Bakan Çıplak!

Tartarus

Profesör
Katılım
18 Ağustos 2006
Mesajlar
1,241
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Green Peace

Bir Nükleer Masalı: Bakan Çıplak



Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, Türkiye devletinin bir Enerji Bakanı varmış. Bu bakan ağır ve merkezi sanayiyi o kadar çok seviyormuş ki, dünyanın dört bir yanından, hatta kendi ülkesinden bir grup nükleer satıcıyı işe almış. Ama bu satıcılar aslında birer dolandırıcıymış. Bakan’a, dünyanın en güzel nükleer santralinden, dünyanın en kaliteli nükleer elektriğini üretmeyi vaadetmişler. Dolandırıcılar Bakan’a, aptalların ya da bulunduğu makamı hak etmeyen kişilerin bu santrali göremeyeceklerini söylemişler. Bakan o kadar hırslı, o kadar aceleci ve santrale baktığında görememekten o kadar endişeliymiş ki, santrale bakmaları için danışmanlarını göndermiş ve dolandırıcılara, halkın cebindeki tüm parayı vermeyi vaadetmiş. Danışmanları hiçbir şey görememelerine karşın Bakan’a, santral hakkında övgü dolu sözler söylemişler.

Dolandırıcılar nükleer santral tasarımını bitirdiklerini ilan ettiklerinde, Bakan bu tasarımı üzerine giymiş, bir tören alayı ile ülkeyi gezmeye çıkmış. Tören alayı sırasında kimse Bakan’ın üzerinde bir şey görememiş ama kendilerine aptal denmesinden korktukları için seslerini de çıkarmamışlar. Ta ki küçük bir çocuk tüm cesaretiyle “Ama, Bakan çıplak” diye bağırana kadar. O zaman herkes, çocuğun gerçeği söylediğinin farkına varmış ve gülmeye başlamış. Ancak Bakan, istifini bozmamış ve tören alayının sonuna kadar devam etmiş. Bu arada dolandırıcılar parayı alıp kaçmış ve maalesef, halkın parası da çarçur edilmiş.



Nükleer Santrale 'HAYIR!!!' Diyorsanız Biraz Zaman Ayırın
 

webdelisi

Asistan
Katılım
21 Haziran 2007
Mesajlar
462
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Dünyada söz sahibi olmak istiyorsak nükleer santral kurmalıyız bence. "Green Peace" filan hepsi hikaye.Amerika nükleer santral kurar laf etmezler biz veya herhangi bir İslam ülkesi nükleer santral kurarsa olay çıkartırlar.

Herşey görüldüğü gibi değildir.İnanmamak lazım.
 

Tartarus

Profesör
Katılım
18 Ağustos 2006
Mesajlar
1,241
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Bu tür bir yapının söz sahibi olmakla bir ilgisi yok, İran söz sahibi mi?

Ya da Türkiye bu sorumluluğu almaya hazır bir ülke mi?

Necmiye Uçansoyun Sabah Gazetesinde yayımlanan raporu:

Dünya üzerinde halen 32 ülke nükleer enerji kullanıyor. Bu ülkelerde faaliyette olan 443 nükleer santral yılda toplam 370 bin megavatt elektrik enerjisi üretiliyor.

Bu rakam toplam dünya elektrik enerji üretiminin yüzde 18'ine eşit. Ancak santraller bu üretimi yaparken diğer yandan da her yıl toplam 12 bin ton nükleer atık üretiyor. Bu atıkların tam olarak nerede depolanacakları ise tam bir bilmece. Zira başta Avrupalı ülkeler olmak üzere birçok devlet kendi topraklarında nükleer atık depolamak istemiyor. Bunun nedeni ise nükleer atıkların etrafa yaydıkları radyasyonun çok ölümcül olması ve bir felaketin yaşanmaması için atıkların uzun yıllar büyük bir dikkatle saklanmasının gerekmesi.

Etkisi 293 bin yıl sürüyor

Tuzla ile başa çıkamayan Türkiye, 300 yıl nükleer atıkları kontrol edecek! Tuzla'da yaşanan kimyasal atık olayı akıllarda yeni bir soru yarattı: Henüz kimyasal atık sorununu dahi kontrol edemeyen Türkiye nükleer atık problemini nasıl çözecek?

Nükleer atıklarla ilgili en büyük sorun ise atıkların çevreye çok uzun yıllar aralıksız olarak radyasyon yaymaları. Örneğin, nükleer atık içerisinde bulunan Plutonyum 239 adındaki izotopun ışıma gücünün yüzde 100'den yüzde 99'a düşmesi için 24 bin 400 yıl geçmesi gerekiyor. Bu izotopun radyasyon yaymaması için ise toplam 292 bin 800 yılın geçmesi gerekli. Son rakamlar ortalama bir nükleer santralin yaklaşık 3-5 milyar dolara mal olduğunu gösteriyor. Böyle bir santral yılda yaklaşık 11 milyar kilovattsaat enerji üretiyor.

Diğer yandan aynı santral yılda ortalama 60 metreküp radyoaktif atık açığa çıkarıyor. Atıkların ortadan kaldırılması ise ortalama 38 milyon Euro'ya mal oluyor. Bu teknolojiyi kullanan ülkeler atıkları 70 dereceye varan yüksek ısıları nedeniyle önce santral yakınlarında bulunan soğuk su havuzlarında 'dinlendiriliyor'. Bu dinlendirme 5 yıl sürüyor. Ardından ara depolama safhası başlıyor. Soğuyan radyoaktif maddeler toprak altına gömülmeden önce ışıma oranı düşmesi için genellikle toprak üzerinde bulunan 'ara depolarda' yaklaşık 30 yıl daha bekletiliyor.

Türkiye'nin nükleer santral projesi neleri kapsıyor?

*Nükleer santrallerin yanı sıra nükleer enerji üretim tesislerinde yerli katkının en yüksek düzeye çıkarılması.
*Yerli tasarım ve üretime dayalı araştırma ve güç reaktörleri ile parçacık hızlandırıcılarının kurulması.
*Tıp ve endüstrinin radyoizotop ihtiyacının yerli olanaklarla karşılanması.
*Uranyum zenginleştirme dahil yakıt çevrimi tesisleri kurulması.
*Uranyum ve toryum aranması.
*Nükleer Teknoloji Merkezi kurulması.
 
Üst