- Katılım
- 29 Haziran 2007
- Mesajlar
- 64,457
- Reaksiyon puanı
- 530
- Puanları
- 0
'Yabancı ot'lar tarım ürünlerinin canına ot tıkıyor. Su ve besin maddesini, tarımı yapılan üründen alarak yaşayan 3 binden fazla parazit bitki bulunuyor.
Ancak bunların sadece birkaçı ürünlere zarar veriyor. Verimi düşüren parazitlerin başında canavar, küsküt ve ökse otları geliyor.
Türkiye, bir tarım ülkesi. Halkın büyük kısmı geçimini buradan sağlıyor. Ancak verimli topraklara sahip bu coğrafya, birçok üründe dışa bağımlı olmaktan kurtulamıyor. Tarımda istenilen verim bir türlü yakalanamadı. Yıllarca bu konuya kafa yoran, sayısız araştırma yapan uzmanlar, verimsizliğin sebeblerinden birini buldu. Kendisi küçük ama zararı büyük bir bitkinin, sebze, meyve ve tahıllara musallat olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine 11 üniversiteden öğretim üyeleri, TÜBİTAK, profesörler, doçentler, Tarım Bakanlığı uzmanları ve araştırma enstitülerinde çalışan ziraat mühendisleri 'canavar otu'na karşı el birliği yaptı.
Ürünlerde yüzde 20 ile yüzde 100 arasında verimi düşüren 'canavar otu'nu etkisiz hale getirmek için seferberlik başlatıldı. Projenin Diyarbakır Koordinatörü Ziraat Yüksek Mühendisi Cumali Özaslan, 41 ilde araştırma yaptıklarını ve 2.000 üreticiyle yüz yüze görüştüklerini belirtiyor. Canavar otunun daha çok bakla, domates, patates, tütün, ayçiçeği ve maydanoz gibi ürünleri etkilediğini anlatıyor. Mustafa Kemal Üniversitesi Bitki Koruma Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlhan Üremiş de, Türkiye'deki arazilerin yüzde 60'ında bu otun bulunduğunu vurguluyor. Tarlaları temizlemek için ürün desenlerini her yıl değiştirmek gerektiğini anlatan Üremiş, aynı arazide sürekli patates, tütün veya maydanoz ekmenin canavar otu için adeta doping olduğunu söylüyor.
'Yabancı ot' olarak bilinen parazit bitkiler, tarım ürünlerinin canına ot tıkıyor. Su ve besin maddesini üründen alarak yaşayan 3 binden fazla parazit bitki bulunuyor. Ancak bunların sadece birkaçı ürünlere zarar veriyor. Verimi düşüren parazitlerin başında canavar, küsküt ve ökse otları geliyor. 'Asalak, beleşçi, çakal, dip çiçeği, pisot, tembel otu ve kumpir otu' gibi farklı isimlerle bilinen canavar, onlarca ürünü imha ediyor.
Uzmanlar, canavar otu ile ilgili Türkiye'nin çeşitli yerlerinde 4 yıldır çalışmalar yapıyor. Türkiye'nin önde gelen 35 uzmanı, paraziti etkisiz hale getirmek için 'Ülkesel Canavar Otu Projesi'nde buluştu. Uzmanlar, kontrol yöntemlerinin olmaması sebebiyle bu otun tarım alanlarında her geçen gün arttığını belirledi.
Bir çiçeğinde yüz binlerce tohum bulunuyor
Sera ürünlerine de büyük zarar veren canavar otu, çok hızlı yayılıyor. Çiçeğinde yer alan yaklaşık 100 kapsülün her birinde yüz binlerce tohum taneciği yer alıyor. Toprakta 10 yıl canlılığını yitirmeyen tohum taneleri, çevre koşullarının çimlenme için uygun hale gelmesini bekliyor. Ekilen ürünlerin köklerinden toprağa yayılan salgı maddesiyle bitkinin köküne yapışan ve kalınlaşan canavar otu, bu üründen su ve diğer maddeleri alıyor. Kısa sürede büyüyen ot, ürünün gelişmesini engelliyor. Böylece ürün susuz kalmış gibi sararıyor. Diğer bitkilere göre gelişmesi geri kalıyor, verimi düşüyor, çok ağır buharlaşmalarda ise ölüyor. Ancak canavar otu çok dayanıklı olduğu için hiçbir zarar görmeden gelişimini 3 ayda tamamlıyor.
Ürüne ikinci kez büyük zarar vermek için toprağa düşüyor.
Projenin Diyarbakır Koordinatörü Yüksek Ziraat Mühendisi Cumali Özaslan, üreticilerin, canavar otunu tanımalarına rağmen mücadele etme veya yayılmasını önleme konusunda bilgiye sahip olmadıklarını belirtiyor. Türkiye genelindeki tarım arazilerinden örnekler aldıklarını ve inceleme yaptıklarını dile getiren Özaslan, şunları söylüyor: "Canavar otunun daha çok bakla, domates, patates, tütün, ayçiçeği ve maydanoz gibi ürünlerin bulunduğu tarım arazilerinde yoğun olarak görüldüğünü tespit ettik. Verimli arazilerimiz, canavar otu tehlikesi altında. Güneydoğu'da yüz binlerce tohum üreten, uzun yıllar canlılığını yitirmeden toprakta kalabilen canavar otu zararlısını tespit ettik."
Kurtulmak için ürün değişimi şart
Doç. Dr. İlhan Üremiş (Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi): Arazilerimizin yüzde 60'ında bulunan otun yayılmasını önlemeye çalışıyoruz. Tarlalarımızı canavar otundan temizlemek için öncelikle ürün desenlerini her yıl değiştirmemiz gerekiyor. Aynı arazide sürekli patates, tütün, maydanoz ekimi gerçekleştirmek, bu zararlının daha fazla artmasına ve tohum bırakmasına neden oluyor. Bu da temiz olan tarlaların bile bu zararlıya maruz kalmasına yol açıyor. Bu nedenle çiftçilerin öncelikle her yıl tarlasına farklı ürünlerin ekimini yapıp canavar otuyla mücadele etmesi gerekiyor.
Canavar otuyla mücadele yöntemleri
Canavar otu tohumlarının tarlaya bulaşmasını önlemek için temiz tohum ve fide kullanılmalı. Hangi ürün ekilecekse sertifikalı tohum tercih edilmeli.
Tarlaya atılacak hayvan gübresinin iyi yanmış olması gerekiyor. Yanmamış gübrede yabancı ot tohumları bulunur.
Canavar otunun olduğu tarlada kullanılan tarım aletleri başka yerde kullanılmamalı. Kullanılacak ise iyice yıkanmalı.
Tarlada bulunan canavar otu, mutlaka tohumlama öncesi çekilmeli ve yakılmalı.
Canavar otlarının çimlenme dönemi öğrenilmeli. Otun çimlendiği dönemden sonra erken olgunlaşan ürünler ekilerek zarardan kurunulabilir.
Toprağın 10 cm derinliğinde bulunan canavar otu tohumlarını daha derinlere gömerek yoğunluğu azaltılabilir. Bunun için toprak 45 cm derin işlenmeli.
Canavar otuna dayanıklı ürünler tercih edilmeli.
Kimyasal mücadelede ilacın zamanı ve dozuna dikkat edilmeli. Canavar otuyla mücadelede mercimek, tütün ve ayçiçeği ilacı bulunurken domatesi koruyacak ilaç henüz üretilmedi.
ZAMAN

Ancak bunların sadece birkaçı ürünlere zarar veriyor. Verimi düşüren parazitlerin başında canavar, küsküt ve ökse otları geliyor.
Türkiye, bir tarım ülkesi. Halkın büyük kısmı geçimini buradan sağlıyor. Ancak verimli topraklara sahip bu coğrafya, birçok üründe dışa bağımlı olmaktan kurtulamıyor. Tarımda istenilen verim bir türlü yakalanamadı. Yıllarca bu konuya kafa yoran, sayısız araştırma yapan uzmanlar, verimsizliğin sebeblerinden birini buldu. Kendisi küçük ama zararı büyük bir bitkinin, sebze, meyve ve tahıllara musallat olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine 11 üniversiteden öğretim üyeleri, TÜBİTAK, profesörler, doçentler, Tarım Bakanlığı uzmanları ve araştırma enstitülerinde çalışan ziraat mühendisleri 'canavar otu'na karşı el birliği yaptı.
Ürünlerde yüzde 20 ile yüzde 100 arasında verimi düşüren 'canavar otu'nu etkisiz hale getirmek için seferberlik başlatıldı. Projenin Diyarbakır Koordinatörü Ziraat Yüksek Mühendisi Cumali Özaslan, 41 ilde araştırma yaptıklarını ve 2.000 üreticiyle yüz yüze görüştüklerini belirtiyor. Canavar otunun daha çok bakla, domates, patates, tütün, ayçiçeği ve maydanoz gibi ürünleri etkilediğini anlatıyor. Mustafa Kemal Üniversitesi Bitki Koruma Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlhan Üremiş de, Türkiye'deki arazilerin yüzde 60'ında bu otun bulunduğunu vurguluyor. Tarlaları temizlemek için ürün desenlerini her yıl değiştirmek gerektiğini anlatan Üremiş, aynı arazide sürekli patates, tütün veya maydanoz ekmenin canavar otu için adeta doping olduğunu söylüyor.
'Yabancı ot' olarak bilinen parazit bitkiler, tarım ürünlerinin canına ot tıkıyor. Su ve besin maddesini üründen alarak yaşayan 3 binden fazla parazit bitki bulunuyor. Ancak bunların sadece birkaçı ürünlere zarar veriyor. Verimi düşüren parazitlerin başında canavar, küsküt ve ökse otları geliyor. 'Asalak, beleşçi, çakal, dip çiçeği, pisot, tembel otu ve kumpir otu' gibi farklı isimlerle bilinen canavar, onlarca ürünü imha ediyor.
Uzmanlar, canavar otu ile ilgili Türkiye'nin çeşitli yerlerinde 4 yıldır çalışmalar yapıyor. Türkiye'nin önde gelen 35 uzmanı, paraziti etkisiz hale getirmek için 'Ülkesel Canavar Otu Projesi'nde buluştu. Uzmanlar, kontrol yöntemlerinin olmaması sebebiyle bu otun tarım alanlarında her geçen gün arttığını belirledi.
Bir çiçeğinde yüz binlerce tohum bulunuyor
Sera ürünlerine de büyük zarar veren canavar otu, çok hızlı yayılıyor. Çiçeğinde yer alan yaklaşık 100 kapsülün her birinde yüz binlerce tohum taneciği yer alıyor. Toprakta 10 yıl canlılığını yitirmeyen tohum taneleri, çevre koşullarının çimlenme için uygun hale gelmesini bekliyor. Ekilen ürünlerin köklerinden toprağa yayılan salgı maddesiyle bitkinin köküne yapışan ve kalınlaşan canavar otu, bu üründen su ve diğer maddeleri alıyor. Kısa sürede büyüyen ot, ürünün gelişmesini engelliyor. Böylece ürün susuz kalmış gibi sararıyor. Diğer bitkilere göre gelişmesi geri kalıyor, verimi düşüyor, çok ağır buharlaşmalarda ise ölüyor. Ancak canavar otu çok dayanıklı olduğu için hiçbir zarar görmeden gelişimini 3 ayda tamamlıyor.
Ürüne ikinci kez büyük zarar vermek için toprağa düşüyor.
Projenin Diyarbakır Koordinatörü Yüksek Ziraat Mühendisi Cumali Özaslan, üreticilerin, canavar otunu tanımalarına rağmen mücadele etme veya yayılmasını önleme konusunda bilgiye sahip olmadıklarını belirtiyor. Türkiye genelindeki tarım arazilerinden örnekler aldıklarını ve inceleme yaptıklarını dile getiren Özaslan, şunları söylüyor: "Canavar otunun daha çok bakla, domates, patates, tütün, ayçiçeği ve maydanoz gibi ürünlerin bulunduğu tarım arazilerinde yoğun olarak görüldüğünü tespit ettik. Verimli arazilerimiz, canavar otu tehlikesi altında. Güneydoğu'da yüz binlerce tohum üreten, uzun yıllar canlılığını yitirmeden toprakta kalabilen canavar otu zararlısını tespit ettik."
Kurtulmak için ürün değişimi şart
Doç. Dr. İlhan Üremiş (Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi): Arazilerimizin yüzde 60'ında bulunan otun yayılmasını önlemeye çalışıyoruz. Tarlalarımızı canavar otundan temizlemek için öncelikle ürün desenlerini her yıl değiştirmemiz gerekiyor. Aynı arazide sürekli patates, tütün, maydanoz ekimi gerçekleştirmek, bu zararlının daha fazla artmasına ve tohum bırakmasına neden oluyor. Bu da temiz olan tarlaların bile bu zararlıya maruz kalmasına yol açıyor. Bu nedenle çiftçilerin öncelikle her yıl tarlasına farklı ürünlerin ekimini yapıp canavar otuyla mücadele etmesi gerekiyor.
Canavar otuyla mücadele yöntemleri
Canavar otu tohumlarının tarlaya bulaşmasını önlemek için temiz tohum ve fide kullanılmalı. Hangi ürün ekilecekse sertifikalı tohum tercih edilmeli.
Tarlaya atılacak hayvan gübresinin iyi yanmış olması gerekiyor. Yanmamış gübrede yabancı ot tohumları bulunur.
Canavar otunun olduğu tarlada kullanılan tarım aletleri başka yerde kullanılmamalı. Kullanılacak ise iyice yıkanmalı.
Tarlada bulunan canavar otu, mutlaka tohumlama öncesi çekilmeli ve yakılmalı.
Canavar otlarının çimlenme dönemi öğrenilmeli. Otun çimlendiği dönemden sonra erken olgunlaşan ürünler ekilerek zarardan kurunulabilir.
Toprağın 10 cm derinliğinde bulunan canavar otu tohumlarını daha derinlere gömerek yoğunluğu azaltılabilir. Bunun için toprak 45 cm derin işlenmeli.
Canavar otuna dayanıklı ürünler tercih edilmeli.
Kimyasal mücadelede ilacın zamanı ve dozuna dikkat edilmeli. Canavar otuyla mücadelede mercimek, tütün ve ayçiçeği ilacı bulunurken domatesi koruyacak ilaç henüz üretilmedi.
ZAMAN