EmirhanTeira
Doçent
- Katılım
- 11 Nisan 2020
- Mesajlar
- 779
- Reaksiyon puanı
- 507
- Puanları
- 93
- Yaş
- 18
Ramazan bayramı ve Kurban bayramı adlı bayramlar Kur'an'da geçmez. Yani dinimizde böyle bayramlar yoktur. Bu bayramlar olmadığı gibi bu bayramlarda kılınan bayram namazı dedikleri namaz da yoktur.
Firavun ve Musa arasında bir tartışmayı aktaran ayetlerin hemen ardından Taha 58’de Firavun Musa’yı kamuya açık bir zamanda düelloya davet eder. Musa’da Taha 59’da bu meydan okumayı kabul eder ve ziynet gününüzde buluşalım der. Ziynet günü ifadesini birçok din adamı bayram günü olarak çeviriyor. Ancak bu çeviri hatalıdır. Ziynet kavramı süs ve takı anlamında kullanılan bir kavramdır. Tabii mecaz anlamda kullanılmamışsa. Ancak benim gördüğüm Kur'an'da sürekli mecaz haliyle kullanılmış. "Ziynet günü" ifadesi ise sevinç günü, mutluluk günü, tören günü, şenlik günü vs. anlamlarına gelir. Mesela damat ve gelinin düğün günlerine "yevmu ez zineti" denir. Çünkü gelin ve damatın mutluluk günüdür. Ya da Araplar bir erkeğin baba olduğu güne ziynet günü der. Çünkü baba olmak kişi için sevinç günüdür. Araplardaki günlük kullanımı bu şekildedir bu kavramın. Fizilalil Kur’an’ın yazarı Seyyid Kutup ve onun gibi düşünenler ise bu ayette geçen “yevmu ez zineti” ifadesini “süslenme günü“ olarak anlamış. Yani bu kavramdan bizim anladığımız bayram çıkmaz. Bu mısırlıların ulusal festivali veya o dönemin dini merasim günü vs. olabilir.
Şimdi öncelikle Musa halkın ziynet gününde ve kuşluk vaktinde buluşalım diyor. Peki, halk kim? Mısırlılar. Yani Firavunun halkı. İsrailoğulları bu düelloya katılamazdı. Çünkü onlar köleydi ve çalışıyor olmalılar. O dönem köle ve işçi bayramı olmadığına göre katılmaları da mümkün değildi. Hadi sizin için zorlayayım ve köleler için de o gün ziynet günü olduğunu farz edeyim. Hangi açıdan bakarsanız bakın Musa’nın bu ayette Firavunun halkı olan Mısırlıların ulusal kutlama gününü kast ettiğini görürsünüz. Ayrıca ayette Musa firavuna sizin ziynet gününüz diyor. Bu da mısırlıların ulasal kutlama gününden bahsedildiğini kanıtlar. Bu ayeti delil göstererek bakın kurban bayramı ve ramazan bayramı var ve “kuşluk vakti” toplanıyorlar ifadesinden bayram namazı çıkar diyenler Kur’an’a takla attırmaktan başka ne yapıyorlar?
Kur’an’da ramazan ve kurban bayramı olsaydı ve bir de bu bayrama özel bayram namazı olsaydı Kur’an bunu açıkça dile getirirdi. Nasıl ki açık açık “Oruç sizden öncekilere yazıldığı gibi size de yazıldı” diyorsa aynı şekilde bayram için de kullanabilirdi. Nasıl ki salatı ikame edin diyorsa açık açık size de bayram yazıldı diyemez miydi? Kaldı ki ayet müşrik Firavun toplumunun bayramından bahsediyor. O dönemin Müslüman İsrailoğullarından değil. Tabii oradaki "ziynet günü" ifadesini bayram günü olarak kabul edersek. Çünkü Arapçada bayram “عيد" "ayd” kavramı ile karşılanır. Hatta Kürtçeye de Arapçadan olduğu gibi geçmiştir. Kürtler de bayram için “eyd” kelimesini kullanır. Yani bayram kelimesi yerine zinet günü demesi de o günün bizim anladığımız manada bayram olmayıp bir ulusal festival ya da tören, şenlik olduğunu vurgulamak içindir. Allah hangi kavramı kullanacağını özenle seçer. Hiç bir kavram Kur'an'da tesadüfen kullanılmaz.
Sonuç olarak Taha 59 bayramın dinen varlığına delil değildir. Alakası bile yoktur. Kur’an’a kafamızdaki dini söyletmekten vazgeçmeli, Kur'an'daki dini kafamıza söyletmeliyiz
Kaynak: fehmiuyar.net
Firavun ve Musa arasında bir tartışmayı aktaran ayetlerin hemen ardından Taha 58’de Firavun Musa’yı kamuya açık bir zamanda düelloya davet eder. Musa’da Taha 59’da bu meydan okumayı kabul eder ve ziynet gününüzde buluşalım der. Ziynet günü ifadesini birçok din adamı bayram günü olarak çeviriyor. Ancak bu çeviri hatalıdır. Ziynet kavramı süs ve takı anlamında kullanılan bir kavramdır. Tabii mecaz anlamda kullanılmamışsa. Ancak benim gördüğüm Kur'an'da sürekli mecaz haliyle kullanılmış. "Ziynet günü" ifadesi ise sevinç günü, mutluluk günü, tören günü, şenlik günü vs. anlamlarına gelir. Mesela damat ve gelinin düğün günlerine "yevmu ez zineti" denir. Çünkü gelin ve damatın mutluluk günüdür. Ya da Araplar bir erkeğin baba olduğu güne ziynet günü der. Çünkü baba olmak kişi için sevinç günüdür. Araplardaki günlük kullanımı bu şekildedir bu kavramın. Fizilalil Kur’an’ın yazarı Seyyid Kutup ve onun gibi düşünenler ise bu ayette geçen “yevmu ez zineti” ifadesini “süslenme günü“ olarak anlamış. Yani bu kavramdan bizim anladığımız bayram çıkmaz. Bu mısırlıların ulusal festivali veya o dönemin dini merasim günü vs. olabilir.
Şimdi öncelikle Musa halkın ziynet gününde ve kuşluk vaktinde buluşalım diyor. Peki, halk kim? Mısırlılar. Yani Firavunun halkı. İsrailoğulları bu düelloya katılamazdı. Çünkü onlar köleydi ve çalışıyor olmalılar. O dönem köle ve işçi bayramı olmadığına göre katılmaları da mümkün değildi. Hadi sizin için zorlayayım ve köleler için de o gün ziynet günü olduğunu farz edeyim. Hangi açıdan bakarsanız bakın Musa’nın bu ayette Firavunun halkı olan Mısırlıların ulusal kutlama gününü kast ettiğini görürsünüz. Ayrıca ayette Musa firavuna sizin ziynet gününüz diyor. Bu da mısırlıların ulasal kutlama gününden bahsedildiğini kanıtlar. Bu ayeti delil göstererek bakın kurban bayramı ve ramazan bayramı var ve “kuşluk vakti” toplanıyorlar ifadesinden bayram namazı çıkar diyenler Kur’an’a takla attırmaktan başka ne yapıyorlar?
Kur’an’da ramazan ve kurban bayramı olsaydı ve bir de bu bayrama özel bayram namazı olsaydı Kur’an bunu açıkça dile getirirdi. Nasıl ki açık açık “Oruç sizden öncekilere yazıldığı gibi size de yazıldı” diyorsa aynı şekilde bayram için de kullanabilirdi. Nasıl ki salatı ikame edin diyorsa açık açık size de bayram yazıldı diyemez miydi? Kaldı ki ayet müşrik Firavun toplumunun bayramından bahsediyor. O dönemin Müslüman İsrailoğullarından değil. Tabii oradaki "ziynet günü" ifadesini bayram günü olarak kabul edersek. Çünkü Arapçada bayram “عيد" "ayd” kavramı ile karşılanır. Hatta Kürtçeye de Arapçadan olduğu gibi geçmiştir. Kürtler de bayram için “eyd” kelimesini kullanır. Yani bayram kelimesi yerine zinet günü demesi de o günün bizim anladığımız manada bayram olmayıp bir ulusal festival ya da tören, şenlik olduğunu vurgulamak içindir. Allah hangi kavramı kullanacağını özenle seçer. Hiç bir kavram Kur'an'da tesadüfen kullanılmaz.
Sonuç olarak Taha 59 bayramın dinen varlığına delil değildir. Alakası bile yoktur. Kur’an’a kafamızdaki dini söyletmekten vazgeçmeli, Kur'an'daki dini kafamıza söyletmeliyiz
Kaynak: fehmiuyar.net