CHP lideri Deniz Baykal, her defasında Kürt kimliğine, Kürt diline karşı olmadığını, etnik kimliğin şeref olduğunu ve özgürce yaşanması gerektiğini savunmasına karşın suçlamalardan kurtulamıyor.
İşin garibi, CHP çözüm istemiyor diyenler ile CHP de bu sürece katılmalı, CHPsiz olmaz diyenler aynı. O halde CHPnin ne dediğine daha yakından bakmak gerekmiyor mu? CHP sürece nasıl katılır diye araştırmak, sormak gerekmez mi?
Örneğin Baykalın, Başbakanın somut çözüm önerisi nedir, varsa dinlerim, aklımıza yatarsa desteklerim demesinin bir anlamı yok mu? Elbette var. Hükümetin çözüm diye ne düşündüğünü bilmeden Baykal, kime ve nasıl destek verecek? Buna karşın, CHP lideri yine de neye destek vereceğini, neye vermeyeceğini somut şekilde ortaya koyuyor.
İki gündür CHP lideriyle bu konuyu konuşuyorum. Baykal, Aklımıza yatarsa desteklerim derken iki önemli noktanın altını çizdi:
İki kırmızı çizgi
1- Egemenliğin kısmen bile olsa devredilmesi anlamına gelecek bir girişime destek vermeyiz. Türkiyeyi ileride etnik nitelikte federatif bir yapıya götürecek adımlara karşı çıkarız.
2- Milli eğitim sistemi içine etnisiteyi sokacak düzenlemelere de destek olmayız.
Baykalın ortaya koyduğu birinci nokta, DTP tarafından gündeme getirilen, Güneydoğuya özerklik verilmesi talebidir. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi adı altında etnik temele dayalı özerklik tanınmasının, Türkiyenin üniter yapısını ve ulus birliğini bozacağına inanıyor Baykal...
Anadillerin ve farklı kültürlerin özgürce konuşulması, geliştirilmesi, korunmasına itiraz etmiyor ancak milli eğitime etnisitenin sokulmasının da toplumu ayrıştıracağına, milli kimliği parçalayacağına vurgu yapıyor.
Pozitif yaklaşım
Baykal, nelere destek olmayacağını somut biçimde söylüyor. Bununla da kalmıyor, nelere destek olacağını da yine somut biçimde anlatıyor:
Bu iki çizgi dışında özgürlüklerin tam yaşanmasını sağlayacak adımları zaten biz öneriyoruz. Bizim 1989 raporumuz da bu yöndedir. Bugün söylediklerimiz, o raporumuzla çelişmez. Şunu söyledim: Güneydoğuda yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımızın dışlanmışlık duygusu taşımalarını, itilmiş, kopmuş hissetmelerini önlemek için her türlü adımı atmalıyız, her türlü reformu yapmalıyız. Buna her zaman destek olduk, oluruz. Etnik kimlik şereftir ve herkes etnik kimliğini şerefle taşır diyen benim. Bunun milli kimlikle çelişmeyeceğini söyleyen de benim. Etnik kimlik, milli kimliğin hasmı değildir, düşmanı değildir diyen de benim. Elbette özgürce yaşansın. Ancak Anayasaya, kamu hukukuna etnisiteyi sokarsanız, bu toplumu ayrıştırırsınız, bölersiniz.
Türk değişti
CHP lideri Baykal, DTP lideri Ahmet Türkün, Eski Baykalı arıyorum sözleriyle başlayan tartışmayla ilgili olarak da şöyle konuştu:
Ahmet Türk CHPde birlikte olduğumuz yıllara atıf yapıyor. Benim değiştiğimi söylüyor ama durum tam tersine. Bizim CHPde beraber siyaset yaptığımız günlerde Ahmet Türk terörü hiçbir zaman himaye etmedi. Şimdi ediyor. Türk değişti. Ben değişmedim. Ben o zaman da işkenceye, kimlik inkârına, teröre, zulme karşıydım, bugün de karşıyım.
kaynak
İşin garibi, CHP çözüm istemiyor diyenler ile CHP de bu sürece katılmalı, CHPsiz olmaz diyenler aynı. O halde CHPnin ne dediğine daha yakından bakmak gerekmiyor mu? CHP sürece nasıl katılır diye araştırmak, sormak gerekmez mi?
Örneğin Baykalın, Başbakanın somut çözüm önerisi nedir, varsa dinlerim, aklımıza yatarsa desteklerim demesinin bir anlamı yok mu? Elbette var. Hükümetin çözüm diye ne düşündüğünü bilmeden Baykal, kime ve nasıl destek verecek? Buna karşın, CHP lideri yine de neye destek vereceğini, neye vermeyeceğini somut şekilde ortaya koyuyor.
İki gündür CHP lideriyle bu konuyu konuşuyorum. Baykal, Aklımıza yatarsa desteklerim derken iki önemli noktanın altını çizdi:
İki kırmızı çizgi
1- Egemenliğin kısmen bile olsa devredilmesi anlamına gelecek bir girişime destek vermeyiz. Türkiyeyi ileride etnik nitelikte federatif bir yapıya götürecek adımlara karşı çıkarız.
2- Milli eğitim sistemi içine etnisiteyi sokacak düzenlemelere de destek olmayız.
Baykalın ortaya koyduğu birinci nokta, DTP tarafından gündeme getirilen, Güneydoğuya özerklik verilmesi talebidir. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi adı altında etnik temele dayalı özerklik tanınmasının, Türkiyenin üniter yapısını ve ulus birliğini bozacağına inanıyor Baykal...
Anadillerin ve farklı kültürlerin özgürce konuşulması, geliştirilmesi, korunmasına itiraz etmiyor ancak milli eğitime etnisitenin sokulmasının da toplumu ayrıştıracağına, milli kimliği parçalayacağına vurgu yapıyor.
Pozitif yaklaşım
Baykal, nelere destek olmayacağını somut biçimde söylüyor. Bununla da kalmıyor, nelere destek olacağını da yine somut biçimde anlatıyor:
Bu iki çizgi dışında özgürlüklerin tam yaşanmasını sağlayacak adımları zaten biz öneriyoruz. Bizim 1989 raporumuz da bu yöndedir. Bugün söylediklerimiz, o raporumuzla çelişmez. Şunu söyledim: Güneydoğuda yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımızın dışlanmışlık duygusu taşımalarını, itilmiş, kopmuş hissetmelerini önlemek için her türlü adımı atmalıyız, her türlü reformu yapmalıyız. Buna her zaman destek olduk, oluruz. Etnik kimlik şereftir ve herkes etnik kimliğini şerefle taşır diyen benim. Bunun milli kimlikle çelişmeyeceğini söyleyen de benim. Etnik kimlik, milli kimliğin hasmı değildir, düşmanı değildir diyen de benim. Elbette özgürce yaşansın. Ancak Anayasaya, kamu hukukuna etnisiteyi sokarsanız, bu toplumu ayrıştırırsınız, bölersiniz.
Türk değişti
CHP lideri Baykal, DTP lideri Ahmet Türkün, Eski Baykalı arıyorum sözleriyle başlayan tartışmayla ilgili olarak da şöyle konuştu:
Ahmet Türk CHPde birlikte olduğumuz yıllara atıf yapıyor. Benim değiştiğimi söylüyor ama durum tam tersine. Bizim CHPde beraber siyaset yaptığımız günlerde Ahmet Türk terörü hiçbir zaman himaye etmedi. Şimdi ediyor. Türk değişti. Ben değişmedim. Ben o zaman da işkenceye, kimlik inkârına, teröre, zulme karşıydım, bugün de karşıyım.
kaynak