amidi
Doçent
- Katılım
- 10 Kasım 2010
- Mesajlar
- 631
- Reaksiyon puanı
- 8
- Puanları
- 18
Bir Fincan Kahvenin Kırk Ton Derdi Çıkabilir
Bu hafta "Muhabbet Olsun" kitabımdan "Ailede muhabbet için atılması gereken adımlar"da erkeklerin dikkat etmesi gereken önemli bir konuda Ferhat' la konuşuyoruz.
- Mutluluğu eşinde ara.
-"Gözün karından başkasını görmesin." diyorsunuz yani.
- Konuya bir Nasreddin Hoca fıkrası ile başlamak istiyorum.
"Nasreddin Hocanın, büyük boynuzlu, koca bir öküzü varmış. Karısına dermiş ki:
'Ah hatun, şu öküzün iki boynuzunun arasına otursam da dolansam ne kadar keyifli olurdu.'
Bir gün öküzün yere eğilmesini fırsat bilen hoca, öküzün iki boynuzunun arasına oturuvermiş. Ama öküz hemen kalkıp hocayı yere vurmuş. Hocanın aklı başından gitmiş. Bir süre sonra kendine gelip, gözünü açıp bakmış ki karısı başında oturmuş ağlıyor.
-Ağlama hatun, çok zahmet çektim; ama hevesimi aldım, demiş."
-Kıssadan hisseyi anladım.
- Bazı heveslerin sonu felaketle de sonuçlanabilir. Herkes her şeyden hevesini almaya kalkarsa dünya yaşanmaz olur. Hoca yine ucuz kurtulmuş. Bu bir öküz değil de kadın meselesi olsaydı bu kadar ucuz kurtulamazdı.
-Bu konuya bir heves olarak mı bakıyorsunuz?
-Çoğu zaman öyle değil mi? Herkes yapıyor, ben niye geri kalayım, arkadaşlara anlatacak hikayem olsun gibi bir hevesle eşini aldatan erkekler olduğunu duyuyoruz. Bunlar erkeklerin itirafı.
-Aşk olamaz mı?
-Aşk olabilir tabi. Ama aşktan çok, tuzaklar var. Eskiden evin dışı kadınlar için tehlikeliymiş; ama günümüzde erkekler için daha da tehlikeli. Erkeklerin dikkatli olması lazım. Hani çocuklar evden yalnız başlarına bir yere gidecekleri zaman tembih edilir ya Şeker veren olursa, seni annen bir yerde bekliyor, diye söyleyen olursa sakın kanma denir ya artık erkekleri de Her gülüşe, her bakışa aldanma, sahtesi çok, evin dışında başka yerlerde kimseyle bir şey yeme zehirlenirsin, güzele bakıp kanma, kimsenin verdiği gazozu içme gibi sabah tembihle göndermek gerekiyor sanki.
Ferhat epeyce güldü bu esprime.
-Bence ciddiye al. Erkekler için tehlike her tarafta kol geziyor. Arkadaşım anlattı. Minibüste on yedi, on sekiz yaşlarında iki genç kız oturmuşlar konuşuyorlarmış. Kızlardan biri şöyle diyormuş: Ay ne uğraşacağım bekar erkekle, her şeyi sorun. Bulacaksın parası çok, evli bir adam, üç gün sonra attıracaksın karısını, konacaksın hazıra. Ev hazır, iş var, para var. Atarsın önceki eşyaları, dayar döşersin evin içini keyfine bakarsın. Ayrıca adamla yaş farkın olursa daha iyi olur, karşında mum olur. Çekilmez bekar erkeğin nazı bu devirde.
-Korkunç bir şey bu. Gencecik kızların hayallerine bakın.
-Kim bilir, kaç erkek bu tuzaklara düşüyor. Bir genç kız kendine ilgi gösterince, aklı başından gidiyor, sevindirik oluyor fakat aklı başına geldiğinde artık çok geç oluyor. Ailesi dağılmış oluyor, yeni eşi ile de mutlu olamıyor, eski eşine dönemiyor.
-Ailesi dağılmasa bile karısı ile arası bozuluyor.
-Kadınların en affedemedikleri konudur aldatılmak. Kadın ya ayrılır ya da evliliğine devam eder ama eşini affetmez. Eş ve çocuklar hevesler için risk edilmeyecek kadar değerlidir. Erkek öncelikle eşiyle mutlu olmak için uğraşmalı. Başka kadına göstereceği ilgiyi özeni, kendi karısına gösterse, büyük ihtimalle onunla da mutlu olacaktır. Erkek başka bir kadına dökeceği dili, alacağı hediyeleri, çekeceği mesajları kendi karısına yapsa, karısı etrafında pervane olur.
-İşin kötüsü söylediğim gibi dışarısı çok cazip. Kadın konusu biz erkeklerin en zayıf olduğu konu. Evin dışında, sokakta, iş yerlerinde, bakımlı ve çekici kadınlar aklımızı karıştırıyor. Açıkçası ben karımdan görmediğim ilgi ve alakayı dışarıda çok rahat görüyorum. Kadınların da evde eşlerine cazip görünmek için gayret etmeleri gerekmiyor mu?
-Haklısın ama o kadının atacağı adım. Bunları Şirinle konuştuk. Onun bütün adımları birden atmasını beklememek lazım; ama ben onun zamanla öğrendiklerinin hepsini yapacağına, adımları tamamlayacağına inanıyorum. Şimdi biz senin adımlarını konuşuyoruz. Sen kendini tehlikeden nasıl koruyorsun, onu konuşalım.
-Ben kendime bir formül buldum. Arkadaşlarımın başına gelenlerden ders aldım. Hiç yaklaşmıyorum. Arkadaşlarımın ilişkileri Bir kahve içmekle ne olacak, sadece bir yemek yiyeceğiz, devamını düşünmüyorum gibi küçük adımlarla başladı. Eskiden bir kahve içmenin kırk yıl hatır olurmuş, şimdi bir kahvenin, kırk ton, derdi oluyor.
-Kendilerini kaptırıp gidiyorlar değil mi? Kadın ve erkek ateşle barut gibidir, her an alev alabilir. Tehlikeli durumları aslında iki tarafta başlangıçta hissederler; ama ya kendilerini kontrol edebileceklerini düşünürler ya da kendilerini kandırırlar. En iyisi hiç yaklaşmamak. Duyguları zapt etmek çok zor çünkü. Bir süre sonra durum kontrolden çıkar.
-Çok haklısınız. Size yüzde yüz katılıyorum.
-Bu haftalık da bu kadar.
Sema Maraşlı - Haber 7
Bu hafta "Muhabbet Olsun" kitabımdan "Ailede muhabbet için atılması gereken adımlar"da erkeklerin dikkat etmesi gereken önemli bir konuda Ferhat' la konuşuyoruz.
- Mutluluğu eşinde ara.
-"Gözün karından başkasını görmesin." diyorsunuz yani.
- Konuya bir Nasreddin Hoca fıkrası ile başlamak istiyorum.
"Nasreddin Hocanın, büyük boynuzlu, koca bir öküzü varmış. Karısına dermiş ki:
'Ah hatun, şu öküzün iki boynuzunun arasına otursam da dolansam ne kadar keyifli olurdu.'
Bir gün öküzün yere eğilmesini fırsat bilen hoca, öküzün iki boynuzunun arasına oturuvermiş. Ama öküz hemen kalkıp hocayı yere vurmuş. Hocanın aklı başından gitmiş. Bir süre sonra kendine gelip, gözünü açıp bakmış ki karısı başında oturmuş ağlıyor.
-Ağlama hatun, çok zahmet çektim; ama hevesimi aldım, demiş."
-Kıssadan hisseyi anladım.
- Bazı heveslerin sonu felaketle de sonuçlanabilir. Herkes her şeyden hevesini almaya kalkarsa dünya yaşanmaz olur. Hoca yine ucuz kurtulmuş. Bu bir öküz değil de kadın meselesi olsaydı bu kadar ucuz kurtulamazdı.
-Bu konuya bir heves olarak mı bakıyorsunuz?
-Çoğu zaman öyle değil mi? Herkes yapıyor, ben niye geri kalayım, arkadaşlara anlatacak hikayem olsun gibi bir hevesle eşini aldatan erkekler olduğunu duyuyoruz. Bunlar erkeklerin itirafı.
-Aşk olamaz mı?
-Aşk olabilir tabi. Ama aşktan çok, tuzaklar var. Eskiden evin dışı kadınlar için tehlikeliymiş; ama günümüzde erkekler için daha da tehlikeli. Erkeklerin dikkatli olması lazım. Hani çocuklar evden yalnız başlarına bir yere gidecekleri zaman tembih edilir ya Şeker veren olursa, seni annen bir yerde bekliyor, diye söyleyen olursa sakın kanma denir ya artık erkekleri de Her gülüşe, her bakışa aldanma, sahtesi çok, evin dışında başka yerlerde kimseyle bir şey yeme zehirlenirsin, güzele bakıp kanma, kimsenin verdiği gazozu içme gibi sabah tembihle göndermek gerekiyor sanki.
Ferhat epeyce güldü bu esprime.
-Bence ciddiye al. Erkekler için tehlike her tarafta kol geziyor. Arkadaşım anlattı. Minibüste on yedi, on sekiz yaşlarında iki genç kız oturmuşlar konuşuyorlarmış. Kızlardan biri şöyle diyormuş: Ay ne uğraşacağım bekar erkekle, her şeyi sorun. Bulacaksın parası çok, evli bir adam, üç gün sonra attıracaksın karısını, konacaksın hazıra. Ev hazır, iş var, para var. Atarsın önceki eşyaları, dayar döşersin evin içini keyfine bakarsın. Ayrıca adamla yaş farkın olursa daha iyi olur, karşında mum olur. Çekilmez bekar erkeğin nazı bu devirde.
-Korkunç bir şey bu. Gencecik kızların hayallerine bakın.
-Kim bilir, kaç erkek bu tuzaklara düşüyor. Bir genç kız kendine ilgi gösterince, aklı başından gidiyor, sevindirik oluyor fakat aklı başına geldiğinde artık çok geç oluyor. Ailesi dağılmış oluyor, yeni eşi ile de mutlu olamıyor, eski eşine dönemiyor.
-Ailesi dağılmasa bile karısı ile arası bozuluyor.
-Kadınların en affedemedikleri konudur aldatılmak. Kadın ya ayrılır ya da evliliğine devam eder ama eşini affetmez. Eş ve çocuklar hevesler için risk edilmeyecek kadar değerlidir. Erkek öncelikle eşiyle mutlu olmak için uğraşmalı. Başka kadına göstereceği ilgiyi özeni, kendi karısına gösterse, büyük ihtimalle onunla da mutlu olacaktır. Erkek başka bir kadına dökeceği dili, alacağı hediyeleri, çekeceği mesajları kendi karısına yapsa, karısı etrafında pervane olur.
-İşin kötüsü söylediğim gibi dışarısı çok cazip. Kadın konusu biz erkeklerin en zayıf olduğu konu. Evin dışında, sokakta, iş yerlerinde, bakımlı ve çekici kadınlar aklımızı karıştırıyor. Açıkçası ben karımdan görmediğim ilgi ve alakayı dışarıda çok rahat görüyorum. Kadınların da evde eşlerine cazip görünmek için gayret etmeleri gerekmiyor mu?
-Haklısın ama o kadının atacağı adım. Bunları Şirinle konuştuk. Onun bütün adımları birden atmasını beklememek lazım; ama ben onun zamanla öğrendiklerinin hepsini yapacağına, adımları tamamlayacağına inanıyorum. Şimdi biz senin adımlarını konuşuyoruz. Sen kendini tehlikeden nasıl koruyorsun, onu konuşalım.
-Ben kendime bir formül buldum. Arkadaşlarımın başına gelenlerden ders aldım. Hiç yaklaşmıyorum. Arkadaşlarımın ilişkileri Bir kahve içmekle ne olacak, sadece bir yemek yiyeceğiz, devamını düşünmüyorum gibi küçük adımlarla başladı. Eskiden bir kahve içmenin kırk yıl hatır olurmuş, şimdi bir kahvenin, kırk ton, derdi oluyor.
-Kendilerini kaptırıp gidiyorlar değil mi? Kadın ve erkek ateşle barut gibidir, her an alev alabilir. Tehlikeli durumları aslında iki tarafta başlangıçta hissederler; ama ya kendilerini kontrol edebileceklerini düşünürler ya da kendilerini kandırırlar. En iyisi hiç yaklaşmamak. Duyguları zapt etmek çok zor çünkü. Bir süre sonra durum kontrolden çıkar.
-Çok haklısınız. Size yüzde yüz katılıyorum.
-Bu haftalık da bu kadar.
Sema Maraşlı - Haber 7