Artık Mazlumu Değil, Zalimi Oynuyor

legolas4444

Profesör
Katılım
1 Mayıs 2008
Mesajlar
1,367
Reaksiyon puanı
16
Puanları
218
131b.jpg
Artık mazlumu değil zalimi oynuyor


ARTIK öyle ezik ve mütevekkil bir edayla, "Kardeşiniz Tayyip siyah Türklerdendir" şeklinde bir cümle kuramaz...

Çünkü...

O artık rafineri dağıtıyor, ihale veriyor, kredi olanakları sağlıyor, medyasını kuruyor, Berlusconi ile kanka oluyor, Putin’le iş bitiriyor, falancayı yükseltiyor, filancanın işini bitirmeye çalışıyor, muhalifine çakıyor, adamlarını kolluyor, gücünü pekiştiriyor...

Yani...

Artık "mazlum"u değil, "zalim"i oynuyor...

Artık "ezilen"i değil, "ezen"i oynuyor...

Artık iş başına gelmesin diye haksız bir şekilde önüne türlü engeller çıkarılan bir "mağdur" değil o...

Artık "sistemin istemediği adam" sıfatından da sıyırmış durumda...

Çünkü...

"Sistem" kendisi oldu...

* * *

Ey kaygı duyanlar... Ey korkanlar... Ey çekinenler... Ey "Ne olacak halimiz" diye etrafa şaşkın bir şekilde bakanlar...

Lütfen, artık "Bu Tayyip Erdoğan, memlekete şeriat getirecek... Din kurallarını topluma uyarlayacak" falan demekten vazgeçin...

Lütfen, artık içinde "din / iman" geçen her olayı, "Eyvah! Şeriat geliyor" paranoyasının dayanağı yapmaktan vazgeçin...

Çünkü...

Siz böyle yaptıkça...

Tayyip Erdoğan ve yandaşlarına "haksız kazanç" sağlıyorsunuz...

Kendilerini "dini değerlere sıkı sıkıya bağlı hissedenler", siz böyle yaptıkça, Tayyip Erdoğan’ın yanında hizalanıyorlar...

Öyle bir "Tayyip Erdoğan imajı" çiziyorsunuz ki...

O insanlara Tayyip Erdoğan’ın yanında hizalanmak dışında bir seçenek bırakmıyorsunuz...

Siz "Dinci Tayyip" dedikçe, siz "Şeriatı getirecek" dedikçe...

Tayyip Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürüyorsunuz...

Oysa söylediklerinizin gerçekle bir ilgisi yok...

Tayyip Erdoğan dediğimiz siyasetçi, tipik olmasa da, bir "merkez sağ" siyasetçisidir...

Bakın memleketin her köşesinden ayyuka çıkan yolsuzluk iddialarına!

Bunlar, iyi ya da kötü, "ideal" uğruna savaşım veren bir kadronun yapacağı işlere benziyor mu?

Görmüyor musunuz?

Bu kadro, bildiğimiz, alıştığımız türden bir geleneği, yani "merkez sağ geleneği" canlandırıyor...

Merkez sağın kısa ya da uzun geçmişine bir bakın hele! Nasıl geldiler, nasıl gittiler, biraz düşünün...

Akçalı işlere bulaşmadan giden bir tane bile merkez sağ parti var mı?

Bunların "klasik merkez sağ"dan ayrıştıkları tek yön, bünyelerinde barındırdıkları ve artık açık etmekten pek de kaçınmadıkları otoriter eğilimleridir...

Bu yüzden tipik değiller...

* * *

Kısacası...

Eğer memleketimiz açısından yakın ya da uzak bir tehlike varsa...

Bu asla bir "din devleti" tehlikesi değildir...

Tehlikenin gerçek adı: "Otoriter tonu hayli baskın, gerektiğinde dinden de faydalanan, akçalı işlere bulaşmış, klasik merkez sağ" tehlikesidir...

Bu, "din devleti" peşinde koşmaktan daha büyük bir tehlikedir...

Unutmayalım:

Ne Saddam’ın, ne Arap krallarının, ne emirlerin, ne meliklerin ne de Ortadoğu diktatörlerinin "din" diye bir derdi vardır...

’Biat kültürü’ne dair

BEN imam-hatipte iken...

Bugünün reyting şampiyonu Nihat Hatipoğlu Hoca gibi kıssalar anlatan bir öğretmenimiz vardı...

"İslam tarihinden şeref levhaları" diyebileceğimiz öyküleri, öyle etkileyici anlatırdı ki, kendimizi "asr-ı saadet"te yaşıyor gibi hissederdik...

O kıssalardan biri şöyleydi:

"Hazreti Ömer halife seçildiği zaman, ’Ey insanlar! Ben haktan, adaletten ayrılırsam ne yaparsınız?’ diye sormuş... Ahaliden biri çıkıp, ’Sen eğrilir, haktan, adaletten uzaklaşırsan, seni kılıcımızla doğrulturuz’ diye cevap vermiş... Bunun üzerine Hazreti Ömer, ’Şükürler olsun... Eğrilirsem beni kılıçları ile doğrultacak arkadaşlarım varmış’ diye şükretmiş."

Kıssadan hisse şudur:

Eğer "biat kültürü" denilen şey...

Toplumu yöneten adamın yolsuzluğunu, uğursuzluğunu, haksızlığını, adaletsizliğini görmemek ve ses çıkarmamak ise...

İslam’da böyle bir şey yok...

Böyle bir "kültür", ancak Arap şeyhlerinin, meliklerinin, krallarının, dini kullanarak halkın tepesinde boza pişiren Ortadoğu diktatörlerinin kültürü olabilir...

Ben imam-hatip mektebinde öğrendiklerime dayanarak, bunun böyle olduğunu söylüyorum...

Aynı mektebin sıralarından geçmiş olan Tayyip Erdoğan da, bunun böyle olduğunu sanırım gayet iyi bilir...

Artık mazlumu değil zalimi oynuyor - Ahmet HAKAN - Hürriyet
 

legolas4444

Profesör
Katılım
1 Mayıs 2008
Mesajlar
1,367
Reaksiyon puanı
16
Puanları
218
Akp taraftarları bu yazıya ne diyecek acaba..Gerçi hemen Ahmet hakanın kişiliğine sataşırlar ama..Yinede Tayyip taraftarlarından bir kaç yazı okumak isterdim..
 

eF.E

Profesör
Katılım
5 Temmuz 2008
Mesajlar
2,062
Reaksiyon puanı
31
Puanları
228
Tayyip taraftarı..takımmıdır bu tayyip..:)
 

Alengirli

Dekan
Katılım
17 Haziran 2007
Mesajlar
5,270
Reaksiyon puanı
23
Puanları
0
Yazıda laf salatasından başka herhangi bir şey göremedim açıkçası. Ahmet Hakan'ın olmayan kişiliğine bir şey demeye gerek yok. "Tayyip taraftarı" değilim, siyasetten hazzetmiyorum fakat Ahmet Hakan'ın 180 derecelik dönüşleri hiç karakter sahibi birinden beklenecek şeyler değil.

Yazının ilk bölümünde anlamsız kesintiler ve cümlelerle sadece itham, itham ve itham var. Doğan medyasının "yapmıyoruz" dediği şey, belgesiz dayanaksız yüklenme. İkinci bölümünde de Ahmet Hakan'ın her zamanki gibi kendisiyle çeliştiği hükümeti eleştirirken İslam kültüründen verdiği bir örnek. Neredeyse bir önceki paragrafta dini siyasete alet etmekle suçladığı adamı, siyasetin içine dini karıştırarak örneklendiriyor.

Eğer gerçekten bunları göremiyorsanız, taraftarı da geçip holigan haline gelmişsiniz demektir bence. Dediğim gibi başbakan veya Aydın Doğan'a sempatim yok (ikincisine olamaz da zaten) ama Ahmet Hakan gibi birinin yazılarının referans alınmasını da doğru bulmuyorum.
 

ieee

Asistan
Katılım
25 Ağustos 2008
Mesajlar
179
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
bence çok boş konuşmuş hani vay be değişik yaklaşmış demedim kalsik sözler
 

devleti-aliyye

Öğrenci
Katılım
9 Eylül 2008
Mesajlar
38
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Yazıda laf salatasından başka herhangi bir şey göremedim açıkçası. Ahmet Hakan'ın olmayan kişiliğine bir şey demeye gerek yok. "Tayyip taraftarı" değilim, siyasetten hazzetmiyorum fakat Ahmet Hakan'ın 180 derecelik dönüşleri hiç karakter sahibi birinden beklenecek şeyler değil.

Yazının ilk bölümünde anlamsız kesintiler ve cümlelerle sadece itham, itham ve itham var. Doğan medyasının "yapmıyoruz" dediği şey, belgesiz dayanaksız yüklenme. İkinci bölümünde de Ahmet Hakan'ın her zamanki gibi kendisiyle çeliştiği hükümeti eleştirirken İslam kültüründen verdiği bir örnek. Neredeyse bir önceki paragrafta dini siyasete alet etmekle suçladığı adamı, siyasetin içine dini karıştırarak örneklendiriyor.

Eğer gerçekten bunları göremiyorsanız, taraftarı da geçip holigan haline gelmişsiniz demektir bence. Dediğim gibi başbakan veya Aydın Doğan'a sempatim yok (ikincisine olamaz da zaten) ama Ahmet Hakan gibi birinin yazılarının referans alınmasını da doğru bulmuyorum.

Doğru Ahmet Hakan değişti ama sen asıl Tayyipteki değişimi bilmiyorsun. Bence biraz gazete ve televizyon arşivlerini tara bakalım neler bulacaksın. Bulduğunda da asıl değişimin kimde olduğunu çok iyi anlayacaksın.Bence peşin hükümlü olma.
 
Üst