- Katılım
- 29 Haziran 2007
- Mesajlar
- 64,455
- Reaksiyon puanı
- 530
- Puanları
- 0
Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı, Terim ile yaptığı 'gizli' konuşmayı ortaya çıkaran Erhan Telli'ye gözü dönmüş bir şekilde tekme tokat saldırdı. Bu utanç verici olayı kınıyor ve takipçisi olacağımızı açıklıyoruz.
Her şey Türk Milli Takımı’nın Belçika’da oynadığı ve Dünya Kupası’na resmen veda ettiği karşılaşmada başladı... Milli Takım’ın hocası, istifasını ‘üstü kapalı’ mesaj olarak federasyona basın toplantısı yoluyla duyurdu ve ‘güvenoyu’ beklentisi olduğunu ‘el altından’ iletti... Federasyon ise buna ‘almaz’ yaparak, Terim resmen istifasını yollamasa da “İstifasını kabul ediyoruz” diye resmi internet sitesinden açıklamada bulundu...
Milli Takım’ın Dünya Kupası finallerine gidememesi nedeniyle ortam zaten fazlasıyla gergindi... Federasyon ile Fatih Terim arasındaki ‘GÜVENOYUNU’ tam anlamıyla ‘oyun içinde oyun’ haline geldi... İşte bu ortamda Fatih Terim, Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı ile birlikte Milli Takım’ın antrenmanı için Atatürk Stadı’na gitti. İkili aralarında ‘derin’ bir sohbete dalmıştı. Hemen arkalarında ise sadece muhabirimiz Erhan Telli vardı. Telli, Terim’in Yazıcı’ya “Ben ‘İstifa ediyorum’ mu dedim? ‘Veda maçımız olur’ dedim. Daha 2 gün öncesine dek ‘2012’ye kadar beraberiz’ demiyorlar mıydı? Onları aramadığım için darılmışlar. Oysa ben telefonumu bile kapattım, eşimle bile konuşmadım” sözlerini anı anına ve de kulaklarıyla duydu. Hatta Terim bir ara elini ağzına götürerek, sözlerinin anlaşılmaması için özel çaba harcadı...
Kulaklarıyla duyduğu bu sözlere önce inanamayan Erhan Telli, büyük bir heyecan içinde gazeteyi arayarak haberi anlattı. Bunun üzerine de HABERTÜRK Spor Servisi “Fatih Terim’in Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı’ya dün söylediği bu sözler ortalığı karıştıracak: “İSTİFA ETTİM Mİ Kİ!” başlığıyla haberi okurlarına duyurdu... Gerçekten de bu sözler ortalığı, hem de fena halde karıştırdı...
Hani çok güzel bir sözümüz vardır “Yarası olan gocunur” diye... İşte dün akşam Atatürk Stadı’nda da aynen böyle oldu. Önce Anadolu Ajansı kanalıyla “Bazı gazetelerde ve internet sitelerinde ‘Terim içini Yazıcı’ya döktü’ yönünde yer alan haberler gerçeği yansıtmamaktadır” diye açıklama yaparak işten kendisini ‘sıyırmaya’ çalışan ve bir spor kulübünün sözde başkanlığı sıfatını taşıyan İbrahim Yazıcı, akşam saatlerinde ise gözü dönmüş şekilde bir spor adamına asla yakışmayacak bir tarz benimsedi. Bu yapılan, bir spor adamı için kullanılması güç bir ifade olan ‘eşkıyalık’ olarak tanımlanabilir. Fatih Terim’in dünkü basın toplantısının ardından, saha içindeki Yazıcı ve adamları ‘organize’ bir şekilde Erhan Telli’yi aramaya başladı. Bu sırada Mahmut Özgener ile konuşan Yazıcı, yanındaki futbol şube sorumlusu Mesut Mestan’a gelen “Tamam Erhan Telli’yi bulduk” haberiyle harekete geçti.
BURSASPOR GİBİ BÜYÜK BİR CAMİAYA YAKIŞMAYACAK HAREKET TARZINI BENİMSEYEN BAŞKAN, eli kolu korumalarca tutulan arkadaşımız Erhan Telli’ye tekme tokat saldırdı. Olay oradaki polislerin gözü önünde yaşanırken, Telli yere düşünce “Alın bu adamı” diye polislere de emir yağdırdı. Yani ‘YARASI OLAN GOCUNDU’...
BUNLARA CEVAP VER YAZICI
Şimdi de İbrahim Yazıcı’ya HABERTÜRK olarak soruyoruz?.. Eğer muhabirimiz Erhan Telli ‘yalan yazmış’ olsaydı, Fatih Terim’in basın toplantısında ve canlı yayında çıkıp “Evet hocam haberi yazan benim. Kaynağımı isterseniz size özel olarak açıklayabilirim” diye konuşabilir miydi? Hele hele birçok basın mensubunun çekindiği Terim’e karşı “Ben yazdım ve yazımın sonuna kadar arkasındayım” diyebilir miydi? Eğer haber gerçek değilse, böyle bir fırsat yakalayan Fatih Terim, muhabirimiz Erhan Telli’ye karşı salvoları arka arkaya sıralamaz mıydı? “Kimsenin yazısı da söyledikleri de gözümden kaçmıyor.
Gerekli cevaplar, gerekli zamanda yerini bulur” diyerek bazı çevrelere ‘gözdağı’ verirken, Terim böyle bir fırsatı ‘es’ geçer miydi? Telli’nin “Galiba söylemek isteyip de söyleyemediğiniz bir şeyler var?” sorusunu da üstünkörü geçiştirir miydi?
ASLA SUSMAYACAĞIZ
Ve son söz... HABERTÜRK Gazetesi ve HABERTÜRK Spor Servisi olarak biz ve muhabirimiz yazdığımız, okurlarımıza duyurduğumuz her haber gibi bu haberin de SONUNA KADAR ARKASINDAYIZ. Kimden gelirse gelsin, ‘eşkıyalığa’ sessiz kalacak değiliz. Şimdiye kadar birçok saldırgan, biz ve bu mesleğe gönül veren gerçek gazetecileri susturmak, baskı altına almak, bezdirmek için çok uğraştı. Ancak bunların hiçbirinde başarılı olmadı.
BUNDAN SONRA DA ASLA
SUSMAYACAĞIZ. Ancak taşıdığımız gazetecilik kimliğinden çok insan olarak, bel altından vurmadan, kalemimizle hep doğruları yazacağız ve yazmaya da devam edeceğiz. Hakkımızı da yasal yollardan sonuna dek arayacağız... Sporda şiddetin bitmesini dört gözle beklerken ve olaylara sayfalarımızda fazla yer vermemek adına mücadele ederken, sporun eşkıyalık heveslilerinin boy göstereceği bir alan olmadığını bilerek, sporda şiddete asla prim vermeyeceğiz.
Yazıcı’ya tepki yağdı
Olayın duyulmasının ardından gazetemizi arayan birçok kişi saldırıyı kınadı. Ayrıca haber sitelerinde de İbrahim Yazıcı’ya tepki dolu mesajlar yer aldı.
Terim ile konuşmasını haber yapmamızdan rahatsız olan İbrahim Yazıcı, Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener ve Levent Kızıl’a derdini anlatmaya çalıştı. Ancak Özgener bu savunmayı ciddiye almadı.
TELLİ ŞİKAYETÇİ OLDU
Olay sonrası Çarşı Polis Merkezi’ne giden Erhan Telli, Yazıcı ve korumalarından şikayetçi oldu. Telli, daha sonra hastaneden doktor raporu aldı.
Muhabirimiz Erhan Telli, olay sonrası Çarşı Polis Merkezi’ne gitti ve kendisine yapılan saldırı nedeniyle şikayette bulundu. Polis ekipleri tarafından doktor raporu için hastaneye götürülen Telli’nin yüzündeki darp izleri, morluklar, kızarıklar rapora yazıldı. Arkadaşımız, ardından ifade vererek yaşananları anlattı. Tutanaklara geçen ifade sonrası, emniyet güçleri olayla ilgili araştırma başlattı. Telli, “Bursaspor gibi büyük bir camiayı yöneten başkanın, bu şekilde bir haberciye saldırmasını kınıyorum. Bu tür hareketler basın özgürlüğüne darbedir. İbrahim Yazıcı’dan şikayetçiyim” açıklamasını yaptı.
KAYNAK
Her şey Türk Milli Takımı’nın Belçika’da oynadığı ve Dünya Kupası’na resmen veda ettiği karşılaşmada başladı... Milli Takım’ın hocası, istifasını ‘üstü kapalı’ mesaj olarak federasyona basın toplantısı yoluyla duyurdu ve ‘güvenoyu’ beklentisi olduğunu ‘el altından’ iletti... Federasyon ise buna ‘almaz’ yaparak, Terim resmen istifasını yollamasa da “İstifasını kabul ediyoruz” diye resmi internet sitesinden açıklamada bulundu...
Milli Takım’ın Dünya Kupası finallerine gidememesi nedeniyle ortam zaten fazlasıyla gergindi... Federasyon ile Fatih Terim arasındaki ‘GÜVENOYUNU’ tam anlamıyla ‘oyun içinde oyun’ haline geldi... İşte bu ortamda Fatih Terim, Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı ile birlikte Milli Takım’ın antrenmanı için Atatürk Stadı’na gitti. İkili aralarında ‘derin’ bir sohbete dalmıştı. Hemen arkalarında ise sadece muhabirimiz Erhan Telli vardı. Telli, Terim’in Yazıcı’ya “Ben ‘İstifa ediyorum’ mu dedim? ‘Veda maçımız olur’ dedim. Daha 2 gün öncesine dek ‘2012’ye kadar beraberiz’ demiyorlar mıydı? Onları aramadığım için darılmışlar. Oysa ben telefonumu bile kapattım, eşimle bile konuşmadım” sözlerini anı anına ve de kulaklarıyla duydu. Hatta Terim bir ara elini ağzına götürerek, sözlerinin anlaşılmaması için özel çaba harcadı...
Kulaklarıyla duyduğu bu sözlere önce inanamayan Erhan Telli, büyük bir heyecan içinde gazeteyi arayarak haberi anlattı. Bunun üzerine de HABERTÜRK Spor Servisi “Fatih Terim’in Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı’ya dün söylediği bu sözler ortalığı karıştıracak: “İSTİFA ETTİM Mİ Kİ!” başlığıyla haberi okurlarına duyurdu... Gerçekten de bu sözler ortalığı, hem de fena halde karıştırdı...
Hani çok güzel bir sözümüz vardır “Yarası olan gocunur” diye... İşte dün akşam Atatürk Stadı’nda da aynen böyle oldu. Önce Anadolu Ajansı kanalıyla “Bazı gazetelerde ve internet sitelerinde ‘Terim içini Yazıcı’ya döktü’ yönünde yer alan haberler gerçeği yansıtmamaktadır” diye açıklama yaparak işten kendisini ‘sıyırmaya’ çalışan ve bir spor kulübünün sözde başkanlığı sıfatını taşıyan İbrahim Yazıcı, akşam saatlerinde ise gözü dönmüş şekilde bir spor adamına asla yakışmayacak bir tarz benimsedi. Bu yapılan, bir spor adamı için kullanılması güç bir ifade olan ‘eşkıyalık’ olarak tanımlanabilir. Fatih Terim’in dünkü basın toplantısının ardından, saha içindeki Yazıcı ve adamları ‘organize’ bir şekilde Erhan Telli’yi aramaya başladı. Bu sırada Mahmut Özgener ile konuşan Yazıcı, yanındaki futbol şube sorumlusu Mesut Mestan’a gelen “Tamam Erhan Telli’yi bulduk” haberiyle harekete geçti.
BURSASPOR GİBİ BÜYÜK BİR CAMİAYA YAKIŞMAYACAK HAREKET TARZINI BENİMSEYEN BAŞKAN, eli kolu korumalarca tutulan arkadaşımız Erhan Telli’ye tekme tokat saldırdı. Olay oradaki polislerin gözü önünde yaşanırken, Telli yere düşünce “Alın bu adamı” diye polislere de emir yağdırdı. Yani ‘YARASI OLAN GOCUNDU’...
BUNLARA CEVAP VER YAZICI
Şimdi de İbrahim Yazıcı’ya HABERTÜRK olarak soruyoruz?.. Eğer muhabirimiz Erhan Telli ‘yalan yazmış’ olsaydı, Fatih Terim’in basın toplantısında ve canlı yayında çıkıp “Evet hocam haberi yazan benim. Kaynağımı isterseniz size özel olarak açıklayabilirim” diye konuşabilir miydi? Hele hele birçok basın mensubunun çekindiği Terim’e karşı “Ben yazdım ve yazımın sonuna kadar arkasındayım” diyebilir miydi? Eğer haber gerçek değilse, böyle bir fırsat yakalayan Fatih Terim, muhabirimiz Erhan Telli’ye karşı salvoları arka arkaya sıralamaz mıydı? “Kimsenin yazısı da söyledikleri de gözümden kaçmıyor.
Gerekli cevaplar, gerekli zamanda yerini bulur” diyerek bazı çevrelere ‘gözdağı’ verirken, Terim böyle bir fırsatı ‘es’ geçer miydi? Telli’nin “Galiba söylemek isteyip de söyleyemediğiniz bir şeyler var?” sorusunu da üstünkörü geçiştirir miydi?
ASLA SUSMAYACAĞIZ
Ve son söz... HABERTÜRK Gazetesi ve HABERTÜRK Spor Servisi olarak biz ve muhabirimiz yazdığımız, okurlarımıza duyurduğumuz her haber gibi bu haberin de SONUNA KADAR ARKASINDAYIZ. Kimden gelirse gelsin, ‘eşkıyalığa’ sessiz kalacak değiliz. Şimdiye kadar birçok saldırgan, biz ve bu mesleğe gönül veren gerçek gazetecileri susturmak, baskı altına almak, bezdirmek için çok uğraştı. Ancak bunların hiçbirinde başarılı olmadı.
BUNDAN SONRA DA ASLA
SUSMAYACAĞIZ. Ancak taşıdığımız gazetecilik kimliğinden çok insan olarak, bel altından vurmadan, kalemimizle hep doğruları yazacağız ve yazmaya da devam edeceğiz. Hakkımızı da yasal yollardan sonuna dek arayacağız... Sporda şiddetin bitmesini dört gözle beklerken ve olaylara sayfalarımızda fazla yer vermemek adına mücadele ederken, sporun eşkıyalık heveslilerinin boy göstereceği bir alan olmadığını bilerek, sporda şiddete asla prim vermeyeceğiz.
Yazıcı’ya tepki yağdı
Olayın duyulmasının ardından gazetemizi arayan birçok kişi saldırıyı kınadı. Ayrıca haber sitelerinde de İbrahim Yazıcı’ya tepki dolu mesajlar yer aldı.
Terim ile konuşmasını haber yapmamızdan rahatsız olan İbrahim Yazıcı, Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener ve Levent Kızıl’a derdini anlatmaya çalıştı. Ancak Özgener bu savunmayı ciddiye almadı.
TELLİ ŞİKAYETÇİ OLDU
Olay sonrası Çarşı Polis Merkezi’ne giden Erhan Telli, Yazıcı ve korumalarından şikayetçi oldu. Telli, daha sonra hastaneden doktor raporu aldı.
Muhabirimiz Erhan Telli, olay sonrası Çarşı Polis Merkezi’ne gitti ve kendisine yapılan saldırı nedeniyle şikayette bulundu. Polis ekipleri tarafından doktor raporu için hastaneye götürülen Telli’nin yüzündeki darp izleri, morluklar, kızarıklar rapora yazıldı. Arkadaşımız, ardından ifade vererek yaşananları anlattı. Tutanaklara geçen ifade sonrası, emniyet güçleri olayla ilgili araştırma başlattı. Telli, “Bursaspor gibi büyük bir camiayı yöneten başkanın, bu şekilde bir haberciye saldırmasını kınıyorum. Bu tür hareketler basın özgürlüğüne darbedir. İbrahim Yazıcı’dan şikayetçiyim” açıklamasını yaptı.
KAYNAK