Avrupa'da "Türkiye" Sesleri

Bu konuyu okuyanlar

emreiii

Doçent
Katılım
30 Temmuz 2008
Mesajlar
779
Reaksiyon puanı
18
Puanları
0
Önce İngiltere ve Finlandiya, şimdi de Almanya... Avrupa'dan "Türkiye" sesleri yükseliyor.

Referandumun ardından Avrupa'dan, Türkiye'nin AB'ye üyelik yolunda önemli adımlar attığına dair yorumlar gelirken, Avrupalı medya organları da Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üyeliğini destekleyen yayınlar yapmaya başladı. Referanduma Alman gazeteleri de geniş yer vermeyi sürdürürken, Türkiye'de, Anadolu'nun geleneksel, dini ve muhafazakâr değerleriyle şekillenen bir sınıf ortaya çıktığı savunuldu.

ALMAN BASINI

Frankfurter Rundschau gazetesi, pazar günü yapılan referandumun Türkiye'de sınıflar arasındaki mücadele açısından önemli bir sınav olarak görülebileceğini yazdı. Gazete, Türkiye’de bir tarafta ordu ve yargı tarafından desteklenen eski elit kesim bulunduğunu, bunların, Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün mirasını kendilerinin sürdürdüklerini belirterek, politikayı kendi tekellerine aldıklarını, ekonomi ve Türk toplumuna yön verdiğini yazdı. Bu kesimin devleti de mülkü olarak gördüğünü kaydederken şöyle devam etti: “Zaman içinde Türkiye'de yeni bir orta sınıf oluştu. Bu, Anadolu'nun geleneksel, dini ve muhafazakâr değerleriyle şekillenen bir sınıf. Anayasa referandumunun sonucu aslında içeriye ve dışarıya verilen önemli bir mesaj: Türklerin büyük çoğunluğu reform istiyor, demokratik değerlere önem veriyor, yüzünü Avrupa'ya dönmüş durumda. AB, buna yanıt vermeli ve Türkiye'ye 'eğer' ve 'ama' gibi koşulların, çekincelerin bulunmadığı, açık ve net bir Avrupa perspektifi sunmalıdır." Süddeutsche Zeitung ise Türkiye'deki referanduma "Günün Konusu" başlığı altında tam sayfa ayırdı. Kai Strittmatter imzasıyla yayınlanan haber-analizde, sandıktan "evet" çıkmasının ardından Türkler’in, kendilerine karşı Batı'da varolan bir takım önyargı ve klişelerin artık ortadan kalkmasını umdukları ifade edildi. Yazıda, Türkiye’nin batı ve güneydeki sahil şeridinin referandumda "hayır" sonucu çıktığı, özellikle muhafazakar olarak tanınan Anadolu insanının oylarıyla Türkiye'nin daha modern yapıya kavuşacağı belirtildi. Aynı gazetedeki "Türkiye ikilemi" başlığılı yorumda, Türkiye'nin giderek daha Avrupalı olduğu, ancak Avrupa Birliği'nin Ankara'nın AB üyeliği konusunda bir türlü karar veremediğine dikkat çekildi. Yorumda şu satırlara yer verildi: "Türkiye, daha demokratik, liberal ve dünyaya açık bir ülke haline geliyor. AB ile beş yıldır süren üyelik müzakereleri ise yerinde sayıyor. Nedeni, Kıbrıs'ın, Ada'nın bölünmüşlük sorunu yüzünden neredeyse bütün fasılları veto etmesi, Yunanistan'ın Rum kesimiyle dayanışma için buna destek vermesi, Fransa'nın ise Türkiye'nin Avrupa'ya uyup uymayacağı yönündeki temel endişeye sahip olması. Eğer politik bir mucize olmazsa, AB ile Türkiye arasındaki müzakereler, 2011 yılında dondurulabilir, çünkü Türkiye ile AB arasında müzakere edilecek, konuşulacak bir konu kalmamış olacak. Türkiye'de de AB heyecanı bir süredir azalmış görünüyor. Türkiye'nin modernleşmesini isteyenler, Başbakan Erdoğan'ın partisinin taraftarlarından çok daha fazla. Referandum sonucu bunu gösteriyor. Bununla, Türkiye'deki temel bir çelişki de ortaya çıkıyor: Türkiye'de kökleri siyasal İslam'a dayanan bir güç, bundan 90 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk'ün belirlediği, Batı'ya giden yolda ilerlenmesi hedefini, önemli bir seçim sonucuyla sürdürüyor. Belki de kendilerini, Atatürk'ün bıraktığı mirasın savunucuları olarak gören muhalefeti bu kadar öfkelendiren ve Avrupa'ya şüpheli bakmaya iten neden de bu. Avrupa bunu takdir etmeli ve kaydettiği ilerlemeler nedeniyle Türkiye'ye karşı gerekli saygıyı göstermelidir." Kölner Stadt-Anzeiger ise yorumunda yeni Türkiye’nin, Orta Asya'dan Uzakdoğu'ya kadar uzanan yelpayezede giderek daha iyi ticari ilişkilere sahip olduğu vurgulandı. Yazıda, Türkiye’nin bu özelliğiyle Avrupa için partner olarak da giderek daha fazla cazip hale geldiği aktarıldı.

Schwäbische Zeitung ise Türkiye’de yapılan referandumun sonucunda daha önceden olduğu gibi yine Avrupa'yı örnek gördüğünü gösterdiği bildirilirken, “Ancak Türkiye'nin AB'ye üye olması, Birlik için büyük bir sorun. Çünkü Avrupalılar bu ülke ile ne yapacaklarını tam olarak bilmiyorlar" görüşü dile getirildi.

2’nci Devlet kanalı ZDF de, Türkiye’deki seçim sonucunu ve yankılarını İstanbul’dan canlı yayınlarla aktarırken Deutche Welle’deki yorumda, “Kesin olan şu ki, Türkiye’deki yerleşik partiler Erdoğan'a ve onu destekleyen kesime alternatif oluşturabilecek durumda değiller. Türkiye bu nedenle daha fazla İslamlaşarak, zaten dikenlerle dolu olan AB yolunun tamamen tıkandığı bir ülke olma yolunda ilerliyor. Avrupa ülkeleri bir İslam ülkesini aralarına alamaz ve almayacaklardırö denildi.


Kaynak
 
Üst