- Katılım
- 21 Kasım 2005
- Mesajlar
- 18,862
- Reaksiyon puanı
- 129
- Puanları
- 243
Evlilik, inanmadigim halde içerisinde 17 seneyi bitirdigim bir kurum
benim için..
17 senede (abartmiyorum) 40 çift arkadasimin son verdigi kurum ayni
zamanda da...
Evliligimin bu kadar uzun sürmesinin gizi belkide kuruma inanmamaktan geçiyor.
Evliligi toplumun dayattigi sekilde yasamamaktan...
Nedir bu dayatmalar?
ESiM 3 ÜNiVERSiTE BiTiRDi; ben bi taneyi 9 senede bitirdim..
Ne o bana bilmislik tasladi, ne ben ona ezik baktim...
Kulaga gelen müzik tekse de, onu olusturan notalar farklidir der
Halil Cibran...
Bunu unutmadik biz. Ben konusurken o dinledi,Ben dinlerken o konustu 17 sene.
O öfkeliyken ben, ben öfkeliyken o "haklisin bitanem..." dedik,
öfke bitip firtina duruldugunda "ama bi de böyle düsün" de dedik
fikrimizi savunurken.
Farkli insanlar olarak görmedik birbirimizi,ayni amaç için savasan
neferlerdik bu hayatta...
Asla bilmedik ne kadar para kazandigimizi, ortak cüzdanimizdan
gerektigi kadar aldik..
Ne kadar çalarsa çalsin masanin üstünde telefon,ama...
Sevginin en büyük dostuydu bizim için "güven"... Ve güvenin ardina
saklanmis bir "saygi" vardi daima...
Ne kavgalar, ne badireler atlattik 17 senede...
Eee ülkeler neler gördü, biz çekirdek aile mi sütliman yasayacaktik...
Öyle bir girdik ki birbirimize, ben ilk kez odamin disinda yattim bi
gece, misafir odasinda...
Gece yarisi kapi açildi, esim "ne yapiyosun burda?" diye sordu
kapinin esiginden,
"uyuyorum" dedim buz gibi bi sesle...
Gitti, gelmesi 1 dakikasini almisti elinde yastikla... "kay yana"
dedi daracik yatakta.
"ne yapiyosun?" dedigimde "benim yerim senin yanin,sen gelmezsen ben
gelirim" dedi...
Anladim ki o gece, en uzun kavgamiz yat saatine kadar sürecek...
Ve bence dogrusu da bu...
Özen gösterdik o günden sonra, evin her yerinde kavga ettik, yatak
odamiz haric..
Kirsak da zaman zaman kalplerimizi, asla kin tutmadik birbirimize...
Toplum kurallariyla oynasaydik bu oyunu belki de 41 inci çift
olacaktik o listede...
Ama oyunun kurallarini biz koyduk... Nede olsa bizim oyunumuzdu, oynanan...
Evlilik; hesapsiz içine dalinmasi gereken bir oyun bence...
Topluma kulaklarini tikayarak hemde... Ne benim, ne de bizim sözlerimizle...
Sadece gönlünüzden geçtigince...
Dedigi gibi Ataol Behramoglu' nun;
"Yasadiklarimdan ögrendigim bir sey var: Yasadin
mi büyük yasayacaksin, irmaklara, göge, bütün evrene
karisircasina. Çünkü ömür dedigimiz sey, hayata
sunulmus bir armagandir.
Ve hayat, sunulmus bir armagandir insana..."
KAYNAK arkadaşın alttığı e-maildir
benim için..
17 senede (abartmiyorum) 40 çift arkadasimin son verdigi kurum ayni
zamanda da...
Evliligimin bu kadar uzun sürmesinin gizi belkide kuruma inanmamaktan geçiyor.
Evliligi toplumun dayattigi sekilde yasamamaktan...
Nedir bu dayatmalar?
ESiM 3 ÜNiVERSiTE BiTiRDi; ben bi taneyi 9 senede bitirdim..
Ne o bana bilmislik tasladi, ne ben ona ezik baktim...
Kulaga gelen müzik tekse de, onu olusturan notalar farklidir der
Halil Cibran...
Bunu unutmadik biz. Ben konusurken o dinledi,Ben dinlerken o konustu 17 sene.
O öfkeliyken ben, ben öfkeliyken o "haklisin bitanem..." dedik,
öfke bitip firtina duruldugunda "ama bi de böyle düsün" de dedik
fikrimizi savunurken.
Farkli insanlar olarak görmedik birbirimizi,ayni amaç için savasan
neferlerdik bu hayatta...
Asla bilmedik ne kadar para kazandigimizi, ortak cüzdanimizdan
gerektigi kadar aldik..
Ne kadar çalarsa çalsin masanin üstünde telefon,ama...
Sevginin en büyük dostuydu bizim için "güven"... Ve güvenin ardina
saklanmis bir "saygi" vardi daima...
Ne kavgalar, ne badireler atlattik 17 senede...
Eee ülkeler neler gördü, biz çekirdek aile mi sütliman yasayacaktik...
Öyle bir girdik ki birbirimize, ben ilk kez odamin disinda yattim bi
gece, misafir odasinda...
Gece yarisi kapi açildi, esim "ne yapiyosun burda?" diye sordu
kapinin esiginden,
"uyuyorum" dedim buz gibi bi sesle...
Gitti, gelmesi 1 dakikasini almisti elinde yastikla... "kay yana"
dedi daracik yatakta.
"ne yapiyosun?" dedigimde "benim yerim senin yanin,sen gelmezsen ben
gelirim" dedi...
Anladim ki o gece, en uzun kavgamiz yat saatine kadar sürecek...
Ve bence dogrusu da bu...
Özen gösterdik o günden sonra, evin her yerinde kavga ettik, yatak
odamiz haric..
Kirsak da zaman zaman kalplerimizi, asla kin tutmadik birbirimize...
Toplum kurallariyla oynasaydik bu oyunu belki de 41 inci çift
olacaktik o listede...
Ama oyunun kurallarini biz koyduk... Nede olsa bizim oyunumuzdu, oynanan...
Evlilik; hesapsiz içine dalinmasi gereken bir oyun bence...
Topluma kulaklarini tikayarak hemde... Ne benim, ne de bizim sözlerimizle...
Sadece gönlünüzden geçtigince...
Dedigi gibi Ataol Behramoglu' nun;
"Yasadiklarimdan ögrendigim bir sey var: Yasadin
mi büyük yasayacaksin, irmaklara, göge, bütün evrene
karisircasina. Çünkü ömür dedigimiz sey, hayata
sunulmus bir armagandir.
Ve hayat, sunulmus bir armagandir insana..."
KAYNAK arkadaşın alttığı e-maildir