CNYT
Öğrenci
- Katılım
- 8 Ocak 2007
- Mesajlar
- 9
- Reaksiyon puanı
- 0
- Puanları
- 0
HATIRLAYALIM...
Ankaradaki katliamın suçlusu kim ??
Perşembe, 24 Mayıs 2007 http://www.turkatak.net
YILMAZ ÖZDİL / SABAH
Rengi, kirli beyaz, mat... Ama hafif yağlı. Macun gibi. Rulosundan bozup, şekil verebiliyorsun, iri taneler halinde ufalamak mümkün. Kokusuz. Sinsi yani... 3 bin derece ısı veriyor. Basıncı, dehşet. Bozulmuyor. Al, 15 yıl sakla.
Nedir bu?
A4.
Ankara'da patlayan...
Portekiz malı.
Irak'tan ithal.
Küçücük. El kadar. Komple plastik. Minicik iğnesi dışında metali yok... Bu yüzden dedektörle bile yakalayamıyorsun.
Bu nedir?
Mayın.
İtalyan.
Hatırlayalım...
Kasım 1998.
Hürriyet gazetesi.
Öcalan'a villa tahsis edildiği dönemde İtalya'nın Başbakanı olan D'Alema, ne demiş?
"PKK'ya mayın sattık."
Biraz daha hatırlayalım...
Haziran 1999.
İmralı duruşması.
Öcalan anlattı. Anadolu Ajansı tüm dünyaya servis yaptı. Gazeteler de yazdı.
"Yunanistan, bomba dahil, eğitim verdi, ağır silahlar sağladı. Güney Kıbrıs Rum Kesimi, geçişler ve pasaportlar için yardım etti. Buradan aktarılan paralar, kiliseler aracılığıyla verildi. Paramız Avrupa'da. Çeşitli bankalara yatırılıyor. Ağırlık İsviçre'de... Arşivimiz dağınık, daha çok Avrupa'da... Kazakistan ve Azerbaycan'daki temsilciliklerimiz çok güçlü. Moskova'daki temsilciliğimiz, bunlara para desteğinde bulunuyor. Bayan Mitterand'ın ilişkileri var, doğru. Yugoslavya'da eğitim yaptırdık. İran'da hastanemiz var. Asala ile ilişkimiz oldu. İngiltere, Kürt üzerinde derin bir politikanın sahibi; 150 yıldır... Lord Avebury ile görüştüm. İtalya'da da bir lordla görüştüm. Almanya'da çok sayıda örgüt mensubu var. Alman Senatör Lummer ile Şam'da görüştüm. Almanya'da eylem yapmamamız için benden yardım istedi. Siyasi eğitim merkezi Hollanda... Evler tuttuk, Hollanda makamları ses çıkarmaz. Belçika'da güçlü temsilciliklerimiz var."
Ki, o zamanlar...
Henüz komşumuz olmamıştı ABD.
Unutursan bunları...
Bak, Ankara'nın göbeğine...
Böyle hatırlatırlar.
Ve, ısrarla ısrarla ısrarla ısrarla, diyor ki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt:
"Terör örgütünün arkasındaki kurumlara bakmamız lazım... Kim besliyor bunları? Bunlara bakmamız lazım... Başka bir şey söylemeyeceğim."
Daha ne desin?
"Yaşasın AB... Bizi demokratikleştirecekler" diye havayi fişek patlatanlara soruyorum... Daha ne desin?
--------------------------------------------------------------------------------
KATLİAM, TSK’YA “K. IRAK’A GİRME” MESAJI MI?
Perşembe, 24 Mayıs 2007 http://www.turkatak.net
Sabahattin ÖNKİBAR/ YENİÇAĞ
Ankara’daki PKK katliamının şifreleri çözülmeye çalışılıyor. Yapılan yorum ve değerlendirmeler özetle şöyle:
1) PKK’nın kendince ilan ettiği tek taraflı ateş-kes Mayıs başında bitmişti. Dolayısı ile örgüt önceki akşam Ulus’da yaptığı kahpelikle bunu duyurdu.
2) Eylemi PKK’nın yapmasına karşın, planlayan ve icra safhasına koyan CIA’dır.
3) CIA bu eylemle Türk Silahlı Kuvvetlerine mesaj göndermiştir.
4) CIA’nın mesajı, K. Irak’a operasyon fikrinde ısrarlı olursan PKK terörünü kırsaldan şehirlere indirir ve motropollerinizi kana boğarızdır
5) Aynı şekilde bu eylemle turizminizi bitiririz mesajı da verilmiştir.
6) Bütün bunlara ilaveten bombanın Genelkurmay Başkanının Savunma Fuarı kokteyli için geçeceği yol güzergahına konması da bir başka mesajdır.
7) Bomba seçim sürecinde toplumda var olan gerginliği katlamak ve bu süreçte K. Irak’ta bir oldu bitti ile Kürdistan’ı hemen ilan etmek için de atılmış olabilir.
Bu menfur hadisede ilginç fotoğraf Genelkurmay Başkanının olay yerine gitmesi ve bu saldırıların sürebileceğine dair endişelerini dillendirmesidir. Belli ki Orgeneral Büyükanıt’ın elinde ciddi istihbaratlar var.
Peki Yaşar Paşa olay mahalline niye mi gitti?
Bize göre oynanan oyunu gördüğü, bildiği ve de bunu bozmak için.
TSK en üst düzeyi ile önceki akşam mesajcılara, karşı mesajını iletmiş ve BOP planları ya da yeni Ortadoğu haritalarına teslim olunmayacağını deklare etmiştir.
Görüldüğü gibi sadece PKK değil K. Irak ya da topyekün Kürt meselesi ABD ile Türkiye arasında adeta örtülü bir savaş konusu gibidir.
İlginç olan Genelkurmay Başkanının adres belli feveranlarına rağmen Başbakan Erdoğan’ın hiçbir yorum yapmaması ve hadiseye ilgisi, yaralı ziyaretleri ile kırılan camları taktırma noktasında kalmasıdır.
Diyeceksiniz ki Terör Kurulu toplandı yetmez mi?
Kurul üyelerine saygımız var ama Abdullah Gül’ün başkan olduğu bir kuruldan eylem kararı çıkmaz. Yanlış anlaşılmasın ama ben bu kurulu biraz Edip Başer’in ABD’li generalle oluşturduğu o malum kurul gibi değerlendiriyorum. Şeklen varlar, fiilen yoklar ya da varlıkları sadece toplumu tatmin içindir.
Son cümlemiz şudur:
PKK ile Bağımsız Kürdistan ve Kerkük konusu Türk halkının çok büyük çoğunluğunu aynı hizaya getirir. Dolayısı ile bu konuda atılacak istisnasız her adımı toplum, kural ve karar tanımaksızın kabul eder.
EN GÜZEL ÖRNEK
Erdoğan, asker dokunulmazlığı diyor
Başbakan dün TÜSİAD tarafından ağırlandı. Erdoğan yaptığı konuşmada dokunulmazlıklarla ilgili olarak örtülü biçimde askeri işaret ederek, onların dokunulmazlığı da kalksın dedi. Doğrusu ben askerin ne tür dokunulmazlığı var bilmiyorum. Hem asker siyasetçiler gibi de değil. İşte tablo ortada. En küçük iddia ve ithamlara bile hassasiyet gösteriyor. Son örnekler, Askeri Mahkemenin usülsüz çiçek aldı diye kuvvet komutanını mahkûm etmesi ve görevde olan korgenerale bile ceza kesmesidir. Hal böyle iken dokunulmazlıklar olayından sıyırmak için askeri hedef tahtasına oturtmak ve sivil-asker ayırımcılığını ateşlemek doğrusu insafa sığmıyor. Ha diyelim ki askerin benim bilmediğim bir dokunulmazlığı var. O zaman TÜSİAD’da sızlanacağına, 4.5 yıldır üstelik Anayasayı değiştirecek bir çoğunlukla iktidardasın, gerekeni yapsana arkadaş. Olmadı Tayyip Bey hiç olmadı. Tamam, ben ve onlarca arkadaşımın İstanbul belediyesinden dosyaları var diyemiyorsun anladım da, askeri bu işin içine sokmak neyin nesidir? İşte Sevgili okur; AKP zihniyetini anlatacak bundan güzel örnek bulunmaz.
Soru-yorum
RTÜK, AKP militanlığı yapıyor
Radyo Televizyon Üst Kurulu Anayasal bir kurul ve bağımsız olması gerekiyor. Ne var ki kurul üyelerinin partiler tarafından atanması bu kurumu politize etmiş durumda. RTÜK’ün son kararı Ankara-Ulus’daki olay görüntülerine TV’lerden yasak getirmesi. İlk bakışta makul görünebilecek bu tasarruf ile belli ki AKP gözetilmek istenmiş. Seçim öncesinde terör görüntülerinin AKP’yi olumsuz etkileyeceğini hesaplayanlar RTÜK’deki adamlarına telkinler yaparak bu kararı aldırdılar. RTÜK, hayır öyle değil diyecek elbete, ama soruyorum Hrant Dink olayı ve protestolarını TV’ler günler ve hatta haftalarca ardı ardına yayınlarken nerede idiniz? Yoksa Hrant olayı AKP’ye yarıyor diye mi müdahil olmadınız. RTÜK seçim sürecinde benzer şeyler yapmaya adaydır.
Kıyaslayın
Herkes onu aday yapmak istiyor
Adı: Şuayip Özcan.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı. Şuayip Bey sağ cenahta ağırlığı ve saygınlığı olan, çok iyi yetişmiş bir isim. Sadece kendi sendikasında değil, bütün Kamu-Sen camiasının da gözbebeği. Adı hiçbir çirkinliğe bulaşmamış Özcan’a, ardı ardına milletvekilliği teklifleri yapılıyor. Özcan daha önce AKP’ye hayır demişti. Son olarak da DP ve lideri Mehmet Ağar Şuayip Bey’e liste başını önerdi. Türk Eğitim-Sen Başkanı, Ağar’a teşekkür edip hizmetlerini sendikada sürdürme kararını bildirdi. Şimdi iyi düşünün. Mebusluk için kimlik feragatında bulunanlarla, Şuayip Bey’i kıyaslayın ve yorumunuzu ona göre yapın.
Ankaradaki katliamın suçlusu kim ??
Perşembe, 24 Mayıs 2007 http://www.turkatak.net
YILMAZ ÖZDİL / SABAH
Rengi, kirli beyaz, mat... Ama hafif yağlı. Macun gibi. Rulosundan bozup, şekil verebiliyorsun, iri taneler halinde ufalamak mümkün. Kokusuz. Sinsi yani... 3 bin derece ısı veriyor. Basıncı, dehşet. Bozulmuyor. Al, 15 yıl sakla.
Nedir bu?
A4.
Ankara'da patlayan...
Portekiz malı.
Irak'tan ithal.
Küçücük. El kadar. Komple plastik. Minicik iğnesi dışında metali yok... Bu yüzden dedektörle bile yakalayamıyorsun.
Bu nedir?
Mayın.
İtalyan.
Hatırlayalım...
Kasım 1998.
Hürriyet gazetesi.
Öcalan'a villa tahsis edildiği dönemde İtalya'nın Başbakanı olan D'Alema, ne demiş?
"PKK'ya mayın sattık."
Biraz daha hatırlayalım...
Haziran 1999.
İmralı duruşması.
Öcalan anlattı. Anadolu Ajansı tüm dünyaya servis yaptı. Gazeteler de yazdı.
"Yunanistan, bomba dahil, eğitim verdi, ağır silahlar sağladı. Güney Kıbrıs Rum Kesimi, geçişler ve pasaportlar için yardım etti. Buradan aktarılan paralar, kiliseler aracılığıyla verildi. Paramız Avrupa'da. Çeşitli bankalara yatırılıyor. Ağırlık İsviçre'de... Arşivimiz dağınık, daha çok Avrupa'da... Kazakistan ve Azerbaycan'daki temsilciliklerimiz çok güçlü. Moskova'daki temsilciliğimiz, bunlara para desteğinde bulunuyor. Bayan Mitterand'ın ilişkileri var, doğru. Yugoslavya'da eğitim yaptırdık. İran'da hastanemiz var. Asala ile ilişkimiz oldu. İngiltere, Kürt üzerinde derin bir politikanın sahibi; 150 yıldır... Lord Avebury ile görüştüm. İtalya'da da bir lordla görüştüm. Almanya'da çok sayıda örgüt mensubu var. Alman Senatör Lummer ile Şam'da görüştüm. Almanya'da eylem yapmamamız için benden yardım istedi. Siyasi eğitim merkezi Hollanda... Evler tuttuk, Hollanda makamları ses çıkarmaz. Belçika'da güçlü temsilciliklerimiz var."
Ki, o zamanlar...
Henüz komşumuz olmamıştı ABD.
Unutursan bunları...
Bak, Ankara'nın göbeğine...
Böyle hatırlatırlar.
Ve, ısrarla ısrarla ısrarla ısrarla, diyor ki Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt:
"Terör örgütünün arkasındaki kurumlara bakmamız lazım... Kim besliyor bunları? Bunlara bakmamız lazım... Başka bir şey söylemeyeceğim."
Daha ne desin?
"Yaşasın AB... Bizi demokratikleştirecekler" diye havayi fişek patlatanlara soruyorum... Daha ne desin?
--------------------------------------------------------------------------------
KATLİAM, TSK’YA “K. IRAK’A GİRME” MESAJI MI?
Perşembe, 24 Mayıs 2007 http://www.turkatak.net
Sabahattin ÖNKİBAR/ YENİÇAĞ
Ankara’daki PKK katliamının şifreleri çözülmeye çalışılıyor. Yapılan yorum ve değerlendirmeler özetle şöyle:
1) PKK’nın kendince ilan ettiği tek taraflı ateş-kes Mayıs başında bitmişti. Dolayısı ile örgüt önceki akşam Ulus’da yaptığı kahpelikle bunu duyurdu.
2) Eylemi PKK’nın yapmasına karşın, planlayan ve icra safhasına koyan CIA’dır.
3) CIA bu eylemle Türk Silahlı Kuvvetlerine mesaj göndermiştir.
4) CIA’nın mesajı, K. Irak’a operasyon fikrinde ısrarlı olursan PKK terörünü kırsaldan şehirlere indirir ve motropollerinizi kana boğarızdır
5) Aynı şekilde bu eylemle turizminizi bitiririz mesajı da verilmiştir.
6) Bütün bunlara ilaveten bombanın Genelkurmay Başkanının Savunma Fuarı kokteyli için geçeceği yol güzergahına konması da bir başka mesajdır.
7) Bomba seçim sürecinde toplumda var olan gerginliği katlamak ve bu süreçte K. Irak’ta bir oldu bitti ile Kürdistan’ı hemen ilan etmek için de atılmış olabilir.
Bu menfur hadisede ilginç fotoğraf Genelkurmay Başkanının olay yerine gitmesi ve bu saldırıların sürebileceğine dair endişelerini dillendirmesidir. Belli ki Orgeneral Büyükanıt’ın elinde ciddi istihbaratlar var.
Peki Yaşar Paşa olay mahalline niye mi gitti?
Bize göre oynanan oyunu gördüğü, bildiği ve de bunu bozmak için.
TSK en üst düzeyi ile önceki akşam mesajcılara, karşı mesajını iletmiş ve BOP planları ya da yeni Ortadoğu haritalarına teslim olunmayacağını deklare etmiştir.
Görüldüğü gibi sadece PKK değil K. Irak ya da topyekün Kürt meselesi ABD ile Türkiye arasında adeta örtülü bir savaş konusu gibidir.
İlginç olan Genelkurmay Başkanının adres belli feveranlarına rağmen Başbakan Erdoğan’ın hiçbir yorum yapmaması ve hadiseye ilgisi, yaralı ziyaretleri ile kırılan camları taktırma noktasında kalmasıdır.
Diyeceksiniz ki Terör Kurulu toplandı yetmez mi?
Kurul üyelerine saygımız var ama Abdullah Gül’ün başkan olduğu bir kuruldan eylem kararı çıkmaz. Yanlış anlaşılmasın ama ben bu kurulu biraz Edip Başer’in ABD’li generalle oluşturduğu o malum kurul gibi değerlendiriyorum. Şeklen varlar, fiilen yoklar ya da varlıkları sadece toplumu tatmin içindir.
Son cümlemiz şudur:
PKK ile Bağımsız Kürdistan ve Kerkük konusu Türk halkının çok büyük çoğunluğunu aynı hizaya getirir. Dolayısı ile bu konuda atılacak istisnasız her adımı toplum, kural ve karar tanımaksızın kabul eder.
EN GÜZEL ÖRNEK
Erdoğan, asker dokunulmazlığı diyor
Başbakan dün TÜSİAD tarafından ağırlandı. Erdoğan yaptığı konuşmada dokunulmazlıklarla ilgili olarak örtülü biçimde askeri işaret ederek, onların dokunulmazlığı da kalksın dedi. Doğrusu ben askerin ne tür dokunulmazlığı var bilmiyorum. Hem asker siyasetçiler gibi de değil. İşte tablo ortada. En küçük iddia ve ithamlara bile hassasiyet gösteriyor. Son örnekler, Askeri Mahkemenin usülsüz çiçek aldı diye kuvvet komutanını mahkûm etmesi ve görevde olan korgenerale bile ceza kesmesidir. Hal böyle iken dokunulmazlıklar olayından sıyırmak için askeri hedef tahtasına oturtmak ve sivil-asker ayırımcılığını ateşlemek doğrusu insafa sığmıyor. Ha diyelim ki askerin benim bilmediğim bir dokunulmazlığı var. O zaman TÜSİAD’da sızlanacağına, 4.5 yıldır üstelik Anayasayı değiştirecek bir çoğunlukla iktidardasın, gerekeni yapsana arkadaş. Olmadı Tayyip Bey hiç olmadı. Tamam, ben ve onlarca arkadaşımın İstanbul belediyesinden dosyaları var diyemiyorsun anladım da, askeri bu işin içine sokmak neyin nesidir? İşte Sevgili okur; AKP zihniyetini anlatacak bundan güzel örnek bulunmaz.
Soru-yorum
RTÜK, AKP militanlığı yapıyor
Radyo Televizyon Üst Kurulu Anayasal bir kurul ve bağımsız olması gerekiyor. Ne var ki kurul üyelerinin partiler tarafından atanması bu kurumu politize etmiş durumda. RTÜK’ün son kararı Ankara-Ulus’daki olay görüntülerine TV’lerden yasak getirmesi. İlk bakışta makul görünebilecek bu tasarruf ile belli ki AKP gözetilmek istenmiş. Seçim öncesinde terör görüntülerinin AKP’yi olumsuz etkileyeceğini hesaplayanlar RTÜK’deki adamlarına telkinler yaparak bu kararı aldırdılar. RTÜK, hayır öyle değil diyecek elbete, ama soruyorum Hrant Dink olayı ve protestolarını TV’ler günler ve hatta haftalarca ardı ardına yayınlarken nerede idiniz? Yoksa Hrant olayı AKP’ye yarıyor diye mi müdahil olmadınız. RTÜK seçim sürecinde benzer şeyler yapmaya adaydır.
Kıyaslayın
Herkes onu aday yapmak istiyor
Adı: Şuayip Özcan.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı. Şuayip Bey sağ cenahta ağırlığı ve saygınlığı olan, çok iyi yetişmiş bir isim. Sadece kendi sendikasında değil, bütün Kamu-Sen camiasının da gözbebeği. Adı hiçbir çirkinliğe bulaşmamış Özcan’a, ardı ardına milletvekilliği teklifleri yapılıyor. Özcan daha önce AKP’ye hayır demişti. Son olarak da DP ve lideri Mehmet Ağar Şuayip Bey’e liste başını önerdi. Türk Eğitim-Sen Başkanı, Ağar’a teşekkür edip hizmetlerini sendikada sürdürme kararını bildirdi. Şimdi iyi düşünün. Mebusluk için kimlik feragatında bulunanlarla, Şuayip Bey’i kıyaslayın ve yorumunuzu ona göre yapın.
