- Katılım
- 5 Eylül 2009
- Mesajlar
- 1,657
- Reaksiyon puanı
- 75
- Puanları
- 0
Konu amacından saptırıldığı için içerik kaldırılmıştır.
Cinnet manzaraları
- Konuyu başlatan ANNE
- Başlangıç tarihi
- Durum
quasimodo
Profesör
- Katılım
- 20 Aralık 2008
- Mesajlar
- 1,929
- Reaksiyon puanı
- 57
- Puanları
- 0
kardelen kardeşime açtığı konu için teşekkürler özenle seçilmiş ve iyi bir analiz yazısı
kardeşimiz zübeyr abiyide anmış Allah[cc]rahmet eylesin
öncelikle bekir kardeşimizin dilinden mübareği tanımaya çalışalım sonra yazı hakkında birkaç cümle yazarız
zübeyr[abi] gündüzalp
Ahirete bir büyük adam göçtü. Kimdir bu zat? Onun kim olduğunu söylemeden önce, bir başka sorunun cevabını vermek gerekiyor. Büyük adam kimdir? Kime büyük adam derler?
Büyük adam; ordular yenmiş, ülkeler fethetmiş adam mıdır?
Hayır.
Büyük adam çok alkışlanan adam mıdır?
Hayır.
Büyük adam, çok yüksek makam ve rütbelere çıkmış olan adam mıdır?
Hayır.
Büyük adam, çok şeyler yıkan veya yapabilen adam mıdır?
Hayır.
Büyük adam, tarihlere geçmiş veya geçebilecek adam mıdır?
Hayır.
Büyük adam, adına anma toplantıları yapılan adam mıdır?
Hayır.
Ve nihayet büyük adam; herkes, tarafından büyük tanınan, büyük sanılan büyük gösterilen veya büyük­tür diye ilan edilen adam mıdır?
Hayır.
Ya öyle ise kimdir büyük adam?
Büyük adam. yaratılış gayesini bir an hatırından çıkarmayan, bu hedefe doğru yürüyen ve bu hedeften hiçbir zaman şaşmayan ve ayrılmayan adamdır.
Büyük adam, her harekatının, her an zaptedildiğini bir an dahi aklından çıkarmayarak, her anının hesabını vereceğinin dikkat ve şuuru ve "înna lillahi ve inna ileyhi raciun" hakikatinin idraki içinde bulunan adamdır.
Büyük adam, Allah'ın rızasından başka hiçbir şeyi gaye edinmemiş ve nefsine; "Ey nefis takva ve ameli salih ile Halikını razı etti isen, halkın rızasını tahsile lüzum yoktur. O kafidir. Eğer halk da Allah'ın hesabına rıza ve muhabbet gösterirse iyidir. Şayet onlarınki dünya hesabına olursa kıymeti yoktur. Çünkü onlar da senin gibi aciz kullardır" diyebilen ve o esasa riayet edebilen kişidir.
Büyük adam, şeytanına "Eynelmefer" dedirten adamdır.
Büyük adam, darağaçlanna, zindanlara, kurşunlara, tehditlere ve tehlikelerin her türlüsüne meydan okuyan, pabuç bırakmayan adamdır.
Büyük adam, şehitlik makam ve rütbesinin üstün­de makam ve rütbe tanımayan adamdır.
Büyük adam. büyüklük davası olmayan adamdır.
Ve nihayet büyük adam. bütün küçüklüklerden sıyrılmasını bilmiş ve bütün büyüklükleri şahsında cem'etmiş adamdır.
Şimdi ilk sualin cevabım verebiliriz: Ahirete göçtüğünden bahsettiğimiz o büyük zat, o büyük adam. yukarıda saydığımız bütün vasıfların ve sahip olduklarının pek çoğunu ise sayamadığımız büyüklüklerin sahibi Mehmed Zübeyir Gündüzalp'tır.
Konya'nın, mert ve erkek ruhlara ve İslam fedaisi kahramanlarına beşik olan Ermenek yaylasında doğup, İstanbul ufuklarında uful eden güneş, "Kur'an'ın muhkemat kal'asına gir, sünneti seniyeyi rehber yap. selameti bul" diyen ve Allahu Azimüşşanın nurunu, Peygamberi Zîşanın nurunu, Kur'anı Hakimin nuru­nu. İslamın nurunu, îmanın nurunu aksettiren Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin aksettirdiği bü­tün bu nurlara her an, her daim en geniş şekilde ayna olabilmek liyakat ve bahtiyarlığına sahip olarak alemi bekaya intikal etmiştir.
Evet, Mehmed Ziver Gündüzalp, Risale-i Nur'la karşılaşıp, onu okuyunca aklıyla, kalbiyle, ruhuyla ve sair bütün latifeleriyle o nurun pervanesi olmuş ve en büyük davanın îman dersleri île yapılabileceğini idrak etmiş ve bütün zerratı ile massettiği Risale-i Nur'un müellifi muhteremi Bediüzzaman'ın yanında yer almıştır. Her şeyini feda ve terk eden bir İslam fedaisi olarak zindanlar, tehditler, tazyikler, tecavüzler karşısında zerrece irkilmeden, onunla beraber zindanlar içinden, demir parmaklıklar arkasından, dar ağaçlarının altından, süngüler arasından dim dik yürüyerek geçmişlerdir.
Hayat hikayesini ve kahramanlıklarını, fedakar­lıklarını ve eşsiz vasıflarını değil bir makale, bir kitaba dahi sıkıştırmak mümkün olmayan bu zat, her şeyden önce nefsi emmaresini, his ve hevasını, bir daha belini doğrultamayacak şekilde yere sererek îman hizmetine vakfı hayat eylemiş; azamî İhlasın, azamî fedakarlığın ve sabrü cemîlin mücessem timsali olarak yaşamış; hüsnü ibadete ve taate ve şükre ve zikre muvaffak ol­muş îmanı billaha, marifetullaha ermiş; hayatı, başından sonuna kadar Kur'an hizmetinde, îman hizmetinde, Risale-i Nur hizmetinde geçmiş; hastalı­kların, yorgunlukların ve şer kuvvetlerin vurmak iste­dikleri zincirleri darmadağın etmiş ve son nefesine ka­dar bu hizmetin zaferi için mücadele ederek ruhunu hizmetin ateş hattında teslim eylemiş ve kınından çıkmış bir kılıç olarak ahirete intikal etmiştir.
Allah onu garik-i rahmet eylesin; Nur içinde yatsın; Cennetü'l-Firdevsine kabul buyursun, Peygamber-i Zîşanın ve Büyük Üstadın agüş-u nazdaranesinde mes'ud eylesin ve himmetini bu aciz ve günahkar kardeşlerinin üzerinden eksik eylemesin. Amin...
http://www.zubeyirgunduzalp.com/detay.ASP?db=da&id=25
anlatılan konu sdn de işlendiğinde kardeşlerimizden büyük tepki aldı ne hikmetse oklar anneye yöneldi
unutmamamız gereken bir şey var bir toplum içinde yaşıyoruz ve uymak zorunda olduğumuz kurallar var bu kurallar bazen acımasız bazen insanlık dışı oluyor ve sizi bir hayvanın dahi tevessül etmeyeceği hareketlere zorluyor
evet medya özellikle abartılı töre filmleriyle veya extreme cinsel yaşam filmleriyle şiddet korku hurafe içeren çizgi filmleriyler aile yapımızı temelden çökertmeyi hedefliyor
bu ise emperyalist devletlerin ülkeleri daha iyi sömürebilmeleri için bir çalışmasıdır
islama uymayan töre töre değildir uygulanmak istenen kadının köleleşmesi buna bağlı olarakta toplumun köleleşmesidir çünki toplumu yöneten yolunu gösteren kadındır kadın toplumun aynası ve temelidir
bu kızımıza baktığımızda ne yapabilirdi onun beyninden geçen fırtınaları hissedebiliyormusunuz her nasılsa edinilen bebeğe babası sahip çıkmıyorsa bu yük o narın omuzlara yüklenebilinirmi
kendisi büyük ihtimal öldürülecek bir yakını hapse girecek ve ailesi karalanacaktı!!!!!
kadere karşı gelinmez bazı olaylar vardırki bizi aşar istemeden oluşur irademiz dışındadırbu vakalarda devletin tam koruması gerekir ve kadınlarımızın bilinçli olması bu yenimi olmuş hayır son mu hayır
bu konuyu gündeme getirdiğin ve zübeyr abiyi anmamıza vesile olduğun için teşekkürler
kardeşimiz zübeyr abiyide anmış Allah[cc]rahmet eylesin
öncelikle bekir kardeşimizin dilinden mübareği tanımaya çalışalım sonra yazı hakkında birkaç cümle yazarız
zübeyr[abi] gündüzalp
BEKİR BERK ANLATIYOR
Büyük adam; ordular yenmiş, ülkeler fethetmiş adam mıdır?
Hayır.
Büyük adam çok alkışlanan adam mıdır?
Hayır.
Büyük adam, çok yüksek makam ve rütbelere çıkmış olan adam mıdır?
Hayır.
Büyük adam, çok şeyler yıkan veya yapabilen adam mıdır?
Hayır.
Büyük adam, tarihlere geçmiş veya geçebilecek adam mıdır?
Hayır.
Büyük adam, adına anma toplantıları yapılan adam mıdır?
Hayır.
Ve nihayet büyük adam; herkes, tarafından büyük tanınan, büyük sanılan büyük gösterilen veya büyük­tür diye ilan edilen adam mıdır?
Hayır.
Ya öyle ise kimdir büyük adam?
Büyük adam. yaratılış gayesini bir an hatırından çıkarmayan, bu hedefe doğru yürüyen ve bu hedeften hiçbir zaman şaşmayan ve ayrılmayan adamdır.
Büyük adam, her harekatının, her an zaptedildiğini bir an dahi aklından çıkarmayarak, her anının hesabını vereceğinin dikkat ve şuuru ve "înna lillahi ve inna ileyhi raciun" hakikatinin idraki içinde bulunan adamdır.
Büyük adam, Allah'ın rızasından başka hiçbir şeyi gaye edinmemiş ve nefsine; "Ey nefis takva ve ameli salih ile Halikını razı etti isen, halkın rızasını tahsile lüzum yoktur. O kafidir. Eğer halk da Allah'ın hesabına rıza ve muhabbet gösterirse iyidir. Şayet onlarınki dünya hesabına olursa kıymeti yoktur. Çünkü onlar da senin gibi aciz kullardır" diyebilen ve o esasa riayet edebilen kişidir.
Büyük adam, davası büyük olan adamdır. Büyük adam, himmeti büyük olan adamdır. Büyük adam, hedefi büyük olan adamdır. Büyük adam, nefsi emmaresini yenmiş adamdır. Büyük adam, dünyaya, menfaate, şöhrete, mala, paraya, makama ve nefsine esir olmayan adamdır. Büyük adam, meşru lezzetleri dahi davası uğruna
terk eden adamdır.
Büyük adam, darağaçlanna, zindanlara, kurşunlara, tehditlere ve tehlikelerin her türlüsüne meydan okuyan, pabuç bırakmayan adamdır.
Büyük adam, şehitlik makam ve rütbesinin üstün­de makam ve rütbe tanımayan adamdır.
Büyük adam. büyüklük davası olmayan adamdır.
Ve nihayet büyük adam. bütün küçüklüklerden sıyrılmasını bilmiş ve bütün büyüklükleri şahsında cem'etmiş adamdır.
Şimdi ilk sualin cevabım verebiliriz: Ahirete göçtüğünden bahsettiğimiz o büyük zat, o büyük adam. yukarıda saydığımız bütün vasıfların ve sahip olduklarının pek çoğunu ise sayamadığımız büyüklüklerin sahibi Mehmed Zübeyir Gündüzalp'tır.
Konya'nın, mert ve erkek ruhlara ve İslam fedaisi kahramanlarına beşik olan Ermenek yaylasında doğup, İstanbul ufuklarında uful eden güneş, "Kur'an'ın muhkemat kal'asına gir, sünneti seniyeyi rehber yap. selameti bul" diyen ve Allahu Azimüşşanın nurunu, Peygamberi Zîşanın nurunu, Kur'anı Hakimin nuru­nu. İslamın nurunu, îmanın nurunu aksettiren Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin aksettirdiği bü­tün bu nurlara her an, her daim en geniş şekilde ayna olabilmek liyakat ve bahtiyarlığına sahip olarak alemi bekaya intikal etmiştir.
Evet, Mehmed Ziver Gündüzalp, Risale-i Nur'la karşılaşıp, onu okuyunca aklıyla, kalbiyle, ruhuyla ve sair bütün latifeleriyle o nurun pervanesi olmuş ve en büyük davanın îman dersleri île yapılabileceğini idrak etmiş ve bütün zerratı ile massettiği Risale-i Nur'un müellifi muhteremi Bediüzzaman'ın yanında yer almıştır. Her şeyini feda ve terk eden bir İslam fedaisi olarak zindanlar, tehditler, tazyikler, tecavüzler karşısında zerrece irkilmeden, onunla beraber zindanlar içinden, demir parmaklıklar arkasından, dar ağaçlarının altından, süngüler arasından dim dik yürüyerek geçmişlerdir.
Hayat hikayesini ve kahramanlıklarını, fedakar­lıklarını ve eşsiz vasıflarını değil bir makale, bir kitaba dahi sıkıştırmak mümkün olmayan bu zat, her şeyden önce nefsi emmaresini, his ve hevasını, bir daha belini doğrultamayacak şekilde yere sererek îman hizmetine vakfı hayat eylemiş; azamî İhlasın, azamî fedakarlığın ve sabrü cemîlin mücessem timsali olarak yaşamış; hüsnü ibadete ve taate ve şükre ve zikre muvaffak ol­muş îmanı billaha, marifetullaha ermiş; hayatı, başından sonuna kadar Kur'an hizmetinde, îman hizmetinde, Risale-i Nur hizmetinde geçmiş; hastalı­kların, yorgunlukların ve şer kuvvetlerin vurmak iste­dikleri zincirleri darmadağın etmiş ve son nefesine ka­dar bu hizmetin zaferi için mücadele ederek ruhunu hizmetin ateş hattında teslim eylemiş ve kınından çıkmış bir kılıç olarak ahirete intikal etmiştir.
Allah onu garik-i rahmet eylesin; Nur içinde yatsın; Cennetü'l-Firdevsine kabul buyursun, Peygamber-i Zîşanın ve Büyük Üstadın agüş-u nazdaranesinde mes'ud eylesin ve himmetini bu aciz ve günahkar kardeşlerinin üzerinden eksik eylemesin. Amin...
http://www.zubeyirgunduzalp.com/detay.ASP?db=da&id=25
anlatılan konu sdn de işlendiğinde kardeşlerimizden büyük tepki aldı ne hikmetse oklar anneye yöneldi
unutmamamız gereken bir şey var bir toplum içinde yaşıyoruz ve uymak zorunda olduğumuz kurallar var bu kurallar bazen acımasız bazen insanlık dışı oluyor ve sizi bir hayvanın dahi tevessül etmeyeceği hareketlere zorluyor
evet medya özellikle abartılı töre filmleriyle veya extreme cinsel yaşam filmleriyle şiddet korku hurafe içeren çizgi filmleriyler aile yapımızı temelden çökertmeyi hedefliyor
bu ise emperyalist devletlerin ülkeleri daha iyi sömürebilmeleri için bir çalışmasıdır
islama uymayan töre töre değildir uygulanmak istenen kadının köleleşmesi buna bağlı olarakta toplumun köleleşmesidir çünki toplumu yöneten yolunu gösteren kadındır kadın toplumun aynası ve temelidir
bu kızımıza baktığımızda ne yapabilirdi onun beyninden geçen fırtınaları hissedebiliyormusunuz her nasılsa edinilen bebeğe babası sahip çıkmıyorsa bu yük o narın omuzlara yüklenebilinirmi
kendisi büyük ihtimal öldürülecek bir yakını hapse girecek ve ailesi karalanacaktı!!!!!
kadere karşı gelinmez bazı olaylar vardırki bizi aşar istemeden oluşur irademiz dışındadırbu vakalarda devletin tam koruması gerekir ve kadınlarımızın bilinçli olması bu yenimi olmuş hayır son mu hayır
bu konuyu gündeme getirdiğin ve zübeyr abiyi anmamıza vesile olduğun için teşekkürler
Cloakengaged
Dekan
- Katılım
- 11 Aralık 2008
- Mesajlar
- 5,068
- Reaksiyon puanı
- 147
- Puanları
- 1,243
***Düzenleme***
quasimodo
Profesör
- Katılım
- 20 Aralık 2008
- Mesajlar
- 1,929
- Reaksiyon puanı
- 57
- Puanları
- 0
burada kendi halinde olan mütevazi bir kişiliğin verdiğ hizmetten bahsediliyor
Atatürk örneğinle mukayese edecek olursan
öncelikle hayranıyım ve seveniyim bilesin
oda mütevazi sıradan bir kişi idi hayatını incelediğinde onu Mustafa Kemal yapanın omuzundaki rütbeler değil vatan ve millet sevgisi olduğunu görürsün o bütün rütbeleri milletinin kalbinde almıştır ufacık bir çocuğa sorsan Gazi Mustafa Kemal Atatürk der
hayatında itinalı giyinen itinalı davranan biri olarak tanınsada bunu gösteriş merakından değil yeni kurulan tc yi temsil ettiği için yapmıştır
ayağı çarıklı birini görmeyi uman avrupalılar son derece modern çağdaş bir kişi ile karşılaşmışlardır
http://www.bluepoint.gen.tr/ataturk/a97.jpg
sanada teşekkürler Atamızı yadetmemize vesile oldun
Allah[cc]rahmet eylesin
mekanı cennet olsun
bu konuda sizleri sitemiz bünyesinde oluştuğumuz Atatürk albümünü ziyarete ve elinizde varsa resimlerini eklemeye davet ediyorum
http://forum.shiftdelete.net/ataturk-kosesi/72151-fotograflarla-ataturk.html
- Konuyu başlatan
- #5
- Katılım
- 5 Eylül 2009
- Mesajlar
- 1,657
- Reaksiyon puanı
- 75
- Puanları
- 0
Konumuzun anafikri toplumdaki cinnetin, âhlaksızlığın medya ile yayıldığına dikkat çekilip, önlemlerinin alınması gerektiğini belirtiyor.
Siz ise konunun içinden bir şahsı ön plana çıkarıp, uzun uzun alıntı yapmışsınız. Halbuki; konumuzun anafikri hakkında yorum yazsaydınız daha makbüle geçerdi.
Herkes Google kullanmayı biliyor. Makalenin içinde geçen bir şahsın kim olduğunu çok rahatlıkla öğrenebilir. Başkalarının kopyala - yapıştır yapmasına lüzum yok.
Herhalde açtığım konunun canına okumak böyle birşey ....
Sizden rica ediyorum, lütfen konuyu saptırmayalım. Şahıslar üzerinden çıkacak bir tartışmaya vesile olmayın. Lütfen yukarıdaki mesajınızı düzenlerseniz memnun oluruz.
quasimodo
Profesör
- Katılım
- 20 Aralık 2008
- Mesajlar
- 1,929
- Reaksiyon puanı
- 57
- Puanları
- 0
Konumuzun anafikri toplumdaki cinnetin, âhlaksızlığın medya ile yayıldığına dikkat çekilip, önlemlerinin alınması gerektiğini belirtiyor.
Siz ise konunun içinden bir şahsı ön plana çıkarıp, uzun uzun alıntı yapmışsınız. Halbuki; konumuzun anafikri hakkında yorum yazsaydınız daha makbüle geçerdi.
Herkes Google kullanmayı biliyor. Makalenin içinde geçen bir şahsın kim olduğunu çok rahatlıkla öğrenebilir. Başkalarının kopyala - yapıştır yapmasına lüzum yok.
Herhalde açtığım konunun canına okumak böyle birşey ....
Sizden rica ediyorum, lütfen konuyu saptırmayalım. Şahıslar üzerinden çıkacak bir tartışmaya vesile olmayın. Lütfen yukarıdaki mesajınızı düzenlerseniz memnun oluruz.
hayır güzel bir konu açmışsınız
güzel bir kişiyi anmışsınız
ve bu vesile ile bir kardeşimizde Atatürk ile irtibatlandırmış
bu konunun daha önce açılmışında hayli derin bir yazımız vardı
zübeyr abiyi anlatmak için google ye gerek olmamasına rağmen site içinde kaynaklı yazılar yayınlanmaktadır tercihimiz bundandır
günümüzde her olayı Atamızla ilişkilendirmek ondan örnekler almak mümkündür kardeşimizin bu tavrı bizi memnun etmiştir
konunuz günümüzün en temel konularındandır canına okumak ki mümkün değildir
konu saptırmak gibi bir düşüncemiz olamaz
bir kişiden bahsettiğinizde onu tanıtmak ta gerekir
şahıs hakkında dediğniz
nur talebesi kardeşlerimizin gözbebeğidirki onu şu an 100 sayfa üzerinde yazı ilede anabiliriz rahatsız olmanızada konunun değiştirilmesinede gerek yoktur
- Konuyu başlatan
- #7
- Katılım
- 5 Eylül 2009
- Mesajlar
- 1,657
- Reaksiyon puanı
- 75
- Puanları
- 0
Sizi önceki tartışmadan iyi tanıyorum. Ne kadarda yazsam, sizin için anlamı yok. Bildiğinizi okuyorsunuz. İnatçı bir yapınız var.
Sanırım açtığım konu başlıklarında sizin mesajınızı görmek benim için en talihsiz bir durum ... Başka konulara yorum yazıp ilgilenseniz çok daha iyi olur. Umarım açtığım başlıklarda gördüğüm son yazınız bu olur. Bunu talep ediyorum. :glare:
Sebebine gelince ilgilenen arkadaşlar bilir.
Konu amacından saptırıldığı için içerik kaldırılmıştır.
- Katılım
- 29 Haziran 2007
- Mesajlar
- 64,455
- Reaksiyon puanı
- 530
- Puanları
- 0
İçerik silindiğine göre konu kapatılmıştır...
- Durum
Benzer konular
