- Katılım
- 26 Ocak 2018
- Mesajlar
- 5,728
- Reaksiyon puanı
- 9,729
- Puanları
- 113
- Yaş
- 30
Sizce hangisi doğru?
Camii mi denmeli yoksa cami mi?
İki farklı kesim, her iki kelimeyi ayrı ayrı savunuyor.
Bir cami adı verilirken Sultan Ahmet Camii olarak belirtiliyor fakat kelime olarak kullandığımız zaman "Yarın camiye gideceğim." şeklinde kullanıyoruz.
" Aslında bu tartışmalar hiç de yeni değildir. Bunlar en azından Dil Devrimi yıllarına kadar gider. Öz Türkçe’ci Ataç, 1940’lı yıllarda camisi, camiyi, camiye, caminin söyleyişlerini, haklı olarak, doğru sayar ve bunları savunurdu...” Cumhuriyet, 1997
"Bu sorun, bilindiği gibi, eski dilden, Osmanlıcadan kaynaklanan bir sorun, başka bir deyişle, cami, bayi, mevki, terfi, sanayi, irtica vb. gibi sonu ayın’lı Arapça kökenli sözcüklerin Türkçede eklenme durumunda nasıl söylenmeleri gerektiği sorunudur. Ayın, Arapçadan bir ünsüz olduğu için bununla biten sözcükler, Türkçede bu ses söylenmediği halde, ünsüz ile biten sözcükler gibi işlem görürdü. Medrese öğrenimi görmüş olan mutlu azınlık, yalnız yazıda görülen bu ayın’ın hakkını vererek camii, camie, camiin der ve bu söyleyişleri doğru sayar, öğrenim görmemiş geniş halk yığınları ise bunları ünlü ile biten Türkçe sözcükler gibi çekime sokar, yani camisi, camiyi, camiye, caminin diye söylerdi. Bu söyleyişler Osmanlı okumuşuna göre galat, yani yanlış, okumamış halk yığınlarına göre ise doğruydu." Prof. Dr. Talat Tekin
Camii mi denmeli yoksa cami mi?
İki farklı kesim, her iki kelimeyi ayrı ayrı savunuyor.
Bir cami adı verilirken Sultan Ahmet Camii olarak belirtiliyor fakat kelime olarak kullandığımız zaman "Yarın camiye gideceğim." şeklinde kullanıyoruz.
" Aslında bu tartışmalar hiç de yeni değildir. Bunlar en azından Dil Devrimi yıllarına kadar gider. Öz Türkçe’ci Ataç, 1940’lı yıllarda camisi, camiyi, camiye, caminin söyleyişlerini, haklı olarak, doğru sayar ve bunları savunurdu...” Cumhuriyet, 1997
"Bu sorun, bilindiği gibi, eski dilden, Osmanlıcadan kaynaklanan bir sorun, başka bir deyişle, cami, bayi, mevki, terfi, sanayi, irtica vb. gibi sonu ayın’lı Arapça kökenli sözcüklerin Türkçede eklenme durumunda nasıl söylenmeleri gerektiği sorunudur. Ayın, Arapçadan bir ünsüz olduğu için bununla biten sözcükler, Türkçede bu ses söylenmediği halde, ünsüz ile biten sözcükler gibi işlem görürdü. Medrese öğrenimi görmüş olan mutlu azınlık, yalnız yazıda görülen bu ayın’ın hakkını vererek camii, camie, camiin der ve bu söyleyişleri doğru sayar, öğrenim görmemiş geniş halk yığınları ise bunları ünlü ile biten Türkçe sözcükler gibi çekime sokar, yani camisi, camiyi, camiye, caminin diye söylerdi. Bu söyleyişler Osmanlı okumuşuna göre galat, yani yanlış, okumamış halk yığınlarına göre ise doğruydu." Prof. Dr. Talat Tekin
Son düzenleme: