Isaac42
Profesör
- Katılım
- 11 Haziran 2018
- Mesajlar
- 2,176
- Reaksiyon puanı
- 2,525
- Puanları
- 358
- Yaş
- 26
Tren raylarının tüm dünyada tasarımı aynıdır.
Hindistan dünyadaki tren yolculuğuna öncülük eder. Burada, trenler uzun mesafe yolculukları için yaygın olarak tercih edilir.
Hindistan’ı Çin takip eder ve beraberinde Avrupa Birliği ülkeleri gelir.
Diğer yerlere kıyasla, Amerika beklenenin aksine, o kadar da tren yolculuklarına ağırlık veren bir ülke değildir.
Hiç tren yolculuğu yapmamış olsanız bile illaki demir yolu görmüşsünüzdür. Çünkü demiryolları sadece yolcular için değildir. Aslında, daha çok yük taşımaları için kullanılır. Buradaki taşlar (balast), çakıl taşları gibidirler, ince çakıl taşları gibi değil de, daha çok büyük ve sivri kayaları kapsarlar.
Mühendislerin neden tren raylarını öğütülmüş taşların üzerine yaptıklarını açıklayan çok az gerekçe vardır. İlk ve en önemlisi, bu taşlar bir çakıl gibi davranırlar. Demiryolu bağlantılarını bir arada tutarlar, titreşimi dağıtmadan ve parçalanmadan emerler.
Tren raylarındaki bağlantı parçalarının genellikle küçük bir kısmı gözükür.
Demiryolu bağlantıları taş denizinin içine girer. Taşlar bağlantıları bir arada tutar ki bu da rayların sürekli düz ve dar olarak kalmasını sağlar. Böylelikle, bu hayati işlev, bahsettiğimiz öğütülmüş taşların neden pürüzlü ve köşeli olduğunu açıklıyor.
Eğer bu taşlar pürüzsüz ve zarif taşlar olsaydı, trenlerin yarattığı şiddetli titreşimler anında bir diğerinin üzerinden kayıp gitmeleri kaçınılmazdı.
Gevşemiş tren raylarının üstünde sallanarak yolculuk yapmayı kimse istemez. Pürüzlü ve düz kenarlarıyla, bu taşlar birbirlerine kitlenirler. Devasa trenler düzenli bir şekilde gürültüyle geçseler bile her şeyi bir arada tutarlar.
İşte genel bir demiryolu tasarımının yüzeysel görüntüsü.
Gördüğünüz üzere, çakıl bütün düzenin temelini oluşturuyor. Öğütülmüş taşlar demiryolu bağlantılarını bir arada tutarlar (uzun iri çivilerin de yardımıyla). Böylelikle raylar levhalar ve klipslerle bağlantılara tutturulur. Oldukça dâhice bir tasarım.
Tabii rayların altında daha da çok şeyin olduğu kesin.
Ray hattının bütünlüğü, dayandığı tabandan başlar. Rayların altındaki katmanlar, suyun raylara toplanmasını önlemek için aşağı doğru eğim yapar. Bu da rayların yapısını korur. Sonuçta hiç kimse paslanmış raylara ve de çürümüş tahta bağlantılara sahip bir demiryolu istemez.
Bu taşlar aynı zamanda çok yararlı bir amaç için de hizmet ederler. Demiryollarındaki raylarda otların yetişmesine engel olurlar. Bitkiler yerleştiğinde, kökleri yavaşça ray bileşenlerini birbirinden ayırır. Tek başına, şirin bir şekilde ortaya çıkan bitki, gün geldiğinde koskoca bir ray hattının tahribatına yol açabilir.
Çakıl taşları olmadan, her tren yolu böyle gözükmeye başlayabilir.
Tabii, güzel bir görüntü. Bu günlerde oldukça konuşulan doğanın tekrar kendini yenilemesine de yorumlanabilir. Ancak göz için iyi olduğu kadar da bir tren için felaket demek. Bu yüzden, bir dahakine trenle yolculuk yapacağınız zaman, camdan bakıp çakılları(balastları) kontrol etmeyi unutmayın.
Hatta çakıllara göz kırpıp başparmağınızı da kaldırarak onay verebilirsiniz. Fark etmeyecektir; ne de olsa bir avuç öğütülmüş kaya ve zekâsı yok. Ancak sizi daha iyi hissettirebilir. En nihayetinde, bu mütevazı öğütülmüş taşlar olmasa demiryollarındaki raylar bugün onları bildiğimiz şekilde var olmayacaklardı.
kaynak:
http://filoji.com/tren-raylarininin-etrafina-serpilen-taslarin-nedenini-biliyor-musunuz/