Deniz Feneri savcılarına beraat

Hafiye

Profesör
Katılım
30 Nisan 2009
Mesajlar
2,092
Reaksiyon puanı
14
Puanları
38
Deniz Feneri e.V bağlantılı soruşturmayı yürütürken görevden alınan cumhuriyet savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz, “Resmi belgede sahtecilik ve görevde yetkiyi kötüye kullanma” suçundan yargılandıkları davada beraat etti.

18369447.jpg

Deniz Feneri soruşturmasını sürdürürken dosyadan el çektirilen ve haklarında evrakta tahrifat ve görevi kötüye kullanmaktan dava açılan Ankara Cumhuriyet Savcıları Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mahmut Tamöz’ün yargılanmalarına Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nde saat 10.00'da başladı.

KILIÇDAROĞLU DA İZLEDİ

Yargıtay Genel Kurul Salonu’ndaki duruşmaya katılmak üzere YARSAV üyeleri ile Ankara Adliyesi’ndeki bazı hakim ve savcılar da destek için geldi. Geniş güvenlik önlemleri altında yapılan bugünkü duruşmaya CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da savcılara destek için kurmaylarıyla beraber geldi. CHP Milletvekilleri Atilla Kart, Sezgin Tanrıkulu ve Erdoğan Toprak da duruşmayı izledi.

''ADALETİN TECELLİ ETMESİNİ BEKLİYORUM''

İlk kez duruşma izleyen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Hürriyet muhabiri Oya Armutçu'ya "Deniz Feneri davası tüm dünyanın bildiği bir dava haline gelmiştir. Demokrasimizi yaralamıştır. Adaletin tecelli etmesini bekiyorum. Bu ayıplı davanın adalete uygun sonuçlanması gerekir. Oda TV davasında da gazetecilerin tahliye edilmesini umut ediyoruz" dedi.

SALONDAN İLK GÖRÜNTÜ

Yargı-Sen Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ile YARSAV üyelerinin de izlediği duruşmada bir ilk yaşandı. Heyet Başkanı Hüseyin Eker, ilk kez duruşmadan görüntü alınmasına izin verdi. Kameramanlar ve foto muhabirleri duruşma salonuna alınarak 5 dakika görüntü almalarına izin verildi.


SAVCI MÜTALAASINDA BERAAT İSTEDİ

Bugünkü duruşmada savcı esas hakkındaki mütalaasını sundu. Esas hakkında mütaalasını veren Yargıtay Savcısı sanıkların beraatine karar verilmesini istedi. Savcı sanıklar hakkındaki suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığını belirterek, atılı tüm suçlardan beraat istedi. Savcı mütaalada "Kanunen, hukuken, ahlaken ve vicdanen sanıkların bu suçu işlediği kanıtlanamamıştır" dedi.

Savcı, esas hakkındaki mütaalasında, şunları kaydetti:
“Sanık Nadi Türkaslan hakkındaki resmi belgede sahtecilik suçunun irdelenmesinde, sanığın mahkeme kararını beyazla silerek, fotokopi çektirerek uygulamaya gönderdiği anlaşılmaktadır. Sanık hakkındaki belgede sahtecilik suçunun irdelenmesinde, TCK’nın 204/2. maddesindeki suçun tanımı değerlendirilmeli. Sahtecilik için gerekli unsurlar yasada sıralanmıştır. Belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren kamu görevlisinin cezalandırılacağı belirtilmiştir. Suçun oluşması için belgenin aldatma yeteneğinin olması gerekir. Aldatma yeteneğinin olup olmadığı objektif ölçülere göre değerlendirilmeli. Belli sayıda güç ve kişiyi kandıracak nitelikte olmalıdır. Eylemin aldatma niteliği yoktur. Sahtecilik olması için çoğu insan için ilk bakışta anlaşılmayacak derecede değiştirilmiş olması gerekir.

SAHTECİLİK YOK

Bu açıklamalar çerçevesinde, o evrak, kararın aslı ile birlikte incelendiğinde açıkça kararın bir bölümünün kapatılarak suret elde edildiği görülmekte, diğer bentlerin görülmediği anlaşılmaktadır. Somut evrak gören herkesin bunu anlayabildiği durumdadır. Ceza hukuku kriterleri açısından bakıldığında bu husus ortada sahtecilik olmadığını gösterir.

Sanığın o bölümü kasten gizleyip, hukuken tedbir konulmasına mümkün bulunmayan mallara tedbir konulmasını sağlama kastıyla hareket etmesi halinde pek tabii başkaca çok zor anlaşılacak yöntemleri denemesi mümkünken, görünür şekilde kapatarak tedbir uygulanması için göndermesi, hukuken, aklen ve vicdanen, sanığın iş bu fotokopiyi karışıklığa neden olmaması için gönderdiği savunmasının aksinin kanıtlanamadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Her üç sanığın da üzerlerine atılı suçların maddi ve manevi unsurları oluşmadığı için beraatleri gerekir.

GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU DA YOK

Suçun oluşması için 257/1’de kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında görev gereklerine aykırı olarak hareket ederek, haksız kazanç sağlayana kamu görevlisinin cezalandırılması gündemdedir. Bunun anlamı suç oluşturan eylemi icra etmenin yanında sonuç olarak eylemin kişilerin mağduriyetine, kamunun zararına ya da haksız kazanca neden olması gerekir. Somut olayda, sanık Nadi’nin bir mahkeme kararını kapatarak talimat verdiği, diğer sanıkların da bu eylemi devam ettirerek bu suçu işledikleri belirtilmektedir. Her ne kadar kararları uygulatan makamların bu kararların bir bölümünü kapatması etik olarak tartışılsa da Nadi'nin bir suç teşkil etmeyen uygulaması ile diğer sanıkların bu uygulamayı sürdürmesi görevi kötüye kullanma suçu oluşturmaz. Sanıkların eylemlerinin bir bütün olarak değerlendirilmesinden zarara neden olmadıkları belirlenmekte, suçun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmaktadır."

KRİTİK TALEP KARARA BAĞLANDI

Geçen duruşmada sanık savcı Türkaslan, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, HSYK Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur'un da aralarında bulunduğu 17 kişinin tanık olarak dinlenmesini talep etmişti. Bu kritik talep de bugün karara bağlandı.

SORUŞTURMANIN GENİŞLETİLMESİ TALEBİNE DE RET

Yargıtay Savcısı, tanıkların dinlenmesi ve soruşturmanın genişletilmesi taleplerinde ise Adalet Bakanı Sadullah Ergin'le birlikte 17 ismin tanık olarak dinlenmesinin dosyanın aydınlatılmasına bir katkıda bulunmayacağı gerekçesiyle soruşturmanın genişletilmesi talebinin reddini istedi. Yargıtay 11. Ceza Dairesi heyeti de oybirliği ile tanıkların dava konusu suç dışında kaldığı ve bu hususların araştırılmasının davanın çözümüne bir katkıda bulunmayacağı anlaşıldığı gerekçesiyle oybirliğiyle talebi reddetti.

SANIK SAVCILARIN SAVUNMALARI:

SAVCI TÜRKASLAN: GÖREVİMİ YAPTIĞIM İÇİN BURADAYIM

Davada sanık savcılar savunmalarını yaptı. Sanık savcı Nadi Türkaslan, "Ben görevimi yaptığım için, birileri de görevlerini yaptığı için buradayım. Pişmanlık duymuyorum. Beraatimi istiyorum" dedi. Türkaslan, hakkında hükmün açıklanmasının ertelenmesi, paraya çevrilmesi hükümlerinin uygulanmasını istemediğini de belirterek şöyle dedi:
"Tedbir kararından dolayı hangi 3.'ncü kişi mağdur olmuş.Tüzel kişi gerçek kişi değil ki benim kararımdan acı ızdırap dursun. Zarar neyse söyleyin. Benim burada bulunma nedenim benim hakkıyla bir soruşturma yapmamdır. Bu soruşturmada hukuk ne gerektiriyorsa arkadaşlarımızla birlikte onu uyguladık. Almanya'ya gittik. Deniz Feneri e.V paralarının başka yerlerde kullanıldığını tespit ettik. Firdevsi Ermiş'in bana gelip 40 saat ifade verdiği ortaya çıkınca, Deniz Feneri sanığının avukatı 'Bu sanığın ifade vermesini nasıl engelleyemedik' demiştir. Benim bütün yaptığım hukuk ne gerektirdiğiyse belki yapılmayacakları yapmak. Onun için buradayım. Kimseye yanaşmadan, hiçbir menfaat beklentisi içine girmeden işimi yaptım. 100'de de yaparım 101.'ncide de buraya gelirim. Pişmanlıkta duymuyorum. Ben görevimi yaptığım için birileri de görevlerini yaptığı için buradayım."

YAREN'DEN ŞOK SAVUNMA: PARALAR ŞİRKET ORTAĞI YAPILAN METRESLERE GİTTİ

Sanık savcı Abduvahap Yaren ise şok bir savunma yaptı. Yaren, Deniz Feneri yardım paralarının yoksullara değil şirket ortağı yapılan metreslere gittiğini idida etti. Yaren, HSYK'nın soruşturma kararının yok hükmünde olduğu ve dava şartı bulunmadığı için düşmesi gerektiğini, savcının mütalaasına bu yönüyle katılmadığını ancak suçun oluşmadığı sonucuna ise katıldığını söyledi. Türkaslan gibi ceza ertelemesi değil de beraatini istediğini belirten, Yaren savunmasında özetle şöyle dedi:
"Bu devlet bize bir görev verdi. 'Almanya'ya gidin delilleri inceleyin' dedi. Belgeleri bulduk. Isparta, Burdur, Trabzon'da ve Türkiye'nin her yerinden yardım yapıldığı iddia edilen bu insanları dinledik. 600 kişinin biri bana 'Deniz Feneri e .V bana yardım yaptı' demedi. Yüzde 80'i 'Bu imzalar sahte. Bana yardım yapılmadı 'dedi. Yüzde 20'si ise 'Buradaki imza bana ait ama bana bu miktarda yardım yapılmadı' dedi. Adama 20 avro yardım yapılmış ama 400 avro yardım yapılmış gibi belge düzenlemiş. Sözleşmiş gibi hepsi yalan mı söylediler? Soruşturma belli bir aşamaya geldiği zaman bizi aldılar, dellilerin tamamına ulaşılması engellendi. Yardım paraları nereye gitti? Metreslerini şirket ortağı yaptılar. Cinsel istismara devam edebilmek için, şantaj malzemesi olarak kullanmak için. Paralar buralara (yoksullara) değil, oralara gitti"

Müdahil avukatlarının "Şurada oturan avukat" ifadesine tepki göstermesi üzerine de Yaren, "Otur yerine burası mahkeme. Senin şov yaptığın medya değil" dedi.

TAMÖZ: KIRGINIM

Sanık savcı Tamöz de beraatini istedi ve "Ben ülkemi ve insanımı seviyorum. Tüm amacım yasaları tarafsız ve bağımsız olarak uygulamak. Bu nedenle siyasi düşüncelerle hakkımızda soruşturma yaparak, bizi önünüze getiren meslektaşlarımıza kırgınım" dedi.

KARAR 14.30'DA

SON SÖZLERİNİ SÖYLEDİLER

Daire verilen aradan sonra avukatların süre verilmesi talebini reddetti ve duruşmaya devam edildi. Başkan Hüseyin Eken, sanıklara son sözlerini sordu. Türkaslan, "Beraatimi istiyorum, takdir yüce heyetin" dedi. Sanık savcı Yaren, "Adil bir karar verilmesini istiyorum" derken, sanık Tamöz de "Takdir yüce heyetin" ifadelerini kullandı.

Heyet savunmaları değerlendirip saat 14.30'da karar verecek

Kaynak
 

tambjk

Profesör
Katılım
10 Mayıs 2011
Mesajlar
3,263
Reaksiyon puanı
16
Puanları
38
Deniz Feneri davası ne oldu acaba?
 
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,325
Puanları
113
bu olayın gerçeğini, içyüzünü, aslını faslını bir türlü doğru bir şekilde öğrenemedik.
ne bu savcılara, ne davacı oldukları kişilere tam olarak inanamadım bir türlü.

şayet bu savcılar haklıysa, dedikleri gibi eğer birilerin milletten topladığı paraları zimmetine geçirdiyse dilerim mevlam dünyada da, ukbada da rezil rüsvay etsin o adamları, yok eğer bu savcılar iftira etmek suretiyle birilerinin siyasi taşeronluğunu yaptılardıysa da aynı şekilde onları da cenabı mevlam layıkıyla cezalandırsın.

ben bu konuda adaletin tam tecelli edeceği konusunda müteredditim, ama Allah Tealanın adaleti konusunda asla şüphem yok.

herşeyin en gizlisini dahi bilene havale ediyorum.
 

neskalii

Profesör
Katılım
25 Mayıs 2008
Mesajlar
3,932
Reaksiyon puanı
23
Puanları
38
Yaş
38
Baştan davadaki savcıların alınmasında bi Ali cengiz oyunu var zaten .. Nedir ne deyildir bilmiyorum ama..!!! Bu dava ört bas edilmese daha çok şey çıkardı altından onu tahimn edebiliyorum..
 

tambjk

Profesör
Katılım
10 Mayıs 2011
Mesajlar
3,263
Reaksiyon puanı
16
Puanları
38
Devlet ve yargı bu davayı gerçekten araştırmak istese şuan çok farklı bir durum içerisinde olurduk. Ya zaman aşımı olacak, yada kabahat 1-2 muhasebecinin başına patlayacak ve adalet tecelli etmeyecek.

Almanyadaki uzantısı hakkında verilen kararlar ortada. Adamlar paranın nerelere, kimler tarafından nasıl aktarıldığını belgeleyip karara bağladılar. Bizim sadece gidip almanyadan ilgili evrakları alıp getirmemiz aylar sürdü.

İçeriden, dışarıdan ve tepeden birileri tarafından bu dava unutturulmaya ve gerçekler gizlenmeye çalışıldığı kanaatindeyim ne yazıkki.
 

ashabulyemin

Profesör
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
3,389
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0
Burada bir ifrat tefrit olayı var yani aşırıya gitme
Almanyanın denizfeneri bv davasında yanlı hareket ettiği revanş olduğı aşıkar.Deniz feneri ülkemizde hayır kuruluşlarının başında geliyor.Bu hayrı engelleyen veya engellenmesine aracılık eden vebalide üstlenir.
Savcılar önlerine konan evrağa göre hareket ederler yani onları suçlamak beyhude Araştırma tabi yapılsın ki o parada vatandaşın hayır için boğazından kestiği çocukların harçlıklarından arttırdığı para vardır
yanlız bu dava
Bir partimize!!!!!alman vakfı!!!ından gönderilen paraların açığa çıkması ile ilgili deplasman maçı olduğunu hatırlatmamız lazımdır
bu konunun gereği Alman faşişt vakfından yardım alan partimizle!!!!o vakfın kapatılması lazımdı.
Bakın isimlerini vermiyorum forumda siyaset olmaz siz bana inanmayın araştırın ve aksini iddia edin
 

tambjk

Profesör
Katılım
10 Mayıs 2011
Mesajlar
3,263
Reaksiyon puanı
16
Puanları
38
Burada bir ifrat tefrit olayı var yani aşırıya gitme
Almanyanın denizfeneri bv davasında yanlı hareket ettiği revanş olduğı aşıkar.Deniz feneri ülkemizde hayır kuruluşlarının başında geliyor.Bu hayrı engelleyen veya engellenmesine aracılık eden vebalide üstlenir.
Savcılar önlerine konan evrağa göre hareket ederler yani onları suçlamak beyhude Araştırma tabi yapılsın ki o parada vatandaşın hayır için boğazından kestiği çocukların harçlıklarından arttırdığı para vardır
yanlız bu dava
Bir partimize!!!!!alman vakfı!!!ından gönderilen paraların açığa çıkması ile ilgili deplasman maçı olduğunu hatırlatmamız lazımdır
bu konunun gereği Alman faşişt vakfından yardım alan partimizle!!!!o vakfın kapatılması lazımdı.
Bakın isimlerini vermiyorum forumda siyaset olmaz siz bana inanmayın araştırın ve aksini iddia edin

"Savcılar önlerine konan evrağa göre hareket ederler yani onları suçlamak beyhude" demişsin; Alman savcıları da önlerine konan evraklar, belgeler, kanıtlar, ifadeler doğrultusunda karar vermişler olamazlar mı?
"Almanyanın denizfeneri bv davasında yanlı hareket ettiği revanş olduğı aşıkar" demişsin; Bu yoruma katılmamakla ve hiçbir dayanağını görememekle beraber, aşikar gördüğün tek şey bu mu? Vicdanın sana türk yargısının ve belli kişilerin bu dava ile ilgili ayak sürüyüp gerçekleri ertelediğini söylemiyor mu? Bu da aşikar değil mi?

"o parada vatandaşın hayır için boğazından kestiği çocukların harçlıklarından arttırdığı para vardır" demişsin; evet, ortada bu paraların ilgili yerlere gitmediği ve başka yerlere aktarıldığı yönünde çok somut deliller, kararlar ve iddialar varken bunu niye görmezden gelmekte bu kadar ısrarcısın. Ucu yoksa sevdiğin birilerine mi dokunuyor?

Ben kanıtlanmış ve karara bağlanmış bir dava üzerinden konuşuyorum.

Önce sen üfürdüğün iddiaya kanıt, belge, kaynak vs iliştir, sonra aksini düşünenlerde aksini iddia edip çürütmeye çalışırlar. Hatta gitip dava açın, sizi tutan ne? Zaten yargımız böyle bir kanıt gördükleri anda balıklama atlarlar, söylentilerinden bile avuçlarının kaşınıp salyalarının aktığının farkındayım. Kuyuya taş atan her delinin sözüne itibar edip araştırmaya kalkmak ne kadar mantıklı.
 

ashabulyemin

Profesör
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
3,389
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0
"Savcılar önlerine konan evrağa göre hareket ederler yani onları suçlamak beyhude" demişsin; Alman savcıları da önlerine konan evraklar, belgeler, kanıtlar, ifadeler doğrultusunda karar vermişler olamazlar mı?
"Almanyanın denizfeneri bv davasında yanlı hareket ettiği revanş olduğı aşıkar" demişsin; Bu yoruma katılmamakla ve hiçbir dayanağını görememekle beraber, aşikar gördüğün tek şey bu mu? Vicdanın sana türk yargısının ve belli kişilerin bu dava ile ilgili ayak sürüyüp gerçekleri ertelediğini söylemiyor mu? Bu da aşikar değil mi?

"o parada vatandaşın hayır için boğazından kestiği çocukların harçlıklarından arttırdığı para vardır" demişsin; evet, ortada bu paraların ilgili yerlere gitmediği ve başka yerlere aktarıldığı yönünde çok somut deliller, kararlar ve iddialar varken bunu niye görmezden gelmekte bu kadar ısrarcısın. Ucu yoksa sevdiğin birilerine mi dokunuyor?

Ben kanıtlanmış ve karara bağlanmış bir dava üzerinden konuşuyorum.

Önce sen üfürdüğün iddiaya kanıt, belge, kaynak vs iliştir, sonra aksini düşünenlerde aksini iddia edip çürütmeye çalışırlar. Hatta gitip dava açın, sizi tutan ne? Zaten yargımız böyle bir kanıt gördükleri anda balıklama atlarlar, söylentilerinden bile avuçlarının kaşınıp salyalarının aktığının farkındayım. Kuyuya taş atan her delinin sözüne itibar edip araştırmaya kalkmak ne kadar mantıklı.

ya birde genç olacaksınız.öncelikle sistemini bir update yap pardon sende yokki yapasın boşver.
Almanyada bazı davalar hukuk dışında gider faşist alman yasaları oligarşik diktayı her zaman destekler.Almanyada Deniz feneri bv davası siyasi boyut kazanmıştır.Alman dışişleri bakanlığı bölücü ve faşist friedrich eberth vakfına 85000 euro kaynak aktarılmış vakıfta bu parayı ... partisine göndermiştir banka makbuzları dahil tüm dökümanlar mevcuddur.Bu vakıf ülkemizde bölücü ve hain çalışmalar yaptığı için yargılanmış vakfın avukatlığınıda aynı partiden millet vekili yapmıştır daha sonra bu parti için kapatılma davası açılmış partiler birbirini aklamış konu kapanmıştır.
İstersen almanca orjinal haberleride ekleyebiliriz.Bu siyasi yönüdür beni ilgilendirmez biz insani yönüne bakarız
ha bu dernek bize ait değil bağlı olduğu yayın kuruluşu ise mücadele ettiğimiz karalistemizdeki bir yayın kuruluşu ha ''veren el''' olsa derneğinizi savunuyorsunuz dersin onların arkasında zaten vahhabi dünyası var.
Kişilerin şahsına kızdığınız için yorum yazmayın yani kişiye değil konuya yazın ama okuyun araştırın
 
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,325
Puanları
113
işin sair bağlantıları hakkında yorum yapamam, çünkü kesin emin olmadığım bir konuda zan ile hüküm veremem.
ama sevgili [MENTION=51895]ashabulyemin[/MENTION] o bahsedilen alman vakfının (ben adenhauer vakfı diye hatırlıyorum ne hikmetse) Türkiyenin ilk ve en eski partisine yardım ettiği doğrudur. bu konu bi zamanlar basında, haberlerde uzun uzun yer almıştı, ordan hatırlıyorum.
 

Hafiye

Profesör
Katılım
30 Nisan 2009
Mesajlar
2,092
Reaksiyon puanı
14
Puanları
38
İktidar, muhalefetin açığını bulduğu anda affetmez ve tüm gücüyle üzerine gider. Deniz feneri ve bağlantıları, yoruma mahal vermeyecek kadar açıkça ortada. Zaten adaletimiz kendinden menkul bir halde, bir de bu tip ciddi davalar sümen altı edilerek iyice ayaklar altına alınıyor. Sonuçda kimse kendi ipini çekmek istemez fakat adalet, demokrasi, eşitlik gibi bazı değerlerin varlığından söz edilecekse ortada en ufak bir şüphe dahi kalmamalıdır. Gün gelir, külahlar değişir fakat al takke ver külah arasında kaybeden hep vatandaş olur.
 

ashabulyemin

Profesör
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
3,389
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0
Alia kardeşim verdiğim linki silmiş haklıdır yazımda geçmeden isim Alman devleti yazışmalarında var vermesem salllıyor olacaktım.Yanlız unutmamamız gereken bir şey vardır küfür tek bir millettir
 

tambjk

Profesör
Katılım
10 Mayıs 2011
Mesajlar
3,263
Reaksiyon puanı
16
Puanları
38
ya birde genç olacaksınız.öncelikle sistemini bir update yap pardon sende yokki yapasın boşver.
Almanyada bazı davalar hukuk dışında gider faşist alman yasaları oligarşik diktayı her zaman destekler.Almanyada Deniz feneri bv davası siyasi boyut kazanmıştır.Alman dışişleri bakanlığı bölücü ve faşist friedrich eberth vakfına 85000 euro kaynak aktarılmış vakıfta bu parayı ... partisine göndermiştir banka makbuzları dahil tüm dökümanlar mevcuddur.Bu vakıf ülkemizde bölücü ve hain çalışmalar yaptığı için yargılanmış vakfın avukatlığınıda aynı partiden millet vekili yapmıştır daha sonra bu parti için kapatılma davası açılmış partiler birbirini aklamış konu kapanmıştır.
İstersen almanca orjinal haberleride ekleyebiliriz.Bu siyasi yönüdür beni ilgilendirmez biz insani yönüne bakarız
ha bu dernek bize ait değil bağlı olduğu yayın kuruluşu ise mücadele ettiğimiz karalistemizdeki bir yayın kuruluşu ha ''veren el''' olsa derneğinizi savunuyorsunuz dersin onların arkasında zaten vahhabi dünyası var.
Kişilerin şahsına kızdığınız için yorum yazmayın yani kişiye değil konuya yazın ama okuyun araştırın

Fikirlerin yeteri kadar güçlü olmasa gerek hakaretlere başvuruyorsun. Maskenin ardındaki gerçek kişilik her geçen gün ortaya çıkıyor.

Alman yargısının Türk yargısından daha adaletli olduğu kanaatindeyim. Faşist alman yasaları hakkında bizi örneklerle aydınlatırsan sevinirim, yoksa öyle bol keseden işine geldiği gibi atıp tutmuş olursun.

Evet deniz feneri davası siyasi boyut kazanmıştır, çünkü ucu siyasilere ve onların çevresindeki insanlara dokunmaktadır.

İlgili partinin savucusu yada muhattabı değilim fakat şu makbuzları gördün mü? Gördüysen bizimlede paylaş ki bilelim. Aksi taktirde bir medya grubunun deniz feneri davasından kendini sıyırmak ve karşı hamle olarak ortaya attığı boş iddialardan öteye gidemeyecektir bu söylediklerin.

İşin insani yönüne bakıcam diyip bu davadaki gerçekleri konuşmamak adına konuyu siyasete ve siyasi partilere çeken sensin. Şuana kadar daha herhangi bir insani yönüve davadaki iddialara cevap olarak tek kelime etmediğinin bilmem farkındamısın. Savunma refleksiyle konuyu başka yerkere çekip ürettiğiniz alternatif gerçeklik üzerinden atıp tutuyorsun.
 
Üst