HKAYAR
Öğrenci
- Katılım
- 6 Kasım 2008
- Mesajlar
- 29
- Reaksiyon puanı
- 0
- Puanları
- 0
BAŞROL
Hayat her zaman oyun oynanan bir tiyatro perdesi gibi geldi bana . Nasıldır bilirsiniz. Doğarsınız Yaşarsınız Ve öleceksiniz Ama doğmak ya da ölmek değil önemli olan. Önemli olan tek şey yaşamak. Neyi? ne kadar çok? ne kadar az? yaşadığınız önemli olan.
Her gün yeni bir perde açılıyor sizin için. Sizin için çünkü; başroldeki sizsiniz. Bu hayatta herkes başrol olmak istiyor. Ne gerek var. Zaten herkes başrolü oynuyor. Nasıl yani? Şöyle açıklayayım. Sizin hayatınızın başrol oyuncusu sizsiniz. Hatırladığınız hangi anınızda sizin resminiz yok. Bir düşünün. Hepsinde o an sizde varsınız. Dolayısıyla herkesin hayatındaki başrol oyuncusu da kendidir. Bu sebepten kimsenin hayatında başrol olmaya çalışmayın. Olamazsınız. Kimsenin de hayatınızda başrol olmasına izin vermeyin.
Dedim ya her gün bir perde açılıyor. Sanki çevrenizdeki herkesin rolleri belli. Yazılmış yani. Kader de işin içine girince işte sana hayat Ve her akşam kapanan tiyatro perdesi. Bu akşam düşünün. Lütfen yatmadan önce düşünün.. Bu gün kendim için ne yaptım Evet ben hayatımın en büyük kahramanıyım ama kendim için bu gün neler yaptım. Bir önceki günle bu günü kıyaslayın. Role gerçekten girip girmediğinize bir bakın. Gerçekten başrol oyuncusu olmayı hak edip etmediğinizi kendinize bir sorun. Eğer hak etmiyorsanız ümitsizliğe kapılmayın daha çok sahne olacak hayatınızda. Bir sonraki günkü rolünüze çalışın sizde. Mesela yanlışlıkla bu gün birini mi kırdınız? Yarın nasıl düzeltirim diye düşünün. Ya da başınıza kaderinizde olan kötü bir iş mi geldi? Bu kötülüğü nasıl lehinize çevirip kullanabileceğinizi düşünün. Düşünün ki, bir gün ölüm sizi yakanızdan tutup silkelemeye başladığında ben bütün sahnelerde iyi oynadım. Hak ettim ve aldım. Bu hayatın en büyük sevilen kahramanı benim deyip ecele meydan okuyun. O ecel sizi alacak Nasıl olsa fazla direnemeyeceksiniz. Ama içiniz rahat öleceksiniz.
Düşünsenize her gününüzün sayılı olduğunu. Örneğin bu ay sonu öleceksiniz. Bu belirlenmiş ve siz bunu öğrendiniz. Acaba o bir ayı nasıl geçirirdiniz. Şimdi durmayın evet durmayın. Bu saatten itibaren sanki bir ay ömrünüz kalmış gibi, kanun ve yasalar çerçevesinde çalışın, çabalayın ve kazanın. Ama hiç bir zaman saygıyı yitirmeyin. Unutmayın ki hiç bir ilişki saygı olmadan yürümez. Ne zaman saygı biter o zaman ilişkide biter. Bazılarına göre saygının sevgiden bile önce geldiği söylenebilir. Çünkü bir noktada sevgi bitse bile saygınıza hürmeten yürütülen ilişkiler vardır. Ama saygısızlık sonucunda sevginin kaldığı ilişkiler yok denecek kadar azdır.
Tüm bunlar ışığında geri kalan-sizler- bir gün benim gibi bu rüyadan uyanacaksınız. İyi ya da kötü bir rüya olduğunu sanacak ve derin bir nefes alıp arkanıza yaslanacaksınız. Ama hiç biri rüya değil Hepsinin gerçeği kader. Kaderden kaçamazsınız. Çünkü her oyuncu yazılanı oynar ancak. Ve sizin bu hayattaki rolünüz zaten belli. Ahmet Ahmet olarak Mehmet Mehmet olarak kalacak. Şimdi uyuyun . Yarın zor bir gün sizleri bekliyor. Malum artık BAŞROL oyuncusu olduğunuzu biliyorsunuz.
Yazan: Hakan KAYAR
Hayat her zaman oyun oynanan bir tiyatro perdesi gibi geldi bana . Nasıldır bilirsiniz. Doğarsınız Yaşarsınız Ve öleceksiniz Ama doğmak ya da ölmek değil önemli olan. Önemli olan tek şey yaşamak. Neyi? ne kadar çok? ne kadar az? yaşadığınız önemli olan.
Her gün yeni bir perde açılıyor sizin için. Sizin için çünkü; başroldeki sizsiniz. Bu hayatta herkes başrol olmak istiyor. Ne gerek var. Zaten herkes başrolü oynuyor. Nasıl yani? Şöyle açıklayayım. Sizin hayatınızın başrol oyuncusu sizsiniz. Hatırladığınız hangi anınızda sizin resminiz yok. Bir düşünün. Hepsinde o an sizde varsınız. Dolayısıyla herkesin hayatındaki başrol oyuncusu da kendidir. Bu sebepten kimsenin hayatında başrol olmaya çalışmayın. Olamazsınız. Kimsenin de hayatınızda başrol olmasına izin vermeyin.
Dedim ya her gün bir perde açılıyor. Sanki çevrenizdeki herkesin rolleri belli. Yazılmış yani. Kader de işin içine girince işte sana hayat Ve her akşam kapanan tiyatro perdesi. Bu akşam düşünün. Lütfen yatmadan önce düşünün.. Bu gün kendim için ne yaptım Evet ben hayatımın en büyük kahramanıyım ama kendim için bu gün neler yaptım. Bir önceki günle bu günü kıyaslayın. Role gerçekten girip girmediğinize bir bakın. Gerçekten başrol oyuncusu olmayı hak edip etmediğinizi kendinize bir sorun. Eğer hak etmiyorsanız ümitsizliğe kapılmayın daha çok sahne olacak hayatınızda. Bir sonraki günkü rolünüze çalışın sizde. Mesela yanlışlıkla bu gün birini mi kırdınız? Yarın nasıl düzeltirim diye düşünün. Ya da başınıza kaderinizde olan kötü bir iş mi geldi? Bu kötülüğü nasıl lehinize çevirip kullanabileceğinizi düşünün. Düşünün ki, bir gün ölüm sizi yakanızdan tutup silkelemeye başladığında ben bütün sahnelerde iyi oynadım. Hak ettim ve aldım. Bu hayatın en büyük sevilen kahramanı benim deyip ecele meydan okuyun. O ecel sizi alacak Nasıl olsa fazla direnemeyeceksiniz. Ama içiniz rahat öleceksiniz.
Düşünsenize her gününüzün sayılı olduğunu. Örneğin bu ay sonu öleceksiniz. Bu belirlenmiş ve siz bunu öğrendiniz. Acaba o bir ayı nasıl geçirirdiniz. Şimdi durmayın evet durmayın. Bu saatten itibaren sanki bir ay ömrünüz kalmış gibi, kanun ve yasalar çerçevesinde çalışın, çabalayın ve kazanın. Ama hiç bir zaman saygıyı yitirmeyin. Unutmayın ki hiç bir ilişki saygı olmadan yürümez. Ne zaman saygı biter o zaman ilişkide biter. Bazılarına göre saygının sevgiden bile önce geldiği söylenebilir. Çünkü bir noktada sevgi bitse bile saygınıza hürmeten yürütülen ilişkiler vardır. Ama saygısızlık sonucunda sevginin kaldığı ilişkiler yok denecek kadar azdır.
Tüm bunlar ışığında geri kalan-sizler- bir gün benim gibi bu rüyadan uyanacaksınız. İyi ya da kötü bir rüya olduğunu sanacak ve derin bir nefes alıp arkanıza yaslanacaksınız. Ama hiç biri rüya değil Hepsinin gerçeği kader. Kaderden kaçamazsınız. Çünkü her oyuncu yazılanı oynar ancak. Ve sizin bu hayattaki rolünüz zaten belli. Ahmet Ahmet olarak Mehmet Mehmet olarak kalacak. Şimdi uyuyun . Yarın zor bir gün sizleri bekliyor. Malum artık BAŞROL oyuncusu olduğunuzu biliyorsunuz.
Yazan: Hakan KAYAR