Çarşı Nerede?

jomily

Doçent
Katılım
5 Nisan 2011
Mesajlar
509
Reaksiyon puanı
20
Puanları
18
1317651555-138.png


Şu anki Türkiye Futbol Federasyon’u şike operasyonu ile göreve gelir gelmez çok zor anlar yaşadı. Bu sebeple ilk başlarda aldıkları ve alamadıkları kararları bir ölçüde anlayabiliriz. Şike operasyonu ilk başladığı zaman savcı le görüşüp “Durum tahminimden daha vahim” diyen sayın Aydınlar. Bir ay sonra Etik Kurulu’nun raporuna göre karar vereceklerini söylemişti. Bu söylediklerinin hepsinin tek bir amacının olduğu ortaya çıktı. Sonunda iddianame açıklandı, kanun değişti ve tutuksuz yargılanacaklar Metris’ten çıktı. Yeni kanunun sayın Yıldırımı ve arkadaşlarını kurtararamış olması onlarda büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Bu sebeple ne etik kurulunun raporuna göre ne de başka bir şeye göre Fenerbahçe aleyhine karar alamayacakları ortaya çıkınca nezaketen susan ve sabırla bekleyen Trabzonspor yönetimi dayanamayıp patladı. Sonuçta fazla bile dayanan ve sözüm ona Türk futbolu zarar göremesin ezeli rekabet ezeli düşmanlığa dönüşmesin diye susan Trabzonspor zararlı çıktı. Malesef bu ülkemizin acı gerçeğidir. Şike operasyonun tek mağduru olan takım TFF ve Fenerbahçe tarafından anlamsızca suçlandı. Sanki Fenerbahçe’li yöneticileri dinleyip polisi arayan yada onların şampiyonlar ligine gidememesini sağlayan Trabzonspor. Bu en hafifinden yavuz hırsızlıktır. Hem TFF hemde Fenerbahçe yönetiminin ilk günden beri sergiledikleri tutup budur. Sayın Aydınlar bir ara Fenerbahçe’li yöneticilerle ayrı düşmüş ve onlara “bir akşam şampiyonlar liginden çekilmeyi kabul ettiniz, sabah caydınız. UEFA Trabzonspor’u şampiyonlar ligine yollayınca da hem onlara hemde bize düşman oldunuz” diyerek bu tezimin ne kadar doğru olduğunu istemen belgeledi. Ne diyelim herkes günahlarının cezasını bir gün çekecektir. Bu TFF yönetimi ve kurulları acil olarak istifa etmelidir. Bu gurubun adil karar alamayacağı şu ana kadar aldığı ve almadığı bütün kararlarda çok açık belli olmuştur. Şimdi de kendi alamadıkları kararı genel kurulu toplayarak almaya çalışıyorlar. Belki de bunu başaracaklar. Bu olayda bile Trabzonspor’u düşman ilan etmiş durumdalar. Dün hem Bursaspor yönetimi hemde Galatasaray yönetimi bildiri yaparak TFF yönetimini yerden yere vurdu. Bunun üzerine Trabzonspor başkanı sayın Şener’in görüşleri soruldu ve o da aşağıdaki açıklamayı yaptı: "58. maddeyle ilgili karar alınmasın. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı ve Yönetim Kurulu seçimi de yapılsın. Ayrıca şampiyonluk Kupası'nın hangi kulübe verileceği de gündeme gelsin. TFF Fenerbahçe'yi kurtarmaya çalışıyor ama biz konu mankeni olmayız. Küme düşmenin konuşulacağı 26 Ocak'taki kurulda şampiyonluk kupasıyla ilgili bir karar alınacak mı merak ediyorum. Düşmeyle ilgili bir karar alınacak mı merak ediyorum. Düşmeyle ilgili bir karar çıkması durumunda federasyon ertesi gün bir karar verebilecek mi? Yoksa ligler bitene kadar bekleyecek mi?"Bunun üzerine hem Galatasaray hemde Bursaspor’u PFDK’ya vermeyen TFF acilen sayın Şener’i PFDK’ya sevk etti. Alın size adaletsiziliğin, ve Trabzonspor düşmanlığının kanıtı. Gerek Galatasaray gerek Bursaspor yönetiminin açıklamaları sayın Şener’in açıklamalarından çok daha şiddetli olmasına rağmen PFDK’ya sevk edilmemişlerdir. Bunun en büyük sebebi PFDK ve Tahkim Kurulu’nda Galatasaray’lı üyelerin oluşu ve Bursaspor başkanının TFF başkanı ile olan iyi ilişkileridir. Aslında yapılan yeni çıkan spor yasasına aykırıdır ve savcıların soruşturma açması gerekir. TFF açıkça taraf tutmakta ve belli takımları sindirme yoluna gitmektedir. Bundan daha iyi şike olabilir mi? Eminim bunları yaparken mümkün olduğunca telefonla görüşmüyorlardır. Daha bundan iyi ispat olabilir mi? Yeri gelince Fenerbahçe bile “bizi düşürün” dedi ama bunlar “yok efendim olur mu sizi nasıl düşürürüz” dediler. Bir gün önce 58. Madde ben başkan olduğum sürece değişemez diyen sayın Aydınlar bir gün sonra 58. Madde’ye karşı olduğunu söyleyebilmektedir. Bu yetmezmiş gibi genel kurula gidip “şike sebebi ile düşmeyi bir kereliğine” kaldıracaklarını açıklayabiliyor. Bu çok zengin bir ailenin çocuğunun bir genç kıza tecavüzünden sonra bir kereliğine tecavüzün suç olmaktan çıkarılması ile eşdeğerdir. Bunlar nasıl bir vicdana sahip insanlar anlayamıyorum. Bu neresinden bakarsanız bakın yanlıştır. Genel kurul sizi seçmiştir ve kararları sizin almanızı istemiştir. Eğer karar alamıyorsan istifa eder karar alabilecek bir yönetimin seçilmesini sağlayabilirsin. Tabi bunu ancak iyi niyetli ve belli bir amacı olmayan insanlar yapabilir. Şu anki TFF’de böyle insanların olmadığını Fenerbahçe’liler bile kabul ediyor artık çünki bu TFF’nin yaptıkları Fenerbahçe’nin tarih boyunca bu şaibe ile yaşamasına sebep olacak. Gerçek Fenerbahçe taraftarını buradan bir kere daha tebrik etmek istiyorum. Sayın Özdemir’in 58. Madde ile ilgili çıkışı ve Galatasaray’ı tehdit etmesinden sonra desteklerini çektiler. Hatta dün 58. Maddenin kaldırılmasına karşı çıkılması gerektiği yönünde bildiri yayınladılar. Artık onlar da bazı yanlışların yönetici bazında olduğunu kabul etmiş görünüyorlar. Aslında 58. Madde’nin değişmesi demek sayın Aziz Yıldırım’ın silinmesi demektir. Nedeni çok açıktır. Fenerbahçe taraftarının bu tutumunun sinyali sözde mitingde toplanan 3200 kişiden belli olmuştur. Tekrar tebrikler. Eğer düşme kaldırılırsa, Metris’teki insanlara destek azalacak ve belkide kaderleri ile başbaşa kalacaklar. Fenerbahçe ve diğer takımlar düşmeyecekler ama şikeci damgası sayın Aziz Yıldırım ve arkadaşlarının üzerinde kalacak. Ayrıca, yıllarca Fenerbahçe takımı şike yaptığı halde düşürülmeyen bir takım olarak kalacak ve bu kara leke ile sonsuza kadar yaşayacaklar. Belki medyadaki çakma yazarlar sayesinde belli kılıflar bulunacak ama gerçek Fenerbahçe’liler ve diğer takım taraftarları bunu hiçbir zaman unutmayacaklardır. En azından geçen sezon Avni Aker’de asılan “Günahların Takımı” pankartları Kadiköy hariç bütün stadlarda olacaktır. Bazılarınızın Trabzonspor’da düşebilir dediğini duyar gibiyim. Her zaman söyledim yine söylerim. Eğer Trabzonspor’da şikeye yada teşviğe karışmışsa onlarda düşsün. Iddianame ve ek klasörlerdeki Trabzonspor sayfalarını en az iki defa okuduğum için bunun ihtimal dışında olduğunu düşünüyorum. Fakat, şu anki TFF ve PFDK’nın Trabzonspor hakkında aldığı kararlar göz önünde tutulursa, Trabzonspor’unda düşürülmesi mümkündür. Unutmayın geçen sene Ankaraspor çok daha hafif bir sebeple ligden düşürüldü. Yanlız, böyle bir şeyi dayanaksız yapmaya kalkarlarsa çok kötü şeyler olur.Ayrıca, Trabzonspor camiası şerefsizce Süper Lig’te olmaktansa şerefli bir şekilde Bank Asya’da olmayı tercih eder ve bu işlere karışan yöneticileri siler atar. Aynı yaklaşımı Fenerbahçe taraftarınında göstereceğine adım gibi eminim fakat gerek medyadaki güçler gerek güç delisi insanlar bunun olmaması için her türlü yolu denerler. Şu ana kadar da bunun bir çok örneğini sergilediler. Velhasıl kelam, Türk futbolu bitme noktasına gelmiştir. Sadece bir kaç futbol takımı için Türk futbolu sonsuza kadar kirliliğin içine hapsedilmeye çalışılmaktadır. Bunu engelleyebilecek tek güç bu takımların taraftarlarıdır. Geçen yazımda da söylediğim gibi FB, TS, BJK, ve GS taraftarları ortak bir bildiri ile TFF’ye ve onun uzantılarına sert tepki göstermelidir. Sonuçta bu takım taraftarları alınlarında leke ile yaşamayı hiçbir zaman istemezler. Birbirlerine karşı düşmanlık yapmak yerine güçlerini birleştirip TFF ve onun kirli uzantılarına karşı savaş açmalıdırlar. Aksi takdirde alınlarındaki kara leke ile yaşayacalardır. Bu taraftarlar içinde en çok ÇARŞI gurubu yanlış içindedir. Şike patlak verdiğinde kupayı iade ettirenler, şimdi sayın Demirören önderliğinde 58. Madde’nin değiştirilmeye çalışılmasına karşı SUSKUN kalmaktadırlar. Sayın Havutçu ile beraber hapse giren Ibrahim Akın’ın tedbirinin bir şekilde kalkmış olmasına rağmen transfer olmasına engel olan TFF’ye (ki doğru bir yaklaşımdır) karşı hala sessiz kalabilmektedir. Buna karşılık bir şekilde tedbiri kalkan sayın Havutçu’da Sportif Direktör’lüğe getirilmiştir ve BJK taraftarı tarafından kahraman gibi karşılanmıştır. Nerede ÇARŞI’nın adaleti? Anlaşılan onların adaleti sadece ve sadece kendileri içinmiş? Yazık!! Demek ki ülke genelini kapsayan duyarlı eylemleri sadece şovdan ibaretmiş. Ne diyelim, bu ÇARŞI’yı da TARIH yazar.

FERAT ŞAHİN


KAYNAK
 

komoon

Profesör
Katılım
10 Nisan 2008
Mesajlar
2,934
Reaksiyon puanı
8
Puanları
218
Çarşı medyada... gazetede... TV de... şovda...
 

YellowRed

Rektör
Katılım
2 Ekim 2008
Mesajlar
13,574
Reaksiyon puanı
27
Puanları
0
abartmayalım. çarşı sonuçta "taraftar" grubu. sivil toplum örgütü değil. 3 temmuzdan bu yana gösterdikleri duruşta da bir yanlışlık görmüyorum.
 

Elbruz46

Müdavim
Müdavim
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,931
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
293
Çarşı Kimsenin İstediği Gibi Hareket Etmek Zorunda Değil!
Çarşı Kimsenin Gönlünden Geçeni Seslendirmek Zorunda Değil!
En Önemlisi Çarşı Kimseye Kendisini Kanıtlamak Zorunda Değil!
 
Üst