektedir ve parlamentoyu açıkça suçlamaktadır.

Biz strtaejik olarak düşüncelerimizi hiçbir zaman saklamayız. Hangi şartlar altında olursak olalım bunu açıkça söyleriz. Düşüncelerimizi mezara kadar götürürüz. Nasıl burada namluların ve dipçiklerin gölgesi altında konuşuyorsak düşüncelerimizi her zaman açıkça ifade ederiz. Bizim Anayasa'yı ilgaya teşebbüs gibi bir kastımız bulunsaydı, bunu da burada açıkça söylemekten çekinmezdik. Bizim böyle bir amacımız yoktur.

Bizim düşmanlarımız Amerikan emperyalizmi ve onun yerli işbirlikçileridir. Yani emperyalizm ile işbirliği yapan patronlar, feodal mütagallibe yani bezirgânlar, tefeciler. Toprak ağaları ve diğer işbirlikçileri ve bizim bütün eylemlerimiz bu hedefe yönelmiş bulunmaktadır. Bunun dışında başka bir hedefimiz yoktur.

Milyon metrekare vatan toprağı işgal altındayken mili bütünlüğü bozmakla suçlanıyoruz

Bizim kişi güvenliğini, mülkiyet hakkını, egemenlik ilkelerini, milli bütünlüğünü bozmak için harekete geçtiğimiz iddiaları vardır. Kişi güvenliğini ihlal edenler kimlerdir. Bunu evvela tesbit etmemiz lazım. Karakollarda işkence gören bizler olduk. Meydanlarda kurşunlanan yine bizler olduk. Bakanların emriyle hapishanelere atılan bizler olduk. Buna rağmen kişi güvenliğini bozan olmakla itham ediliyoruz. Yukarıda anlatılan asıl kişi güvenliğini bozanlar ise serbestçe meydanlarda dolaşmaktadır.

Mülkiyet hakkını ortadan kaldıracağımız iddia ediliyor. Bizatihi Anayasa mülkeyet hakkını toplum yararına kısıtlamıştır. Mutlak mülkiyet hakkı tanımamıştır. 50 köye sahip bir toprak ağasını anayasamız kabul etmemiştir. Egemenlik ilkelerine karşı çıkanlar halkın sırtından geçinenlerdir.

Ayrıca milli bütünlüğe karşı çıkmakla da suçlanıyoruz. 101 tane Amerikan üssünün bulunduğu ülkede bizim milli bütünlüğü bozmak istemekle itham edilmemiz gülünç olmaktadır. Milyon metrekare vatan toprağı işgal altındayken bizim milli bütünlüğü bozmakla suçlanmamız gülünçtür.

21 yılın hesabını 21 gençten sormak istiyorlar

Mustafa Kemal sağ olsaydı bugün çok şaşırırdı. İddianame baştan beri sırf kelle istemek maksadıyla hazırlanmıştır. Şeklen de hukuk mantığından mahrumdur. Hukuki kıymet ve değerden mahrumdur. 21 yılın hesabını 21 gençten sormak maksadıyla ve suçluların telaşı içerisinde hazırlanmış bir iddianamedir.

Ben şunu iddia ediyorum ki, hareketimiz tamamen Anayasal bir harekettir. Anayasa'nın başlangıç ilkesinde belirtilen ulusun zulme karşı direnme hakkını kullandık. Bu sebeple Anayasal bir davranışta bulunduk. Yaptıklamızın haklı olduğuna inanıyorum. Halen de bu inancı taşıyorum.

Türkiye'nin bağımsızlğından başka bir şey istemedim. Ve bu sebeple Amerikan emperyalizmine ve işbirlikçilerine karşı mücadele verdik. Bundan dolayı da ölümden korkmuyoruz. Onu ancak işbirlikçiler düşünsün. Ve ancak onlar kendi canının telaşına düşsün. Ve ben 24 yaşındayken kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armğan etmekten onur duyuyorum. Bu bağımsızlık düşüncesini mezara kadar götüreceğiz
 

MegaWolt

Profesör
Katılım
29 Mayıs 2007
Mesajlar
3,522
Reaksiyon puanı
42
Puanları
48
Bu adam askerimize kurşun sıkan kişi değil miydi?
 

AYT@C

Doçent
Katılım
31 Ocak 2008
Mesajlar
548
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Mustafa Kemal'e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz

Bunun gercek olmadiği bir bilinen bir gercektir ...


Ataya Sahip cıkmak onun dsuncelerini paylaşmakla mümkündür . Ve Atanın düşüncesinde KOMÜNİZM yoktur .!


Anayasa'yı en fazla savunan bizleriz

Anayasaya savunmak Anayasal düzeni Silah zoruyla bozmak Atanın kurdugu Cumhuriyeti yıkmaya calismaksa bilemicem ...


Dediğim Gibi Deniz Gezmiş'in fikirlerine saygı duyabilirim ama Pratikte yaptıklarına kesinlikle katılamam ...

SAYGILARIMLA ..
 

tugbagaleri

Profesör
Katılım
13 Mayıs 2006
Mesajlar
2,224
Reaksiyon puanı
46
Puanları
48
Deniz gezmiş ve arkadaşlarının sırf bir dizi yayınlandı diye popularitesinin artığı doğrudur Ama bu zamana kadar bu insanların isimlerinin zamanında karşıt görüşlü oldugu insanların bile suanda saygıyla bahsetmesi bu insanları yazarında anlatmaya çalıştıgı gibi sıradan basit terörist mantığıyla açıklanmaya çalışılmasının hiçbir objektifliği yoktur tamamen kişisel bir kinle yazılımış bir yazı hatta kaynaklarını ünlü kızıl elmacı milliyetçi kominist ergenekoncu atatürkçü( hepside tırnak içinde) gibi bir çok özelliği olan super kahraman Doğu Perinçek in referanslarıyla denizlerin kominst bir şer odağı olduğu ispatlanmaya çalışılmış ....... Kaynak oldukça güvenilir doğrusu :)


Denizlerin eleştirilecek tabiki yönleri vardır.Ama bunu objektif kalarak yapılması gerekiyor Klasik provakasyon agızıyla ancak gerginlik yapılabilir bu da istenen bir durum değilse tabi. Zamanımız Darbelerin ve çetelerinin sorgulanmaya başlandığı bir zaman uzak ve yakın darbeler tarihimizde gerekçe gösterilen bir çok sosyal olayın bizzat darbeyi gerçekleştirmek isteyenler tarafından organize edildiği ve bir çok eli kanlı adamın milliyetçi- ulusalcı kimlikle öne çıkarak birçok kanlı eylemde kullanıldığını gösteriyor. İnsanların demokratik yoldan kendilerini ifade edebilmesinin önü çoğu zaman kapatıldı kimisi bunu illegal faliyetlere geçerek sürdürümeye çalıştı kimisi futbolcu oldu ozamanlar her muhalif hareket kominist aşşalık bölücülükle suçlanırdı şimidilerde bu şeriatçı - cumhuriyet düşmanlığına çevrildi sonuç olarak farklı bir düşüncenin sahip olunması bir vatan hainliğinde yerini buldu. Bu köşe yazısıda bana hiç samimi gelmedi tek taraflı dar bakış açısıyla yazılmış sadece kendisi gibi düşünenleri hedefleyen klasik bir harala gürele yazısı artık geçmişi yazarkenken daha objektif olunması zamanıdır sol ve sağın kendini eleştirmesi yargılaması gereklidir.. hastalığın tedavisi zamanı aşılmak üzeredir Hasta olanlara geçmiş olsun acil şifalar....Deniz gezmiş ve arkadaşlarının aslında iyi çocuklar olduğunu savunan ve bunu yalan olduğunu düşünen yazılarımız bol miktarda forumumuzda bulunmaktadır.... ama polemik yapalım foruma hareket gelsin diyen arkdaşlarlada düello yapabiliriz....
 

ynsvg

Öğrenci
Katılım
15 Ocak 2009
Mesajlar
8
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Bunun gercek olmadiği bir bilinen bir gercektir ...


Ataya Sahip cıkmak onun dsuncelerini paylaşmakla mümkündür . Ve Atanın düşüncesinde KOMÜNİZM yoktur .!




Anayasaya savunmak Anayasal düzeni Silah zoruyla bozmak Atanın kurdugu Cumhuriyeti yıkmaya calismaksa bilemicem ...


Dediğim Gibi Deniz Gezmiş'in fikirlerine saygı duyabilirim ama Pratikte yaptıklarına kesinlikle katılamam ...

SAYGILARIMLA ..


Deniz Gezmiş'de komünizmi savunana biri deildir.. Onların istedigi sosyalist bir türkiyedir.. eger o hayal gercekleşmiş olsaydı bugün milyonlarca insan işsiz olmayacaktı.. ülkenin zenginleri yatlarda villalarda yaşarken işci kesim ekmek parası uğruna tersanelerde zor şartlarda çalışarak ölmeyecekti..
Atatürk'ün bu komünizmle ilgili sözleri ne zaman sölediğini çok merak ediyorum.. herkes bişe sölüyor arkasınada Atatürk'ün sölediği gibi diyor..
 

winstoncash

Profesör
Katılım
18 Ağustos 2008
Mesajlar
1,201
Reaksiyon puanı
18
Puanları
0
Deniz Gezmiş'de komünizmi savunana biri deildir.. Onların istedigi sosyalist bir türkiyedir.. eger o hayal gercekleşmiş olsaydı bugün milyonlarca insan işsiz olmayacaktı.. ülkenin zenginleri yatlarda villalarda yaşarken işci kesim ekmek parası uğruna tersanelerde zor şartlarda çalışarak ölmeyecekti..
Atatürk'ün bu komünizmle ilgili sözleri ne zaman sölediğini çok merak ediyorum.. herkes bişe sölüyor arkasınada Atatürk'ün sölediği gibi diyor..

Doğru söylüyorsun, SSCB inanılmaz bir yapıya sahipti, herkes mutluydu, hiç işsiz yoktu, mutlu mesut yaşıyordu insanlar.Atatürk'ten daha zekiydi Deniz Gezmiş ve saz ekibi, onun için Atatürk'ün düşünemediğini onlar düşündüler.
Keşke idam edilmeseydi.Haksızken haklı duruma getirdiler üç-beş maceraperesti.Bu ülkenin askerine kurşun sıkanı kahraman yaptılar.Mağdur edebiyatının kralını yapıyor bu komunistler, ondan sonra kalkıp iktidar partisine "mağdur edebiyatı yapma" diyorlar.68 kuşağıymış, hangisinden hayır geldiyse bugüne kadar.Onlardan olsa olsa pantolon düşmesin diye bele bağlanan kuşak olur...
 

nsgnc

Profesör
Katılım
6 Nisan 2008
Mesajlar
1,572
Reaksiyon puanı
10
Puanları
38
Her terörist fikri uğruna çatışmaya girip ölebiliyor. Örneğin bizim evladımıza haksız kurşun sıkan hain PKK'lılar da kahraman o zaman. Ya da Abdullah Öcalan'ı asarsak aynı cümleyi onun için de kuracak mısın? Zira onun yaptıkları da kimine göre doğru kimine göre yanlış..

Güzel yorum. Apoyu assalar onun arkasından da böyle derler...
 

ynsvg

Öğrenci
Katılım
15 Ocak 2009
Mesajlar
8
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Winstoncash
Şuan sen çok mutlusun galiba.. Herşey süper gidiyor.. Hem Emperyalist düzenide Atatürk bu ülkeye getirmemiştir.. Atatürl ülkeyi Deniz Gezmiş gibi emperyalist güçlerden kurtarmaya çalışmış bağımsız bir türkiye istemiştir.. Dünyada Atatürk'ten zeki insanlar olmuştur olacaktırda.. Bunu kabul etmezsin sen belki ama bu bir gerçek..
Atatürk'de zamanın devletine karşı çıkmıştır.. eğer yakalansa Atatürk'de Deniz Gezmiş gibi asılacaktı.. Sende şuan Deniz Gezmiş'den bahsettiğin gibi Atatürk ve saz arkadalşarı diye bahsedecektin.. Deniz Gezmiş'de tıpkı Atatürk gibi yanlış giden bir şeylerin olduğunu fark edip ona karşı çıkmıştır.. Senin yaptığın gibi koyun gibi yaşayıp hiç sesini çıkarmayıp digerlerinin peşinden gitseydi tüm insanlar Atatürk'de olmazdı Deniz Gezmiş'de..
 

kutadgu bilig

Asistan
Katılım
7 Ocak 2009
Mesajlar
136
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
http://www.youtube.com/watch?v=OKF6YFK64rw

Winstoncash
Senin yaptığın gibi koyun gibi yaşayıp hiç sesini çıkarmayıp digerlerinin peşinden gitseydi tüm insanlar Atatürk'de olmazdı Deniz Gezmiş'de..
Bunların işine gelmiyor ki onları asanlar bu zihniyeti doğurmadı mı? Bu zihniyet, bugünkü varlığını neye borçlu sanıyorsunuz? Tabi ki Deniz Gezmiş'e, 68 kuşağına küfredecekler. Unutmayalım ki emperyalizm olmazsa bu tür zihniyetler de olmaz. İşte bunlar emperyalizm için biçilmiş kaftandır.
 

ynsvg

Öğrenci
Katılım
15 Ocak 2009
Mesajlar
8
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Doğru söylüyorsun, SSCB inanılmaz bir yapıya sahipti, herkes mutluydu, hiç işsiz yoktu, mutlu mesut yaşıyordu insanlar.Atatürk'ten daha zekiydi Deniz Gezmiş ve saz ekibi, onun için Atatürk'ün düşünemediğini onlar düşündüler.
Keşke idam edilmeseydi.Haksızken haklı duruma getirdiler üç-beş maceraperesti.Bu ülkenin askerine kurşun sıkanı kahraman yaptılar.Mağdur edebiyatının kralını yapıyor bu komunistler, ondan sonra kalkıp iktidar partisine "mağdur edebiyatı yapma" diyorlar.68 kuşağıymış, hangisinden hayır geldiyse bugüne kadar.Onlardan olsa olsa pantolon düşmesin diye bele bağlanan kuşak olur...


Ayrıca silah falan bişler anlatmışsın ama Taylan Özgür bir polis tarafından öldürülünceye kadar bu insanlar hiç bir eylemlerinde silah kullanmamışlardır.. Silahlı mücadeleye zorla çekilmişlerdir.. Deniz Gezmiş kaç tane asker kaç tane polis öldürmüştür acaba..?? yada o askerler polisler kaç tane genci öldürmüş kaç tanesine işkence etmiştir.. peki neden öldürüp işkence etmiştir 12.filoyu denize döktü diye abd konsolosunun arabasını yaktı diye..
aynı zamanda senin siyasi görüsüne sahip yazarların kışkırtmasıyla senin gibi düşünene kesim bu gençlere abd askerini bu ülkede istemiyor diye saldırmıştır.. Nesiniz siz amerikan uşağı mı.?? Ne zaman neye karşı tepki verirsiniz siz?? FAşist bile olamıyorsunuz..?? bu ülke emperyalis güçlerin emri altındana çoktan girmiştir artık yapacak çok bişey kalmadı buna en çok siz seviniyorsunuzdur eminiim.. çünkü zamanında abd nin body guardlğını siz yapıyordunuz.. sizin gücünüz sadece kürtlere geçiyor başka hiç bir numaranız yok..
 

winstoncash

Profesör
Katılım
18 Ağustos 2008
Mesajlar
1,201
Reaksiyon puanı
18
Puanları
0
Winstoncash
Şuan sen çok mutlusun galiba.. Herşey süper gidiyor.. Hem Emperyalist düzenide Atatürk bu ülkeye getirmemiştir.. Atatürl ülkeyi Deniz Gezmiş gibi emperyalist güçlerden kurtarmaya çalışmış bağımsız bir türkiye istemiştir.. Dünyada Atatürk'ten zeki insanlar olmuştur olacaktırda.. Bunu kabul etmezsin sen belki ama bu bir gerçek..
Atatürk'de zamanın devletine karşı çıkmıştır.. eğer yakalansa Atatürk'de Deniz Gezmiş gibi asılacaktı.. Sende şuan Deniz Gezmiş'den bahsettiğin gibi Atatürk ve saz arkadalşarı diye bahsedecektin.. Deniz Gezmiş'de tıpkı Atatürk gibi yanlış giden bir şeylerin olduğunu fark edip ona karşı çıkmıştır.. Senin yaptığın gibi koyun gibi yaşayıp hiç sesini çıkarmayıp digerlerinin peşinden gitseydi tüm insanlar Atatürk'de olmazdı Deniz Gezmiş'de..

Çok şükür ben mutluyum şu anda.Herşey süper gitmese de komunist ülkelerin halini gördükçe halime şükrediyorum.Atatürk gibi yanlış birşeylerin olduğunu fark etti demişsin de kime göre yanlış?Nüfusun yüzde kaçı Deniz Gezmiş'in peşinden gitti?Herkes şikayetçiydi de bir tek Deniz Gezmiş'i asanlar mı memnundu halinden?Geri kalan herkes sosyalizmi mi istiyordu?Bugün neden sol partilerin oyu %30'u geçemiyor, bunu hiç düşündün mü?Bir tek siz akıllısınız, %70 koyun öyle mi?
Avrupa niye zengin, Amerika niye zengin, İsrail niye zengin?Bu ülkelerin kaç tanesi sosyalizm ya da komunizm ile yönetiliyor sorarım sana.Hem komunizmle yönetilip hem de süper güç olan bir devlet var mı günümüzde?Siz kendi hayal dünyanızda kahramanlar yaratmışsınız, oturup birşeyler üretmek yerine hala 30 sene önce idam edilenlere yas tutuyorsunuz.Bir ülke o şekilde kalkınmıyor malesef.O kadar zengin kapitalist ülkenin tam ortasında kendi başına bir sistem kurmaya kalkarsan yem olursun, iki günde bitirirler.Komunizmin para ettiği devir geçti kardeşim.İşsizim diyenlere bak çoğu iş beğenmemekten işsiz kalıyor.Ben daha üniversiteyi bitirmeden, hiçbir torpil tanıdık aracı olmadan iş bulabiliyorsam, isteyen herkes bulur.Çalışan zengin olur, çalışmayan fakir olur.Bunun sebebi emperyalizm falan değil.Ben uğraşıp didineceğim, iş kuracağım, ticaret yapacağım, ondan sonra yan gelip yatan adamla statüm bir olacak.Herkesin gelir seviyesi eşit olacak.Yerim öyle düzeni ben.Gezmiş'i bırakın, geçmişi bırakın, önünüze bakın.Giden gitmiş, arkasından yas tutmak kimseye birşey kazandırmıyor.

sizin gücünüz sadece kürtlere geçiyor başka hiç bir numaranız yok

Yazımın neresinde Kürt kelimesinin geçtiğini gördün?Benim siyasi görüşümü hangi cümleme dayanarak tespit ettin?Kürtçe eğitimle ilgili başlıkta yazdıklarımı okursan şu yazdıkların için utanırsın.Evet, faşist bile olamıyorum, çünkü olmaya çalışmıyorum.Ben üstünlüğün milliyetle değil, takva ile olduğuna inanan bir insanım.Onun için beni milliyetçi,faşist olmakla suçlayarak tahrik edemezsin.Benim Kürt olsun, Arap olsun hiçbir milletle bir sorunum yok.Benim sorunum, can güvenliğimi tehdit eden, gözünü kırpmadan bebek bile öldürebilen şerefsizlerle.Amerikan uşağı falan da değilim, kendi işimi yapıyorum, hayatımı idame ettiriyorum.Kimseye de bodyguard'lık yapmam senin tabirinle.
Sözün özü, yukarıdaki cümlende "siz" diye tabir ettiğin topluluğun bir mensubu değilim ben arkadaşım.Sadece mantıklı düşünüyorum, geçmişte takılıp kalmıyorum.
 

winstoncash

Profesör
Katılım
18 Ağustos 2008
Mesajlar
1,201
Reaksiyon puanı
18
Puanları
0
Komunizmi savunanları ciddiye bile almamak gerekirken neyi tartışıyorum ki ben?Bu ülkeye komunizmin gelmeyeceğini siz benden iyi biliyorsunuz, silahla falan getirmeye kalkan olursa da sonu Deniz Gezmiş ve saz ekibi gibi olacak, bunu da biliyorsunuz.Onun için ben rahatım.Savunduğum zihniyet bugün iktidar ve bu sizi sinirden deliye çeviriyor.Süper bir duygu, izlemek ve gülmek.En büyük eğlencem.Kahrolsun ABD, işbirlikçi AKP! :D:D:D:D
İstiklal'de şenliğiniz olursa beni de çağırın, Saray Muhallebicisi'nde tatlı yer, sizi seyrederim. :D
 

ynsvg

Öğrenci
Katılım
15 Ocak 2009
Mesajlar
8
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Çok şükür ben mutluyum şu anda.Herşey süper gitmese de komunist ülkelerin halini gördükçe halime şükrediyorum.Atatürk gibi yanlış birşeylerin olduğunu fark etti demişsin de kime göre yanlış?Nüfusun yüzde kaçı Deniz Gezmiş'in peşinden gitti?Herkes şikayetçiydi de bir tek Deniz Gezmiş'i asanlar mı memnundu halinden?Geri kalan herkes sosyalizmi mi istiyordu?Bugün neden sol partilerin oyu %30'u geçemiyor, bunu hiç düşündün mü?Bir tek siz akıllısınız, %70 koyun öyle mi?
Avrupa niye zengin, Amerika niye zengin, İsrail niye zengin?Bu ülkelerin kaç tanesi sosyalizm ya da komunizm ile yönetiliyor sorarım sana.Hem komunizmle yönetilip hem de süper güç olan bir devlet var mı günümüzde?Siz kendi hayal dünyanızda kahramanlar yaratmışsınız, oturup birşeyler üretmek yerine hala 30 sene önce idam edilenlere yas tutuyorsunuz.Bir ülke o şekilde kalkınmıyor malesef.O kadar zengin kapitalist ülkenin tam ortasında kendi başına bir sistem kurmaya kalkarsan yem olursun, iki günde bitirirler.Komunizmin para ettiği devir geçti kardeşim.İşsizim diyenlere bak çoğu iş beğenmemekten işsiz kalıyor.Ben daha üniversiteyi bitirmeden, hiçbir torpil tanıdık aracı olmadan iş bulabiliyorsam, isteyen herkes bulur.Çalışan zengin olur, çalışmayan fakir olur.Bunun sebebi emperyalizm falan değil.Ben uğraşıp didineceğim, iş kuracağım, ticaret yapacağım, ondan sonra yan gelip yatan adamla statüm bir olacak.Herkesin gelir seviyesi eşit olacak.Yerim öyle düzeni ben.Gezmiş'i bırakın, geçmişi bırakın, önünüze bakın.Giden gitmiş, arkasından yas tutmak kimseye birşey kazandırmıyor.



Komunizmle sosyalizm farklı seylerdir bunu farkına varamamışsın halen.. ewet 12 milyon insan iş beğenmediği için işsiz bi o kadar insan iş beğenmediği için aç.. Sen neyden bahsediyorsun allah aşkına esnaf siftah yapamadan dükkan kapatıyor.. IMF para versin diye şu günlerde yalvarıyoruz emperyalist güçlere.. Tüketim yok normal olarak üretim de yok.. enflasyon düşüyor çünkü enflasyondan daha tehlikeli bir durum olan deflasyomla savaşıyor tüm dünya.. emperyalistlerin kapitalist sistemi yavaş yavaş çökmeye başlıyor..
Keşke bu ülkenin %70 i solcu olsaydı ama degil malasef.. bunun yüzünden şuann bu durumdayız belkide.. özal sayesinde borçla borç öder duruma geldik buda %70 lik kısım sayesinde.. oy veren adama niye akp diyorsun müslüman diye werdim diyor bunu niçin %30 u solcu..
 

aknakn

Öğrenci
Katılım
12 Ocak 2009
Mesajlar
2
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Deniz Gezmiş bu ulkenın bagımsızlıgından baska bısey ıstememıstır. Sosyalizm bir ütopya değil gerceklesmesi gereken ileri bir adımdır ve gerceklesme zamanı gelmıstır. Tek Yol Devrim !!!!
 

winstoncash

Profesör
Katılım
18 Ağustos 2008
Mesajlar
1,201
Reaksiyon puanı
18
Puanları
0
Komunizmle sosyalizm farklı seylerdir bunu farkına varamamışsın halen.. ewet 12 milyon insan iş beğenmediği için işsiz bi o kadar insan iş beğenmediği için aç.. Sen neyden bahsediyorsun allah aşkına esnaf siftah yapamadan dükkan kapatıyor.. IMF para versin diye şu günlerde yalvarıyoruz emperyalist güçlere.. Tüketim yok normal olarak üretim de yok.. enflasyon düşüyor çünkü enflasyondan daha tehlikeli bir durum olan deflasyomla savaşıyor tüm dünya.. emperyalistlerin kapitalist sistemi yavaş yavaş çökmeye başlıyor..
Keşke bu ülkenin %70 i solcu olsaydı ama degil malasef.. bunun yüzünden şuann bu durumdayız belkide.. özal sayesinde borçla borç öder duruma geldik buda %70 lik kısım sayesinde.. oy veren adama niye akp diyorsun müslüman diye werdim diyor bunu niçin %30 u solcu..

Bana emperyalist diyene bakın hele, Türkçe'deki v harfi yerine Amerikanların w harfini kullanıyor.Hadi ordan, çakma sosyalist!
 

asirock

Öğrenci
Katılım
16 Haziran 2008
Mesajlar
63
Reaksiyon puanı
2
Puanları
8
Mektup

baba;

mektup elinize geçmiş olduğu zaman aranızdan ayrılmış bulunuyorum. ben ne kadar üzülmeyin dersem yine de üzüleceğinizi biliyorum. fakat bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum, insanlar doğar, büyür, yaşar ölürler, önemli olan çok yaşamak değil,yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir. bu nedenle ben erken gitmeyi normal karşılıyorum. ve kaldı ki benden evvel giden arkadaşlarım hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir. benim de düşmeyeceğimden şüphen olmasın. oğlun, ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir, o bu yola bilerek girdi ve sonunda da bu olduğunu biliyordu.seninle düşüncelerimiz ayrı ama beni anlayacağını tahmin ediyorum.sadece senin değil, türkiye’de yasayan Kürt ve Türk halklarının da anlayacağına inaniyorum.cenazem için avukatlarıma gerekli talimati verdim.ayrıca savcıya da bildirecegim.ankara’da 1969’ ölen arkadaşım taylan özgür’ün yanına gömülmek istiyorum.onun için cenazemi istanbul’a götürmeye kalkışma, annemi teselli etmek sana düşüyor.kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum. kendisine özellikle tembih et, onun bilim adamı olmasını istiyorum, bilimle uğraşsın ve unutmasın ki bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir, son anda yaptıklarımdan en ufak bir pişmanlık duymadığımı belirtir, seni, annemi, abimi,kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşi ile kucaklarım.
 

ynsvg

Öğrenci
Katılım
15 Ocak 2009
Mesajlar
8
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
w kullanan sosyalist olamıyor mu?:):) şaka mısın birader sen??
 
Üst