- Katılım
- 14 Nisan 2010
- Mesajlar
- 8,797
- Reaksiyon puanı
- 523
- Puanları
- 1,293
- Yaş
- 36
En son dudaklarına kondurduğum busenin sıcaklığı hala aklımda, kaç yıl geçti üstünden
10 yıl sonra bugün, tam burada bekle beni demiştin
Bu fenerin dili olsa da anlatsa, kim bilir neler saklıyor içinde? Saatler boyu oturup konuştuğumuz, gülüştüğümüz, sessizce yan yana durduğumuz o anıları gizliyor belki döne döne yükselen merdivenlerinde.
Aşkımız en büyük şahidi değil mi bu fener? Sen ve ben ne çok sevmiştik birbirimiz. Birlikte ne çok eğlenirdik. Çocuklar gibiydik, belki de çocuktuk
Şimdi yemeğe gitmeden, pahalı ve süslü mekanlarda kahve içmeden yürümeyen ilişkilere bakınca, ne kadar masum olduğumuzu görüyorum. Saatler boyu o fenerin altında, bazen soğuktan titresek bile hiç kalkmadan otururduk.
Ne çok şeyimiz vardı konuşacak, ne çok şeyimiz vardı anlatacak, aslında ne çok şeyimiz yoktu Paramız yoktu mesela, cebimizdeki harçlıklarla ancak buluşmaya gelirdik ama umudumuz çoktu. Aşkımız vardı bir de! Yetmez mi?
Çok sevdim seni, çok Bir daha hiç kimseyi sevemeyeceğim kadar çok Sessiz, izsiz, sedasız, hasretle 10 yıldır hala seviyorum. Şimdi bugün, 10 yıl sonra tam bugün, söz verdiğim gibi son öpüştüğümüz bu yerde, fenerin altında bekliyorum.
Ayrıldığımız o gün; 10 yıl sürecek bu hasret ama tam 10 yıl sonra bugün burada bekle beni, ne olursa olsun geleceğim İki elim kanda olsa da geleceğim. Ölmemişsem mutlaka geleceğim demiştin.
Biliyorum, ölmeseydin mutlaka gelirdin
Candan Ünal

Bu fenerin dili olsa da anlatsa, kim bilir neler saklıyor içinde? Saatler boyu oturup konuştuğumuz, gülüştüğümüz, sessizce yan yana durduğumuz o anıları gizliyor belki döne döne yükselen merdivenlerinde.
Aşkımız en büyük şahidi değil mi bu fener? Sen ve ben ne çok sevmiştik birbirimiz. Birlikte ne çok eğlenirdik. Çocuklar gibiydik, belki de çocuktuk
Şimdi yemeğe gitmeden, pahalı ve süslü mekanlarda kahve içmeden yürümeyen ilişkilere bakınca, ne kadar masum olduğumuzu görüyorum. Saatler boyu o fenerin altında, bazen soğuktan titresek bile hiç kalkmadan otururduk.
Ne çok şeyimiz vardı konuşacak, ne çok şeyimiz vardı anlatacak, aslında ne çok şeyimiz yoktu Paramız yoktu mesela, cebimizdeki harçlıklarla ancak buluşmaya gelirdik ama umudumuz çoktu. Aşkımız vardı bir de! Yetmez mi?
Çok sevdim seni, çok Bir daha hiç kimseyi sevemeyeceğim kadar çok Sessiz, izsiz, sedasız, hasretle 10 yıldır hala seviyorum. Şimdi bugün, 10 yıl sonra tam bugün, söz verdiğim gibi son öpüştüğümüz bu yerde, fenerin altında bekliyorum.
Ayrıldığımız o gün; 10 yıl sürecek bu hasret ama tam 10 yıl sonra bugün burada bekle beni, ne olursa olsun geleceğim İki elim kanda olsa da geleceğim. Ölmemişsem mutlaka geleceğim demiştin.
Biliyorum, ölmeseydin mutlaka gelirdin
Candan Ünal