Aranıza katıldım

[HKAYAR]

Öncelikle herkese merhaba.Uzun zamandır takip ettiğim bir siteydi.Üye oldum,mutluyum.:mrgreen:

 

[winstoncash]

Diyelim adem ile havva nın 5 tane çocukları olmuş.E bunlar kendi aralarında mı üremişler.Bu nasıl iştir ya.Kardeş kardeşe mi yani.Eğer öyleyse zeka oranı düşük çocuklar elde etmişlerdir şüphesiz.Ve bizde torunları olduğumuza göre düşünmek bile istemiyorum.

Bak kardeşim Hz. Adem ilk insan olduğu gibi ilk peygamberdir, Kur'an-ı Kerim'de geçen peygamberler arasındadır. Bu şekilde ti'ye alır gibi konuşman hoşgörülür bir davranış değil. Dini değerlere hakaret edebileceğin, dalga konusu yapabileceğin yer değil burası. En azından moderatörlerden bunu bekliyorum!!!!

 

[HKAYAR]

Dini değerlere saygım olmadığını düşünmeniz üzücü.Amaç bu değil-ki ben aksine dini değerlere her zaman sahip çıkarım.Bu konu hakkında sadece bilgisizim ve görüş bekledim.Türbinlere oynayıp moderatörlere konuyu taşımanız anlamsız bence.

Bak kardeşim Hz. Adem ilk insan olduğu gibi ilk peygamberdir, Kur'an-ı Kerim'de geçen peygamberler arasındadır. Bu şekilde ti'ye alır gibi konuşman hoşgörülür bir davranış değil. Dini değerlere hakaret edebileceğin, dalga konusu yapabileceğin yer değil burası. En azından moderatörlerden bunu bekliyorum!!!!

 

[winstoncash]

ya konu hakkında soru sormanın öğrenmenin bi adabı var. ne demek adem'in çocukları kardeş kardeşe mi?

 

[Revahak]

ya konu hakkında soru sormanın öğrenmenin bi adabı var. ne demek adem'in çocukları kardeş kardeşe mi?

Bu kadar sert çıkılması gerekmezdi. Bilmediği bişeyi sorması gayet normal. Tiye alır gibi sormamış. Bu soru ne zaman sorulsa böyle sorulur. Bilmeyen herkesin aklına gelen ilk şey Adem ve Havva'nın çocuklarının birbiriyle evlendiğidir. Ama yanlış.

Adem ilk insan ve peygamberdir. Ama o dünyada tek başına değildir.Başka insanlarda yaratılmıştır. Sadece Adem ve Havva var diye bir şey yok yani.

 

[SEYF]

Adem ilk insan ve peygamberdir. Ama o dünyada tek başına değildir.Başka insanlarda yaratılmıştır. Sadece Adem ve Havva var diye bir şey yok yani.

Adem babamiz ve Havva annemiz dunyadaki ilk insanlardir. Diger butun insanlar onlarin cocuklaridir. Bunun icindir ki insanlara Ademoglu denir.

Benim merak ettigim konu ise onlarin hangi topraklarda yasadigidir.

 

[tudRoY]

Hz. Âdem’in çocukları birbirleriyle nasıl evlendi?

Soru
Hz adem ve havva nın çocukları neden evlenmiş.yani kardeş kardeşe nasıl nikah kıyılmış.bu mümkün müdür.böyle birşey varmıdır.bundan kardeşlere nikah düşer bunu mu çıkartmalıyız.?lütfen yardımcı olunuz.dinimizde böyle birşey varmıdır?


Cevabımız

Değerli Kardeşimiz;

İnsanlar Hz. Âdem’le Hz. Havva’dan doğarak çoğalmışlardır. Havva anamız hep ikiz doğum yapıyordu. Bunlardan birisi erkek, diğeri de kızdı. Hz. Âdem, aynı anda doğan ikizleri, bir önce veya bir sonra doğan ikizlerle evlendiriyordu. Habil’le beraber doğan kız çırkın, Kabil’le birlikte doğan kız ise güzeldi. Bu durumda Hz. Âdem, Habil’in, Kabil’le beraber doğan kızla, Kabil’in de Habil’le beraber doğan kızla evlenmesini istedi. Fakat Kabil buna razı olmadı, kendisiyle doğan güzel kızı Habil’e vermek istemeyerek kendisi almak istedi.

Hz. Âdem buna müsaade etmedi ve meseleyi Allah’a havale etti. Cenab-ı Haktan gelen emir üzerine her ikisinin de Allah’a birer kurban takdim etmelerini, hangisinin kurbanı kabul edilirse Kabil’in bacısının ona ait olacağını söyledi. Bunun üzerine Kabil bir demet buğday, Habil de bir koyunu kurban olarak takdim etti. Gökten inen bir ateş Habil’in kurbanını aldı, Kabil’inki olduğu yerde kaldı. Bu durumda Habil haklı çıkmış ve kızı almaya hak kazanmıştı Fakat Kabil iyice çileden çıkmıştı. Bu hâdise Kur’ân’da şöyle anlatılır:

“Onlara Âdem’in iki oğluna dair haberi hak ile oku. Onlar birer kurban takdim ettiklerinde, birisinin kurbanı kabul olunmuş, diğeri kabul olunmamıştı. Kurbanı kabul olunmayan diğerine, ‘Ben seni öldüreceğim’ dedi. O da, ‘Allah ancak takva sahiplerinin kurbanını kabul eder’ diye cevap verdi.

“Habil şöyle devam etti: ‘Eğer sen öldürmek için elini bana uzatırsan, ben seni öldürmek için elimi kaldıracak değilim. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım. Dilerim ki, sen benim günahımı yüklenesin de, Cehennem ateşinin ehlinden olasın. Bu da zalimlerin cezasıdır.

“Sonra nefsi, kardeşini öldürmeyi ona kolay ve hoş gösterdi; o da kardeşini öldürüp hüsrana uğrayanlardan oldu. Sonra Allah, kardeşinin cesedini nasıl örteceğini göstermek için, ona, yeri eşeleyen bir kargayı gönderdi. Kabil, ‘Yazıklar olsun bana!’ dedi. ‘Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini örtemedim!’ Artık o yaptığına pişmanlık duyanlardan olmuştu.”1

Hz. Âdem’in çocuklarının birbirleriyle evlenmelerinin dindeki yerine gelince; Hz. Âdem’den Peygamber Efendimize gelinceye kadar bütün peygamberler hak dini tebliğ etmişlerdir. Dinin temeli olan îman esasları hep aynı kalmıştır. Fakat şeriat dediğimiz, ibadet ve dünyaya ait işlerde Hz. Âdem’den Peygamberimize kadar her devrin icaplarına, insanların ihtiyaçlarına göre bazı hükümler değişerek gelmiştir. Cenab-ı Hak her devrin insanının yaşayışını ve menfaatini gözeterek her ümmete ayrı bir şeriat göndermiştir. Mâide Sûresinin 48. âyetinde bu hususta, “Sizin her biriniz için Biz bir şeriat ve açık bir yol tayin ettik” buyurulur.

Bediüzzaman da bu meseleyi şöyle izah eder: “Asırlara göre şeriatlar değişir. Belki bir asırda kavimlere göre ayrı ayrı şeriatlar, peygamberler gelebilir ve gelmiştir. Hâtemü’l-Enbiya’dan (a.s.m.) sonra şeriat-ı kübrası (büyük şeriatı) her asırda, her kavme kâfi geldiğinden muhtelif şeriatlara ihtiyaç kalmamıştır.”2

Meselâ, Yahudiler ancak havralarda, sinagoglarda, Hıristiyanlar sadece kiliselerde ibadet edebilirlerken, biz Müslümanlar her yerde namaz kılabiliyoruz. Yine sığır ve koyun gibi hayvanların iç yağları Hz. Musa’nın şeriatında haramken, bizim dinimizde helâldir.
Hz. Âdem ise ilk insan ve ilk peygamberdir. Allah ona da bir din ve bir şeriat göndermiş ve öğretmişti. O da Allah’ın kendisine gösterdiği şekilde hareket ediyordu. Cenab-ı Hak, Hz. Âdem’in çocuklarının birbirleriyle evlenmesini de bir zaruretten dolayı helâl kılmıştı. Çünkü insan neslinin artması gerekiyordu. Başka insan da olmadığına göre, bir zaruret olarak kardeşlerin birbirleriyle evlenmesi gerekiyordu. Bu âdet bir süre devam etti, fakat insanlar çoğalınca böyle bir evliliğe ihtiyaç ve zaruret kalmadı ve bu tatbikat da kalkmış oldu.

1. Mâide Sûresi, 27-31
2. Sözler, s. 454

Mehmed Paksu
Meseleler ve Çözümleri-2
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet Editör

Kaynak

 

[Muzurr]

ya konu hakkında soru sormanın öğrenmenin bi adabı var. Ne demek adem'in çocukları kardeş kardeşe mi?

[ı]+111111[/ı]

 

[amesfa]

Konu içeriği düzenlendi aramıza hoşgeldin merak ettiğin konuyu http://forum.shiftdelete.net/din-kulturu-ve-ahlak-bilgisi/ bölümünde uygun bir biçimde konu açarak paylaşabilirsiniz.

lütfen sadece arkadaşımızın aramıza katıldığına dair yorumlar yapalım...

 

[tudRoY]

Hemen kızma amesfa Bilgiye acıkmış arkadaş. neyse hoşgeldin aramıza.

 

[HKAYAR]

Açıklayı cevabınız için teşekkürler.Sanırım konuyu daha iyi kavradım.

Hz. Âdem’in çocukları birbirleriyle nasıl evlendi?

Soru
Hz adem ve havva nın çocukları neden evlenmiş.yani kardeş kardeşe nasıl nikah kıyılmış.bu mümkün müdür.böyle birşey varmıdır.bundan kardeşlere nikah düşer bunu mu çıkartmalıyız.?lütfen yardımcı olunuz.dinimizde böyle birşey varmıdır?


Cevabımız

Değerli Kardeşimiz;

İnsanlar Hz. Âdem’le Hz. Havva’dan doğarak çoğalmışlardır. Havva anamız hep ikiz doğum yapıyordu. Bunlardan birisi erkek, diğeri de kızdı. Hz. Âdem, aynı anda doğan ikizleri, bir önce veya bir sonra doğan ikizlerle evlendiriyordu. Habil’le beraber doğan kız çırkın, Kabil’le birlikte doğan kız ise güzeldi. Bu durumda Hz. Âdem, Habil’in, Kabil’le beraber doğan kızla, Kabil’in de Habil’le beraber doğan kızla evlenmesini istedi. Fakat Kabil buna razı olmadı, kendisiyle doğan güzel kızı Habil’e vermek istemeyerek kendisi almak istedi.

Hz. Âdem buna müsaade etmedi ve meseleyi Allah’a havale etti. Cenab-ı Haktan gelen emir üzerine her ikisinin de Allah’a birer kurban takdim etmelerini, hangisinin kurbanı kabul edilirse Kabil’in bacısının ona ait olacağını söyledi. Bunun üzerine Kabil bir demet buğday, Habil de bir koyunu kurban olarak takdim etti. Gökten inen bir ateş Habil’in kurbanını aldı, Kabil’inki olduğu yerde kaldı. Bu durumda Habil haklı çıkmış ve kızı almaya hak kazanmıştı Fakat Kabil iyice çileden çıkmıştı. Bu hâdise Kur’ân’da şöyle anlatılır:

“Onlara Âdem’in iki oğluna dair haberi hak ile oku. Onlar birer kurban takdim ettiklerinde, birisinin kurbanı kabul olunmuş, diğeri kabul olunmamıştı. Kurbanı kabul olunmayan diğerine, ‘Ben seni öldüreceğim’ dedi. O da, ‘Allah ancak takva sahiplerinin kurbanını kabul eder’ diye cevap verdi.

“Habil şöyle devam etti: ‘Eğer sen öldürmek için elini bana uzatırsan, ben seni öldürmek için elimi kaldıracak değilim. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım. Dilerim ki, sen benim günahımı yüklenesin de, Cehennem ateşinin ehlinden olasın. Bu da zalimlerin cezasıdır.

“Sonra nefsi, kardeşini öldürmeyi ona kolay ve hoş gösterdi; o da kardeşini öldürüp hüsrana uğrayanlardan oldu. Sonra Allah, kardeşinin cesedini nasıl örteceğini göstermek için, ona, yeri eşeleyen bir kargayı gönderdi. Kabil, ‘Yazıklar olsun bana!’ dedi. ‘Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini örtemedim!’ Artık o yaptığına pişmanlık duyanlardan olmuştu.”1

Hz. Âdem’in çocuklarının birbirleriyle evlenmelerinin dindeki yerine gelince; Hz. Âdem’den Peygamber Efendimize gelinceye kadar bütün peygamberler hak dini tebliğ etmişlerdir. Dinin temeli olan îman esasları hep aynı kalmıştır. Fakat şeriat dediğimiz, ibadet ve dünyaya ait işlerde Hz. Âdem’den Peygamberimize kadar her devrin icaplarına, insanların ihtiyaçlarına göre bazı hükümler değişerek gelmiştir. Cenab-ı Hak her devrin insanının yaşayışını ve menfaatini gözeterek her ümmete ayrı bir şeriat göndermiştir. Mâide Sûresinin 48. âyetinde bu hususta, “Sizin her biriniz için Biz bir şeriat ve açık bir yol tayin ettik” buyurulur.

Bediüzzaman da bu meseleyi şöyle izah eder: “Asırlara göre şeriatlar değişir. Belki bir asırda kavimlere göre ayrı ayrı şeriatlar, peygamberler gelebilir ve gelmiştir. Hâtemü’l-Enbiya’dan (a.s.m.) sonra şeriat-ı kübrası (büyük şeriatı) her asırda, her kavme kâfi geldiğinden muhtelif şeriatlara ihtiyaç kalmamıştır.”2

Meselâ, Yahudiler ancak havralarda, sinagoglarda, Hıristiyanlar sadece kiliselerde ibadet edebilirlerken, biz Müslümanlar her yerde namaz kılabiliyoruz. Yine sığır ve koyun gibi hayvanların iç yağları Hz. Musa’nın şeriatında haramken, bizim dinimizde helâldir.
Hz. Âdem ise ilk insan ve ilk peygamberdir. Allah ona da bir din ve bir şeriat göndermiş ve öğretmişti. O da Allah’ın kendisine gösterdiği şekilde hareket ediyordu. Cenab-ı Hak, Hz. Âdem’in çocuklarının birbirleriyle evlenmesini de bir zaruretten dolayı helâl kılmıştı. Çünkü insan neslinin artması gerekiyordu. Başka insan da olmadığına göre, bir zaruret olarak kardeşlerin birbirleriyle evlenmesi gerekiyordu. Bu âdet bir süre devam etti, fakat insanlar çoğalınca böyle bir evliliğe ihtiyaç ve zaruret kalmadı ve bu tatbikat da kalkmış oldu.

1. Mâide Sûresi, 27-31
2. Sözler, s. 454

Mehmed Paksu
Meseleler ve Çözümleri-2
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet Editör

Kaynak

 

[_megavisor_]

Hoşgeldin..

 

[Serkannd]

Hoşgeldin..

şuaraya bak konuyla ilgili ilk cevap 2. sayfada karşımıza çıkıyor :razz:

hoşgeldin...