Casino hep kazanır!

WaterBoy

Profesör
Katılım
24 Eylül 2007
Mesajlar
2,751
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Bugünlerde birçok insan soruyor: “Ne oluyor? Nereye gidiyoruz? Bir şey söyleyin!”

Ben de bu sorulara karşı kestirme bir cevap hazırlamak istedim.

Cevabım şu: En sonunda casino kazanır!

Bilirsiniz, yabancı dillerde kumarhanelere casino deniliyor; bizdeki gazinoyla karışmaması için böyle yazdım.

Dünyada meşhur casino merkezleri var: Monte Carlo, Las Vegas vs.

Buralara gezegenin birçok köşesinden insanlar gider; kazanma hırsıyla kumar oynar, hatta şansları yaver giderse çok da para kazanırlar.

Casinolar tarihi, böyle talihlilerle doludur.

Ama siz hiç para kaybederek kapanan, kapısına kilit vuran bir casino gördünüz mü, duydunuz mu?

Cevabınız “Hayır” değil mi?

Kumar oynayan ve zaman zaman kazanan onca değişik insana rağmen casino ayakta kalır, batmaz, tükenmez.

Çünkü casino hancıdır, kumarbaz ise yolcu.

Casinolar nice fırtınalar atlatır, bir ara kaybediyor gibi görünür ama sonunda mutlaka ama mutlaka kazanır.

Casinolar oradadır, yerleşiktir, kaynakları sonsuzdur, hiçbir zaman nefessiz kalmaz. Kumarbazı yorar, tüketir, bıktırır.

Benim Türkiye’de öğrendiğim şey budur.

Yerleşik düzeni yıkmak için sonsuz bir enerji gerekir.

Ama insanlarda, partilerde, ideolojilerde bu enerji yoktur. Bir yerde pes ederler, yorulurlar.

***


Bunun bir tek istisnası vardır.

Casino içten çöker ve sistem olarak iflas ederse, yerine yeni yapılanmalar gelebilir.

İran’da ve Sovyetler Birliği’nde böyle oldu.

Hiçbir muhalif güç yıkmadı bu ülkeleri.

Sistem, kolonları çürümüş binalar gibi kendi kendine çöktü ve ortaya çıkan boşluk bir takım partiler ve ideolojiler tarafından dolduruldu.

Bu yüzen Türkiye bugün, rejimini değiştirmek isteyen güçlere değil, kendi iç yapısına bakmalıdır.

Acaba bu rejim yeteri kadar adil mi, yolsuzluktan uzak mı, insan haklarına ve dünyanın gidişine uygun mu?

Önemli olan sorular bunlardır. Eğer bu sorulara olumlu cevap verebiliyorsak sistem sonsuza kadar kazanır. Ama eğer Osmanlıların deyimiyle “adl üzre” durmuyorsa, yurttaşını eziyorsa, dünyaya sırtını dönüyorsa onu devirecek akım nasıl olsa ortaya çıkar.

Bunu başka bir biçimde söylersek; eğer Türkiye’de laik sisteme bağlı olanlar kendi içlerinde dayanışmayı sağlamaz, muhalefetini düzgün bir raya oturtmaz ve sen-ben kavgasını bırakmazsa her Musa’nın bir firavunu olduğu gibi, onu devirecek akımların da eksikliği çekilmez.

Zülfü Livaneli / Vatan Gazetesi

http://www10.gazetevatan.com/root.vatan?exec=yazardetay&wid=5
 
Üst