Atatürk'ün Yaptırdığı Tokyo Camii

SmiLey

Profesör
Katılım
28 Ağustos 2009
Mesajlar
2,169
Reaksiyon puanı
55
Puanları
48
[video=youtube;9zeU04BdlHQ]http://www.youtube.com/watch?v=9zeU04BdlHQ[/video]

Sitesi de burada.

Modern halinden bir görünüm:

-2905.jpg
 

xyz1234

Profesör
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
2,587
Reaksiyon puanı
13
Puanları
38
bir yanlışlık olmasın, tokyo camii kazan türkleri tarafından yapılmış, daha sonra diyanet tarafından yeniden inşaa ettirilmiş diye bir belgeselde izlemiştim ki, sitedeki bilgilerde bunu teyit ediyor. sitede 1938 de tokyoya göç eden kazan türkleri tarafından inşaa edildi diyor..
 

SmiLey

Profesör
Katılım
28 Ağustos 2009
Mesajlar
2,169
Reaksiyon puanı
55
Puanları
48
Bense Sunay Akın'ın anlatımını inceledikten sonra sitenin adresini bulduğumdan dolayı böyle bir hata payı olması muhtemel. Araştırmak gereklidir. Sunay Akın'ın emin olmadan böyle bir şeyi anlatacağını düşünmüyorum.
 

blgram

Profesör
Katılım
27 Kasım 2009
Mesajlar
1,522
Reaksiyon puanı
18
Puanları
38
Bense Sunay Akın'ın anlatımını inceledikten sonra sitenin adresini bulduğumdan dolayı böyle bir hata payı olması muhtemel. Araştırmak gereklidir. Sunay Akın'ın emin olmadan böyle bir şeyi anlatacağını düşünmüyorum.

Bende bir belgesel izlediydim kazan Türklerinin japonyaya göçü ile ilgili orda kendi imkanlarıyla tokyo camiini yaptıklarını ve bu camii Tokyo belediyesi tarafından yetersiz görülmüştür yani deprem riskine karşı yenilenmesi ya da yıkılması gerekiyormuş. Sonra diyanet başkanlığı olaya el atıp camiiyi yenilemiş. Belgeselde böyle geçiyor ama şimdi Atatürk döneminde olduysa doğru da olabilir. Araştırmak gerekir.
 

orcnd

Dekan
Katılım
13 Ekim 2008
Mesajlar
6,394
Reaksiyon puanı
255
Puanları
63
Allah mustafa kemal atatürkden razı olsun.
 

michuozawa

Guru
Emektar
Katılım
6 Ağustos 2008
Mesajlar
20,604
Reaksiyon puanı
493
Puanları
83
doğuda ezanın ilk okunduğu camiydi sanırım.
 
Katılım
11 Ağustos 2010
Mesajlar
5,807
Reaksiyon puanı
66
Puanları
48
...
Kazan Türkleri giderek artan çocukların eğitim ihtiyacını karşılamak için 1927 yılında Japon Hükümetine okul açmak için müracaat ettiler. Alınan izinden sonra, Shinokubo semtinde bir bina kiralayarak 1928 yılında Mekteb-i İslamiye adıyla bir okul açtılar. Ayrıca bu binanın bir bölümünü mescid olarak da kullandılar.

1931 yılında Tomigaya semtinde bir bina alınarak okul binası buraya taşındı. Mektebi İslamiye’de öğrenciler Türk ve Tatar hocalardan Türkçe, Tatarca, İngilizce ve Rusça öğreniyorlar, ilkokul müfredatındaki bütün dersleri de Japonca okuyorlardı. Okulda, milli ve manevi duyguların çocuklara aktarılması için çeşitli aktiviteler düzenliyorlardı. Tiyatro oyunları bu gaye ile gerçekleştirilen faaliyetlerin bir çeşidi idi.

Daha sonra birkaç Japon şirketlerinin yardımı ile Shibuya semtindeki bir arazi satın alındı ve bu araziye 1935 yılında okul binası yapılarak, okul Tomigaya’dan buraya taşındı. 1938 yılında ise okulun yanındaki arazi üzerine Tokyo Camii inşa edildi.

Müslümanların dini ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayan Tokyo Camii’nde zamanla çeşitle hasarlar meydana gelmeye başladı. 1986 yılında Cami binası yıkıldı. Daha sonra cami ve okulun bulunduğu arazi, cami yapılması şartı ile T.C. Devleti’ne hibe edildi.

Kaynak
 

topalsolucan

Rektör
Katılım
25 Mart 2010
Mesajlar
15,674
Reaksiyon puanı
555
Puanları
113
...
Kazan Türkleri giderek artan çocukların eğitim ihtiyacını karşılamak için 1927 yılında Japon Hükümetine okul açmak için müracaat ettiler. Alınan izinden sonra, Shinokubo semtinde bir bina kiralayarak 1928 yılında Mekteb-i İslamiye adıyla bir okul açtılar. Ayrıca bu binanın bir bölümünü mescid olarak da kullandılar.

1931 yılında Tomigaya semtinde bir bina alınarak okul binası buraya taşındı. Mektebi İslamiye’de öğrenciler Türk ve Tatar hocalardan Türkçe, Tatarca, İngilizce ve Rusça öğreniyorlar, ilkokul müfredatındaki bütün dersleri de Japonca okuyorlardı. Okulda, milli ve manevi duyguların çocuklara aktarılması için çeşitli aktiviteler düzenliyorlardı. Tiyatro oyunları bu gaye ile gerçekleştirilen faaliyetlerin bir çeşidi idi.

Daha sonra birkaç Japon şirketlerinin yardımı ile Shibuya semtindeki bir arazi satın alındı ve bu araziye 1935 yılında okul binası yapılarak, okul Tomigaya’dan buraya taşındı. 1938 yılında ise okulun yanındaki arazi üzerine Tokyo Camii inşa edildi.

Müslümanların dini ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayan Tokyo Camii’nde zamanla çeşitle hasarlar meydana gelmeye başladı. 1986 yılında Cami binası yıkıldı. Daha sonra cami ve okulun bulunduğu arazi, cami yapılması şartı ile T.C. Devleti’ne hibe edildi.

Kaynak


herif tiyatro yapacam diye sıkmış anlaşılan. ya da kandırmışlar.
 

noname82

Asistan
Katılım
18 Temmuz 2009
Mesajlar
188
Reaksiyon puanı
8
Puanları
0
Bense Sunay Akın'ın anlatımını inceledikten sonra sitenin adresini bulduğumdan dolayı böyle bir hata payı olması muhtemel. Araştırmak gereklidir. Sunay Akın'ın emin olmadan böyle bir şeyi anlatacağını düşünmüyorum.

sunay akın'ı severim.. hoş bir üslübu var.. lakin bazı konularda duyguları araştırmacılığın önüne geçiyor..

yok madem öyleyse o zaman derim ki "tokyoya cami yaptıran atatürk, Ayasofya'yı neden müzeye dönüştürdü?"

mesele ha bir eksik ha bir fazla cami olması değil.. Ayasofya bir sembol gözümde.. ve bence psikolojik bir etkisi de var idi..
 

7.43

Dekan
Katılım
11 Haziran 2008
Mesajlar
8,969
Reaksiyon puanı
332
Puanları
83
Ayasofya konusu karışıktır. Halen konu tam olarak açıklığa kavuşturulmamıştır. Atatürk imzalı Ayasofya'nın müzeye dönüştürülme belgesinin sahte olduğu gündeme gelmiştir. Kuru bir iddia da değildir.
 

yavuz_4106

Dekan
Katılım
17 Aralık 2008
Mesajlar
6,118
Reaksiyon puanı
51
Puanları
48
Öyle yada böyle Ayasofya tekrar Camii olana kadar uğraşmalıyız. yoksa ATA'mız Fatih 'in yüzüne nasıl bakarız ?
 

noname82

Asistan
Katılım
18 Temmuz 2009
Mesajlar
188
Reaksiyon puanı
8
Puanları
0
Ayasofya konusu karışıktır. Halen konu tam olarak açıklığa kavuşturulmamıştır. Atatürk imzalı Ayasofya'nın müzeye dönüştürülme belgesinin sahte olduğu gündeme gelmiştir. Kuru bir iddia da değildir.

bence o kadar karışık değil.. Fatih İstanbul'u alıyor, Ayasofya'yı -ki başka kilise mi yok tu, ki Osmanlı her kiliseyi cami yapacak felsefede de değildi- cami yapıyor.. 450+ sene cami kalıyor sonra müze deniyor.. ki kilise denmediğine de şükretmek gerek..

Ayasofya için kuru olmayan bir iddia da kadri mısıroğlu tarafından dile getiriliyor.. (ki tarihçileri genel olarak sevmediğimden onu da sevmem ama adam iddialarını genelde başka ve çoğunlukla resmi belgelere göre ortaya atıyor..)
 

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,457
Reaksiyon puanı
529
Puanları
0
Atatürk ile Peygamber Efendimizi kıyaslama yoluna gitmeyin sakın.

Atatürk düşmanları da din düşmanları da şöyle konulardan uzak dursun.

Bu arada konu ile alakasız ve ikili tartışma içeren mesajlar silinmiştir.
 

Erdem-FB

Dekan
Katılım
25 Ağustos 2009
Mesajlar
5,746
Reaksiyon puanı
28
Puanları
38
Çok güzel anlatmış. Atatürk'ün ilkelerinin ve yaptıklarının önemini çok iyi bilmeyiz çokkk.
 

cperinaz

Asistan
Katılım
26 Ağustos 2010
Mesajlar
209
Reaksiyon puanı
4
Puanları
18
Öyle yada böyle Ayasofya tekrar Camii olana kadar uğraşmalıyız. yoksa ATA'mız Fatih 'in yüzüne nasıl bakarız ?

Fatih Sultan Mehmetin yüzüne bakamicagimiz o kadar cok konu var ki Ayasofyanin cami olmasi veya olmamasi bunlarin yaninda cok sonralara kalir .
 

desperado64

Rektör
Katılım
14 Ağustos 2008
Mesajlar
12,240
Reaksiyon puanı
104
Puanları
63
Öyle yada böyle Ayasofya tekrar Camii olana kadar uğraşmalıyız. yoksa ATA'mız Fatih 'in yüzüne nasıl bakarız ?

Evet Ayasofya tekrar camii olmalı sonuçta orada kılıç hakkı vardır. Hatta Dolmabahçe Sarayı da Cumhurbaşkanına ve gelecek olan Cumhurbaşkanlarına açılmalı ki dışarıdan gelecek devlet adamlarını burada karşılasın. Sonuçta bu devletimizin büyüklüğünü gösterir. :)
 

Korpe

Rektör
Katılım
2 Ağustos 2009
Mesajlar
10,169
Reaksiyon puanı
16
Puanları
0
TOKYO CAMİİ’NİN TARİHÇESİ
1917 yılında Rusya’da meydan gelen Bolşevik İhtilali’nden sonra Orta Asya ülkelerinde yaşayan Müslümanlar çeşitli işkence ve zulümlere maruz kaldılar. Hayatlarını kurtarmak için o bölgede yaşayan müslümanlar başka ülkelere göç etmeye başladılar. Bir kısmı, Orta Asya’dan Sibirya demiryolu ile Mançurya’ya gelerek yerleşmiş, bir kısmı da küçük çaplı ticaret vesilesiyle Kore ve Japonya’ya yerleşmeye başlamıştır.

Ülkelerinden kaçıp Mançurya’ya yerleşen sığınmacıların pasaportları olmadığından başka ülkelere gitmek için vize alamıyorlardı. Ancak o dönem Japon hükümetinin 1.500 Yen teminat karşılığında vize verdiğini öğrendikten sonra, 1920’li yıllarda Mançurya’ya sığınan Kazan Türkleri Japonya’ya gelmeye başladılar.

Kazan Türkleri kısa zaman içerisinde Japonya’daki hayata ayak uydurdular. Özellikle Japonya’nın iklimi onlara hoş geldi. 1922 yılında Tokyo’da meydana gelen büyük depremden sonra, Amerikan Hükümeti Tokyo’daki yabancılara yardım için ülkesine davet etmesine, hatta Yokohama Limanı’na Özel gemi göndermesine rağmen Kazan Türkleri bu daveti kabul etmediler ve Japonya’dan ayrılmayı istemediler.

Japonya’ya ilk gelen Kazan Türkleri Kobe ve Tokyo şehirlerine yerleştiler. Tokyo da ilk yerleştikleri bölge ise Okuba semtidir. Abdulhay Kurban Ali (1890-1972)’nin Japonya’ya gelmesiyle Japonya’ya gelen Kazan Türkleri daha organize olmaya başladılar ve 1922 yılında Abdulhay Kurban Ali’nin başkanlığında Mehalle-i İslamiyye adıyla bir dernek kurdular. Kazan Türklerinin T.C. vatandaşı olmasından sonra, 1953 yılında, bu derneğin adı Tokyo Türk Derneği olarak değişmiştir.

1933 yılında Abdurreşid İbrahim’in Japonya’ya gelmesi, Japonya’ya sığınan Kazan Türkleri için ikinci bir dönüm noktası olmuştur. Zira Abdurreşid İbrahim bu tarihten önce Japonya’ya yaptlığı seyahatler esnasında bir çok Japon devlet adamıyla tanışmış ve dostluk kurmuştur. Bu ilişkiler çerçevesinde, Kazan Türklerinin hayatını daha da kolaylaşmıştır. Abdurreşid İbrahim 1944 yılında Tokyo da vefat etmiş olup, Tamareien Mezarlığı’nda medfundur.

Kazan Türkleri giderek artan çocukların eğitim ihtiyacını karşılamak için 1927 yılında Japon Hükümetine okul açmak için müracaat ettiler. Alınan izinden sonra, Shinokubo semtinde bir bina kiralayarak 1928 yılında Mekteb-i İslamiye adıyla bir okul açtılar. Ayrıca bu binanın bir bölümünü mescid olarak da kullandılar. 1931 yılında Tomigaya semtinde bir bina alınarak okul binası buraya taşındı. Mektebi İslamiye’de öğrenciler Türk ve Tatar hocalardan Türkçe, Tatarca, İngilizce ve Rusça öğreniyorlar, ilkokul müfredatındaki bütün dersleri de Japonca okuyorlardı. Okulda, milli ve manevi duyguların çocuklara aktarılması için çeşitli aktiviteler düzenliyorlardı. Tiyatro oyunları bu gaye ile gerçekleştirilen faaliyetlerin bir çeşidi idi.

Daha sonra birkaç Japon şirketlerinin yardımı ile Shibuya semtindeki bir arazi satın alındı ve bu araziye 1935 yılında okul binası yapılarak, okul Tomigaya’dan buraya taşındı. 1938 yılında ise okulun yanındaki arazi üzerine Tokyo Camii inşa edildi.

Müslümanların dini ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayan Tokyo Camii’nde zamanla çeşitle hasarlar meydana gelmeye başladı. 1986 yılında Cami binası yıkıldı. Daha sonra cami ve okulun bulunduğu arazi, cami yapılması şartı ile T.C. Devleti’ne hibe edildi.

1. Tokyo Camii’nde aşağıda isimleri yer alan İmam Hatipler görev yapmışlardır:

Abdulhay Kurban Ali Tokyo camii’nin ilk imamı’dir.
Abdurreşit İbrahim (1938 ila 1343 yılları arası)
Türkistanlı Emin İslami (1943 ila 1950 yılları arası)
Şerifullah Miftahuddin (1950 ila 1969 yılları arası)
Aynan Safa (1969 ila 1983 yılları arası)
Hüseyin Baş (1979 ila 1983 yılları arası)

pro_06.jpg
pro_09.jpg
pro_07.jpg
pro_08.jpg



YENİ TOKYO CAMİİ’NİN YAPILIŞI

Arsa mülkiyetinin T.C. Devleti’ne geçmesinin ardından 1997 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı’nda bir çalışma başlatılarak Tokyo Cami Vakfı kurulmuştur. Vakıf Kurucuları arasında dönemin Diyanet İşleri Başkanı M. Nuri Yılmaz, Diyanet İşleri Bşk. Yrd. Sami Uslu, Diyanet İşleri Başkanlığı Emekli 1. Hukuk Müşavirleri Ahmet Uzunoğlu ile Şemsettin Yazırlı yer almıştır. Daha sonra 30 Haziran 1998 tarihinde caminin temeli atılarak, iki yılda tamamlanmış ve cami 30 Haziran 2000 tarihinde ibadete açılmıştır.

Cami açılışını Devlet Bakanı Fikret Ünlü, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz ve Tokyo Büyükelçisi Yaman Başkut yapmıştır. Açılışa Japon hükümet temsilcisi, Shibuya Belediye Başkanı, İslam Ülkeleri Büyükelçileri, Türk ve Japon basın mensupları, Japonya’da İslami faaliyet gösteren dernek temsilcileri ve büyük bir cemmat topluluğu katılmıştır.

Maddi-manevi pek çok zorluğun üstesinden gelip Tokyo Camii'nin yeniden vücut bulmasında emeği geçen tüm şahısları şükranla anıyor, ahirete irtihal edenlere Cenab-ı Hak'tan rahmet diliyoruz.


ALINTIDIR.
 
S

SDN Okuru

SDN Okuru
netekimm her kes bir araştırma yapıyor az yada çok ama sonuç şunu değiştiremiyor bu camii de evet belki ATATÜRK ümün bir tuzu vardır ama o yaptırmadı bunu ve yaptırdı diyenlerde yalan ve yanlış haber vererek hepimizin lanetini üzerine alıyor yanlışmıyım
 

thekillingroad

Profesör
Katılım
10 Eylül 2012
Mesajlar
1,510
Reaksiyon puanı
1
Puanları
38
Ayasofya'nın müze yapılmasından daha doğru az karar alınabilir.
bin yılı aşkın tarihi olan bir sembol.
ibadet edilecekse, her yer Allah'ın evidir yakın olmak isteyenin gönlünde.
ancak her yer ülkenin insanlarına emanet edilecek bri tarihi yapı, bir müze olamaz.
 

xyz1234

Profesör
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
2,587
Reaksiyon puanı
13
Puanları
38
netekimm her kes bir araştırma yapıyor az yada çok ama sonuç şunu değiştiremiyor bu camii de evet belki ATATÜRK ümün bir tuzu vardır ama o yaptırmadı bunu ve yaptırdı diyenlerde yalan ve yanlış haber vererek hepimizin lanetini üzerine alıyor yanlışmıyım
yanılmışsın..
 

Private-B

Doçent
Katılım
11 Şubat 2012
Mesajlar
806
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Vallahi Resimde Bile gururlandim orada olsam aglardim
 

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,457
Reaksiyon puanı
529
Puanları
0
Konu dışı tüm mesajlar silinmiştir.

Konu kapanmayacak. Konuyu suistimal edenler, farklı yönlere çekmeye çalışanlar ve huzur bozucu mesajlar yazanlara gerekli yaptırım uygulanacaktır.

Saygılar...
 

nizam

Asistan
Katılım
13 Şubat 2007
Mesajlar
134
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
Bu camii Atatürkün yaptırdığına dair hiçbir delil yok sadece Sunay Akın öyle diyor diye doğru kabul etmek yanlış olur. Zaten camii'nin kendi web sayfasında da böyle bir bilgi yok. Delili olan varsa burda paylaşsın biz de kabul edelim. Zaten Video daki camii 4 minareli Tokyo Camii nin hem eskisinde hemde yenisinde sadece 1 minare vardır.
 

nagaracuga

Doçent
Katılım
4 Ocak 2008
Mesajlar
692
Reaksiyon puanı
493
Puanları
63
site:tokyocamii.org "atatürk" şeklindeki Google aramasında hiç sonuç bulunmuyor. Eğer bu cami Atatürk tarafından yaptırılmış olsa idi sitede adı bir kere bile olsa geçmez miydi?
 
Üst